akit etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
akit etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Eylül 2013 Cuma

Adalet Bakanlığı’na şikâyet ederek “susturulmasını” istemiş...

 Çevik Bir    !!!! SUSTURUN ŞU AKİT'İ !!!!


28 Şubat’ın baş aktörlerinden Çevik Bir, Refahyol hükümetinin devrilmesinin ardından cuntacılara boyun eğmeyen Akit’i Adalet Bakanlığı’na şikâyet ederek “susturulmasını” istemiş...

EROL METİN/ANKARA
Akit’in haberleri ve yazarlarının köşe yazılarını dönemin Adalet Bakanlığı’na şikayet eden cuntacı başı Çevik Bir, bakanlık tarafından “Yazılar gereği için başsavcılığa gönderildi. Sonucundan haberdar edeceğiz” şeklinde bilgilendirilmiş.
28 Şubat cuntasının, Refahyol iktidarının devrilmesinin ardından kurulan Mesut Yılmaz hükümeti döneminde, Adalet Bakanlığı aracılığıyla kendilerine boğun eğmeyen Akit gazetesi ve yazarlarını yıldırmaya çalıştığı ortaya çıktı.

BİR’DEN AKİT EMRİ



l 28 Şubat iddianamesinin ek klasörlerindeki belgelere göre Org. Çevik Bir, 14 Nisan 1998 tarihinde Akit yazarı Abdurrahman Dilipak’ın “TSK ve Kaplan” başlıklı köşe yazısı ile Akit yazarları Hasan Karakaya, Yaşar Kaplan, Asım Yenihaber, Serdar Arseven ve Ali İhsan Karahasanoğlu’nun yazılarını Adalet Bakanlığı’na şikayet etmiş. Org. Bir, bakanlıktan Akit yazarları hakkında işlem yapılmasını ve sonucundan Genelkurmay Başkanlığı’na bilgi verilmesini istemiş.

BAKANLIKTAN “YERİNE
GETİRDİK” CEVABI

Çevik Bir’in bu ‘talimatından’ bir hafta sonra, 21 Nisan 1998 tarihinde Adalet Bakanı Mahmut Oltan Sungurlu adına bakanlığa bağlı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nden Genelkurmay’a gönderilen cevabi yazıda ise, “Akit gazetesinin 13 Mart 1998 tarihli nüshasında yazar Abdurrahman Dilipak tarafından kaleme alınan ‘TSK ve Kaplan’ başlıklı yazı ile ilgili olarak Başkanlıklarınca gereği için Bağcılar Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve bilgi için Bakanlığımıza gönderilen ilgi yazıları üzerine, bu hususta yapılan işlem yetkili adli merciden sorulmuştur. Sonucundan ayrıca bilgi verileceği arzolunur” deniliyor.

AKİT’İ BİTİRMEK İÇİN
HER YOL DENENMİŞ

Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, 31 Mart 1998’de de Akit gazetesinin “BÇG’nin kılavuzu Perinçek”, “Dün Apo ile, bugün cunta ile kol kola” başlıklı haberlerini Adalet Bakanlığı’na “gizli” damgalı resmi yazıyla şikayet ediyor. Yine “TSK’nın manevi varlığının alenen tahkir ve tezyif edildiğinin açıkça anlaşıldığını öne süren Bir, söz konusu yazı sahibi ve sorumluları hakkında işlem yapılmasını, sonucunun kendilerine bildirilmesini talep ediyor. Yine 25 Mart 1998 tarihli dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Fikret Özden Boztepe imzalı belgede, Akit yazarı Yaşar Kaplan’ın “Peygamberin (S.A.V.) sistemi en güzel cumhuriyettir. Bilim bugün onu ortaya koyuyor” sözlerini Adalet Bakanlığı’na ihbar ediyor. Şikayetin devamında, Akit yazarı Yaşar Kaplan hakkında gerekli kanuni işlemlerin yapılması için bilgilerin ekte sunulduğu belirtiliyor.

Kaynak :Akit Gazetesi(yeniakit.com.tr)



18 Ağustos 2013 Pazar

Niçin mâtem tutmuyoruz tutamiyoruz

Kardeşlerimiz şehid edilirken, yaralanırken, sivil halka ateş açılırken niçin iştahlarımız kapanmıyor, gözlerimiz yaşarmıyor?

Niçin mâtem tutmuyoruz?

MISIR’DA korkunç zulümler, kıyımlar oluyor. Mısır kardeş bir ülke… Mısır kan ağlarken Türkiye’de vur patlasın çal oynasın eğlenceler devam ediyor.
Kahire’de masum insanların kanları akıyor oluk oluk. Binlerce yaralı inliyor. Kadınlar, çocuklar öldürülüyor…
Mısır’da Firavun hortladı, firavunluk hortladı.
Kan, göz yaşı, feryat var orada.
Kardeş Türkiye’ye böyle bir durumda eğlenmek yakışır mı? Komşu yanıyor, biz rutin hayatımızı sürdürüyoruz.
Mısır’da olup bitenlere elbette Gizli Yahudiler ağlayacak değil. Çoğunluğu oluşturan Müslümanların ağlaması, feryat etmesi, dövünmesi gerekir.

Hâlâ ıvır zıvır magazin haberleri, deli saçması dedikodularla meşgulüz.
Şu medyamıza bakınız: Karpuz kanı sulandırır, tarçın şekeri düşürmüş… Filanca mankenin programda askısı kopmuş, göğsü görünmüş… Futbolcular, şarkıcılar, sevimli kedi yavruları, din baronları, rockçı imam, Gezici İslamcılar… Mısır kan ağlıyor, bizde cümbüşe devam.
Peygamberimiz (Salat ve selam olsun ona) ne buyuruyor: Doğudaki Müslümanın ayağına diken batsa, Batıdaki Müslüman onun acısını yüreğinde hisseder.
Vaktiyle Hindistan Müslümanları Osmanlı Hilafeti konusunda ne kadar çırpınmış, feryat etmişlerdi. Yazık… Bizde onlarınki kadar dinî hamiyet yok.
Mısır Müslümanları birleşmedikleri, tek bir Ümmet olamadıkları için bugünkü feci duruma düştüler. Biz ibret alıyor ve toparlanıyor muyuz?
Acımayana acınmazmış…
Bugün Mısır, sonbaharda Türkiye…
Müslümanları birleştirmek için çalışmayan keyfe mâ yeşa Hazerat-ı Muhteramat, siz nasıl hesap vereceksiniz?

Mehmet Şevket Eygi - Mâtem Bile Yapamıyoruz

Cuma, Ağustos 16, 2013