11 Haziran 2012 Pazartesi

238 ) BİR MEKTUBUN ANALİZİ !..

Vahdettin, San Remo'da bulunduğu günlerde ABD Başkanı'na bir mektup yazmıştır. Bu mektup, Halis Reşat Bey tarafından Paris'te bulunan Amerikan elçiliğine teslim edilmiştir. Elçilik de bu mektubun orijinalini ve İngilizce çevirisini 15 Nisan 1924 tarihli yazısıyla Washington'a göndermiştir.
Vahdettin'in bu mektubu ABD Ulusal Arşivi'nde, 86700 / 1788 numarada kayıtlıdır..
İşte o tarihi, aynı zamanda da ibretlik olan mektup :
"Amerika Cemahir-i Müttefikiye Reisi Mösyö Coolidge Cenablarına .
Siyasi olayların ve gelişmelerin tüm iç yüzünü, hangi nedenlerden dolayı Saltanat merkezimi geçici bir süre için terk etmek zorunda kaldığımı biliyorsunuz. Bu konuda ayrıntılı bilgi sunmayı gereksiz buluyorum.
   Bu süresiz uzaklaşmanın, babadan kalma sahip olduğum Saltanat ve hilafet makamından vazgeçtiğim anlamına gelmeyeceği açıktır. Ankara meclisi gibi bir isyancı fitnenin bu konuda alacağı tüm kararların geçersiz olacağını bildiririm. Şöyle ki ; İslam hilafetinin tümüyle kaldırılması dini, kavmiyeti, vatanı belirsiz ve karışık askerlerden ve öteki sınıflardan oluşan küçük bir şer zümresinin kısmen zorla ve kısmen bilgisizlik ve gafletle yönlendirdiği beş-altı milyonluk Türk kavminin yetki alanı içinde değildir. Bu ancak tüm İslam dünyasınca atanan uzman kişilerden oluşan bir meclisin toplanması ve tüm din bilginlerinin ortak kararı ile çözümlenecek büyük bir evrensel sorundur. İslam bilginlerinin bildiği üzere şeriata aykırı kararlar herhangi makamdan olursa olsun sonuçsuz kalmaya mahkumdur. 
   Bundan başka bu durumun, içinde bulunulan koşullarda İslam dünyasında sonuçları pek vahim olabilecek büyük bir heyecana yol açacaktır. Ayrıca gelişmiş ülkelerin iç güvenliklerine de büyük bir etki yapacaktır.
   Hanedanın ileri gelenleri aleyhinde Ankara meclisi kabul edilen sürgün ve kovma, emlakine ve bireysel mallarına el koyma gibi haksız kararları hanedanın bireylerini, insan ve kişilik haklarından soyutlar mahiyettedir. 
   Bu konuda yüce kişiliğiniz ve cumhuriyet hükumetiniz tarafından olanaklar ölçüsünde yapılabilecek yardımları pek değerli sayacağımı açıklamaya gerek yoktur. Bu vesileyle sağlıklı olmanızı yüce haktan niyaz eylerim.
13 Mart 1924. Mehmed Vahideddin "
   


   Vahdettin'in ABD Başkanı'na gönderdiği mektuptan çıkan sonuçlar şunlardır : 
   1. Vahdettin hala Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihe karıştığını ve yerine yeni bir devletin kurulduğunu kabul edememektedir. Mevcut durumu geçici görmektedir.
   2. Kendi iradesiyle ülkeyi terk ettiği halde hala saltanat ve hilafet haklarının varlığından söz edebilmektedir. Ankara'da toplanan ve ulusun gerçek temsilcilerinden oluşan TBMM üyelerini fitneci olarak görmekte ve T.C.'ni tanımamaktadır.
   3. Saltanat ile hilafetin ayrılmasını ve kaldırılmasını sağlayan meclis üyelerini "dini,kökeni,vatanı belli olmayan küçük bir şer zümresi" olarak nitelemektedir.
   4. Vahdettin, hilafeti kaldırmanın Türk Ulusu'nun yetkisinde olmadığını, hilafet sorununun tüm İslam ülkelerinin gönderecekleri uzman kişilerden oluşacak bir meclis tarafından çözüme bağlanabileceğini iddia etmektedir. Ulus egemenliğine dayanan bir devletin var olduğunu kabul etmemektedir.
   5. TBMM'nin aldığı bu kararların İslam dünyasında olumsuzluklar yaratacağı gibi "gelişmiş ülkelerin iç güvenliklerinin bozulmasında" da etkili olacağını belirterek adeta "aba altından sopa" göstermektedir.
   6. TBMM'nin çıkardığı hilafetin kaldırılması ve hanedan mallarına el konulmasını öngören 3 Mart 1924 tarihli yasayı "kişisel haklara indirilmiş bir darbe" olarak nitelemekte ve Türkiye Cumhuriyeti'ni "kişi hakları tanımayan bir devlet" olarak göstermeye çalışmaktadır..
   7. Vahdettin, saltanat ve hilafet sorununun çözümlenmesi için diplomatik bir üslup ile ABD Başkanı'ndan yardım istemektedir. Yani ABD yardımıyla Türkiye'de yeniden sultan ve halife olmayı hayal etmektedir..

   Bu belge, Vahdettin'in Kurtuluş Savaşı sırasındaki hıyanetleri bir yana asıl büyük hıyanetini San Remo'daki sürgün günlerinde yaptığını göstermektedir. 




NOT : Sinan Meydan, "Cumhuriyet Tarihi Yalanları" adlı kitabının 1. cildinde Vahdettin'i çok kapsamlı ve titiz bir şekilde incelemiş.. Aldığım diğer notları zaman içinde ve bölüm bölüm sizlerle paylaşacağım.. 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder