Maya hücreleri gen mühendisliği teknoloji kullanılarak, elektronik devre sistemine dönüştürüldü.
Sentetik biyoloji, göreli olarak yeni bir araştırma sahası. Uygulama alanlarından biri de doğada olmayan biyolojik sistemlerin geliştirilmesi. Bu konuya ilişkin olarak genetik mühendisliği ürünü oan hücreler arasında, algılayıcılar, devre kesiciler ve osilatörler gibi farklı yapay bağlantılar geliştirilmiş durumda. Bu yapay iletişim ağlarından bazılarının endüstriyel ve tıbbi uygulamalarda kullanılmaları mümkün olmasına karşın, bugüne değin alınan sonuçların tam olarak beklentileri karşılamaması nedeniyle girişimler kesin sonuca varamamıştı.
Gothenburg Üniversitesi Hücre ve Moleküler Biyoloji Bölümü’nden Kentaro Furukawa gelecekte, karmaşık bir hücreden-hücreye iletişim sisteminin, bir biyo-algılayıcı şeklinde çalışarak vücuttaki değişimleri izleyeceğini ve hastalıkları erken aşamada tespit ederek gereken önlemin alınmasına olanak sağlayacağını umduklarını söylüyor.
Furukawa ve birlikte çalıştığı Stefan Hohmann ile Jimmy Kjellén, bu yolda maya hücrelerini kulanarak, hücreler arası gerçekleşen gen kontrollü iletişime dayalı yapay devreler üretmişler. Maya hücreleri, belirlenen kriterlere göre çevrelerini algılayacak ve moleküller aracılığıyla diğer maya hücrelerine sinyal gönderecek şekilde genetik olarak değiştirilmişler.
Farklı tipte hücreler, daha karmaşık devreler oluşturmak üzere, adeta Lego parçaları gibi birleştirilebilirler. Birbirlerine göre değişik genetik uyarlamalara sahip maya hücrelerini kullanarak daha ileri seviyede ‘elektronik’ işlevleri yerine getirebilen sistemler meydana getirmek de mümkün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder