29 Nisan 2011 Cuma

5. ) CÜLUS VE CENAZE (LER)

   3. Murad'ın cülusu gününde, babasının tabutu vezirlerin omuzlarında saraydan çıktı.Hamid Efendi dua ettikten sonra Padişah dairesine çekilmişti.Vezirler ise,gözyaşları içindeki halk peşlerinde olduğu halde, Selim'i Ayasofya' nın batı avlusundaki mezarına kadar götürdüler. Selim'in bir gece önce boğularak öldürülen oğulları da babalarının ayak ucunda toprağa verildiler. Tabutları sarayın önündeyken, ağlamalar acı feryatlara dönüştü. Oradakiler, ölü kardeşlerini kapıya kadar geçiren padişahın yüzünün gözyaşlardan sırılsıklam olduğuna dikkat ettiler. Şehzadeleri, ağlayan halkın önünde mezarlarına kadar götüren vezirler yüksek sesle sızlanıyorlardı. Bu sahnenin özellikle karmaşık karakteri açıktır : Murad'ın, kardeşlerinin ölümlerinin yalnız derin bir üzüntüye değil, aynı zamanda bir tür yargılamaya yol açtığı bir Türk vakanüvisi tarafından doğrulanıyor. Gerçekten de 3. Murad'ın tahta çıkışının üçüncü gününde Divan toplandı ve padişahın hazinesinden alınan 1.100.000 altın sikke dağıtıldı. Bundan yararlananların başında, böylesine önemli bir armağan beklemedikleri için en azından bir süre sakin duran yeniçeriler geliyordu. İstanbul Yeniçeri Ocağı' ndaki 14.000 askerin her birine 50'şer altın düştü. Yüksek konumlu devlet memurlarına paradan başka, çok büyük değeri olan kaftanlar ve silahlar armağan edildi. Özellikle Sokollu Mehmed Paşa gerçek bir servete sahip oldu: 6.000 altın sikke, siyah samurla astarlanmış beyaz satenden bir kaftan, altın ipliğiyle dokunmuş başka iki kaftan ve değerli taşların kakılı olduğu bir kılıç...
  
   Yeni Padişah 3.Mehmed, İstanbul'a validesi Safiye Sultan' ın yanına gelir gelmez matem elbisesine bürünüyor, derhal biat törenleri yapılıyordu. O gece kardeşlerinden 19 şehzadeyi, hiçbir günahları olmadığı halde, validelerinin kucağından aldırmış, gaddarca boğdurmuştu. Masum şehzadeler hiç kimsenin merhametini çekmiyordu. Çiçekli kadife giysileriyle, küçük atlas kabartma takkeleriyle bolluk içinde büyüyen yavrucuklar birer birer boğulurken bedbaht validelerinin gözyaşları ve feryatları katillerin acıma duygularını uyandırmıyordu. İçlerinde Şehzade Mustafa gibi, yetişmiş ve şair tabiatlı gençler de vardı.
   3.Murad'ın gebe cariyelerinden 17' si Marmara'ya atılmıştı. 3.Mehmed' in tahta çıkışı kanlı ve feci olmuştu. Devrin basit zihniyeti b ütün bu cinayetleri şeriata uygun ve düzenin korunmasına yönelik kabul ediyor, yalnızca bir kısım aydın bu vahşetten nefret ediyordu. 3.Murad'ın kızları birer birer evlendiriliyor, bazıları, Topal Mehmed Ağa gibi kapıcıbaşılara veriliyordu...

(Ahmet Refik Altınay, "Kadınlar Saltanatı" ; Radovan Samarcıc, "Sokollu Mehmed Paşa" ; Naima,cilt I. ; Peçevi, cilt I. )        

4.) ÇILGIN AMA BAHTSIZ PROJE

    Bugünkü gazeteler "çılgın proje" nin Ruslar tarafından yap-işlet-devret modeliyle yapılabileceğini yazıyorlar. Aslında tarihimizde başka çılgın projelerimiz de olmuştu ama bu projenin yeri Rusya idi !..
   Don ile Volga Nehirleri arasında bir kanal açılması fikri sadrazama hükümetteki defterdarlardan Çerkez Kasım Bey'le yaptığı bir konuşma sırasında gelmişti. Bu kişi, söz konusu bölgelerde durumdan başka, arazinin yapısını, uzaklıkları, iklim koşullarını, nehirlerin karakterini ve yapılması gereken çeşitli çalışmaları biliyordu. Kasım Bey bunun üzerine Kefe (Feodosia) Sancakbeyliğine atandı ve deneyimlerini doğrulamak ve çalışmaların yapılacağı mevkileri seçmekle yükümlü bir uzmanlar heyetiyle harekete geçti.
   Türk Kaptan-ı Derya'sı Müezzinzade Ali Paşa, toplar, cephane, yiyecek maddeleri, at nalları, steplerin iklimine uygun çiviler, bunlardan başka binlerce çapa, kazma, kürek ve çeşitli araç gereçle yüklü, kalabalık bir gemi filosu hazırladı. Astrahan'a yapılacak saldırı için 20.000 sipahiyle 3.000 yeniçeri ayrıldı. Bunlara 30.000 Tatar atlısı katılacaktı. Ayrıca binlerce Moldovyalı köylü kanal kazılarında çalışmaya gönderildiler. On kadar yeniçeri birliği de Kefe'de karaya çıkartıldı.
   Bu planın çok iyi hazırlandığı ortadaydı, ama yöre halklarına güvenerek bu muazzam girişime atılan sadrazam, bu kez bunların derin duygularını yanlış hesaplamıştı. Sokollu'nun girişimi bir fiyaskoyla sonuçlandı. Tatar Hanı, Karadeniz'le Hazar Denizi arasında bir yol açılmasının Türklerin buralarda giderek daha fazla kalabalıklaşmaları sonucunu yaratmasından ve bölgenin padişahın egemenliğine girmesinden çekiniyordu.
   Rehberlik yapan Tatarlar, Türk askerleriyle işçilerini kasıtlı olarak steplere ve bataklıklara sürüklüyor, Türkler de izledikleri yolun onları, çekici hiçbir yanı olmayan, korkunç, açıkça düşman ve hiçbir dönüşü olmayan  bir memleketin derinliklerine götürdüğü izlenimine kapılıyorlardı. Kanalın açılması ve Astrahan kuşatması bu nedenle geç başladı. Aşağı yukarı bu devirde İstanbul yangını ve Venedik Tersanesi' nin yandığı haberleri padişahın çevresinin tüm dikkatini o yöne çevirdi. Öyle olunca, başkentte devletin temel direkleri acımasız bir kayıtsızlık örneği göstererek, Don Nehri ile Hazar Denizi arasındaki steplerde tıkılıp kalan binlerce  insanını düşünmüyordu bile.
   Tüm girişimi yöneten inatçı Kasım Bey, sadrazamın güçlü desteğinden uzaktan uzağa emin olduğundan üç ay dayandı. Vakanüvislere inanılırsa, bu süre içinde kanalın üçte ikisi kazılmış, top ateşine tutulmuş, Astrahan duvarlarına da gedikler açılmıştı. Kışın ilk belirtilerinde aralarına sızmış ajanların, casusların ve Tatar isyan kışkırtıcılarının söyledikleri akla yakın gelmeye başladı. Bunlar, Türk asker ve işçilerine bu kuzey ülkelerinde kışın dokuz ay, yazları ise gecelerin üç saat sürdüğünü, böylece Türklerin ya dinlenmekten vazgeçmek ya da yatsıdan iki saat sonra, sabah da şafak sökmeden önce dua edilmesini buyuran dini kurallara aykırı davranmak zorunda kalacaklarını tekrarlayıp duruyorlardı. Bunun üzerine uygun zamanı beklemiş olan Rus Prens Serebriany aniden 15.000 atlıyla savaş alanında belirdi, Astrahan'ı kuşatanları geri püskürttü; işçileri de dağıtıp kaçırtmakta gecikmedi. Rusların yenilmez olduklarına dair Tatarların anlattıklarına kanan Türkler planlarından caydılar. Karamzin, "Ruslar bu münasebetle ilk kez ganimet olarak Türk sancaklarını ele geçirdiler," dedi. Büyük bir aldatmacanın kurbanı olarak bozguna uğrayan yeniçerilerle sipahiler bir kül yığını haline gelmiş Azak' ta gemilere bindiler ve İstanbul'a doğru yelken açtılar. Denizin ortasındayken patlak veren müthiş bir fırtına gemileri dağıttı, birçoğunu da batırdı. Sadece 7.000 asker İstanbul'a ulaşabildi. Vakanüvis İbrahim Peçevi, bu sırada II. Selim'in, Sokollu'ya karşı olan ve girişiminin başarısızlığını onun Doğu politikasını yermek için bahane eden adamlarına birdenbire arka çıktığını yazıyor. Selim uzun boylu düşünmedi. Sokollu' yu karşısına çağırttı ve bütün vezirlerin karşısında ona yanıldığını ve girişiminin tüm giderlerini cebinden ödemesi gerekeceğini bildirdi...

( Radovan Samarcıc, " Sokollu Mehmed Paşa " )    

28 Nisan 2011 Perşembe

3. ) LALELER,LALELER..

 

   İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığı II. Lale Devri (!) ile ilgili haber ve görüntüler,okuduklarım arasından not almış olduğum aşağıdaki bilgileri sizinle paylaşmaya beni itti :
   1562 yılında Kanuni Sultan Süleyman, elçi Busbecq vasıtasıyla Hollanda Kralı'na bir sandık lale soğanı armağan etmişti.Bu soğanlar Antwerp Limanı'na indiği zaman herhalde hiç kimse 60-70 yıl sonra Hollanda'da bir lale çılgınlığı yaşanacağını beklemiyordu.
   Çocukluğumdan anımsadığım ve başrolünde  Alain Delon ile Virna Lisi'nin oynadığı "La Tulipe Noire" (Siyah Lale) filmi de bu çılgınlığı anlatan bir filmdi.
   Örneğin "Semper Augustus" adı verilen tek bir lale soğanı için 1633 yılındaki bir müzayedede verilenler :
4 buğday yükü, 8 arpa yükü, 8 besili öküz, 16 besili domuz, 24 besili koyun, 4 büyük fıçı şarap, 8 fıçı bira, 4 fıçı tereyağı, 1 ton peynir, 2 yatak, 4 takım elbise, 2 gümüş ibrik,1 binek arabası...
  

   Lalenin Osmanlılarda aziz tutulmasının nedeni, ismindeki harflerin "Allah" sözcüğünün harfleriyle aynı olmasıydı. II. Selim 1574 yılında Halep'teki bir yetkiliye şöyle bir ferman yolluyordu : "Saray bahçesi için 50.000 lale gerekiyor. Soğanları almak üzere sana baş hizmetkarlarımdan birini gönderiyorum. Hiçbir surette gecikme olmamasını emrederim."
   III. Murad 1577 yılında Kırım'a 300.000 lale soğanı ısmarlamıştı.
   İstanbul'daki Fransız elçisi 1726 yılında Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın lale fantezilerinden birini şöyle anlatıyordu : "Sadrazam'ın bahçesinde 500.000 soğan var.Laleler çiçek açtığı ve Veziriazam bunları Padişah'a göstermek istediği zaman, tüm boşlukları başka bahçelerden toplanıp şişelere konan lalelerle doldurmaya özen gösteriyorlar.Her dört çiçekte bir, yere lalelerle aynı boyda mumlar konuyor ve patikalar her türlü kuş kafesleriyle süsleniyor. Tüm kafes işleri,vazolarda çiçeklerle çevriliyor ve değişik renklerde çok sayıda   kristal lambalarla aydınlatılıyor.. Renkler ve ışıkların aynalardaki yansıması harikulade bir etki yaratıyor. Aydınlatmalara gürültülü bir müzik eşlik ediyor ve Türk Müziği lalelerin çiçek açtığı tüm gecelerde sürüyor. Bütün bunların masraflarını, tüm lale zamanı süresince Padişah ile maiyetini konuk edip yediren, içiren Sadrazam karşılıyor.."
   Lalelere "Cüce Moru", "İkbal Parıltısı", "Yarin Yüzü", "Gül Oku" gibi isimler verilir ; renkleri ve yaprakları sohbet ve övünme konusu olurdu.Yaz aylarında güneşten korumak için keten beziyle gölge altına alınırlardı.
Ne tantana değil mi ?..
    


(Pavord,"The Tulip" ; Necipoğlu ; Arthur Barker,"The Cult of the Tulip in Turkey" ; Nurhan Atasoy, "Les Jardins İmpériaux Sous le Régne de Soliman le Maqnifique" ; Veinstein,"Soliman" ; Michael Roding ve Hans Theunissen,"The Tulip,a Symbol of two Nations,Utrecht-İstanbul" )

27 Nisan 2011 Çarşamba

2. ) SULTAN OLMAK KOLAY DEĞİL !

 

   Sultan II.Selim, nam-ı diğer "Sarı Selim", 15 Aralık 1574'te, Hicret'in 982. yılında hamamda ayağı kayıp düşmesi sonucu öldüğünde " İstanbul'da ölen ilk padişah unvanını da almış oluyordu.

   Sonradan üçüncü diye anılacak olan Şehzade Murad ise o zamana kadar sadece payına düşen rolü oynamış olduğundan hazırlıksız yakalanmıştı. Kardeşlerinden birinin onun yerine tahta oturmasından korktuğu için, atına atladığı gibi dört nala Marmara Denizi kıyısındaki Mudanya'yı boyladı. Yanına aldığı birkaç koruması içinde hazinesi, silahları ve giysileriyle ilgilenen Sadeddin Efendi de vardı. Aynı zamanda vakanüvis olan bu adam Sadrazam Sokollu'nun düşmanıydı. Bir yıldır Murad'a öğretmenlik yapıyordu ve Şehzade'nin çevresindekiler arasında en hünerli entrikacı oydu.

   Murad Mudanya'da yalnızca bir tek gemi buldu. Bu, kundaklı yay kullanan Feridun adında bir askere ait küçük bir yelkenliydi. Feridun, padişahın haremi için Uludağ'dan saraya buz naklediyor ve bir rastlantı sonucu orada bulunuyordu. Müstakbel padişahı karşılamak üzere Sokollu'nun gönderdiği büyük gemi ise başka bir yerde bekliyordu. Şehzade'nin bindiği yelkenli yağmur tarafından dövülerek ve onun dev dalgaların üstünde yuvarlayan lodos tarafından itilerek yola koyuldu. Sekiz forsanın yelkenleri indirip değerli yükleriyle Boğaziçi'ne doğru kürek çekmeleri gerekti. Yedi saat sürdü bu amansız yolculuk ve gece yarısına az bir zaman kala deniz tutmasından perişan olmuş yeni hükümdarla maiyeti, Sultan Bayezid Köşkü'nün yakınında demir atan tekneden sahile çıkarıldılar. Kaftanın üzerine çöken Murad yüzünü yıkamak için su istedi ve yakında başka türlüsü olmadığından ona deniz suyu verdiler. Venedikli Sagredo bu olayı yad etmek için o noktada bir çeşme yaptırıldığını söyler.

   21 Aralık 1574 gece yarısı karaya çıkarıldığı o ıssız kıyıda ürkek bir durumdaki Murad'ın, Sokollu'yu dört gözle beklediği belliydi. En sonunda ellerinde fenerler, kalabalık bir atlı grubu belirdi. Murad korkunç bir korku anından sonra grubun başındaki Sokollu'yu tanıyınca, onu selamlamak için yerlere kadar eğildi. Öyle ki, yanındakiler bir an için onun, Sadrazam'ın elini öpeceğini sandılar. Sokollu Mehmed Paşa ise bu karşılamayı kendi yararına olacak biçimde sonuçlandırdı. Padişahın ne denli kölesi olduğunu kanıtlamak için, Murad'ın elini dudaklarına götürdü ve ona önce kendi tattığı şerbetten ikram etti, sonra efendisinin ayaklarına kapandı...

(Radovan Samarcic)

26 Nisan 2011 Salı

1. ) ELÇİ ZİYARETLERİ

     İran elçilerinin Osmanlı’yı ziyaretleri çok gösterişli sahnelere neden olurdu. Örneğin 1576’da Şah Tahmasb’ın elçisi Tokmak Han,kalabalık maiyeti ve 500 deve ile gelmişti. Elçilik heyeti zengin işlemeli brokar,ipek ve kadife giysiler içindeydi. Getirdikleri hediyeler arasında Kur’an el yazmaları, değerli taşlar, inciler, silahlar, halılar, Horasan keçeleri, renkli ketenler, deve kuşu tüyleri vs.vardı… Aynı günlerde gökyüzünde görülen kuyruklu yıldız halkta korku uyandırdı. Dönemin ünlü ozanlarından Sai, bu münasebetle “Didim tarihin Acem Şahı ola na-gah mat” diye bir tarih düşürdü ve gerçekten de az bir süre sonra Şah Tahmasb’ın ölüm haberi geldi !…
    1589 yılının 28 Aralık günü ise İstanbul’a İran Şehzadesi Haydar Mirza geldi elçi olarak, hem de bu defa 1000 kişilik maiyeti ile… Pendik’te karşılanan elçilik heyetini görmek isteyenler, Üsküdar’a kadar yol boyunca her tarafı doldurmuşlardı. İstanbul tarafında çarşı, Pazar kapanmış; herkes tersane kadırgalarına ve bulabildiği her nevi deniz taşıtına doluşup, kadın erkek, Anadolu yakasına geçtiğinden, kent ıssızlaşmış, Üsküdar ise mahşer yerine dönmüştü. Karşılama töreni bitip de tekrar geriye dönüşte ise büyük izdiham yaşandı. Bir de karanlık çökünce halk ne yapacağını şaşırdı çünkü böyle bir olay ilk kez yaşanıyordu. ”Güneş görmeyen hatunlar ta yatsu namazına değin” evlerine varamadılar. Ya tanıdıklarına konuk oldular ya da yollarda zamparaların tuzağına düştüler. Yüzlerce kadın, çaresizlikten Sultan Bayezid Hamamı’na girip sabahladılar. Dolayısı ile birçok evde nahoş olaylar cereyan etti. Eşlerin araları açıldı ve birçok boşanma oldu…
(Kaynakça: Necdet Sakaoğlu; N.Iorga; Gerlach; Hammer)

11 Nisan 2011 Pazartesi

Anaokulu Çocuklarının Hazırladığı Bilgisayar Oyunu

Sabancı Üniversitesi "Eğitimde İyi Örnekler" Konferansında Okul Öncesi Egitimle ilgili güzel paylasımlar vardı. Bunlardan birisi Terakki okulu anasınıfı cocuklarının hazırladığı bilgisayar oyunlarıydı. Karakterleri çocuklar cizmis boyamıs ve İngilizce olarak seslendirmis. Oyunları gormek ve ayrıntılı bilgi için adres:
http://bilisim.terakki.org.tr/bubbleandpebble/mainpage.html

Örnek Proje

Sabancı Üniversitesi "Eğitimde İyi Örnekler" Konferansı 9Nisan2011 Cumartesi günü yapıldı. Bu yıl 8. si düzenlenen konferansta Okul Öncesi Eğitm ile ilgili güzel örnekler vardı.
Bolvadin 24 Eylül Anaokulu eğitimcilerinin yürüttüğü proje takdire şayandı. Cezaevlerinde annelerinin yanında kalan 3-6 yaş çocuklarını kendi okullarında öğrenci olarak kabul ediyor, akşam olunca cezaevine geri götürüyorlarmış. Projeleri Avrupa Birliği Hibe projelerinden kabul edilmiş.
Ayrıntılı bilgi için: http://www.24eylulanaokulu.com

2 Nisan 2011 Cumartesi

Tarih dersine nasıl çalışmalı?

Tarih, dersi en önemli ve temel derslerimizden birisidir. Biz tarihimizi öğrenerek geleceğe yön veririz. Atalarımızın yaptıklarıyla gurur duyup, hatalarından ders alırız. Tarihimizi öğrenerek millet olma bilincine ulaşırız.


Tarih dersi çok çabuk unutulan bir derstir. Bu yüzden bol bol tekrar etmek gerekir. O gün işlenilen konu, hem akşam hem de bir sonraki derse girilirken mutlaka tekrar edilmelidir. Ayrıca o gün işlenecek konuya da hazırlıklı gelmek elbette de başarıyı artıracaktır.

Tarih dersini yazarak çalışmak da başarıyı artırır. Çalışırken küçük notlar almak, hem dikkatinizi toplamanızı sağlar, hem de gözünüzü ve elinizi kullandığınız için öğrenmeyi daha kalıcı hale getirir. Hikâye okur gibi tarih derslerine çalışılmaz.

Tarihi olaylar birbiriyle bağlantılıdır. Konulara çalışırken önceki olaylarla bağlantı kurmak ve tekrar önceki konulara dönmek anlamayı kolaylaştırır. Böylece anladığınızı da çok daha iyi öğrenirsiniz.

Öğrenmeye çalıştığınız konuyu ezberlemekten kaçının. Ezberleyen öğrencide yorum yapma, bağlantı kurma, sebep-sonuç ilişkisini görme, ana fikir bulma gibi yetenekler gelişmez. Ayrıca ezberlenen bilgi ile sınav soruları arasında bağlantı kurmak zor olur. Bu nedenle mutlaka çalışılan konularla ilgili bol ve değişik soru örnekleri çözmek gerekir. Çözülemeyen sorular mutlaka tekrar edilmelidir.

Tarih dersleri, okunduğu zaman kısa sürede sıkıcı hale gelir. Uyku getirir ve derse istek azalır. Bu nedenle çalışmanız gereken konuyu, mutlaka hangi amaçla okuduğunuzu, size gerekli bilgilerin neler olduğunu belirleyerek okuyunuz. Böylece hem amacınıza ulaşmak için daha yoğun dikkat harcadığınız için uyanık kalacaksınız, bu sıkılmanızı önleyecek, hem de okuduğunuz bölümlerde size gerekli bilgileri ararken gereksiz ayrıntıları ezberlemekten kaçınacaksınız.

Tarih Derslerini Çalışırken Şu Sırayı Takip Edebilirsiniz:
Önce konuyu geriye dönüşler yapmadan, duraklamadan süratle bir kez okuyun (Çok kısa bir zaman alır).
Tekrar başa dönerek ara başlıklardan, ana başlıklardan koyu yazılmış yerlerden yararlanarak konunun size ne kazandıracağını, hangi amaçla okuyacağınızı belirtmek üzere sorular çıkarın. Varsa başka kaynaklardan konu ile ilgili soruları da ekleyin. Böylece konunun size hangi soruların cevabını vereceğini belirlemiş olursunuz.
Sorularınız, konudaki bilgilerin, özelliğine göre; tanımlarla, benzerlik ve ayrılıklarla ilgili, ne, nasıl, nerede, ne zaman şeklinde, örneklerle ilgili sorular olabilir.
Çıkaracağınız soruların cevabını bulmaya çalışarak konuyu daha dikkatli olarak tekrar okuyun. Böylece ayrıntıları daha kolay atarsınız. Bir sorunun cevabını da aradığınız için daha dikkatli okur ve daha az sıkılırsınız.
Bulduğunuz cevapları, daha önce çıkardığınız soruların karşısına yazınız.
Çıkardığınız soru ve cevaplarla, varsa şemaya bakarak konuyu bir kez anlatın.
Son kez parçalar, sorular arsında bağlantı kurmaya çalışarak konuyu bütünleştirip, hafızanızda tekrarlayın.

Hatırlamadığınız bölümleri tekrar ele alın.
Bu şekilde çalışma, bir konuyu uzun süre çalışıp zaman kaybetmenizi, ezberlemenizi, gereksiz ayrıntıları yüklenmenizi önleyecek, aynı zamanda elinizde konu ile ilgili önemli notların da olması sınav öncesi tekrarlarda size zaman kazandıracaktır.

Çalışmanızı Değerlendirin:
Çalışmanızın sonunda kendinizi değişik sorularla, problemlerle değerlendirin. Cevaplayamadığınız soruların ait olduğu konuları tekrar ele alın.
Özellikle ara ve deneme sınavları sonunda, boş bıraktığınız, yanlış yaptığınız sorular üzerinde durarak bu konuları tekrar çalışın.

Çalışırken Şunlara Dikkat Edin;

Soruların hangi konudan ve hangi bölümden çıkarıldığını belirleyin.
Tuttuğunuz notlardan, kaynak kitaplardan, ders kitaplarından o bölümü inceleyin.
Soruları çözmekte yine güçlük çekiyorsanız, önceki yıllarda konu ile ilgili temel bilgi eksiğiniz olup olmadığını inceleyin. Eksiğiniz varsa ders kitaplarından da ilgili bölümleri tekrar gözden geçirin.
Anlama gücünüzü geliştirin. Öğrenme anlamaktır. Öğrenmekte olduğunuz konu ile ilgili bilgileri nerede ve nasıl uygulayabileceğinizi kendinize sorun.
Yine anlamakta güçlük çekiyorsanız, ilgili ders öğretmenine sorun.
Tarih derslerinde başarılı olmak için en mühim olanı da tarihi sevmektir, eğer dersi sever, “ben bu dersi başaracağım, yapabilirim” derseniz %50 başarmışsınız demektir.

Dünya Tarihi Kronolojisi

GENEL DÜNYA TARİHİ KRONOLOJİSİ
İ.Ö. 8500-7000, Ortadoğu'da çiftçiliğe geçiş
İ.Ö. 3500-3000, Dicle-Fırat ve Nil vadilerinde uygarlığa geçiş
İ.Ö. 4000-3000, Uygarlığın Sümer'de doğuşu

İ.Ö. 3000, sabanın icadıyla insanların tarımda hayvan gücünden yararlanmanın yolunu bulmaları
İ.Ö. 3000 dolayları, yazılı kayıtların başlayışı
İ.Ö. 2000'den az önce, Mezopotamya çevresindeki bölgelerde taşra uygarlıklarını kurmaya başlayan toprak aristokrasilerinin doğmasını kolaylaştıran koşulların oluşması
İ.Ö. 1700 dolayları, Hammurabi tarafından insanlığın ilk yasa derlemelerinin çıkarılışı
İ.Ö. 1700, Avrasya bozkırı kökenli barbar halklar akınlarının Avrupa'nın Atlantik kıyılarına ulaşması
İ.Ö. 1300, dolayları, alfabetik yazının Suriye'de ve Filistin'de yaygınlaşması
İ.Ö. 1000, yıllarında, Ortadoğu uygarlığının iki uç bölgesinde (Filistin ve İran'da) verimli düşünce akımlarının doğuşu
İ.Ö. 700'den az önce Orta Asya'dan ve Güney Rusya'dan göç etmiş İskitler'in Ukrayna'da bir kabileler imparatorluğu kurup, Yunan dünyasıyla ticarete girişmeleriİ.Ö. 6. yüzyıl, Lidya Krallığı'nda sikke paranın dolaşıma konması İ.Ö. 6. yüzyıl, İyonyalı filozofların dünyayı ve insanı akılla kavrama çabası İ.Ö. 500 dolayları, Çin uygarlık biçiminin temel öğelerinin ortaya çıkışı İ.Ö. 500 dolayları, Kastların ve Hind dininin kendine özgü vurgularının biçimlenişi İ.Ö. 330, Pers İmparatorluğunun Makedonyalıların saldırısıyla yıkılması İ.Ö. 320, İskender'in İndüs Vadisi'ne girmesi İ.Ö. 146, Roma'nın Makedonya'yı ve Yunanistan'ı fethetmesiİ.Ö. 30, Roma'nın Mısır'ı fethetmesi
70-100, Dört İncil'in yazıldığı yıllar 193, Roma Barışı'nın şiddete başvurulmasıyla bozulması372, Hunlar'ın Güney Rusya'ya girip Ostrogotları sürüşleri 378-511, Roma İmparatorluğu'nun büyük barbar akınlarıyla çökmesi 410, Hun korkusuyla Roma sınırlarını zorlayan Vizigotlar'ın Roma kentini yağmalamaları ve İspanya'yı geçip krallıklarını kurmaları451, Kalkedon (Kadıköy) Kurultayı'nın Papa'nın çağrısıyla toplanıp, kutsal üçleme öğretisinin Papa Büyük Leon'un saptadığı biçimiyle benimseyip, "monofizist" biçimini reddedişi453, Attila'nın ölüşü ve Hun Konfederasyonu'nun dağılması 552, Japonya'ya ulaşan Budist misyonerler topluluğunun önemli başarılar elde etmesi565'ten sonra (Doğu) Roma İmparatorlarının "Bizans İmparatoru" denmeye başlanışı568'den sonra, Cermen kabilesi Lombartların Bizanslıları İtalya'nın iç bölgelerinden çıkan buraların denetimini ellerine geçirmeleri572, Türk İmparatorluğu'nun haneden kavgalarıyla ikisi de iç kavgalarla yıpranan doğu ve batı ordularına bölünmesi 600 dolayları, Hint Okyanusu'nda Hindu gemicilerin yerini Müslümanların alması
610, Hz.Muhammed’e ilk vahyin gelişi622, Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göçü632-1000 arasında İslam'ın Hızla yükselişi ve Ortadoğu'da Kuzey Afrika'da İspanya'da yayılışı 632, Hz. Muhammed'in ölümü 636, Arap ordusunun Bizans'ı Suriye'den ve Filistin'den çıkarması 641, Arap akıncı birliklerinin Mezopotamya'yı ele geçirişleri 642, Arap akıncı birliklerinin Mısır'ı ele geçirişleri 651, İran ve Mezopotamya'da Sasani iktidarının sona ermesi 651, Arap akıncı birliklerinin İran'ı ele geçirmeleri 711, Vizigot krallığının sona ermesi711-715, Kuzey Afrika'nın ve İspanya'nın Müslümanların denetimine geçmesi 715, İslamların Kuzeybatı Hindistan'daki Sind Bölgesinde, daha sonra da Hint Okyanusu'nda üstünlüğü ele geçirmeleri 717-718, Müslümanların Konstantinopolis'i kuşatmaları 750, Emeviler'in halifelik döneminin sona ermesi 751, Talas Meydan Savaşı'nda Çin'e bağlı birkaç vahanın Müslümanlara kaptırılışı756, Baskı aygıtının Çin'de bulunuşu. 800, Şarlman'a Papa tarafından Romalıların imparatoru olarak taç giydirilişi800'den birkaç yıl sonra, Bizans İmparatorunun Şarlman'ın imparatorluğunu tanımasıyla Batı Roma İmparatorluğunun yeniden kuruluşunun yasallaşması 831-1000 arası, Danimarka'nın İsveç'in ve Norveç'in Hristiyanlığa geçmeleri 840, Uygurların yıkılışı 845, Budizmin Çin'de resmen yasa dışı sayılması; bunun üzerine Kore'de devlet dini yapılıp iyice benimsenmesi 900 dolaylarında, Türk askerlerinin kabilelerinin, İslam devletlerinin siyasal yaşamına egemen olmaya başlamaları900-14. yüzyıl ortaları, Avrupa'da toprakların tarıma açılışı 989, Rusya'nın Hristiyanlığa geçiş
--------------------------------------------------------------------------------
1000 dolayları, kolonileşme ve ticari yayılma sürecinin başlayışı 1000 dolayları, Gazneli Mahmut'un akınlarıyla İslam'ın Hindistan'ın İç bölgelerini ele geçirmeye başlaması1000, Macaristan'ın Hristiyanlığa geçmesi 1000 Hristiyanlığın Uzakbatı ülkelerinde Kelt, Cermen ve Slav kabileleri arasında yayılması 1000-1300 arası, Avrupa'da kasabaların hızla gelişmeleri1000-1453 arası, İslamlığın Hindistan'da, Doğu Avrupa'da, Orta Asya'da yayılışı1000-1500, İslam mimarlığının görkem ve incelik dönemi 1054, Katolik-Ortodoks bölünmesinin, Papa ile Konstantinopolis Patriğinin birbirlerini afaroz etmeleriyle yaratılışı1071, Malazgirt Savaşı ile Türklerin Hristiyanlık (Bizans) dünyasına karşı başarılı olup, Anadolu'nun iç bölgelerinin denetiminin Selçuk Türklerine geçişi1096-1099, Birinci Haçlı Seferi1171, Galler ülkesinin ve İrlanda'nın Anglo-Norman şövalyelerince fethinin tamamlanışı1204, Dördüncü Haçlı Seferi'nde Konstantinopolis'in ele geçirilip yağmalanması ve kısa yaşamlı Doğu Latin İmparatorluğu'nun kurulması1206-1227, Cengiz Han'ın yönetim dönemi 1254; Avrupa'da imparatorluğun çökmesiyle, Papalığın, Latin Hristiyanlık dünyasının evrensel hükümeti olduğunu ileri süren tek kurum olarak kalışı--------------------------------------------------------------------------------
1300'den sonra, Japonların geniş çaplı denizcilik eylemlerine girişmeleri1300'den sonra, Cermen ve Frank şövalyelerinin, Baltık ve Doğu imparatorluklarını kurup, ticaret etkinliklerine girişmeleri 1300, Rönesans'ın İtalya'da biçimlenmeye başlanışı1337-1453, Yüzyıl Savaşları, İngiltere ile Fransa arasında, kiralık askerlerle yürütülen her yeri yakıp yıkıp yağmalayıcı savaşlar1347-1351, Avrupa'da Veba salgını 1354, Türkler'in Çanakkale Boğazı'nı geçip Gelibolu Yarımadasını ele geçirerek, Avrupa'ya adım atmaları1389, Kosova Savaşı'nda Sırpları yenen Türklerin Balkanlarda askeri üstünlüğü ele geçirmeleri--------------------------------------------------------------------------------
15. yüzyıl İnkalar'ın And Dağları'ndaki merkezlerinde yayılan imparatorluklarının Peru'da merkezi bir rejim kurması1417, Papalık monarşisinin Konstanz kurultayında onaylanmasıyla Protestan-Katolik ikililiğinin azaltılması 1430, Çinlilerin denizlerden çekilmesiyle Japonların Güneybatı Pasifik'te deniz üstünlüğünü ele geçirmeleri 1453, Konstantinopolis'in Türklerin eline geçmesi, bunun üzerine, Rusların Ortodoks kiliselerinin Hıristiyanlığın son kalesi olduğuna inanmaları 1480 Moskova, Dükü III. İvan'ın Altınordu egemenliğini tanımayıp, "Çar" sanını alarak bağımsızlığını ilan edişi1492, Kolomb'un okyanusu aşması 1492, Müslüman Faslıların Avrupa'daki son kalesi Grenada'nın alınışı, bu olayla Hıristiyan haçlı ruhunun körüklenmesi --------------------------------------------------------------------------------
1500, İtalyan Rönesansı'nın doruğuna ulaşması 1500'den sonra, Avrupa'nın deniz üstünlüğü kurması 1500-1650, Avrupa'da fiyatların hızla yükseldiği "Fiyat Devrimi" 1500-1700 arası milyonlarca kilometrelik ülkenin milyonlarca insanın İslam yönetimine sokulmasıyla İslam tarihinin en parlak dönemi 1508 Şah İsmail'in Bağdat'ı fethetmesi 1509 Portekizlilerin İslam filosunu Umman Denizi'ndeki Diu limanı açıklarında yenilgiye uğratmaları ve Hint Okyanusu'nda üstünlük kurmaya başlamaları1511, Akdeniz'de, Türk İspanyol ve Portekiz güçleri arasında uzun deniz savaşlarının başlayışı1512-1520, Yavuz Sultan selim yönetimi dönemi 1513, İlk Portekiz tacirin Güney Çin kıyılarına gelmesi 1514, Şah İsmail yanlılarının Anadolu'da büyük bir ayaklanmayı kışkırtmaları1514, Çaldıran savaşında Şah İsmail'in yenilgiye uğratılması 1515, Portekizlilerin Hürmüz Adası'nda üs kurmaları 1517, Luther'in Wittenberg'deki Kilisenin kapısına 95 maddelik tezini asmasıyla Protestanlık hareketinin başlaması 1520-1566, Kanuni Sultan Süleyman yönetimi dönemi 1521, Cortez'in yeni Dünya'nın hazinelerinin kapısını (İspanyollara) açması1526, Mohaç Savaşı'nda Türkler'den kaçan Macar kralının ölmesiyle, V. Karl'ın Bohemya ve Macaristan taçlarını ele geçirmesi1526, Timur soyundan gelen Babür'ün Hindistan'ı ele geçirmesiyle, Babür İmparatorluğunun kurulması1534, İngiltere'nin Papalık ile ilişkilerini koparması, İngiltere kilisesinin yavaş yavaş Protestanlığı benimsemesi 1534-1603, İngiltere'de Tudor hanedanı yönetimi ve bölük pörçük reformlar dönemi 1536, Fransa kralının, Habsburg gücüne karşı, Osmanlı imparatoruyla imzaladığı ittifak anlaşması1552, Korkunç İvan'ın Altınordu Hanlığı başkenti Kazan'ı ele geçirişi, bunu izleyen dört yıl içinde Aşağı Volga bölgesinin fethini tamamlaması1560, İspanyolların, İtalya'yı istila edip, papalık topraklarını ele geçirip, Reform karşıtı harekete izin vermemeleri; bunun üzerine, Papaların Hasburglular ile işbirliğine girişimleri1568-1609, Felenekler'in İspayol yönetimine karşı ayaklanmaları 1580-1640, İspanyolları Portekiz'i ve imparatorluğunu kendi imparatorlularına katmaları 1587-1629, Safevi devleti yöneticisi Büyük Şah Abbas yönetimi dönemi 1590, dolayları mikroskopun icad. 1598, İspanyol üstünlüğü döneminin başlayışı --------------------------------------------------------------------------------
1600, denizlerde yeni bir güç dengesiyle, Hint Okyanusu'nda İspanyol ve Portekiz gemilerinin yerini Felemenk, İngiliz, Fransız gemilerinin alışı 1600, Felemenk Doğu Hindistan Kumpanyası'nın kurulması 1600'den sonra, İngilizlerin Hint Okyanusu'nda ticaret etkinliklerine başlamaları 1601, İngiliz Doğu Hindistan kumpanyası'nın kurulması 1608, bir Polonya ordusunun Moskova'yı ele geçirip bir kukla yönetim kurması 1608 dolayları, teleskopun icadı 1618-1648, Otuz Yıl Savaşları 1620, İngilizlerin Massachussets kolonisini kurmaları 1626, Felemenkler'in New York'ta koloni kurmaları 1636, Japon hükümetinin, kendi iç sorunlarından dolayı açık deniz gemiciliğini uyruklarına yasaklaması 1638, Japonya'nın kabuğuna çekilme politikası 1640'lar, İngiliz, Fransız ve Felemenk girişimcilerinin, şekerkamışı ticaretini Portekizlilerin ve İspanyolların elinden alıp başı çekmeleri1642-1648, İngiliz iç savaşları 1648, Westphalia Antlaşması, bunun sonucunda İtalya'nın ve Almanya'nın bölünmesi ile ortaya çıkan küçük devletlerin, duruma göre Fransa'nın yanında ya da karşısında yer almaları1648, Fransız üstünlüğünün başlaması 1648, İngiltere'de Parlamento egemenliğinin kurulması 1648-1715, XVI. Louis yönetimi dönemi 1648-1789, Avrupa'nın Eski Rejim ve kolonici yayılma dönemi 1649, İngiliz kralı I. Charles'in idamı 1653-1689, Fransa'nın rakipleri karşısında kesin üstünlüğe sahip olduğu dönem 1688, İngilizlerin İspanyol armadasına karşı zafer kazanmaları 1689, Petro'nun Avrupa gezisi dönüşü, geniş çaplı reform hareketlerini başlatması 1696, Petro'nun Türklere karşı başarısı --------------------------------------------------------------------------------
1700-1721, Petro'nun İsveçlileri yenilgiye uğratabilip, Finlandiya Körfezinde denize açılabilmesi 1701-1714, İspanyol Taht Savaşları sırasında, Avusturyalıların, İspanya'nın bölüşülmesinde en büyük parsayı toplamaları 1707, Kok kömürü yapma yöntemlerinin bulunuşuyla, demir cevherini eritmede kömürden yararlanma olanağının doğuşu 1740-1786, Büyük Frederick (II. Frederick) yönetimi döneminde, Prusya'nın Avrupa'nın büyük güçlerinden biri durumuna gelmesi1745, Abdül Vahab'in Arabistan'da Vahhabiliğin ilkelerini oluşturması 1756-1763, Yedi Yıl Savaşları 1762, bir Alman prensesinin kocasının öldürülmesi üzerine, II. Katerina adıyla Rusya imparatorluğu tahtına çıkması1763, İngiltere'nin Hindistan, Kanada gibi denişaşırı ülkelerde kesin zafer kazanması1768-1774, Rusların Osmanlı ordularını ağır bir yenilgiye uğratmaları ve Küçük Kaynarca Anlaşması'nın yapılması1772, Polonya'nın ilk bölüşülmesinde Prusyalılar ve Avusturyalılar, Türkler karşısındaki ilerleyişini durdurmak için Rusya'ya sus payı olarak Polonya'nın büyük bir parçasının işgaline izin vermeleri1774, Safevi imparatorluğunun dağılması 1774-1778, İspanya'nın Amerika limanlarının kıyı ticaretini yasaklayıp, kolonilere yapılan dışsatımları ve iç alımları Cadiz kentinden tekelci bir tutumla düzenlemesi 1775-1783, Amerikan bağımsızlık savaşı 1789, 1 Mayıs, Etats-Generaux'un toplanması 1789, 14 Temmuz, Kralın Ulusal Meclis'i kaldıracağı söylentisi üzerine, halkın Bastille'e saldırması 1789, 4 Ağustos, Ulusal Meclis'in feodal hakları kaldırarak köylü çoğunluğunu Devrim Safhalarına çekmesi1791, Yeni Fransız anayasalarının hazırlanması 1793, Polonya'nın ikinci bölüşülmesi 1794, Robespierre'in öldürülmesi 1795, Polonya'nın üçüncü bölüşülmesi, ile Rusya sınırlarını, batıda Vistül Irmağı'na kadar genişlemesi 1799, Napoleon'un bir darbe ile iktidara getirilişi --------------------------------------------------------------------------------
1803, Sırpların Osmanlı'ya başkaldı1807, İlk buharlı geminin Robert Fulton tarafından yapılması 1812-1815, Napoleon'un Avrupa devletleri koalisyonunca yenilgiye uğratılması 1815, Viyana Konferansı, sonucu barış anlaşmasının yapılması 1821-1830, Yunan devrimi 1830, Cezayir'in Fransızlarca işgali 1833, Köleliğin, Büyük Britanya'nın yönetimindeki tüm ülkelerde kaldırılması 1839-1841, Afyon Savaşı 1839, Tanzimat Fermanı'nın ilanı 1840, posta sisteminin Büyük Britanya'da kuruluşu 1840'lar demiryolları ağı yapımının başlayışı 1847, Liberya'nın Amerika'dan eski yurtlarına dönen eski kölelerce, Birleşik Devletler anayasasına benzeyen bir anayasa sahip bir cumhuriyet olarak kurulması 1848 devrimleri 1848, Marx'ın gittikçe yoksullaşan proleter kitlelerin bir devrimle toplumsal sorunu çözecekleri düşüncesini ortaya atması1848-1852, Fransa'da, III. Napoleon'un devlet başkanlığında cumhuriyet dönemi 1854, Japonya'nın kabuğuna çekilme politikasını bırakıp dışa açılmak zorunda kalışı1854, Kırım Savaşı'nda Fransa'nın ve Britanya'nın Ruslara karşı Türklerin yardımına koşup, Rusların Kırım'da yenilgiye uğratılması 1856, Islahat Fermanı'nın ilanı 1859, İtalya'nın Kont Cavour'un çabalarıyla birleştirilmesi 1859, Darwin'in canlıların evrimi kuramını ortaya atması 1861-1865, Amerikan iç savaşı 1863, ABD'de köleliğin kaldırılması 1869, Süveyş Kanalı'nın açılışı 1870-1871, Prusya'nın Fransa'yı yenilgiye uğratması 1871, Almanya'nın, Bimarck'ın çabalarıyla birleştirilmesi 1878-1908, Abdülhamid II'nin iktidarı dönemi 1885, Hindistan Ulusal Kongresi'nin (Kongre Partisi'nin) kurulması 1888, köleliğin Brezilya'da kaldırılması 1889, İkinci Enternasyonal'in kuruluşu 1889, Japon İmparatoru Meiji'nin Bismarck Almanyasını örnek alan bir Anayasa çıkarması; Diyet'in kurulması 1893, Havai Adaları'nın ABD topraklarına katılması --------------------------------------------------------------------------------
1900, Batılı devletlerin gönderdikleri uluslararası birliğin Pekin'i ele geçirmesi 1901, Avusturya'nın İngiliz Uluslar Topluluğu'nun kendi kendini yöneten dominyonu olması 1903, Sibirya'yı aşan demiryolunun tamamlanması 1904-1905, Rus-Japon savaşı beklenmeyen sonuçla Japonların yenmesi 1905, Hindistan Müslüman Birliği'nin kurulması 1906, Rusya'nın, parlamenter organa sahip olması 1908, Jön Türkler'in iktidara ortak olmak isteğiyle, Abdülhamid'i deviren darbeyi gerçekleştirmeleri 1910, Japonların Kore kralını indirip, Kore Yarımadası'nı ülkelerine katmaları 1912, Mançu hanedanının yakılıp, Çin Cumhuriyetinin kurulması 1912-1913, Balkan Savaşları ile Balkanlardaki toprakların kaptırılması 1914, Berlin-Bağdat demiryolunun başlaması1914, Panama Kanalı'nın açılması 1914-1919, Birinci Dünya Savaşı 1915, Japonlar'ın, Çin'deki özel ayrıcalıklarını, öne sürdükleri "Yirmi Beş İstek" ile artırmaya kalkmaları. 1917, 6 Nisan, ABD Kongresi'nin Almanya'ya savaş ilanı1917, Kasım, İkinci bir devrimci hükümet darbesinin Sosyal Demokrat seçilmesi1918, Ekim, Alman ve Avusturya hükümetlerinin Başkan Wilson'un barışın dayandırılacağı "On Dört Nokta"sını kabul etmeleri1918-1920, Rusya'da ve Rusya'nın sınır ülkelerde iç savaş 1919, Paris Barış Konferansı'nın Rusya'daki durumu ele almaya kalkmayıp, savaşı yitiren Almanya, Avusturya ve Osmanlı hükümetlerine barış koşullarını zorla kabul ettirmeleri1919, Barış antlaşmasının, Arap dünyasının zengin ve kalabalık bölgelerini Fransız ve İngiliz koloni yönetimlerine bırakması 1921, Çin Komünist Partisi'nin kurulması 1922, Faşizmi İtalya'da iktidara getiren hükümet darbesi 1922, Lenin'in "Yeni Ekonomik Politikası"nı (NEP) ilan etmesi --------------------------------------------------------------------------------
1923, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması 1925, Rıza Pehlevi'nin İran'da iktidarı ele geçirip, Mustafa Kemal'inkine benzer bir laik reform hareketini başlatması1925, Abdülaziz İbni Suud'un Arabistan Yarımadası'nı fethedip, Mekke'nin ve Medine'nin denetimini eline geçirmesi 1929, New York borsasının çökmesiyle ABD'de 1920'lerin hızlı ekonomik gelişmesinin sona ermesi 1930'lar, Japon yayılmasının yeniden canlanışı 1030'lar, Amerikan Başkanı Franklin D. Roosevelt'in New Deal politikası 1931, Japonların Mançurya'yı istila etmesi 1932, Irak'ın formal olarak bağımsızlığını kazanması 1933, New Deal politikasının başlatılması 1933, Haziran, Hitler'in iktidara gelmesiyle Almanya'nın köklü bir rejim değişikliği geçirmesi1934, Etiyopya'nın 1896 yenilgisinin öcünü almak isteyen İtalya'nın saldırısına uğrayıp, uçakların ve zehirli gazların yardımıyla İtalya emperyalizmi altına sokuluşu 1938 Eylül, Çekoslovakya'nın Almanların yaşadığı bölgelerinin Almanya'ya geçirilmesi 1939, 1 Eylül, Hitler'in Polonya'ya saldırması 1939-1945, İkinci Dünya Savaşı 1940 ilkbaharı, Almanların Danimarka'yı ve Norveç'i ele geçirmeleri 1941, 22 Haziran, Hitler'in savaş duyurusunda bulunmadan Rusya'ya saldırması 1942, Kasım'ı 1943 Şubat'ı, Ruslar'ın Almanlar'ı geri püskürtmeleri 1943, Temmuz'u, Mussolini'nin, İngiliz-Amerikan birliklerinin İtalya'ya çıkmasıyla iktidardan düşmesi, İtalya'nın savaştan çekilmesi1944, 6 Haziran, İngiliz-Amerikan birliklerinin Normandiya çıkartması 1945, 1 Mayıs, Hitler'in kendini öldürmesi, Alman başkomutanlığının teslim belgesini imzalamaları1945, Hiroşima'ya ve Nagazaki'ye atom bombalarının atılması 1946, Türkiye'de çok partili hayata geçiş 1947, İsrail Yahudi devletinin kurulması 1947, Hindistan'ın İngiltere'den çekilmesi 1947, Birleşmiş Milletler'in Filistin'in Araplar ve Yahudiler arasında bölüştürülmesi, kararı 1947, Truman Doktrini 1948, Ghandi'nin öldürülmesi 1948 (ve 1956, 1967, 1973) Yahudi-Arap savaşları 1949, NATO'nun kurulması 1949, komünistlerin, Kuomingtang'a karşı kesin zafer kazanıp Çin'in yönetimini ele geçirmeleri 1949, ilk Rus atombombası denemesi 1950, Kuzey Kore komünist yönetiminin Güney Kore'ye saldırmasıyla Kore Savaşı'nın çıkışı 1953, Kore Savaşı'nda ateşkes 1953-1954, Rusların, Amerika'dan birkaç ay sonra hidrojen bombalarını patlatmaları 1954, Vietnam'ın Fransız egemenliğinden kurtulması 1956, Macarların ülkelerindeki komünist rejime başkaldırmaları 1956, Süveyş bunalımı 1957, Gana'nın bağımsızlığını kazanan ilk Afrika kolonisi olması 1957, Rusya'nın uzaya uydu gönderen ilk ülke oluşu 1957, Roma Andlaşması ile AET'nin kurulması 1958, Suriye ile Mısır'ın birleşmesi 1961, Suriye'nin Birleşik Arap Cumhuriyeti'nden ayrılması 1962, Fransa'da halkoyu yoklamasının Cezayir'e bağımsızlıktan yana sonuç vermesi 1962, ABD Küba'daki füzelerin çekmesini istediğinde SSCB'nin üçüncü dünya savaşı korkusuylabu isteğe uyuşu 1964, Vietnam'da Amerikan askeri etkinliklerinin başlayışı 1966, De Gaulle Fransası'nın NATO'dan çekilerek mutlak egemenlik hakkını elinde tutmayı seçmesi1967, İsrail ile Arap devletleri arasında Ekim Savaşı 1969, ABD uzay gemilerinin ay'a inip dönmeyi başarmaları 1970, Sovyetler Birliği'nin ticaret ve yatırım olanakları yolunda Federal Almanya ile görüşmelere başlaması 1973, Ocak, İngiltere, İrlanda ve Danimarka'nın Avrupa Topluluğu'na tam üye olmaları 1973, İsrail ile Arap devletleri arasında Ramazan Savaşı; petrol ambargosu ve ardından petrol fiyatlarının yükselmesi1975, Yumuşamanın göstergesi olan Helsinki Anlaşması 1978, Çin Halk Cumhuriyeti'nde Deng Şaoping'in önderliğinde ekonomik reformların başlaması1979, Mısır ile İsrail arasında Camp David Andlaşması'nın imzalanması 1979, İran'da Ayetullah Humeyni önderliğindeki İslamcıların bir devrimle yönetimi ele geçirmesi 1979, Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgal etmesi 1980, 1988, İran-Irak savaşı 1981, Ocak, Yunanistan'ın AT'ye tam üye olması 1985, 1991, Ülkesinde glasnost ve perestroika'yı uygulamaya çalışacak olan Michael Gorbachev'in başkanlık süresi 1986, Ocak, İspanya ve Portekiz'in AT'ye tam üye olması 1987, Temmuz, Avrupa Tek Senedi'nin (Single Act) kabul edilmesi 1988, Nisan, Türkiye'nin AT'ye tam üyelik başvurusunda bulunması 1989, Doğu Avrupa'da marksist ekonomilerin çökmesi 1989, Kasım, Berlin Duvarının yıkılması 1990, Sovyetlerin dağılması ve Soğuk Savaş'ın sona ermesi 1990, Ağustos, Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesi 1990, Ekim, Almanyaların birleşmesi 1991, Aralık, Bağımsızlık Devletler Topluluğu'nun kurulması 1995, Ocak, İsveç, Finlandiya ve Avusturya'nın Avrupa Birliğine tam üye olmaları 1996, Ocak, Dayton Barış Andlaşması ile Bosna Savaşı'nın sona ermesi... 2003, ABD’nin Irak’ı işgali

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Tarihçesi: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 4 Kasım 1950'de İnsan Hakları Bildirisinde bulunan hakları topluca güvence altına almak için Avrupa Konseyi üyelerinin üzerinde anlaştıkları metindir.

Avrupa Konseyi’nin bu anlamda ilk adımı 4 Kasım 1950’de Roma’da imzalanan ve 3 Eylül 1953’te yürürlüge giren “İnsan Hakları ve Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi (AİHS)”'dir.
Amacı:
Demokratik rejimlerin devam ettirilmesi açısından gerekli olan asgari hak ve özgürlükleri güvenceye alarak işe başlamış, zamanla insan hakları listesini genişletmiştir. AİHS ekonomik, sosyal ve kültürel haklardan çok sivil ve politik haklarin korunmasına öncelik vermiştir. Bu sözleşmeyi sosyal ve ekonomik hakları içeren “Avrupa Sosyal Şartı” izlemiştir. Türkiye 18 Mayıs 1954’te sözleşmeyi onaylamış, 28 Ocak 1987’de de bireysel başvuru hakkını tanımıştır. Mahkemenin zorunlu yargı yetkisini ise 28 Ocak 1990’da kabul etmiştir. AİHS, Avrupa Konseyi üyesi 47 devlet tarafından onaylanmıştır.

Kaynak: tr.wikipedia.org

BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nun Haziran 1948'de hazırladığı ve birkaç değişiklik yapıldıktan sonra 10 Aralık 1948'de, BM Genel Kurulu'nun Paris'te yapılan oturumunda kabul edilen 30 maddelik bildiridir.

Bildirinin imzalanmasında, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra devletlerin, bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması konusunda birleşmesi de etkili olmuştur. Eleanor Roosevelt bu bildiriyi "Bütün insanlık için bir Magna Carta (Magna Karta)" olarak tanımlamıştır. Bildirinin imzalandığı 10 Aralık, Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanır.
TARİHİ:

Devletler, önceleri, baskıya dayanan bir anlayışla yönetilmekteydi. Bu anlayışa son vermek amacıyla 1215 yılında İngiltere Kralı'na kabul ettirilen bildiri olan Magna Carta, insan hakları kavramının ilk belgesi sayılır. İnsan hakları konusunda yayımlanan bir diğer önemli bildiri ise, Amerika'da yayımlanan Bağımsızlık Bildirisi'dir. Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik gibi kavramlar, 1789 yılında gerçekleşen Fransız Devrimi'nden sonra yayımlanan "İnsan Hakları Bildirisi"nde gerçek yerini almıştır.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra devletler, bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması konusunda birleştiler. Bunun bir nedeni de, insanlara özgürlük tanınmasının, devam ederse uygarlıkların sonu olabilecek savaşları da önleyebileceği düşüncesidir.
Bildirinin hazırlanması ve imzalanması:
Bildiri, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonunca Haziran 1948'de hazırlandı. Yapılan kimi değişikliklerin ardından, 10 Aralık 1948'de Genel Kurulun Paris'te yapılan oturumunda kabul edildi. Oturumda, 6 sosyalist ülke çekimser kaldı. Bildiri, bu ülkeler ile Suudi Arabistan ve Güney Afrika Birliği dışında kalan ülkelerin oylarıyla kabul edildi.

Önemi ve içeriği
:

Bu bildiriyle, yalnızca demokratik anayasalarla tanınan temel medeni ve siyasi haklar değil, ekonomik, toplumsal, kültürel haklar da genel tanımlarla belirli hale gelmiştir. İlk grup haklar arasında, yaşama, özgürlük ve kişi güvenliği gibi haklarla birlikte, keyfi tutuklama, hapis ve sürgünden korunma, bağımsız ve tarafsız mahkemelerde adil ve kamuya açık olarak yargılanma hakkı ile düşünce, vicdan, din, toplanma ve örgütlenme özgürlükleri bulunur.
Sosyal güvenlik, çalışma, eğitim, toplumun kültürel yaşamına katılma haklarıyla bilimsel ilerlemenin ürünlerinden yararlanma hakkı ise, bildiriyle getirilen yeniliklerdendir.
Genel hatları:

İnsan: Bütün insanlar özgür, onur ve hakları yönünden eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. (madde 1)
İnsan haklarının özellikleri:Herkes, ırk, renk, cins, dil, din, siyasal ya da her hangi bir başka inanç, ulusal ya da toplumsal köken, varlıklılık, doğuş ya da herhangi bir başka ayrım gözetilmeksizin bu Bildiri'de açıklanan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir. Bundan başka, ister bağımsız ülke uyruğu olsun, isterse bağımlı, özerk olmayan ya da başka bir egemenlik kısıtlamasına bağlı ülke uyruğu olsun, bir kişi hakkında, uyruğu bulunduğu devlet ya da ülkenin siyasal, adli ya da uluslararası durumu bakımından hiçbir ayrım gözetilmeyecektir(madde 2). Ayrıca bu haklar hiçbir şekilde başkalarına ya da kurumlara aktarılamaz.
İnsan Hakları:En başta yaşam ve özgürlük olmak üzere sağlık, eğitim, yiyecek, barınma ve toplumsal hizmetler de içinde olmak üzere sağlığına ve esenliğine uygun bir yaşam düzeyine kavuşma; yasanın koruyuculuğundan eşit olarak yararlanma; Barışçıl amaçlar için toplanma ve dernek kurma; evlenme, mal ve mülk edinme; çalışma, işini seçme özgürlüğü; din, vicdan düşünce ve anlatma özgürlüğü hakları İnsan Hakları Evrensel Bildirisinin temellerini oluşturur.
Maddelerde Kesinlik:Bu Bildiri'nin hiçbir unsuru, içinde açıklanan hak ve özgürlüklerin bir devlet, topluluk ya da bireyce ortadan kaldırılmasını amaçlayan bir etkinlik ya da girişime hak verir biçimde yorumlanamaz(madde 30)
1948 sonrası:

İnsan Hakları Bildirisi kabul edildikten sonra insan haklarını geliştirme koruma ve uygulama konusunda yeni anlaşmalar yapılmış ve bildiriler yayımlanmıştır. Bunlardan belli başlı olanlar:


Kaynak: tr.wikipedia.org