2 Ocak 2012 Pazartesi

155) HİTLER'İN İMAMI !...



   A.B.D. Milli Arşivleri tarafından hazırlanan ve adı "Hitler'in Gölgesi" olan bir rapora göre ; Naziler Orta Doğu' yu ele geçirip orada yaşayan yaklaşık 250.000 Musevi'yi öldürdükten sonra Kudüs Müftüsü'nü Arapların lideri yapmayı taahhüt etmişlerdir.1940'larda bir Alman subayının aylık maaşının 25.000 Reischmark olduğu zamanlarda Müftü Husseyni'ye 50.000 mark maaş bağlanıp, ayrıca özel masrafları için de 80.000 mark vermişlerdir.
   Müftünün faaliyetleri arasında 1943'de Alman müttefiği olan Hırvatistan'da SS Boşnak-Müslüman 13. Dağcı Birliği'ni kurmak da vardır..

   Muhammed Emin Husseyni (1895-1974) , Kahire'de El-Ahzar Üniversitesi'nde bir yıllık eğitimin ardından İstanbul'da öğrenimini sürdürürken I. Dünya Savaşı patlak verince, topçu subayı olarak İzmir'de görev alır.. Kasım 1916'da, savaş sürerken, "hastalık" bahanesiyle Osmanlı ordusundaki görevini bırakıp Kudüs'e yerleşir. Orada birdenbire "iyileşip" İngiliz uydusu Şerif Hüseyin'in Osmanlı'ya karşı açtığı cihad'a katılarak İngiliz ordusuna hizmet etmeye başlar !..
   1921'de Kudüs'te, İngiliz yönetimi altında yapılan müftülük seçimlerinde en az oyu almasına rağmen, İngilizler tarafından müftü olarak ilan edilir.
   Yanar-döner müftümüz Mayıs 1941'de ise Müslüman Arapları eski efendileri İngiltere'ye karşı Almanya'nın safında savaşa çağırarak cihad ilan eder. İngiliz ordusu Irak'ı işgal edince, İran ve Türkiye üzerinden önce İtalya'ya gidip Mussolini ile görüşür, sonra da Almanya'ya geçer.
   

   Müslümanlar arasında Hitler yandaşlığı uyandırmak üzere her gün Alman radyosunda konuşarak Balkanlar'da yaşayan Müslümanlar üzerinde epey etkili oldu..Hacı Emin El-Husseyni'nin propaganda çalışmaları sonucu ilk adımda Bosna, Kosova, Makedonya, Bulgaristan, Batı Trakya gibi Avrupa topraklarında yaşayan Müslümanlardan yaklaşık yüz bin kişi Hitler'i İslam'ın kurtarıcısı sayarak Nazi birliklerine katılmıştı. Husseyni'nin Orta Doğu Araplarına yönelik propaganda çalışması, "Hitler gelecek, Araplar İngiliz ve Yahudi boyunduruğundan kurtulacak" savına dayanmış, Hitler'in Müslüman dostu ve kurtarıcısı olduğu yargısı beyinlere kazınmıştı.
   Bunlara göre, "Mussolini, gerçek adı Musa Nili olan bir Müslümandı ! Hitler de Haydar adıyla gizli Müslümanlığı seçmişti !.. Hitler'e Ebu Ali diyenler de vardı.. Daha beteri, Hitler'in Mısırlı yandaşları Tanta'da Hitler'in annesinin doğduğu evi bile "bulmuşlar" ve o evi hacı olma yeri olarak kullanmışlardı !.. Hitler'in Müslüman Arap yandaşları onu peygamber kertesinde ululayan marşlar söylüyorlardı :
"Ne monşer, ne mister ! Gökte Allah, yerde Hitler !.."

 

   "Hancar" (Hançer) adıyla anılan Bosnalı Müslüman askerlerin Husseyni tarafından çizilen bir bayrağı bile vardır..


   Hacı Emin El Husseyni, Hitler yok edildikten sonra, Rusya'ya karşı Amerikan hizmetine girip, "Müslüman Kardeşler" Örgütünün temelini atar ve İslam Birliği Konferansları örgütlemekle oyalanır..
   Dünya imparatorluğu düşleriyle savaş alanlarına sürdüğü Hitler'i yok eden Amerika, II. Dünya Savaşı sonrasında kendisi dünyanın tek egemeni olmaya soyunur..  Tıpkı Napolyon, II. Wilhelm ve Hitler gibi dini kullanarak...
   Aslında Yahudi karşıtlığını Hitler yaratmamıştı ; o sadece, Hıristiyanlarda bin dokuz yüz yıldır var olan ve bu süre boyunca pek çok kez soykırıma dönüşen Yahudi karşıtlığını, kendi yaşadığı dönemde bir kez daha soykırıma dönüştürecekti..
   Komünizme düşman olan Amerikalı para babaları,sanayiciler ve çoğu Hıristiyan din adamları Komünizme düşmanlığını ilan eden Hitler'in Sovyetler Birliği'ne saldırması için ellerinden geleni yapmış, Amerikalı bankerler borç para vererek, silah satarak ; Katolikler, Protestanlar ve Evangelistlerse, mezhep bağlılarına Hitler yandaşlığı aşılayarak desteklemişlerdir.
   Para babalarının başını Protestan sanayici Henry Ford, din adamlarının başını ise Evangelist rahip Frank Buchman çekiyordur. Ford'un parası ; hem Bucman'ın imanını, hem de Hitler'in kılıcını keskinleştiriyordur !..
   Alman sanayi ve teknolojisi doğrudan doğruya Henry Ford'un Almanya'ya akıttığı sermaye ile kurulmuştur neredeyse..I. Dünya Savaşı sonrası Almanya'da açılan fabrikaların çoğu savaş araç gereçleri üretimine yöneliktir ve bunlar da çoğunlukla Henry Ford'un para ve teknoloji aktarımıyla kurulmuştur. Profesör Doktor Anthony C. Sutton, bütün bu gerçekleri 1976 yılında, belgeleriyle ve kanıtlarıyla, "Wall Street and the Rise of Hitler" adlı kitabında açıklamıştır !...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder