ahlak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ahlak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Eylül 2013 Pazartesi

Ey Müslümanlar! Verilen bir iman küfür savaşıdır.

İslam ülkelerinde Batılılaşma hareketleri sonucunda bir nesil ortaya çıktı. 

Bu nesil İslam Dini'nin hukuk 
kısmını reddediyor, inkar ederek, çirkin görerek atıyor. 
Bunun yerine insan elinden çıkma kanunları kabulediyorlar. Bunun adına da “laiklik”veya yanlış da olsa “sekülerleşme”diyorlar. 
Şimdi bu kesim batıl rejimlerin 
ve pozitivist, tanrı tanımaz, din dışı eğitimin sayesinde azımsanmayacak kadar bir sayıya ulaştılar. İnanmayan araştırsın, biz burada yıllardır yazıyoruz; 
İslam bölünme,parçalanma kabul etmez. Kur’anın bir
kısmını alıp bir kısmini almama yetkisi yoktur insanda. 
Ya dinin tamamını alır,kabul ve tasdik eder, “Müslüman” olur. Ya da bir kısmını almaz, beğenmez,reddeder, o zaman da “kafir” olur.
İnanmayan açsın ilmihal kitaplarını,okusun. Veya güvendikleri bir alime sorsun.
 


Şimdi İslam dini dört bölümden meydana gelir: 
1- İman 2- İbadet 3-Hukuk, yani şeriat, 4- Ahlak. 
Şimdi bir kişi bunların tamamına iman eder, tasdik ederse, Müslümandır. 
Bir veya birkaç bölümüne iman eder,diğerlerini reddederse, mesela İslam’ın hukuk, fıkıh, muamelat, helal haram da
denilen “Şeriat”ını tasdik edip kabullenmezse,yani reddederse, kesinlikle dinden çıkar, mürted, yani kafir olur.

Şimdi Batıdan tercüme edilen ve ya yetkililerin yaptığı din dışı hukuku İslam kabuletmez. Bir Müslümanın da kabuletmemesi gerekir. 
Ama şartlar onu zorlarsa, zorlama bitinceye kadar 
pasif direniş, sivil itaatsizlik yapabilir. Ama dahilde isyan çıkarmaz, kandökmez.. 
Burdan şuraya gelmek istiyorum; Batılıların müdahalesi ile oluşan 
hükümetlerin politikalarıyla İslam dünyasında sayıları gittikçe artan bir
laik, seküler, liberal kesim vardır.
Bunlar dinden çıktıklarını, kafir olduklarını bilmezler. Hatta kendilerine“kafir” desen belki üzülür, karşı çıkarlar. Ama Müslümanlarla ve din ile 
alay etmekten, onların dini yaşama talepleriyle dalga geçmek ve en tabii haklarını engellemekten de vaz geçmezler. 
İçki içmeyi,zina etmeyi, namahremlerin dans etmesini, tesettürsüzlüğü çirkin görmezler.
Görenleri de aşağılarlar. Bütün bunlara rağmen, hala kendilerini “Müslüman”sayarlar.
Şimdi Batı dünyası bunların 
arkalarındadır. Batılı devlet ve başta ordu olmak üzere devlet kurumları bunların yanındadır. 
Batı, gerçek Müslümanların iş başına gelmesini istemez. O zaman onlar cidden kendilerine rakip olacak ve sömürülerine karşı çıkacaktır. 
İşte bu yüzden Mısır’da darbeyi 
desteklerler. Suriye’de muhalefeti desteklemez, Esed’e dolaylı dolaysız destek verirler. Neden mi? 
Çünkü o zaman İhvan-ıMüslimin
iktidar olur. Laiklik ve Batılılaşma politikaları biter. 
Ey Müslümanlar! Verilen bir iman küfür savaşıdır. Küfrün taraftarlarının kafaları nettir. 
Ama görüyoruz ki Müslümanların kafaları net değil, çok karışıktır. Bunun altında yatan ise cehalettir. 
Öyleyse en önemli ödev, cehaleti ilim ve imanla gidermek ve gerçek bir Müslüman olarak netlik kazanmaktır.
Sonra da o kimliğin gereğini ihlasla yapmaktır. 
Bunu yapamadığımız sürece 
vay bizim başımıza gelenler! 
CEMAL NAR HOCA


19 Ağustos 2013 Pazartesi

Genc musluman kardeslerim bu yaziyi okusun INSAALLAH Celle Celalühu


Bir Gence 18 Öğüt


(1) Konuşurken düzgün konuş, yaptığın cümleler tutarlı olsun, aksan ve vurgu hataları yapma. Şizofren hastalar gibi kopuk kopuk konuşma. Konuşma esnasında ııı… ııı… ııı… deme. Ne söylemek istiyorsan, neyi beyan etmek istiyorsan çabucak, açık şekilde ifade et. Üç dakikada anlatılabilecek şeyi dokuz dakikada anlatma. Konuşurken hiç lüzumu olmadığı halde hehehe, hihihi diye aptalca gülme.


(2) Yazarken imlâ ve gramer hatası yapma. TDK’nin en son imlâ kılavuzuna göre yaz. Lise mezunu bir genç için konuşurken ve yazarken Türkçe hatası yapmak büyük bir ayıptır.


(3) Birisine yazılı bir not, pusula, mektup verecek veya göndereceksen, kağıdın bir kenarı fare yemiş gibi tırtıklı ve yırtık olmasın.


(4) En ucuz, en kalitesiz, en adi kalemlerle yazma. 500 liralık bir cep telefonuna sahipsen, en az 50 liralık kaliteli bir kalemin olmalı. Her kültürlü ve medenî Müslüman mürekkepli bir dolmakalem sahibi olmalıdır. Param yok!.. Cep telefonuna bulmasını biliyorsun, kalem için de bul.


(5) Günde ortalama bir saat faydalı kitap oku. Zararlı, fasa fiso kitaplar okuma. Gazete ve dergi yazıları kitabın yerini tutmaz. Kendini kitap okumaya, bu okumadan zevk ve haz almaya alıştır.


(6) El yazını düzelt. Maddi imkânın varsa kaligrafi dersleri al, yoksa internetten bu konuda bir site bul oradan öğren.


(7) Müslüman gibi ye iç. Yedi mide ile yiyen kâfi gibi yeme.
İslam’ın emrettiği şekilde yiyen içen, beslenen kişi hastalıkların yüzde 90’nından kurtulur, sağlıklı bir şekilde yaşar.


(8) Marka fetişizmi aptallığı, salaklığı, eşekliği yapma. Temiz giyin, güzel giyin lakin pahalı markaları tercih etme. Lüks giysiler sana gerçek bir değer katmaz.


(9) İnsanı değerlendiren ve güçlendiren ilme, irfana, yüksek ve derin kültüre, medenî bir Türkiyeli olmaya, ahlaka, fazilete, bilgeliğe yönel.


(10) Çok fakir değilsen, aylık bütçenin onda birini kitaba, kültüre, sanata harca.


(11) Geleneksel İslamî sanatlarımızdan birini öğren ve bu sahada ürün ver.


(12) Ürettiğin sanat ürünlerini köşeyi dönmek, voli vurmak için çok pahalıya satma, insaflı ol.


(13) Zaruret ve lüzum olmadıkça ben deme; bendeniz veya bu fakir de.


(14) Evim deme, fakirhane de… Eviniz deme, devlethane de…


(15) Kötü, şakî, ahlaksız ve seviyesiz kimselerle arkadaşlık edersen, sen de bozulmaya mahkûmsun. İyi arkadaşlar ve dostlar edin.


(16) Laf Müslümanı olma, İslam’ın hükümlerini hayatına uygulayan, dindar bir Müslüman ol.


(17) Beş vakit namaz kılmıyorsan, hemen kılmaya başla. Eski çevren bunu garipser ve tepki gösterirse mümkün olduğu kadar gizlemeye çalış.


(18) Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol.


Mehmet Sevket Eygi     elleriniz den operim efendim.   /   gercek tarih deposu



13 Ağustos 2013 Salı

"Kötü çocuk" yetiştirmek isteyen anne-babalara öneriler!

"Doğru çocuk" yetiştirmek isteyen anne-babalara yıllardır öneriler yapıp durdum. Sanırım yeteri kadar etkili olmadı. Bu kez tersinden deneyeceğim: "Kötü çocuk" yetiştirmek isteyen anne-babaların neler yapması gerektiğini yazacağım...

Belki bu istediğim tesiri yapar.


1. Anne ve baba olarak bir birlerinizle sürekli çekişin, didişin, çocuklarınızın gözlerinin önünde kavga edin, bir birinize ağır sözler sarf edin, hatta baba olarak anneyi zaman zaman darp edin!..

Bu durumda çocuklarınız size güvenmeyecek, her türlü şiddete meyilli olarak yetişeceklerdir.

2. Anne ve baba olarak bir birinizin arkasından konuşun, bir birinizi aşağılayın, bir birinizi değersiz göstermek için elinizden geleni yapın!..

Bu tavrınız çocuklarınızın gözünde ikinize de değer kaybettirecek, sizi onların nazarında küçültecek, ayrıca kişilerin arkasından konuşmayı öğretecektir.

3. Anne ve baba olarak bir birinize sevginizi ne söyleyin, ne de hareketlerinizle gösterin!.. Hatta bu kadarla da kalmayın, çocuklarınıza da hiçbir zaman, hiçbir şekilde sevginizi söylemeyin. "Sevgi gösterirsek şımarır" anlayışı içinde hareket edin!

Bu sayede çocuklarınız sizden en yakınlarını bile sevmemeyi öğreneceklerdir.

4. Anne olarak çocuklarınızı ihmal edin, evdeki avizelerden, biblolardan ve bulaşıklardan daha önemsiz olduklarını çocuklarınıza hissettirin, bunun için de, evdeki eşyaların bakımına çocuklarınızdan daha fazla zaman ayırın!..

Bu yaklaşımınız çocuklarınıza istenmediklerini hissettirecek, zamanı gelince onlar da sizi istemeyeceklerdir.

5. Çocuklarınıza ya çok bol, ya da çok az harçlık verin!..

Çok verirseniz saçıp savurmayı, az verirseniz cimriliği öğrenecekler, her anlamda sorumsuz birer insan olarak hayata atılacaklardır.

6. Çocuklarınızı bazen yüceltin, bazen yerin dibine batırın!..

Bu dengesizlik tüm hayatlarına yansıyacak, hayatlarını tepetakla edecektir.

7. Anne ve baba olarak akşamlarınızı eğlence yerlerinde, sinemalarda, tiyatrolarda geçirin, çocuklarınızın evde ne yaptıklarını umursamayın, onlarla muhabbet etmeyin, sorunlarıyla ilgilenmeyin!

Böyle yaparsanız, yaşlılığınızda onların da sizin hiçbir sorununuzla ilgilenmemelerini sağlamış olursunuz. Öte yandan başıboş kalmayı öğrenecekler ve kimseyi umursamayacaklardır.

8. Baba olarak her akşam eve geç gelin ya da alelacele yemeğinizi yiyip kahvehaneye kaçın; evde kalsanız dahi televizyon başından ayrılmayın; çocuklarınızın hiçbir sorusunu cevaplandırmayın, onlarla asla oynamayın!..

Bu sayede çocuklarınızın içe kapalı olmalarını sağlayabilir, agresif, saldırgan, hırçın olarak hayata atılmalarını temin edebilirsiniz.

9. Çocuklarınız en küçük bir sorun çıkardıkları zaman, "Zaten senden adam olmaz" diye diye çıkışın, her haline sert tepkiler verin!..

Ancak o zaman çocuklarınız kimseyi dinlememeyi öğrenirler, dersleriyle aralarındaki ilgi bağı kopar, gerçekten de adam olmazlar.

10. Çocuklardan gelecek tüm sorulardan kaçın, asla cevaplandırmayın, yalnız ara sıra onları karşınıza alıp, onların yaşında iken ne kadar başarılı olduğunuz yolunda hayali hikâyeler anlatın!..

Böyle yapın ki için için sizi küçümsesinler, vakti geldiğinde de kendi çocuklarına sizinkine benzer hayali hikâyeler anlatsınlar.

11. Evde ne kitaplık bulundurun, ne de kitap! Hatta kitaplar ve yazarlar hakkında hiç birinin işe yaramadığı yolunda nutuklar atın, kitap, ilim, edebiyat düşmanlığı yapın!..

Çocuklarınız bu konuşmalarınız sayesinde kitap düşmanı olarak yetişecekler ve hiçbir şey öğrenmeden hayatlarını bitireceklerdir: Tıpkı sizin gibi!

Daha sonra gerisini getirelim...

Yavuz Bahadıroğlu - Yeni Akit (25.04.2012)