ismet inonu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ismet inonu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Ağustos 2013 Cuma

Inönü Lozan kahramanıdır ve Halife sınır dışına gönderilmiştir. Tabiki LOZAN


Her şey Lozan görüşmeleri sırasında oldu



Her şey Lozan görüşmeleri sırasında oldu. Bir çok kaynaklarda "gizli bir antlaşma ile Ismet Paşa'nın Ingilizlere Hilafeti kaldırma sözü verdiği" belirtiliyor. Yakın Tarih Ansiklopedisinde de bu tez bir çok belge ile teyid edilmektedir.

(Haham) Haim Nahum Efendi'nin bu yeni oluşumlarda büyük rolü olduğu görülüyor.. Daha... sonra Mısır'a giderek Cemal Abdün
nasır'ın danışmanları arasında yer alacak olan Nahum efendi projesini Amerika'da hazırlamış Amerikan ve Fransız entelijansı ile birlikte sonuçlandırmıştır.. Nahum efendi Ismet Paşa'nın Lozan'da yanından ayrılmamış ve Mustafa Kemal Paşa ile de İzmir Iktisat Kongresi esnasında görüşerek bu konuda görüş alışverişinde bulunmuştur.

Izmir Iktisat Kongresi yeni Turkiye Cumhuriyeti için bir dönüm noktasıdır. Ali Ihsan Sabis bu görüşmeden sonra askerlerin yorgun olduğu gerekçesi ile terhis edildiğini yazar. Lord Gurzon görüşmelerin sonunda Hilafetin kaldırılması ile sulhün (barışın) mümkün olabileceği mesajını verecektir.

Karabekir'in hatıralarında belirttiğine göre Nahum Batılı ülkelere "Türklerin Islami bünyesini değiştirerek onların Protestanlığı kabul etmelerinin kolaylaştırılacağını" anlatmıştır. Gerçekten de Lozan sonrası gelişmeler çok ilginçtir. Batılılara ve azınlıklara bir çok imtiyazlar verilirken okullardaki İslam tarihi Osmanlı tarihi kaldırılarak Yunan Medeniyeti tarihi konmuş Maarif Vekaleti Batı klasiklerini tercüme ettirerek ardından ders kitaplarını Yunan ve Batı düşüncesi doğrultusunda yenileyerek bu emele hizmet edilmiştir.

Yakın Tarih Ansiklopedisi'nin 3. cildinde yer alan(sayfa:62) bir belgeye göre Haim Nahum, (İngiltere temsilcisi)Gürzon'a "Siz Turkiye'nin mulki tamamiyetini(sınırlarını) kabul edin onlara ben Islamiyet'i ve Islam temsilciliklerini ayaklar altında çiğnetmeyi taahhüt ediyorum." demiştir.

Inönü Lozan kahramanıdır ve Halife sınır dışına gönderilmiştir. Tek Parti iktidarının İstiklal Mahkemeleri ve Takrir-i Sükun gibi iki önemli silahı vardır artık. Ve Turkiye Cumhuriyeti yeniden biçimlendirilmektedir. Bu kez Kurtuluş Savaşı ruhuna karşı yeni bir utopya devlet zihniyetine hakimdir.

Olaylar bundan sonra arkası arkasına gelişir. 3 Mart 1340 (1924) Tevhid-i Tedrisat.. Dini çevrelerde bir kıpırdanış. 20 Nisan: Turkiye devletinin dini din-i Islamdır.. Sistem Cumhuriyet Din Islam zahiren önemli bir değişiklik gözlenmiyor.

1 Şubat 1925 Şeyh Said isyanı. Ingilizler bir yandan Şeyh Said'i destekler görünüp öte yandan Ankara'yı Şeyh Said'e karşı kışkırtır. Devlet-şeriat hesaplaşması örgütlenmektedir... 29 Haziran 1925'de Diyarbakır'da 47 idam. 4 Mart 1925 Takrir-i Sükun kanunu... Ve ardından devrimler başladı. Şapka kanunu Türbe ve Zaviyelerin kapatılması.

2.5.1928'de 1924 Anayasasının 2. maddesi değiştirilerek "Türkiye devletinin dini din-i Islamdır" ibaresi çıkarıldı ve yerine de herhangi bir hüküm konmadı. Din yoktu artık. Allah adına yapılan yeminlerdeki "Vallahi" yerine "Namusum üzerine söz veririm" ibaresi kondu.

Aynı zamanda Anayasa'nın 26. maddesi de degiştirilerek TBMM'nin görevleri arasındaki seriat hükümlerinin yerine getirilmesine ilişkin hüküm de yok edildi.


 



KAYNAK:Cumhuriyet'e Giden Yol Abdurrahman Dilipak 1991





Tarih kitapları bunları yazmaz. Tarih ezber üzerinden öğrenilmez ,okuyarak öğrenilir.

Yalan Yazan Tarih Utansın


İşte Lozan Antlaşması ,madde 128"Türk hükümeti"diyor,"Britanya imparatorluğu,fransa,ve italya hükümetlerine abideleri muhtevi olan arsaları ayrı ayrı ebediyyen terk etmeyi taahttüt eder."

Ne demek bu toprakları ebediyyen,yani sonsuza kadar,ingilizcesiyle söyleyelim "in perpetuity "ingiliz,e şuna buna vermek? Çanakkale'deki araziyi kıyamete kadar verdik demedikleri kalmıs bir..

Soruyorum:

Bizim şehitlerimizin de kanlarıyla sulanmıs bir toprak parcasını emperyalistlere sonsuza kadar bırakmayı taahhüt etmek de dahilmidir,Lozan zaferine?

|Mustafa Armağan.Korku Duvarını Yıkmak,sayfa 161,Timaş Yayınları



Yıllardır bizi düşmanlardan kurtardı diye anlatılan sahte kahramanlar,Lozan antlaşmasında kabul ettikleri,38 den 44,e kadar olan maddeler"Batının kafir kanunlarını alıp onunla yaşayacağız..Bugün toplum dinden uzak hale geldiyse bunun sorumlusu islam hukukunu kaldırıpta haçlı hukukunu getiren içimize sızan ingiliz uşaklarıdır.Müslümanım de ama gavur kanunu ile yaşamayı kabul et bu nasıl bir ahmaklıktır!

Haim Naum ismini duymuş muydunuz?Lozan da ismi resmi listelerde görünmeyen,Osmanlı yahudileri başhahamı olan bu zatı ismet paşa gayri resmi danışman olarak yanına almıştı,Peki nereden tanıyordu onu?Merak ettim bu ya, araştırdım ve Esther benbassa,nın hazırladığı ve Alabama üniversitesi,nin bastığı bir kltapta şu ilginç bilgiye ulaştım.Meğer ismet paşa harbiye,nin topçu sınıfında okurken Haim Nahum onun fransızca öğretmeniymis,Böylece Lozan,nın ikinci devresinde hoca ile talebenin el ele çözdüklerini görüyoruz..En sıkıntılı meseleleri,

Ne demiştik?Tarih şaşırmaktır, değil mi?Lozan bizi daha çok şaşırtacak,çok

|Mustafa Armağan,Küller Altında Yakın Tarih,sayı 4,sayfa 162-163.Timaş Yayınları.

(Resmi tarih kitaplarında bu yahudinin Lozan'da bizi temsil ettiği neden yazmaz?Çünki tarih kitaplarımızı bu yahudi zihniyeti hazırladı...!



Hani Lozan'da hangi taahhütlerde bulunduk? diye soran meraklı kardeslerimiz var ya,onlar gizli mizli seyler aramasın,Lozan antlaşmasının arkasına eklenen"Yargı yönetimine ilikşin bildiriyi bulup okusunlar.Altında İsmet inönü,Rıza Nur ve Hasan Saka'nın imzaları bulunan bu bildiride"TBMM hükümeti,görenekelerde ve uygarlıktaki gelismenin haklı göstereceği bütün reformları gerceklestirmek için arastırma ve incelere girismeğe hazırdır."Denilmekte ve söyle devam etmektedir..

Türk hükümeti,bes yıldan az olmamak üzere göreceği bir süre icinde hizmetinde derhal avrupalı hukuk danısmanlarını almak niyetindedir.|Mustafa Armağan,Korku Duvarını Yıkmak,sayfa 236,237.Timaş Yayınları..

(atatürk olmasaydı gavur olurdunuz diyen ahmaklar iyi okusunlar.O avrupalı proflar hazırladılar laik anayasayı,sonrada istedikleri konuma gelince cekip gitti bu yahudi ve hırıstiyan prof,lar..


Lozan da gercekten bağımsızlık aldıkmı?
Lozan,da neyi taahhüt etmişiz?

Hükümet en az bes yıl süreyle,derhal avrupalı hukuk danısmlarını hizmetine alacak,yalnız bunlar savaşa katılmamıs tarafsız ülkelerden secilecek ve milletler arası adalet divanının belirlediği bir listeden sadece secme hakkı bizde olacak,Bu danısmanlar Türk gib muamele görecekler,yani devlet memuru olacaklar maaslarını biz ödeyeceğiz.Bu isveçli,alman ve ispanyol adli danısmanlar istanbul ve izmir,de
Görev yapmıslar,Türk hukuk,ticaret ve ceza mahkemelerinin isleyisini izlemisler gerek gördüklerinde adalet bakanına rapor göndermıslerdir.1924,1930 yılları arasında ülkemizde kalıp bunlara aylık 60 bin frank para ödenmistir tıkır tıkır,dört kisi olan bu danısmalardan sadece faloche adında bir ispanyol diğerinin sauser-hall adlı bir isveçli oldugunu bılıyoruz.Bu konuda kafasında soru işareti kalan inanmayanlar için,Mustafa Armağan,Küller Altında Yakın Tarih kitap serisinin sayı,4,245,inci sayfasına baksınlar "danısmanlar"kararnamesi adında belge mevcut. Reisi cumhur mustafa kemal imzalı..

Tarih kitapları bunları yazmaz..O yüzden boy,boy ezberci papağanlar mevcut,atatürk olmasaydı vs vs,Tarih ezber üzerinden öğrenilmez ,okuyarak öğrenilir.




Mustafa Armagan



Mustafa Armagan

27 Temmuz 2013 Cumartesi

Hocaları toptan kaldırmadıkça hiç bir iş yapamayız.

Mustafa Armağan’ın yeni kitabı KIZIL PENÇE‘de Kâzım Karabekir Paşa’nın yazmış olduğu 3 bağımsız metinden yeni bir metin kuruyor. Paşa’nın söylediklerini netleştiriyor, mesajını anlaşılır kılıyor. Kızıl Pençe yakın tarihimizin kırılma dönemi olan 1922-1933 yıllarında yaşananları ‘Kral Çıplak‘ sözüyle anlatılabilecek bir yalınlıkta ortaya koymayı başarıyor. Rahat üslubu ama sarsıcı tezleriyle Kızıl Pençe’nin, yalan sisinin dağılmakta olduğu günümüzde tarihin normalleşmesi yolunda önemli bir adım olacağına inanıyoruz. Kazım Karabekir Paşa anlatıyor; “Günlerden 19 Ağustos Pazar’dı. Akşam, Mustafa Kemal ile Latife Hanım bana yemeğe geldiler. Keçiören’e giderken sağ tarafta kubbeli köşk denen mevkide bol suyu ve büyücek bir havuzubulunan bir köşkte kira ile oturuyordum. İsmet Paşa Lozan’dayken, Mustafa Kemal Paşa, Latife Hanım’la birlikte, bir kere daha bana akşam yemeğine gelmişlerdi. Yani bu, evime ailece ikinci gelişleri oluyordu. İsmet Paşa da gelmişti. O akşam… İsmet Paşa ile tartıştık. Mustafa Kemal Paşa sessizce bizi dinledi. Sonra İsmet Paşa aniden, Lozan’dan da aldığı hızla, İktisat Kongresi’nin de bilim kurulunun da hazırladığı programlara ilgi göstermeyerek ‘müthiş bir inkilap hamlesi’ teklif etti: “Hocaları toptan kaldırmadıkça hiç bir iş yapamayız. Mevcut kudret ve prestijimizle bugün bu inkılabı yapmazsak, başka hiçbir zaman yapamayız.” İlk olarak Fethi Bey Grubundan sonra da, Mustafa Kemal Paşa’dan işittiğim bu yeni inkilap zihniyetini İsmet Paşa bir çırpıda tamamlamış oluyordu. Aradaki zaman boşlukları kendiliğinden ortadan kalkarak bu üç şahsiyetin şu üç maddelik programları kulaklarımda tekrarlanıyordu: 1- İslamiyet ilerlemeye engeldir. (Fethi Okyar’ın fikri) 2-Arap oğlunun yavelerini Türklere öğretmeli. (Mustafa Kemal’in fikri) 3- Hocaları toptan kaldırmalı ! (İsmet İnönü’nün fikri) ” Kaynak:

Kaynak;Mustafa Armağan, Kızıl Pençe, 1.Baskı, s:107