Biyologlar, Atlantik Okyanusu’nun kuzeydoğu bölgelerinde yaşayan bir yılanbalığı türünün yavrularını emzirdiğini keşfetti. Üstelik emzirme işlemi henüz anne karnındayken başlıyor.
Danimarka Kopenhag Üniversitesi’nden Peter Skrov ve ekibinin geçtiğimiz günlerde yayınladıkları çalışmanın ayrıntıları, Baltık ve Manş denizleri ile Britanya Adaları’nı saran sularda yaşayan Avrupa yılanbalığı’nın (Zoarces viviparus), nasıl olup da bu denli gelişmiş yavrular dünyaya getirebildiği sorusuna da açıklık getiriyor.
Avrupa yılanbalıkları, akvaryumlarda oldukça yaygın bir şekilde beslenen lepistes balıklarında olduğu gibi, yumurtaların anne vücudunda açılması sonucu yavrularını sanki doğuruyorlarmış gibi görünüyorlar. Bu nedenle “doğuran horozbina” olarak da adlandırılan bu yılanbalığı türünün dişileri, altı ayla balıklar arasında bilinen en uzun süreli hamilelik dönemine sahip. Balığın yumurtasında bulunan besin deposunun bu uzun hamilelik süresi için yeterli miktarda olmaması ise, uzmanların kafasında bir soru işareti oluşturuyordu.
Danimarkalı ekip, yılanbalığı yavrularının henüz dünyaya gelmeden annelerini emmeye başladıklarını balığın fizyolojisine yönelik bir seri çalışmayı sürdürürken tesadüfen keşfetmiş. Prof. Skov, yakın zaman içinde ölmüş olan dişi bir bireyi incelemek üzere kestiğinde, yumurtalıklardaki folikül hücrelerine ağızlarıyla yapışmış olan embriyoları hayretle fark etmiş.
Normal olarak memeli yumurtalıklarında bulunan folikül hücreleri, yumurtayı meydana getirir ve çevresini sararak korurlar. Yumurtanın olgunlaşmasının ardından bu hücreler çatlayarak, yumurtayı rahime gitmek üzere serbest bırakır. Fallop kanalından geçerek rahime ulaşan yumurtalarsa eğer döllenmişlerse embriyoyu oluşturarak rahim duvarına gömülür. Embriyo ise gelişimi için gerekli olan besin ve gazları plasenta yoluyla anneden sağlar.
Skov’a göre Avrupa yılanbalıklarında da yumurtalar, aynı memelilerde olduğu gibi yumurtalıklarda bulunan folikül hücreleri tarafından üretiliyor ve gelişmeleri sağlanıyor. Fakat yılanbalıklarında bir rahim yapısı bulunmadığından, döllenme ve yumurtanın ileri aşamadaki gelişimi yine bu bölgede devam ediyor.
Yumurta içinde depolanmış olan besin tükendiği zaman ise yılanbalığı embriyosu, ucunda sıvı akışına olanak sağlayan bir uzantı bulunan ağzını yumurtanın hemen etrafındaki foliküle yapıştırıyor. Yağ asitleri, glükoz ve proteince zengin olmalarının yanında oksijene de doygun halde olan foliküller, gelişim sürecinin devamı için yavrunun ihtiyacı olan tüm besini sağlamaya devam ediyor. Her bir embriyo tek bir foliküle tutunması sayesinde de mevcut besinin yavrular arasında eşit olarak dağılması sağlanıyor.
Prof. Skov, bulguların diğer bir çok balık türü için de geçerli olabileceğini ve farklı türlerin de en yakın zamanda ele alınacağını heyecanla belirtiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder