30 Eylül 2011 Cuma

105 ) TONTON !.. ( 2. BÖLÜM )

   Demirel, 24 Ocak Kararları ile ilgili brifing vermesi için Genelkurmay'a Özal'ı göndermiştir. Özal bu brifingi verirken, ekonomiye olan yatkınlığını da askerlere kanıtlamıştır...
   11 Eylül 1980 akşamı Genelkurmay'daki yemekli toplantıda "Turgut Özal" adını ; piyasa ekonomisini ve 24 Ocak Kararlarını savunan Orgeneral Haydar Saltık telaffuz eder. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Necdet Öztorun da Özal'dan yanadır ve ekonominin ona teslim edilmesini ister. İçlerinden biri, Özal'ın bu görevi kabul etmeyeceğini söylediğinde, bir başkasının tepkisi, "tutuklayalım onu !" şeklinde olur. Haydar Saltık her zamanki gibi serinkanlıdır. "Tutuklayacağınız adamı sonra nasıl işbaşına getireceksiniz ? "diye sorar...
   Askeri yönetimin bir kanadından kaynaklanan baskı, 1980 yılı Kasımında Özal'ı sıkıştırmaya başlamıştır. Bu arada bir başka muhalif olan Adnan Başer Kafaoğlu da Evren'in danışmanı olarak Çankaya'ya çıkmıştır. Onun hedefi de Özal'ın ayağını kaydırarak yerine geçmektir..
   12 Eylül'ün "24 Ocak"la birlikte Özal'a da sahip çıkması hem iç hem de dış iş çevrelerini ferahlatmıştır. Bir ABD'li diplomat, Daniel Newberry, Özal'ın ekonomiden sorumlu başbakan yardımcılığına getirildiğinin öğrenilmesi üzerine, Ankara'daki ABD makamlarının çektiği "Ohh !" un büyükelçilik koridorlarında çıkardığı sesi anlatır..
   12 Eylül idaresinin Özal'ı seçmesiyle rahatlayan İstanbul'daki büyük iş çevrelerini temsilen Vehbi Koç da Kenan Evren'e ilginç bir mektup yazmıştır. Mektubunda Özal'a sahip çıkılmasını isteyen Koç, "Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Turgut Özal hakkında bir takım dedikodular başlatılmıştır. Özal bir dahi değildir, onun da hataları olabilir. Fakat bu nazik dönemde, mevcudun içinde, sorunlarımızı en iyi bilen insandır. Dedikodulara bakmadan, kendisini tutmakta fayda vardır.."
   Özal'dan hiç hazzetmeyen komutanlardan biri de, Evren'in en büyük destekçisi, Orgeneral Necdet Üruğ'dur. 1981 yılı Ağustosunda MGK Genel Sekreteri Haydar Saltık'ın yerine geçtiği sırada bir gazeteciyle yaptığı söyleşide, Özal'a ilişkin ekonomik içerikli eleştirilerin gerçekte 12 Eylül'ü hedef aldığını belirtir ve şöyle der : "Eleştiriyorsunuz ama, siz bunları bakan mı sanıyorsunuz ? Bunlar yedek subay !.. Emrimizle gelmiş adamlar. Biz emir veririz gelirler, emir veririz giderler.."
   Emir, 1982 yazında gelir. 14 Temmuz günü Özal başbakan yardımcılığından, Kaya Erdem Maliye Bakanlığından istifa ederler. Banker skandalı ve Kastelli'nin yurt dışına kaçmasıyla Özal'ın sonu belli olmuştur. Ankara'daki köşebaşı bankerlerine para kaptıran ordu mensuplarının oluşturdukları lobi, askeri yönetim içindeki Özal karşıtlarını birleştirince, Evren de Özal'a "Git !" demek zorunda kalır..
   1982 Anayasasının kabulünden sonra Özal, ANAP'ın kuruluş dilekçesini vermeden önce, Ekrem Ceyhun aracılığı ile "Abi"si Süleyman Demirel'e şu mesajı gönderir : "Size parti kurdurmayacaklar, bana katılın ! Benim genel başkanlığımı kabul edin. Partinin genel idare kurulunu, tabanını siz örgütleyin. Zaten sonra size devredeceğim.."
   Ekrem Ceyhun bu mesajı ilettiğinde, Demirel şu cevabı verir : "Ben onun parti kurmasını sakıncalı buluyorum" . "Abi" den gelen cevap Özal'ı hiç şaşırtmaz. "Ben kararlıyım, kuracağım" der cevabında. Tekrar Demirel'e giden Ceyhun, oradan Özal'a şu mesajı getirir : "Gitsin, Saadettin Bilgiç ile konuşsun" Bilgiç de parti kurmamasını söyler ama Özal'ın kararlılığında bir değişiklik olmaz. Çünkü Demirel'in bu tavrını zaten daha işin başında öngörmüştür. Hareketinin amacı, bu girişimde bulunarak, AP seçmeni ve kamuoyu karşısında zevahiri kurtarmaktır. Kuracağı partinin, AP tabanı olmaksızın hiçbir varlık gösteremeyeceğinin bilincinde olacak kadar zeki ve akıllıdır. Bir yandan da askeri yönetime şu mesajı vermektedir : "Sizler için en büyük tehlike eskilerdir. Onlarla da en iyi ben başa çıkarım." Hatta Evren'e, çıktığı Çankaya Köşkünde, "Kurma derseniz kurmam ; kenarda otururum ; hiç kimseyle de birleşmem.." demiştir.
   Hükumetin Dışişleri Bakanı İlter Türkmen, askerlere Özal için büyük kulis yapar : "Paşam, inanın ki son derece değerli bir insandır. Batı dünyası kendisine büyük güven besler" demiştir. Özal da başbakan seçildikten sonra bu iyiliğin altında kalmaz ve bu seçkin diplomatımızı en iyi görevlere atayacaktır.
    
   12 Eylül 1983 günü hiç beklenmedik bir konuk Evren'i Evren'i ziyarete gelir ; hem de ta Amerika'dan !.. Gelen, Alexander Haig'dir. NATO eski başkomutanı, ABD eski dışişleri bakanı ve şimdi de uçak alım satımı yapan bir iş adamı..
   Evren'le yakın ilişkileri vardır ; eski dostturlar.. O gün Evren'e küçük bir "istirhamını" iletir : "Biz Mr. Özal'ı çok severiz ve güveniriz. Seçimlere partisiyle birlikte katılmasını isteriz. Kendisi, Batı dünyasının son derece güvendiği bir insandır. Elbette karar sizindir ama..."
   Böylece seçimlere rahatça katılabilmek için önündeki bütün engeller temizlenmiştir artık...


(İKİNCİ  BÖLÜMÜN  SONU )

29 Eylül 2011 Perşembe

İngiltere'de 'yaratılışçılık' tartışması


Bilimciler ortak açıklama yaparak okullarda 'bilimsel' tanımlamasıyla yaratılışçılık inancını anlatan dini grupların yasaklanmasını istedi.

İngiltere'de aralarında Sir David Attenborough ve Richard Dawkins'in de bulunduğu önde gelen bilimadamları, hükümeti okullarda "yaratılışçılık" görüşünün öğretilmesine ilişkin kuralları sıkılaştırmaya çağırdı.
Guardian gazetesine göre bilimadamları "dini anlamda aşırı tutucu" çevreleri kamu fonlarıyla desteklenen okullarda bu görüşü bilimsel teoriymiş gibi tanıtmakla suçluyor. 30 kadar bilimadamının açıklamasında, "yaratılışçılık" ve "akıllı tasarım" gibi öğretilerin bilim dersi kapsamında olsun, olmasın öğretilmesinin kabul edilemeyeceğini belirtiliyor.
Açıklamada "Truth in Science" ve "Creation Ministries International" adlı iki kuruluşun İngiltere'yi dolaşarak kendilerini bilimadamı gibi tanıtıp yaratılışçı görüşlerini bilim diye anlattıkları" söyleniyor. Bu anlayışlar, Dünya'daki canlıların evrim süreciyle değil zeki ve bilinçli bir varlık tarafından yaratıldığını savunuyor.
Richard Dawkins ay başında evrim teorisinin çocuklara beş yaşından itibaren öğretilmesi gerektiğini savunmuş, hatta evrimin bir olgu olduğunu teori olarak adlandırılmaması gerektiğini dile getirmişti.
İngiltere'de ne kadar okulda yaratılışçılığın öğretildiğine ilişkin belli bir veri bulunmuyor.
Ancak Eğitim Bakanlığı, tüm okullların geniş ve dengeli bir eğitim öğretim müfredatı izlemesi gerektiğini, ancak yaratılışçılığın bilimsel bir olgu gibi öğretilemeyeceğini bildirdi.
2009 yılında Ipsos Mori şirketinin yaptığı bir araştırma İngiltere'de yetişkinlerin yarıdan fazlasının "akıllı tasarım" ve "yaratılışçılık" kavramlarının bilim derslerinde evrimle yan yana öğretilmesi gerektiğine inandığını göstermişti.
Guardian aktardığına göre bu oran, ABD'dekilerden dahi yüksek.

ntvmsnbc
http://www.biyolojigunlugu.com/ingilterede-yaratiliscilik-tartismasi#p9

28 Eylül 2011 Çarşamba

104 ) "TONTON" !.. (1. BÖLÜM )

             
    Turgut Özal... "Tonton" !.. 29 yıl sonra ilk sivil cumhurbaşkanı... Şeref kıt'asını eşofmanla selamlayan ilk cumhurbaşkanı...Eşinin bu kadar ön plana çıktığı ilk ve belki de tek cumhurbaşkanı... Türkiye'ye iyisiyle, kötüsüyle birçok "ilk"i yaşatan adam ...
    Süleyman Demirel ile Turgut Özal'ın yaşamlarında o kadar çok kesişme var ki, insan hayretler içinde kalıyor. Örneğin İTÜ'de birlikte okuyorlar. Ama Demirel üç sınıf büyük. Özal, Şevket Demirel ile aynı sınıfta..
    Özal, İTÜ'den elektrik yüksek mühendisi olarak mezun oluyor. Devletten burslu olduğu için, Ankara'da EİEİ (Elektrik İşleri Etüd İdaresi) ne giriyor. İTÜ yıllarından beri "Abi" diye hitap ettiği Demirel'le birlikte çalışmaktadır. Demirel bir süre sonra DSİ'ye geçer. Özal ise kalır..
    Özal, aynı çatı altında çalışan Semra Hanım ile ikinci evliliğini yapar. İlk eşinden çok kısa süre içinde ayrılmıştır. Uzun süre Kavaklıdere'de, Güniz sokakta Demirel ile komşu otururlar. Bu komşuluk sırasında ilişkiler iyice gelişir, gidip gelmeler, ailece gece ziyaretleri...
    1950'li yılların sonunda Turgut Özal EİEİ'deki görevine devam ederken, Menderes, 30 yaşındaki genç mühendis Demirel'i DSİ Genel Müdürü yapar.
    1959 yılında Özal yedek subay olur. Ankara'da Ordonat Okulunda yapmaktadır askerliğini. Bir dönem sonra Demirel de aynı okula gelir !.. O sırada okul dönemini bitiren Özal, Genelkurmay Araştırma Geliştirme Dairesi Başkanlığı emrine verilmiştir. Aynı zamanda Ordonat okulunda kendinden sonraki döneme matematik dersi verecektir. Öğrencileri arasında kim vardır dersiniz ? .. "Abi" dediği Demirel !..         
    Turgut'un Ordonat Okulunda yedek subay öğrenci olduğu 1960 yılında, okulun kurmay başkanı olan bir kurmay albay vardır. Bu kurmay albay, öğrencilerle sohbet etmeyi ve her fırsatta onlara uzun nutuklar atmayı sever. Onları sık sık toplar ve sıkı bir "esas duruş" çektikten sonra konuşmaya başlar. Özal ise böyle uzun konuşmalardan hiç hazzetmez. Sonraki yıllarda bu kurmay albay ile çok yakın ilişkilere gireceğini henüz bilmemektedir. Kurmay albayın adı Kenan Evren'dir !...
    1961'de Özal askerlik görevini bitirip EİEİ'deki görevine döner. 1965'de Demirel 42 yaşında başbakan olur. O sırada Özal genel müdür yardımcısıdır. Demirel, EİEİ Genel Müdürü İbrahim Deriner'i dışarıdan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak atar. Özal, genel müdürlük için dört koldan saldırır ama eski genel müdür, yeni bakan Deriner'e  bu atamayı kabul ettiremez Demirel .. AP içinde onu tutan diğer muhafazakar isimlerin baskısı sonucu, Demirel önce onu pasif bir görev olan Başbakanlık müsteşarlığına, sonra da Planlama müsteşarlığı görevlerine atar..
    Özal'ın Planlama müsteşarlığı zamanında evine girip çıkmaya başlayan bir Amerikalı vardır : Rodney Wagner.. Karısı Suky de Semra Hanımla dostluğu ilerletmiştir. Wagner, Amerikan yardım örgütü AID' nin Ankara'daki ikinci adamıdır, İstanbul'da Robert Kolej mütevelli heyeti üyesidir, ABD Büyükelçiliğine sık sık girip çıkmaktadır ve Ankara'da ısrarla CIA'den olduğundan bahsedilmektedir !.. Birbirleriyle epey bilgiler   paylaşan Özal ve Wagner'in dostluğu, Wagner ülkesine kesin dönüş yaptıktan sonra da devam eder. Bu arada Wagner, Morgan Trust Bankasının ikinci adamlığına kadar yükselir. Özal'ın oğlu Ahmet ABD'de okurken onun evinde bile kalır !.. Bu dostluğun meyvelerinden birisi, meşhur "Özelleştirme Planı"nın Morgan Trust'a yaptırılmasıdır !... Yine bu bankadan, çift uyruklu bir genç, Cengiz İsrafil, Türkiye'ye getirilerek özelleştirme işinin başına getirilir..
    Özal ,ABD, IMF ve Dünya Bankası ile o kadar iyi ilişkiler kurmuştur ki ; 12 Mart 1971 Muhtırasından sonra Planlama'dan istifa ettiği zaman, Dünya Bankası tarafından çalışma teklifi alır ve ABD'ye gider.  İyi bir maaşla huzurlu bir yaşama girmiştir. "Abi"si ile görüşmeye, yazışmaya devam eder. Bir yandan da Sakıp Sabancı'nın ABD'deki işlerini takip etmektedir.. Bunun sonucunda da 1973 sonlarında Sabancı'nın ona ABD'ye gelerek yaptığı teklif sonucu Sabancı Holding Koordinatörlüğü görevini kabul eder..
    Birkaç yıl Sabancı'da çalıştıktan, birkaç yıl da  kendisinin ticari denemelerinden sonra 1977 seçimleri için MSP'den İzmir 1. sıra adayı olur. Ve İzmir onu seçmez !..
    Bir süre sonra "Abi" onu yine göreve çağırır : Planlama Müsteşarlığı .. Özal, bu görevi daha önce yaptığını, bürokrasiye söz geçirmesi için aynı zamanda Başbakan Müsteşarlığını da ister. Demirel çift görevi sevmemesine rağmen kabul eder. 3 Aralık 1979 Pazartesi günü Özal yeni görevine başlar... 24 Ocak Kararları'na doğru zemin artık hazırlanmıştır...


   1979 başında ABD'nin Orta Doğu'daki en büyük kalelerinden biri düşer : Humeyni Şah'ı devirir !.. Aynı yılın sonunda Sovyetler Afganistan'a girer !.. Doğu-Batı ilişkilerinde kriz doruk noktasına çıkmıştır. Böylece Türkiye'nin stratejik önemi Batının gözünde bir kat daha artar. Türkiye ayrıca, hazırladığı "24 Ocak Programı" yetersiz olsa da, IMF ve Dünya Bankası "reçetesi" çerçevesinde yer alır ; böylece "yapısal uyum" kredilerinden yararlanmaya hak kazanmıştır..
    1980 Eylül ayında Körfez Savaşı, İran-Irak arasında patlak verince Türkiye'nin önemi bir kat daha artar. Ama artık Türkiye'de Washington'ı "rahatlatmış" olan bir askeri yönetim vardır. Zamanın ABD Başkanı Carter "12 Eylül'le ferahlamıştık" der ; "bu girişimin bölgede şiddetle ihtiyaç duyulan istikrara doğru ilk adım olduğunu düşünüyordum. 12 Eylül'den önce Türkiye'nin durumu savunma açısından tehlike arz ediyordu.."
    Ekonomik açıdan ise " 24 Ocak + 12 Eylül ", hem Washington'da hem iş çevrelerinde harika bir formül olarak karşılandı !...
    Demirel'in koalisyonlarla ve azınlık hükumetleri ile asla uygulayamayacağı 24 Ocak kararları, Evren sürücülüğündeki 12 Eylül buldozerinin dümdüz ettiği Türkiye'de, hiç kimsenin 'çıt' çıkaramadığı bir ortamda rahatça uygulandı. "Sol" diye bir şey kalmadı. "Sendika" diye bir şey kalmadı. ABD memnun, 1981'de seçilen Cumhuriyetçiler ve eski aktör, Başkan Reagan memnun.. Çünkü "Boys" Türkiye'de duruma hakim !..
   Böylece dış basında "ekonomik çar" diye ün salan başbakan yardımcısı Özal sayesinde Türkiye, IMF ve Dünya Bankası'nın "örnek çocuğu" olur !...

(BİRİNCİ  BÖLÜMÜN  SONU )
   

                                                     

27 Eylül 2011 Salı

103 ) HAYATIMIZ ( ÇİZGİ ) ROMAN !.. ( 2. BÖLÜM )

   Avrupa'da çizgi-roman piyasasında, Belçika-Fransa'dan sonra İtalyanlar alır sırayı.. Navajo Kızılderilileriyle dost, kötü adamların korkulu düşmanı "Tex Viller" Gian Luigi Bonelli ile Aurelio Galleppini tarafından 30 Eylül 1948'de yaratılır.. Neden başka kabile değil de Navajolar diye kafama takıldığında, yanıtını bugünlerde şöyle verebiliyorum : Navajolar İkinci Dünya Savaşında Amerikan ordusunda şifre çözücü olarak kullanılmışlardı, belki de ondandır ! ?.. Ortaya çıkışı da savaş sonrasına denk geldiğinden belki böyle düşünmüş olabilirim...
   1949 yılında da Guido Martino tarafından Pekos Bill yaratıldı. Türkiye'de Alaattin Kral'a ait "Kral Neşriyat Yurdu" tarafından 1951-56 yılları arasında yayımlanmıştı.Altı sayfası renkli, on altı sayfalık bir dergi olarak..
   1950'li yılların başlarında ise İtalya'da üç üretken yazar-çizerin oluşturduğu "EsseGesse" grubu çıkar ortaya.. Sinchetto- Sartoris- Guzzon'dur bu sanatçıların adları. Ve sonra ardı ardına bu grubun yarattığı çizgi-romanlar çıkmaya başlar.. "Kinova", "Capitan Miki" (Tom Miks), "Il Grande Blek" (Teksas) gibi... Daha sonraki yıllarda ise "Tom Braks" , "Kaptan Swing" eklenir bunlara.. Tom Braks Tom Miks'e, Swing de Teksas'a birçok açıdan benzemektedir aslında..
   1960'da ise Guıdo Nalitta'nın yazdığı, Galliano Ferri'nin çizdiği "Zagor" yayımlanır..
  

    Bizim kuşağın erkeklerinin nedense safça bir tarafı vardır. Hayatın gerçekleri ile bilinçaltına depoladıkları çizgi-roman gerçeklerini zaman zaman birbirlerine karıştırırlar !.. Bu dürtüyle öyle işler yaparlar ki, görenler de "yahu bunlarda hiç akıl fikir yok mu ?" diye şaşar kalır. Bana göre bu "sersemlik hallerinde" bizim kuşağın çocukluk yıllarında okuduğu, hatta tiryakisi olduğu çizgi romanların payı vardır.
   Şimdiki kuşaklar Çelik Blek'i, Profesör'ü, Rodi'yi, Yüzbaşı Tom Miks'i, Konyakçı ile Doktor'u hiç tanımazlar. Bu  çizgi-romanlardaki tipleri tanımadan, bizim kuşağın çocuklukta bunlardan nasıl etkilendiğini anlamaya olanak yoktur..
   Örneğin Yüzbaşı Tom Miks'i ele alalım.. "Baby Face" denilen tipte, çocuk görünümlü bir ranger.. Sakal, bıyık yok.. Diğer kovboylar gibi içki de içmez ; sadece süt içer !. Buna rağmen "görevi gereği" sık sık gittiği kasaba barlarında, barmenden süt istediğinde, kendisiyle alay eden birkaç kendini bilmez mutlaka çıkar.... Tom Miks onları bir güzel döverken "içkinin sağlığa zararlı" olduğunun da altını çizmiş olur !..
   Kankaları Doktor Sallaso ile Konyakçı ise sıkı birer içicidirler... Bir de Kulver Kalesi ve komutanı Albay Brown ile kaledeki tek dişi olan kızı Suzi var.. Beyaz pala bıyıklı albay elini taşın altına hiç sokmaz. Her zorlu göreve garibim Tom Miks'i gönderir, kendisi de odasında oturup sonucu bekler !..
   Kızı Suzi ise Tom Miks'e aşıktır. Ne var ki Tom Miks yüzbaşı olmuş ama adam olamamıştır !.. Kızın duygularını anlamaz. Kız "Tom" diye seslendiğinde bile yüzü kızarır !.. Erkekle kadın arasındaki özel durumlardan haberi bile yoktur !.. Normal bir yaşantısı olmadığından, insanların dünyaya ya kötü adam, ya da ranger olarak geldiğini zanneder.. Onun için "üçüncü cins" olarak da kızılderililer vardır !.. Bu yüzden Albay Brown'dan talimatı aldıkça kendini yollara vurur.. Ya kızılderililere ya da kötü adamlara bulaşır..
   Fakat onca yıl okuduk da neden bir türlü binbaşı olamadığını hiç düşünmedik !.. Bir türlü terfi edemedi.. Şimdi düşünüyorum da demek ki Yüksek Askeri Şura'ya takılmış terfisi !..
   Bir de Teksas vardı. Yaz kış üzerinde aynı deri yelek.. Ne terler, ne üşür, ne hasta olur.. Onun da bütün derdi "Kırmızı Ceketliler" yani İngilizlerdi. Onun da takıntısı "bağımsızlık"tı.O da kadınlara hiç ilgi duymuyordu!
   İşte bizim kuşak bu iki resimli-roman kahramanının müritleri gibi büyüdü.. Çocukluk yıllarında onları örnek aldı.
   TV seyredip, birer bilgisayar uzmanı olan şimdiki çocuklar yani yeni kuşak ise Tom Miks ile Teksas'ı adam yerine bile koymadı... Kadınlara ilgi duymayan, dans etmeyen, bir tek maceralarında bile tuvalete bile gitmeyen, içki ve sigara içmeyen bu tipleri hiç tutmadı..
   Rahmetli Turgut Özal bile gençlerin bu eğilim sapmasını zamanında gördüğü için Teksas, Tom Miks ciltlerini Devlet Planlama Teşkilatı raporları arasına koyup gizli gizli okurdu !..
   Bu iki çizgi-roman kahramanının kişilikleri hala bizim kuşağın bilinçaltında yatıyor. En ciddi sorunlara çocukça çözümler üretmemiz ya da yumruklarımızı sıkmamız bundan galiba !...
     

25 Eylül 2011 Pazar

102 ) HAYATIMIZ (ÇİZGİ) ROMAN !.. ( 1. BÖLÜM )

   Çocukluğum çizgi-romanın ikinci kez şahlandığı bir dönem olan 1960'lı yılların başlarına denk geldiği için hep kendimi çok şanslı kabul etmişimdir..
   Hayal meyal hatırlıyorum, komşumuz olan yaşlı bir çift vardı.. Onlara oturmaya gittiğimizde, çocuklarından kalma çizgi-romanlardan verirlerdi bakmam için. Yıl 1958-59, yaş 5-6 ve kucağımda "1001 Roman" dergileri.. Sonraki yıllarda adlarının Prince Valiant, Tarzan, Flash Gordon ve Buck Rogers olduğunu öğrendiğim kahramanların yer aldığı dergilere bakarken hiç sıkılmazmışım..
   Sonra, ilkokul 3. sınıfta Nefrit hastalığına yakalandım. Daha on yıl önce babamın yaşamını sonlandıran o dönemin "kötü" hastalıklarından biri.. Üç aya yakın evde "tutsak" hayatı yaşatan bu hastalık döneminde ben iyi bir okur oldum !.. Öğretmen olan annemin, edebiyata düşkün ağabeyimin büyük katkılarıyla... Doğan Kardeş ve Çocuk Haftası o yılların en seçkin çocuk dergileriydi. Ciltlenirlerdi  ve ben tekrar tekrar okurdum bunları..
   Bir gün ağabeyim elinde kalın bir paketle geldi. Yatağımda doğruldum ve paketi açtım : "Karaoğlan" çizgi romanının beş ayrı macerası !.. 1963 yılında, yani daha yeni, Suat Yalaz'ın o doyumsuz çizgileriyle.. Birinci kitabın adını bile hatırlıyorum : "Asya Kaplanı" ..

   
   İlk çizgi-roman 1896 yılında ABD'de, bir gazetede bant olarak yayımlanan, Richard Fenton Outcalt'ın yarattığı "The Yellow Kid" olarak geçmiş kayıtlara.. 1924 yılında Lee Falk'un yarattığı "Sihirbaz Mandrake", 1929 yılında Hal Foster'ın "Tarzan"ından sonra "Pulp" dergisi ile 1930-1940 yıllarında olağanüstü satış rakamlarına ulaşmış.. Bu dönemde ; 1931'de Chester Gould'un "Dick Tracy" si, 1932'de Robert Erwin Howard'ın "Conan"ı, 1934'de Alex Raymond'ın "Flash Gordon"u, 1936'da Lee Falk'un "Phantom" u (Kızıl Maske), 1937'de Bill finger ile Bob Kane'in "Batman"i, 1938'de Jerry Siegel- Joe Shuster imzalı ve DC Comics dergisinde yayımlanan "Superman", sağlamış bu satış rakamlarını...
   1943 yılında ABD'de 6-11 arası yaş grubundaki erkek çocukların % 95'i , kız çocukların % 91'i düzenli çizgi-roman alıyormuş. Bu dönemde 15 milyon doları bulan yıllık satışların % 75'i çocuklardan geliyormuş..
    İkinci Dünya Savaşı ve onu izleyen "yaraları sarma" döneminden sonra "öldü" gözüyle bakılmaya başlanan çizgi roman 1960'ların başlarında tekrar canlanmaya başlar..
   Bu mucizeyi gerçekleştiren "Marvel Comics" olur.. Genel yönetmen Stan Lee ; bir çizgi-roman dehası olan Jack Kirby'nin gelişiyle bu sektörü tekrar ayağa kaldırır..
   Bu dönemin ilk ürünü, günümüzde de hala fenomen olan, "Spider Man" yani "Örümcek Adam" dır..Stan Lee ve Steve Ditko'nun yarattığu bu kahraman ilk olarak 1962 yılı Ağustos ayında, Marvel Comics'in "Amazing Fantasy" adlı çizgi-roman dergisinin on beşinci sayısında çıkar sahneye...
   1970 yılı Ekim ayında ise "Conan", çizgi-roman olarak yayımlanır. 1932'de onu yaratan R.E.Howard'dan uyarlanarak Ray Thomas yazar, İngiliz Barry Windsor Smith de çizer. Daha sonraki yıllarda ise John Buscema
ve Gil Kane adlı çizerler de katkıda bulunurlar..
   Avrupa da boş durmamaktadır bu arada !.. 1929'da Belçikalı Remi Georges "Tin Tin"i yaratır. Adının baş harfleri olan R.G.'nin Fransızca okunuşu "Er-Je" olduğundan, bu okunuşu vermesi için ona verilen kısa adı "Hergé" olarak bilinir.
   1938'in 21 Nisanında, Fransız Robert Welter, "Spirou et Fantasio"yu (Sipru) yayımlar. Benim de zamanında çok sevdiğim ve bilhassa içindeki "Spip" adındaki sincaba çok güldüğüm bir çizgi-romandı..
          

  
   Fransa'dan iki çizgi-roman daha çıktı.. 29 Ekim 1959'da René Goscinny ve Albert Uderzo tarafından yaratılan "Asterix" ve Belçikalı Morris tarafından çizilen "Lucky Luke" (Red Kit).. Maceralarının bazıları Goscinny tarafından yazıldı. Morris'in 2001'deki ölümünden sonra bazı maceraları Fransız Achdé tarafından çizildi..
   Türkiye'de Ferdi Sayışman'ın daha sonra Türkçe isim babası olacağı Lucky Luke ile tanışması 1954-56 arasına rastlar. O zamanlar Lucky Luke maceraları Fransız "Spirou" dergisinde çıkmaktadır. Türkiye'de yayımlanmaya karar verilince, ne ad verelim diye düşünürler. F.Sayışman o sırada "Bill Kit" diye bir derginin kopyasını yapmaktadır ; bir arkadaşı da "Red Rider" diye bir dergi çıkarmak istemektedir. Red Rider'ın "Red"i ile Bill Kit'in "Kit"i bir araya gelir ve Red Kit doğmuş olur !...

                                                          ( BİRİNCİ  BÖLÜM  SONU ) 

DOĞADAKİ EKSTREM OLAYLAR 1.BÖLÜM ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME SORULARININ CEVAPLARI SAYFA 20-21

2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI,2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 9 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 10 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 11 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 12 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI

DOĞADAKİ EKSTREM OLAYLAR 1.BÖLÜM ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME SORULARININ CEVAPLARI SAYFA 20-21
1.Sera etkisi nedir ? Açıklayınız.

Güneş ışınlarının yeryüzüne çarpıp ısı enerjisi haline dönüşmesi sırasında, bu enerjinin uzaya yayılmasını önleyen ve bir manto gibi görev yapan, karbon dioksit, tozlar, su buharı, partiküller v.s. maddelerin ısıyı abzorbe ederek (emerek), dünyanın giderek ısınmasına sebep olduğu olaydır. sera gazları: H2O, CH4, NO2, CFC gibi sera etkisini oluşturan gazlardır.

2.Sumatra'nın Toba Dağı'nda 73 bin yıl önce meydana gelen volkanizmanın sonuçları nelerdir?

Sumatra'daki Toba Dağı yaklaşık 73.000 yıl önce patlamış ve atmosfere yoğun bir şekilde kül ve gaz yayılmıştır. Patlamanın şiddetiyle gökyüzünün karardığı ve bölgede sıcaklık değerlerinin önemli ölçüde azaldığı görülmüştür. Bu nedenle iklimin Buzul Çağı'ndaki duruma döndüğü tahmin edilmektedir. Günümüzde o bölgede patlamadan geriye kalan 5-10 cm kalınlığında kül tabakası mevcuttur.

3.Fosil yakıt kullanımındaki artış, doğal sistemleri nasıl etkilemektedir?

Fosil yakıtların çevre kirlenmesindeki etkisi çok fazladır ve doğal sistemleri olumsuz etkilemektedir.Fosil yakıtların kullanılmasıyla ortaya çıkan gazların atmosferdeki oranının artması asit yağmurlarına neden olacak ve içilebilir su kaynakları azalacaktır.Ayrıca fosil yakıtların üretilmesi ve dağıtılması esnasında da çevre kirliği artmaktadır.Fosil yakıt kullanımındaki artış ,atmosferdeki karbondioksit, metan ve azotoksit gazlarının oranının artmasına ve sera etkisini artırarak dünyanın normalden fazla ısınmasına (küresel ısınmaya) neden olmaktadır. Küresel ısınmanın sonucu olarak, tatlı su kaynaklarının azalması, gıda üretimi koşullarındaki genel değişiklikler ve seller, fırtınalar, sıcak dalgaları ve kuraklık nedeniyle ölümlerde yaşanacak artış gibi potansiyel tehlikeler gündeme gelecektir.Bu durum en çok, hızlı iklim değişimine karşı hazırlık yapamayan yoksul ülkeleri etkileyecektir.Yaşam alanlarının hızlı değişimine ayak uyduramayan birçok bitki ve hayvan türünün nesli yok olacaktır. Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre, sıtma ve yetersiz beslenme gibi nedenlerden milyonlarca kişi ölümle yüz yüze gelecektir.

4.Küresel ısınmaya yol açan karbon gazlarının atmosferdeki artışını azaltmak için neler yapılmalıdır?

Fosil yakıtların, enerji üretiminde kullanımına sınırlama getirilmelidir.Doğayla dost enerji(hidroelektrik, jeotermal, güneş, rüzgar,dalga) kaynaklarının kullanımı arttırılmalıdır. Ayrıca daha az enerji tüketen cihaz ve araçlar geliştirilmeli, enerji daha verimli kullanılmalı ve enerji tasarrufu için gerekli önlemler alınmalıdır.

5.Alp Dağları'nın uzantısı kuzey ve güney doğrultusunda olsaydı bu durum Avrupa'daki ulaşım sistemini nasıl etkilerdi ?

Alp Dağları'nın uzantısı kuzey ve güney doğrultusunda olsaydı kara ve demiryolu ulaşım hatları da kuzey güney doğrultusunda olacak ve kuzey güney doğrultusunda ulaşım kolaylaşacaktı.

6.Önceki jeolojik devirlerde çok uzun zaman diliminde meydana gelen iklim değişikliği günümüzde neden çok kısa bir zamanda gerçekleşmektedir?

İnsanlarının sayısının ve insan faaliyetlerinin artması ve özellikle sanayi devriminden sonra meydana gelen fosil yakıtların kullanımındaki artış iklim değişikliklerinin kısa bir sürede gerçekleşmesine imkan tanımaktadır.İnsan faaliyetleri klimatolojik süreçleri olumsuz yönde etkileyerek iklim değişimlerini hızlandırmaktadır.

7.Küresel ısınma bitki ve hayvan topluluklarını nasıl etkilemiştir? Örneklerle açıklayınız.

Küresel ısınma bitki ve hayvan türlerinin sayısının azalmasına,yaşam alanlarının değişmesine, yaşamlarının değişmesine(adaptasyon süreci) ve bazı türlerin neslinin tükenmesine neden olmaktadır.Kanada’nın kuzeyinde yaşayan karibuların sayısı 1989’da 2001’e 178.000’den 123.000 düşmüştür.Bu durumun nedeni ısınma nedeniyle bahar aylarının erken başlayıp erken sona ermesi nedeniyle karibu yavrularının kışı geçirmeye yeterli ağırlığa ulaşmadan bitkilerin kurumasıdır.Küresel ısınma nedeniyle Alaska’daki ladin ağaçları zarar görmektedir. Avrupa'da 35 yerli kelebek üzerinde yapılan bir araştırma, bu tür­lerin yaklaşık üçte ikisinin son 20-30 yılda yayılım alanlarını 30 ile 240 km kuzeye kaydırdığını ortaya çıkardı. Avrupa'daki pek çok bitki 50 yıl öncesine göre bir hafta erken çiçek açıyor ve sonbaharda yapraklarını beş gün önce döküyor. İngiltere'de kuşlar 20. yüzyıl ortalarına oranla ortalama 9 gün erken kuluçkaya yatıyor, kurbağalar ise 7 hafta erken çiftleşiyor. Kuzey Amerika'da ağaç kırlangıçları 25 yıl öncesine göre ilkbaharda kuzeye 12 gün erken göç ediyor.

8.Sellerin doğal süreçlere olan etkisini örneklerle açıklayınız.

Seller sonucunda can ve mal kayıpları yaşanmaktadır.Seller sonucunda ekili alanlar zarar görmekte,salgın hastalık tehlikesi ortaya çıkmaktadır.Selin etkilediği yerlerdeki ekosistemlerde değişiklik olmakta bitki ve hayvan türleri bundan olumsuz etkilenmektedir.Selin etkilediği alanlarda çatlakların ve oyukların oluşması ve bunun sonucu olarak yamaçlarda çökmeler(kütle hareketleri)dir.Büyük miktardaki toprak başka yerlere taşınır.Tarım arazileri selin getirdiği maddelerle örtülür ve toprak verimsizleşir.

9.Günümüze kadar yeryüzünde büyük volkanik patlamalar nerelerde gerçekleşmiştir ?

Yellow Stone (ABD) ve Toba Dağı (Endonezya) büyük volkanik patlamaların meydana geldiği noktasal örneklerdir.

Büyük volkanik patlamalar Pasifik Okyanusu çevresi, Japonya, Endonezya,Güneydoğu Asya Adaları,Akdeniz Çevresi , Hawai ve Atlas okyanusunun orta kesimleri aktif volkanik alanlardır. Etna (Sicilya, İtalya),Hekla (İzlanda),Kilauea (Havai, ABD), Krakatoa (Rakata, Endonezya),Mauna Loa (Havai, ABD),Mauna Kea (Havai, ABD),Mount Baker (Washington, ABD),Erebus Dağı (Ross Adası, Antarktika),Mount Hood (Oregon, ABD), Mount Fuji (Honshu, Japonya),Mount Rainier (Washington, ABD),Mount Shasta (California, ABD),St. Helens Dağı (Washington, ABD),Novarupta (Alaska, ABD),Popocatépetl (Meksiko, Meksika),Uludağ (Olympos Dağı) (Bursa, Türkiye)

Surtsey (Surtsey adası, İzlanda),Santorini (Santorini adası, Yunanistan)Tambora (Sumbawa, Endonezya),Teide (Tenerif, Kanarya Adaları, İspanya),Tungurahua (Ekvador),Vezüv (Napoli Koyu, İtalya),Llaima (Şili),Pelée (Martinik) büyük volkanik patlamaların meydana geldiği alanlardır.

10.Küresel ısınmaya bağlı olarak okyanus akıntılarında meydana gelebilecek değişim ne gibi sonuçlara yol açacaktır ?

Okyanus akıntıları sürekli rüzgarlar ve Ekvator ile Kutuplar arasındaki tuzluluk ve sıcaklık farkından dolayı ortaya çıkmaktadır.Buzulların erimesi sonucu Okyanus sıcaklıkları ve tuzluluk oranlarında değişim olacaktır. Bu durum, okyanus akıntılarını da yavaşlatacaktır. Okyanus akıntılarının karaların kıyı kesimlerinin ısınmasında, soğumasında, yağış almasında, sıcaklığın Ekvator'dan Kutuplar'a taşınmasında büyük önemi olduğu için okyanus akıntılarının yavaşlaması kısa sürede çok büyük iklim değişikliklerine neden olacaktır.
11.Hollanda, deniz seviyesinde meydana gelen değişmelere karşı kıyılarını korumak için ne tür tedbirler almıştır?

Hollanda kıyı bölgesinin düşük kotlu bir doğaya sahip oluşu; fırtınalar ve deniz seviyesindeki yükselmelerle birleşince, bölgeyi kıyı taşkınları ve erozyon açısından hassas bir duruma dönüştürmektedir. Deniz seviyesi altında bulunan ülkenin büyük bir kesimi, taşkınlara karşı yapılan barajlar ve seddeler tarafından korunmaktadır.1990 yılından bu yana kum beslemesi yoluyla daha fazla toprak kaybını önlenerek kıyı çizgisini korumaktır.

12.Günümüzde yeryüzünde ekstrem olayların yaşanmasında hangi faktörler etkili olmuştur?

Klimatolojik süreçler,Jeolojik süreçler ve İnsan faaliyetleri ekstrem olayların yaşanmasında etkili olmaktadır.

Sera gazlarındaki artış ve küresel ısınma Ekstrem sıcaklıklar,Şiddetli fırtınalar,Aşırı yağışlar,Sel ve Kuraklık gibi ekstrem doğa olaylarının yaşanmasında etkili olmaktadır.

Ekstrem sıcaklıkların yaşanmasında aşırı sıcak ya da aşırı soğuk hava kütleleri,Şiddetli fırtınaların yaşanmasında Tropikal alçak basınçlar,Aşırı yağışların yaşanmasında bol nemli hava kütlelerinin yükselerek soğuması,Sellerin oluşumunda aşırı yağışlar,kar ve buz erimeleri ve yanlış arazi kullanımı,Kuraklığın oluşumunda aşırı sıcak ve aşırı soğuk ile yağışların beklenen seviyenin altına düşmesi,Kütle hareketlerinin oluşumunda eğim,yağış, tabakaların uzanışı killi yapı,yanlış arazi kullanımı ,kazı çalışmaları ile volkanik olaylar, deprem ve seller etkili olmuştur.Volkanizma,Deprem ve Tsunami gibi ekstrem olayların temel nedeni olarak da yer kabuğunu oluşturan levhaların hareketi ile oluşan gerilimler ve fay hatlarının oluşumu yatmaktadır.

Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.

1.Aşağıdakilerden hangisi küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanabilecek olaylar arasında gösterilemez?

A)Deniz seviyesinin yükselmesi    B)Buzulların erimesi  C)Volkanik olayların artması +
 D)Erozyonun şiddetlenmesi       E)Havada bulunan gazların oranının değişmesi

2.Aşağıdakilerden hangisi doğada meydana gelen ekstrem durumların oluşumunda etkili değildir?

A)Yüksek ve düşük sıcaklıklar  B)Volkanlar ve depremler

C)Güneş ışınlarının geliş açısı+   D)Şiddetli rüzgarlar

E)Aşırı yağışlar

3.Aşağıdakilerden hangisi ekstrem değerlere sahip olan bir deprem esnasında doğada görülebilecek olaylardan değildir?

A)Akarsu yataklarının değişmesi

B)Heyelanlar

C) Aşırı yağışlar+

D)Beşerî yapıların yıkılması veya yer değiştirmesi

E) Kıyı şeridinin değişmesi

4.Aşağıdakilerden hangisi volkanizma sonucu meydana gelen değişimlerden biri değildir?

A)Sülfür gazının artması  B)Yeni madenlerin oluşması+ 

C)İklimlerin değişmesi    D)Karbondioksit gazının artması

E)Etkili olduğu bölgede ekosistemde değişimlerin görülmesi

5.Aşağıdakilerden hangisi Tropikal rüzgârların en fazla zarara yol açtığı ülkelerden biridir?

A)Meksika+   B)Uruguay C) İtalya D) Suudi Arabistan E) Fas

6.Yaşanması muhtemel bir kuraklıktan aşağıdaki ülkelerden hangisinin en az etkilenmesi beklenir?

A)Türkiye  B)Fransa    C)Suriye  D)Çad+     E) Kanada

7.Manş Tüneli ile hangi iki Avrupa ülkesi arasında doğrudan demir yolu ve kara yolu bağlantısı

sağlanmıştır?

A)İspanya-Portekiz B)Norveç-Finlandiya  C)İngiltere-Fransa+

D)Almanya-Avusturya E)İsveç-Hollanda

8.Toprakların büyük kısmı deniz seviyesinin altında olduğu için taşkınlara karşı doğal ve yapay setlerden oluşan bir savunma sistemi ile korunmakta olan ülke aşağıdakilerden hangisidir?

A)Çin B)Almanya C)Hollanda+    D)Danimarka E) Fransa

9.Aşağıdaki ülkelerden hangisi yüz ölçümünün büyüklüğüne bağlı olarak ülkenin güneyinde bulunan yer altı sularını kuzeyindeki geniş düzlüklere ulaştırmak için büyük sulama projesini geliştirmiştir?

A)İtalya B)Libya+   C)Suriye D)Ukrayna E)Hindistan

10.Aşağıdaki seçeneklerden hangisi büyük depremler sonucu meydana gelen doğal olaylardan biri

değildir?

A) Tsunami 

B)Akarsu yataklarının değişmesi

C)Kütle hareketleri 

D)Göl oluşumu 

E) Şiddetli yağışların oluşumu+ 

11.Aşağıdakilerden hangisi klimatik kökenli ekstrem olaylardan bir değildir?

A)Aşırı sıcaklık    B)Tsunami+    C)Rüzgarlar  D)Fırtınalar E)Aşırı yağışlar

12.Aşağıdaki ekonomik faaliyet türlerin hangisinde, insanın doğa sistemlere müdahalesi en azdır?

A)Sanayi B)Tarım C)Madencilik D)Ulaşım  E)Turizm+ 

13.Aşağıdaki bölgelerin hangisinde tropikal fırtınalar etkili değildir?

A)Meksika Körfezi       B)Bengal Körfezi  C) Adriyatik kıyıları+ 

D)Kaliforniya               E)Güneydoğu Asya

Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız.

1.Okyanus diplerinde deprem ve volkanizma sonucu tsunami oluşur.

2.Yıkıcı etkisi en fazla olan rüzgâr türü tayfundur-kasırgadır.

3. Karbondioksit, metan ve diazotmonoksit gazları dünyaya ulaşan ışınımın yansıtılması ve atmosferdeki ışınımın soğrulması arasında bir denge oluşturur.

4.Büyük volkanik püskürmeler sonucunda yeryüzünde sıcaklık değerlerinde düşmeler oluşur.

5.Avrupa'daki pek çok bitkinin son 50 yıl içinde çiçek açma ve yaprak dökme dönemlerindeki sürelerin değişmesinin nedeni Küresel ısınma ve iklim değişikliğidir.

6.Tsunami sonucu kıyı çizgisinde değişim meydana gelir.

7.Yangınlarda artma, su seviyesinde ve tarımsal ürünlerde azalma kuraklık sonucu meydana gelir.

8.Küresel ısınmaya bağlı hava sıcaklığının yükselmesinin doğal sistemler üzerinde en önemli etkisi buzulların erimesidir.

Etkinlik sayfa 19

2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI,2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 9 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 10 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 11 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 12 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI





Etkinlik sayfa 19
Aşağıdaki fotoğraflarda küresel ısınmaya bağlı olarak buzullarda meydana gelen değişim görülmektedir. Bu değişimin neden ve sonuçlarını fotoğrafların yanındaki boşluğa yazınız.
Buzulların Erimesinin Nedeni küresel ısınmadır.
Buzulların Erimesinin Sonuçları:
Deniz seviyesi yükselecek, kıyı çizgisi değişecek, bir çok okyanus akıntıları yavaşlayacak, iklimlerde değişmeler yaşanacak,Yerleşim alanları deniz suları ile kaplanacak,kıyı erozyonu ortaya çıkacak,kıyı kesimlerde tuzlu su tatlı yer altı suyu ile karışacak,tatlı su kaynakları azalacak, buharlaşma ve yağışlar artacak sel felaketleri yaşanacak……………….

Etkinlik sayfa 18

2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI,2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 9 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 10 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 11 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 12 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI

Etkinlik sayfa 18
Yukarıda verilen haritalarda Endonezya’nın Borneo Adası’nda yıllara bağlı olarak yeşil alanlarda meydana gelen değişim ile değişim olasılıkları verilmiştir. Burada yaşayan bitki ve hayvanlar değişime uyum sağlayamamakta ve nesillerinin yok olması ihtimali ile karşı karşıya kalmaktadır. Haritayı inceleyerek ve ön bilgilerinizden yararlanarak aşağıdaki soruları cevaplayınız (Haritalardaki yeşil renk bitki örtüsünü göstermektedir.).
1.Borneo Adası’nın bulunduğu iklim kuşağında hangi tür bitki grupları görülülür? Neden?
Ekvatoral iklim mevcut olup, her mevsim bol yağmur yağmaktadır. Yüksek sıcaklık bol yağış ve nem bölge bitki örtüsünün son derece gür ve çeşitli yapmıştır. Yüksek ağaçların altında, palmiye, sedir, maun, incir gibi orta boy çeşitli ağaçlar bulunur. Bunların gövdeleri de renk renk orkideler, kaktüsler, eğrelti otları ve yosunlarla kaplıdır. Ormanın en alt tabakası olan ot katı ise, oldukça sık bir bitki örtüsü oluşturur ve büyük bir zenginlikteki böcek, bakteri ve mantar türlerine ev sahipliği yapar. Bunlar bütün yıl boyunca yeşil kalan ormanlardır. Orman altında çeşitli bitkiler yetişir.
2.Borneo Adası’ndaki bitki örtüsünün azalma nedenleri nelerdir?
- Sanayileşmeye bağlı hızlı tüketim
- Hızlı nüfus artışı sonucu ihtiyaçların artması ve çeşitlenmesi tüketimin artması
- Orman ürünleri ve kağıt hammadesi ihracatı
- Kaçak kesim

3.Borneo Adası’nın bitki örtüsünde meydana gelen bu azalma dünyanın değişik yerlerinde de görülmektedir. Dünya genelinde yaşanan bu azalmaların sonuçları neler olabilir?
*Küresel ısınma ve iklim değişiklikleri
*Biyotik (hayvan ve bitki türlerinin) türlerin yok olması
*Erozyonun artması
*Kuraklık
*Tarımsal verimsizlik
*Sel ve taşkınların sıklık ve şiddetinin artması
*Yerel halkın sosyal, kültürel ve ekonomik zarar görmesi
*Üretilen oksijen miktarının azalması

Etkinlik sayfa 16

2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI,2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 9 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 10 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 11 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 12 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI


Etkinlik sayfa 16
Aşağıdaki tabloda küresel ısınma sonucu buzullarda meydana gelen değişimlere dünyanın değişik bölgelerinden örnekler verilmiştir. Ön bilgilerinizden de yararlanarak boş bırakılan yerleri doldurunuz.
Kilimanjaro: Kilimanjaro (Tanzanya)’daki karlarının % 80′inden fazlası 1912′den bu yana erimiştir.
Grönland: Bilim adamlarına göre, son on yıl içinde kütledeki erime yaklaşık üçe katlandı.
Grönland’daki buz kütlesinin erimesiyle deniz seviyelerinin 7 metre yükseleceği tahmin ediliyor.

Kuzey Yarım Küre: Kuzey Yarım Küre’de karalar üzerindeki buzullar ilkbaharda çözülmeye 150 yıl öncesine göre 9 gün erken, sonbaharda donmaya ise 10 gün geç başlıyor. Alaska’nın bazı kesimlerinde, permafrostun (donmuş toprak tabakası) erimesi nedeniyle yüzeyde neredeyse 5 m’lık çökme meydana gelmiştir. Kuzey Kutbu’ndan Peru’ya, İsviçre’den Endonezya’nın İrian Jaya buzullarına kadar çok büyük buzul alanları, dev buz dağları ve deniz buzları büyük bir hızla yok oluyor.
Antarktika: Bilim insanları, her yıl en iyi ihtimalle 72 kilometre küp, en kötü olasılıkla da 232 kilometre küp buz yitirdiğini vurguluyor. Dünyadaki tüm buzul kütlesinin yüzde 90′ı, tatlı suyun da yüzde 70′i Antarktika’da bulunuyor. Dolayısıyla kıtadaki erime dünya su kaynaklarındaki binlerce yıllık dengenin bozulmasına ve deniz seviyesinde artmaya yol açacak.

Gerçek Olabilir mi?

2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI,2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 9 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 10 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 11 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 12 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI





Gerçek Olabilir mi?
Küresel ısınmanın ortaya çıkaracağı bir diğer sonuç Süper volkanlardır. Süper volkanlar, bildiğimiz yanardağ patlamalarından yüzlerce kat daha güçlü doğa olaylarıdır ve bu volkanlar küresel çapta etkili olmaktadır . Etkileri Kuzey Amerika büyüklüğünde bir bölgeyi harap edebilecek güçtedir, yıllarca sürecek bir küresel iklim değişikliğine neden olabilirler.Süper volkanların nerede ortaya çıkacağı geleceği ve gazların atmosferde ne kadar süre kalacağı dünyamıza vereceği hasar oranını belirleyecektir.Dikkat edilmesi gereken bölgeler, Yellow Stone (ABD) ve Toba Dağı (Endonezya) gibi geçmişte de bu olayların meydana geldiği yerlerdir. Volkanlardan atmosfere yayılan sülfürik asit tabakası, güneş ışınlarını ve Dünya’dan yükselen ısıyı emer, patlamanın ardından küresel iklim altüst olur ve bu durum yıllarca sürebilir.

Canlılar Nasıl Etkilenecek?

2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI,2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 9 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 10 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 11 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 12 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI





Canlılar Nasıl Etkilenecek?
Her bitki ve hayvan türünün yaşamını sürdürebilmesi için farklı bir sıcaklık değerine ihtiyacı vardır. İklim koşullarının değişmesi sonucu bitki ve hayvanlar yeni koşullara uyum sağlamaya çalışacak ya da göç etmek zorunda kalacaklardır.Bunlardan birisini gerçekleştiremeyenler yok olacaktır. Canlıların üreme, göç ve kış uykusu dönemleri de değişecektir.

Atmosferde Gaz Oranları Değişecek

2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI,2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 9 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 10 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 11 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 12 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI





Atmosferde Gaz Oranları Değişecek
Karbondioksit, metan ve diazotmonoksit gazları Dünya’ya ulaşan ışınımın tekrar uzaya yansıtılması ve atmosferdeki ışınımın soğurulması arasında bir denge oluşturarak Dünya’nın ılıman olmasını sağlar. Bu üç gaz olmasaydı dünya, yörüngesi çevresinde dönen ve üzerinde canlı yaşayamayacak kadar soğuk bir kara parçasından ibaret olacaktı. Bu gazların oranlarının değişmesi iklim değişikliklerine neden olacaktır.Atmosferde karbon bileşimli gazların oranı fabrika, ev ve araçlarda kullanılan karbon bileşimli fosil yakıtlar nedeniyle hızla artmaktadır.

Buzullar Eriyecek

2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI,2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 9 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 10 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 11 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 12 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI





Buzullar Eriyecek
Küresel ısınmanın doğal bir sonucu olarak buzullar eriyecektir ve deniz seviyesinde yükselmeler meydana gelecektir.Kıyı çizgisinde büyük değişmeler meydana gelecektir.
Okyanus akıntıları sürekli rüzgarlar ve Ekvator ile Kutuplar arasındaki tuzluluk ve sıcaklık farkından dolayı ortaya çıkmaktadır.Buzulların erimesi sonucu Okyanus sıcaklıkları ve tuzluluk oranlarında değişim olacaktır. Bu durum, okyanus akıntılarını da yavaşlatacaktır. Okyanus akıntılarının karaların kıyı kesimlerinin ısınmasında, soğumasında, yağış almasında, sıcaklığın Ekvator’dan Kutuplar’a taşınmasında büyük önemi olduğu için okyanus akıntılarının yavaşlaması kısa sürede çok büyük iklim değişikliklerine neden olacaktır.

24 Eylül 2011 Cumartesi

Etkinlik sayfa 15:Küresel ısınmanın meydana getirdiği değişimleri boş bırakılan yerlere yazınız.

2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI,2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 9 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 10 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 11 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 12 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI



Etkinlik sayfa 15:Küresel ısınmanın meydana getirdiği değişimleri boş bırakılan yerlere yazınız.



TARIM:Yükselen sıcaklıklar tropik bölgelerde ürün kaybına neden olurken tahıl üretimi için çok soğuk olan kuzey bölgeleri de tarım için elverişli hâle gelecektir. Örneğin, Sibirya, Kanada hatta Alaska’da artık orta kuşak bitkileri yetişebilecek. Ancak bu bölgelerdeki tahıl üretimi tropik bölgelerdeki ürün kaybının yerini doldurmaya yetmeyecektir.
SAĞLIK:Sıcaklık artışına bağlı stres ve psikolojik sorunlar ortaya çıkacak, Sıcaklığın artışı ile hava kirliliği de artmaktadır.Bu da özellikle solunum yolu hastalıkları sonucu ölümlerde artışa yol açacaktır.Gıda,Su,Kemirici kaynaklı hastalıklar artacak tır.Sıcak dalgaları mevsimsel ölümleri artıracak. Küresel ısınma polen mevsiminin uzamasına neden olacak ve bunlara bağlı hastalıkların artışına neden olacaktır.
SU KAYNAKLARI: Isınmayla birlikte buzullar eriyecek,okyanus ve denizlerin seviyesi artacak.Okyanus ve denizlerden daha fazla su buharlaşacak ve dünya daha nemli olacaktır.Bu da yağışların artmasına neden olacaktır. Çok yağış olan yerlerde hızlı yağışlardan dolayı akarsuyun debisi artacak; az yağış alan yerlerde su kaynaklarının yetersizliği ortaya çıkacaktır. Okyanus ve Deniz suyu sıcaklıklarında artışlar meydana gelecektir. Atmosfer bulunan sera gazlarının artışının sonucu olarak oluşacak asit yağmurlarıyla içilebilir su oranlarında ciddi azalmalar olacaktır.Sıcaklık artışı sonucu terleme ve buharlaşmanın artması ve gerekse yağışlardaki azalma ve yağış rejimindeki değişiklikler bir çok bölgede kuraklık riskini arttıracaktır.Deniz seviyesindeki artışlar nedeniyle kıyılarda tuzlu su, yer altı sularına karıştığında kıyı kesimlerinde canlılar için gerekli olan tatlı su kaynakları kaybedilecektir
ORMANLAR: Küresel ısınma sonucu yağışların azalması, sıcaklık ortalamaların yükselmesi, kuraklık şiddetinin artması hem orman yangınlarını tetikleyecek hem de mevcut orman alanlarının yayılışını azalmasına ve kendini yenileyebilmesine engel olacaktır. Ormanlar içerisindeki biyolojik çeşitliliği olumsuz etkilenecek ve bu canlılar bir noktadan sonra yaşam alanlarını ya terk etmek zorunda kalacak ya da öleceklerdir.
KIYILAR: Isınmayla birlikte buzullar eriyecek,okyanus ve denizlerin seviyesi artacak.Deniz seviyesinde görülecek gelecek 100 cm’lik yükselme Hollanda’nın %6’sının, Bangladeş’in %17,5’inin ve birçok adanın ya tümünün ya da büyük bölümünün sular altında kalmasına yol açacaktır. Denizlerdeki yükselme kıyı ekosistemlerinde büyük değişiklikler yaratacak, denizlere yakın alçak düzlüklerde yeni bataklıklar meydana gelecektir.Denizlerin karalar üzerinde ilerlemesi ile oluşacak arazi kayıplarının yanında kıyı erozyonlarında da artışlar görülecektir. Deniz suyu seviyesinin artması akarsu ağızlarında bu tuzlu suların tatlı sularla birleşmesi tatlı su rezervini olumsuz etkiler.Yine deniz seviyesine yakın olan yerleşme alanlarında bölgelerin boşaltılmasına yol açacak .Kıyı çizgisinin değişmesi bu alanlarda bulunan canlıların yaşam alanlarının değişmesine sebep olacak.Deniz seviyesinde meydana gelebilecek bir cm lik yükselme erozyona bağlı olarak kumluk kıyı şeritlerinde 1 m genişliğinde bir geri çekilmeye sebep olacak.Kıyı bölgelerde özellikle deniz ticaretinin geliştiği bölgeler için olumsuz sonuçları doğuracak şeklinde değerlendirilebilir. Deniz seviyesinde meydana gelecek her 1 cm yükselme, erozyona bağlı olarak kumluk kıyı şeritlerinde 1 metre genişliğinde yatay bir geri çekilmeye yol açabilir.
Tuzlu su, tatlı su akiferlerine karıştığında kıyı kesimlerinde canlılar için gerekli olan tatlı su kaynakları kaybedilecektir.
BİTKİ VE HAYVAN TÜRLERİNİN YAŞAM ALANLARI: Küresel ısınma sonucu bazı bitki ve hayvan türlerinde aşırı artış veya azalış olabilir.Bitki ve hayvan türlerinin yaşam alanları değişecek.Bazı türlerin yaşam alanları genişlerken,bazı türlerin yaşam alanları daralacak. Küresel ısınmanın etkisiyle hayvanlar ve bitkiler kutuplara ve üst dağlık kesimlere yüksek rakımlara doğru göç edeceklerdir. Ancak, bu göç yollarını tıkayan kentler ya da tarım arazileri ile karşılaşan ve bunları aşamayan bitki türlerinin nesilleri tükenecektir.

Geleceğimiz Daha Sıcak ve Kurak Olabilir

2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI,2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 9 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 10 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 11 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 12 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI

Geleceğimiz Daha Sıcak ve Kurak Olabilir
Dünyamızın yaklaşık 4,5 milyarlık jeolojik tarihi boyunca doğal faktörlere bağlı olarak iklimlerde değişimler meydana gelmiştir.
21. yüzyılda küresel iklim sistemindeki değişimler öncekilere oranla çok daha kuvvetli olacaktır. Sıcaklık ekstremleri; kara ve deniz buzullarında azalmaya, şiddetli tropikal fırtına sayısında da artışa yol açacaktır.
IV. jeolojik zamanda 4 tane buzul çağı yaşanmıştır ve soğuk dönemler meydana gelmiştir. Bu buzullaşma dönemlerinde kutuplardan 50° enleme kadar olan alanlar, buzullar altında kalmıştır.
Geçmişte meydana gelen bu iklim değişiklikleri gelecekte de iklim değişikliklerinin olacağının işaretidir.Fakat günümüzdeki ve gelecekteki iklim değişiklikleri daha hızlı gerçekleşecektir. Gelecekte buzullaşmadan çok küresel ısınmanın ortaya çıkaracağı sonuçlardan korkulmaktadır.

Hollanda Kıyıları: Doğanın Zorlamasıyla Oluşan Mühendislik

2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI,2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 9 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 10 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 11 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 12 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI

Hollanda Kıyıları: Doğanın Zorlamasıyla Oluşan Mühendislik
Hollanda topraklarının büyük bir kısmını denizden kazanmıştır.Hollanda kıyılarının büyük bir bölümünün deniz seviyesinde veya deniz seviyesinin altında olmasından dolayı fırtınalar ve deniz seviyesindeki yükselmeler birleşince bölge, kıyı taşkınları ve su erozyonu açısından hassas bir hâl almaktadır, ülkenin kıyı bölgeleri taşkınlara karşı doğal ve yapay birimlerden oluşan kıyı koruma sistemi ile korunmaktadır.
Ülkedeki mühendislik firmaları, su baskınından korunma ve denizden toprak kazanma konusundaki deneyimlerinin yanı sıra, derin sularda inşaat, nehir ve deniz dibi tarama, tüneller, köprüler, liman ve havaalanı tasarım ve inşaatları projelerinde de yeni teknikler geliştirerek çalışmalarına devem etmektedirler.
Hollanda, deniz ticareti ve liman hizmetleri açısından dünyada önemli bir yer edinmiştir. Hollanda’nın coğrafi konumundan kaynaklanan avantajlar nedeniyle ticari hizmetler sektörü çok gelişmiştir. Rotterdam Limanı ile Amsterdam Havaalanı Avrupa’nın giriş kapısı konumundadır. Hollanda’nın bu transit fonksiyonu, nakliye ve dış ticaret firmaları için birçok destek endüstrisinin burada kurulmasında ve yoğunlaşmasında etkili olmuştur.

Dünyadaki En Büyük Su Nakli Projesi: Libya Yapay Nehir Projesi

2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI,2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 9 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 10 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 11 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 12 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI


Dünyadaki En Büyük Su Nakli Projesi: Libya Yapay Nehir Projesi
Libya’nın büyük bir kısmı çöllerle kaplıdır,yüzey suları ve yağış bakımından fakirdir. Yapay Nehir Projesi ile güneydeki çöl alanlarında yer alan yeraltı suları sulama yapmak amacıyla kuzeyde yer alan sahil kesimlerindeki tarımsal alanlara taşınacak ve ekilebilir alanlar 150.000 hektar artacaktır.

İsviçre ve Dağlar

2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI,2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 9 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 10 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 11 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 12 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI

İsviçre ve Dağlar 
İsviçre’nin % 58′ini kaplayan ve yükseltileri 4000 m’yi geçen İsviçre Alpleri, güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda uzanan iki dağ sırasından oluşur. Bu iki dağ sırası arasında Ren ve Rhone ırmaklarının oluşturduğu bir oluk sistemi vardır. Bu akarsular üzerine barajlar kurulmuş ve elektrik enerjisi elde edilmektedir.Bu alanda enerjinin varlığı sayesinde sanayi gelişmiştir. Bu oluk aynı zamanda ulaşım bakımından da önemlidir.
İsviçreliler, Alpler’in olumsuz coğrafi şartlarına rağmen uzun tüneller ve viyadükler yaparak bu alanlarda ulaşımı geliştirmişlerdir. Ulaşımın gelişmesi Alpler’in kış turizminde değerlendirilmesine imkan tanımıştır. İsviçre’de toplam turizm hareketlerinin % 60′ ından fazlası Alp bölgesinde yoğunlaşmıştır. İsviçre’de turizmin dağlık alanlarda geliştirilmesi bölgeler arası eşitsizliği ve göçü azaltmıştır. Ayrıca kış turizmi ülkeye büyük ölçüde döviz girdisi sağlamaktadır.
İsviçre Alplerinden geçişi kolaylaştırmak için iki tünel inşa edilecektir.
İsviçre’deki doğal ve beşerî etkileşimi analiz ederek benzer bir arazi yapısına sahip olan yurdumuzun kuzey ve kuzeydoğu bölgelerindeki ekonomik ve sosyal gelişimi sağlamak için neler yapılabilir? Sınıf ortamında tartışınız.
Yurdumuzun kuzey ve kuzeydoğu bölgelerindeki ekonomik ve sosyal gelişimi sağlamak için ulaşımın geliştirilmesi, bölgedeki enerji kaynaklarından faydalanılması,bölgeye uygun olan turizm,tarım,hayvancılık ve sanayi yatırımlarına teşvikler verilmelidir.

Çölde Oluşan Yaşam Alanı: Kalifornia’daki Central Valley Projesi

2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI,2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 9 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 10 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 11 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 12 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI

Çölde Oluşan Yaşam Alanı: Kalifornia’daki Central Valley Projesi
Kaliforniya’da eskiden çöl alanı olan Central Valley (Sentrıl Valley) verimli bir tarım alanına dönüşmüştür.Barajlar,sulama tesisleri ve analar yapılarak turunçgiller yetiştirilmeye başlanmış, hayvanlar için otlak alanları oluşturulmuştur. Proje maliyetinin yüksek olması nedeniyle arazide yüksek verim elde edilen ve değer taşıyan ürünler yetiştirilmektedir.
Central Valley projesi ile verimli tarım alanı hâline getirilmiş olan bölge bugün şehirleşme tehdidi altındadır.
Nüfusun ve kentleşmenin artması sizce bu bölgede hangi olumsuz sonuçları doğurmuştur?
Nüfusun ve yerleşmenin artması verimli tarım alanlarının ortadan kalmasına ve daha önce yapılan sulama projesinin işlevini kaybetmesine neden olmaktadır.

İki ülkeyi Birleştiren Yol: Manş Tüneli

2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI,2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 9 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 10 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 11 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 12 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI

İki ülkeyi Birleştiren Yol: Manş Tüneli
Fransa ve İngiltere arasındaki Manş Denizi’nin altından geçişi sağlayan Manş Tüneli iki demir yolu tüneli ile iki ülke arasındaki ulaşımı su altından sağlar.

İnsanın Doğadaki Serüveni

2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI,2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 9 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 10 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 11 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 12 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI

İnsanın Doğadaki Serüveni
İnsanlar yeryüzünü tanıdıkça doğaya doğal sistemlere müdahale etmeye başlamışlardır. Bu müdahale Sanayi Devrimi ile en üst düzeye ulaşmıştır.

Etkinlik Sayfa 9

2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI,2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 9 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 10 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 11 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI, 2011 - 2012 YENİ COĞRAFYA 12 KİTABI ETKİNLİKLERİNİN CEVAPLARI VE DERS NOTLARI

Etkinlik Sayfa 9
Kuraklık
Oluşum Nedeni:Yağışların kaydedilen normal seviyenin altına düşmesi sonucu arazi ve su kaynaklarının bu durumdan olumsuz etkilenmesi ve hidrolojik dengede bozulmanın gerçekleşmesi
Doğal Sürece Etkisi:
1.Tarımsal ürünlerde azalma
2.Otlaklarda ve ormanlık alanlarda azalma
3.Yangınlarda artma
4.Akarsu ve yer altı su seviyesinde düşme
5.Hayvanların ölüm oranında yükselme
6.Balık türlerinin zarar görmesi veya yok olması
Sel ve Taşkın:
Oluşum Nedeni:
1.Yağış Miktarı ve Özelliği
2.Bitki Örtüsü (doğal bitki örtüsünün tahribatı,orman ve meraların tahrip edilmesi)
3.Yanlış Arazi Kullanımı (çarpık şehirleşme, sel ve dere yataklarındaki yapılaşma yada su akışının engellenmesi,dere yataklarına çöp ve moloz dökülmesi,dere yataklarının yol haline getirilmesi ve daraltılması)
4.Jeomorfolojik Özellikler
a)Yükselti b)Eğim c)Bakı
5.Drenaj Özelliği
a)Yatak Özellikleri b)Drenaj sistemi
Doğal Sürece Etkileri:
1.Tarım arazilerinin sular altında kalması
2.Ekolojik yapının bozulması
3.Sel sularıyla taşınan malzemeler bağ, bahçe ve tarlaların üzerini örterek tarım topraklarında verimsizliğe yol açar.
Volkanizma: Oluşum Nedeni:
Yüksek basınç altında magma içerisinde erimiş halde bulunan çeşitli gazlar, basıncın azalması ile magmadan ayrılır ve büyük bir güçle yeryüzüne çıkmak ister.Bu olay esnasında meydana gelen olaya volkanizma denir.Genellikle volkanik faaliyetler levhaların karşılaşma alanları,fay hatları boyunca ve okyanus tabanlarında yaygınlık gösterir.
Doğal Sürece Etkileri:
1.Depremler 2.Tsunami 3.Gaz,kül,taş ve lav çıkışı
4.Atmosferi yayılan küller güneş ışınlarının yeryüzüne gelişini engeller ve böylece volkanik püskürmelerin şiddetine bağlı olarak sıcaklık değerlerinde kısa süreli veya uzun süreli düşüşler görülür.
5.İklim değişikliği
6.Patlamalar sonucu bol miktarda malzemenin yeryüzüne püskürmesi ile bir yandan volkanik araziler oluşur
7.Okyanus tabanında meydana gelen püskürmeler deniz suyu sıcaklığını artırmaktadır.Okyanuslarda yaşayan birçok canlı bu durumdan olumsuz yönde etkilenmektedir.
8.Buzul bölgelerinde meydana gelen püskürmeler buzulların hızla erimesine sebep olmakta ve buzul erimeleri neticesinde büyük sel felaketleri yaşanmaktadır.