25 Ağustos 2008 Pazartesi

TÜRK KURALLARI (TEBESSÜM)
- Kâğıt mendili, kumaş mendil gibi günlerce buruşuk şekilde cebinde taşır…
- Rüzgârlı havalarda küller uçmasın diye küllüğe su koyar…
- Bulmacayı hep başkalarına sora sora çözebilme becerisini gösterip kendi çözdü diye sevinir…
- Sakal traşı olduktan sonra kanayan yerlerine küçük kâğıtlar yapıştırır…
- Soba borusu akıttığında, yoğurt kaplarını telle soba borusuna bağlar…
- Konuşma yeteneği olan hayvanlara ilk olarak küfür etmesini öğretir…
- Sahilde mayosunu kabinde giymek yerine arkadaşlarına havlu tutturarak giymeye çalışıp, birde "bakmayın lan " diye çıkışır…
- Dolmuşta bozuk paraları avucunda, şıkır şıkır çevirip ses çıkartır…
- Bir yerde hesap öderken arkasına dönüp, gizli gizili para sayar…
- Beton döktükten sonra bir sanat eserini bitirmişçesine kurumadan tarih ve imza atar…
- Çorabının kirlenip kirlenmediğini burnuna götürüp koklayarak anlar…

-
Daha birinci telefon zili çalındığında telefon başına dikilir ama açmak için ikinci kez çalmasını bekler…
- Paraların içinden en eskisini özenle arayıp bulduktan sonra, para üstü verir...
- Kredi kartının işlevsel kısmı zarar görmesin diye, selobant yapıştırır…
- Alışveriş merkezindeki güvenlik kamerasında saç tarar…
- Saksıları, kül tablası olarak kullanır…
- Yemeğin etini en sona bırakır…
-
Sallanan bir masanın ayağına kâğıt sıkıştırır…
- Tavuk dönerin son lokmasıyla ayranın son yudumunu hep denk getirir…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder