7 Nisan 2009 Salı

İkinci Dünya Savaşı - Fransa Seferi..


Black Metal diyarı Finlandiya'daydık bir önceki dersimizde. Bugün güneylere ilerliyor, Hitler soytarısının Fransa'ya yaptığı sefere bir göz atıyoruz.

Efendim aylardan Şubat. Bahar geldi gelecek. İnsanların kanı kaynıyor. Ancak bu güzel mevsimde hâlâ aklı itliğe çalışan biri vardı. Tahmin edebileceğiniz gibi Adolf bu. Birinci Dünya Savaşı'ndaki hezimetler çok canını sıkmış olacak Hitler'in, Fransa benim olacak diye tutturuyor idi. Bunu gerçekleştirmek amacıyla da Almanya'nın önemli stratejistlerini bir araya topladı, "Ne yapalım hacı bir yol gösterin." diye dert yanmaya başladı.

Bunun üzerine bu stratejistlerin başında gelen Franz Halder, Birinci Dünya Savaşı'nda uygulanması düşünülen "Schieffen Planı"nı netten indirerek altına üç-beş yeni kaynak ekledi ve Hitler'e yedirmeye çalıştı. Toplanıldı edildi, başladı Franz planı anlatmaya "Efendim birinci bölük örs görevini üstlenecek, ikinci grup ise çenenin ön kısmını oluşturan çekiç pozisyonunu alacak." diye. Bunun üzerine Hitler'den "Ne diyon ya çekiç örs falan, anlamıyom ben." tepkisini alarak kovulan Halder'in yerine bu göreve general Manstein atandı.

Manstein'in planı oldukça orijinal idi ve Hitler tarafından da beğeni topladı. Bunun üzerine bu plan kabul edilerek savaş stratejisi belirlendi. Almanya'dan bu tarz bir saldırı bekleyen Fransa cephesi ise, "Bu kerizler Schieffen'i sokar devreye." diye düşündüğünden savaşa büyük bir dezavantajla girdiler. 

Askeri hazırlıklar bilmem ne derken aylardan Mayıs oldu, Almanya saldırmaya başladı. Öncelikle büyük bir hevesle, "Çok zevkliymiş olm." hayalleriyle üniversitelerde paraşüt kulüplerine giren mazlum öğrenciler Fransa sınırını aştılar. Hitler'in yanında kadim dostu, faşizm yoluna birlikte baş koyduğu kankası Mussolini vardı. Karşı taraftaki müttefikler ise Fransa, Hollanda, Belçika, Polonya gibi pek çok ülkeden oluşuyordu. Buna rağmen güç dengeleri eşit gibi diyebiliriz sanırım. Evet.

Mayıs ayının gelmesiyle gönül yayları gevşeyen, kırlara koşan Fransızlar; disiplinli Almanların bu baskın niteliğindeki saldırısına hazırlıksız yakalandı tabii. Önce Sedan işgal edildi. Havadan ve denizden saldırılar başladı. Almanlar gaza gelmişti. Adeta Birinci Dünya Savaşı'ndaki hezimetin acısını çıkarıyor, Fransa'yı maymun ediyordu. Bu kısımları fazla uzatıp sizleri baymıyorum. Haziran sonuna kadar süren saldırılar sonucunda Almanlar bariz bir şekilde üstündü işte.

23 Haziran 1940 tarihinde Fransa "Yeter lan tamam siz kazandınız kabul." diyerek savaşı kaybettiğini kabul etti. Almanya rövanşı almıştı. Hitler de büyük bir sevinçle o gün Paris'e giderek şehrin her tarafını dolaştı, fotoğraflar çekildi, "Ahaha benim lan buralar benim!" diye kendinden geçti.

Efendim o dönemde Paris-İstanbul seferi yapan "Şark Ekspresi" adında bir tren var idi. Birinci Dünya Savaşı sonunda Almanlar ve Fransızlar arasındaki antlaşma burada imzalanmıştı. Hitler de nasıl bir psikopattır ki, "Siz de orada imzalayacaksınız olm bana ne." diyerek trenin vagonunu söktürüp orada antlaşmayı imzalatmıştır. Manyak işte. Antlaşma sonucunda güney kısmı dışında bütün Fransa Almanya'nın eline geçti.

Ya işte böyle. İntikam alındı. Ancak dediğimiz gibi, manyak bu Hitler, daha durmayacak. Bekleyin siz. Esen kalın.

s.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder