1850'li yıllarda İzmir kaldırımlarından yetişen Hoca Ahmed Sabri Efendi ; Kastamonu'dan geldiği İzmir'de medrese eğitimi gördü. Sonra Kemeraltı'nda "Hilal Eczanesi" yanında bir aktar dükkanı açtı. Dükkanın arka tarafında birkaç öğrenciye ders verirdi. Biraz para yaptı. Yine Kemeraltı'nda "Şifa Eczanesi" karşısında daha geniş bir dükkana geçerek kitapçılığa başladı.
O yıllarda İzmir'in Hıristiyan kesimine "Gavur İzmir" veya "Küçük Paris" diyorlardı. Sırtınızı Basmane Garına verdiğinizde, sol tarafta, Musevilerin de içinde yaşadığı kalabalık Müslüman mahallesi ; sağ tarafta ise denize kadar Hıristiyan Mahallesi vardı. Rumlar, Levantenler, Ermeniler, yani her türlü Hıristiyan-Osmanlı itibarlı azınlığı sağ tarafta yaşardı. Bu bölgede ayrıca, basımevleri, matbaalar, kitapçılar, yabancı dilde yayın yapan gazete idarehaneleri bol bol vardı.. K. Scherzer, "İzmir 1873" isimli eserinde, o yıl şehirde 1 Alman, 5 Rum, 2 Ermeni ve 2 Fransız kitabevi olduğunu yazar..
Görüldüğü gibi bir Avrupa kentini aratmayacak bir kültür ortamı, şehre hakim olan yabancı çevrelerin oluşturduğu sosyal yaşama paralel biçimde, İzmir'in Hıristiyan kesiminde sürüp gitmektedir..
Şehrin Müslüman Mahallesinden Türk çocukları..
Şehrin Müslüman Mahallesi ise, tek kız öğrencisi olmayan, eğitimi "iptidai" denilen mahalle mekteplerinde gerçekleşen, yoksul ve perişan bir görünümdeydi. Müslüman yerleşimi ; Damlacık (şimdiki Varyant), Mısır Caddesi (Hatay tepeleri), Kemeraltı, Arap Fırını, Tilkilik, Namazgah, İkiçeşmelik (Kadifekale eteklerine uzanan eğimli bölgeleri), Reşadiye'ye (Güzelyalı) kadar olan sahil kesimi kapsamaktaydı. Karataş ve Asansör semtlerinde ise Museviler yaşardı..
İzmir'in o zamanki kitapçılar yöresi, Kağıtçılariçi idi.. Kızlarağası Hanının yan tarafındaydı ve Meşrutiyet'ten önce şehrin kültür merkezi burasıydı.. Bütün kitapçılar ve sahaflar burada bulunurdu..
İşte "gavur" (!) kültürünün baskın şekilde şehrin ve aydınların fikri gelişimini yönettiği İzmir'de, Batılı anlamda kitapçılık yapmak isteyen ilk kişi, Ahmet Sabri Efendi idi. Sadece kitap satışıyla da yetinmeyen Sabri Efendi, bir süre sonra İzmir'de ilk kez kitap yayınlama işine de girişti...
Sabri Efendi'nin yayınladığı ilk kitap, 1884'de bastığı "Şule-i Efkar" (Düşüncenin ateşi) adlı eserdir. Daha sonra bu faaliyetini, "İzmir Kitaphanesi" başlığı altında İstanbul'da da bastırdığı kitaplar ve onların İzmir'deki dağıtımıyla sürdürür.. Bu seride yayınladığı ilk kitap, Muallim Naci'nin "Halesselat-ül İhlas" adlı kitabıdır. Bu kitaba yazdığı önsözde Sabri Efendi, mesleğinde epey ilerleme sağladığını ancak bunun yeterli olmadığını belirterek İzmir ile sınırlı olan çalışmalarını, İstanbul'da da kapsayacak şekilde genişlettiğini belirtir.
Bir süre sonra Sabri Efendi, İzmir-İstanbul arasında bir kültür köprüsü haline gelir. İstanbul'da ve diğer Osmanlı şehirlerinde, özellikle Selanik'te çıkan tüm süreli yayınlar ve kitaplar, özellikle Jön Türkler doğrultusundaki radikal yayınlar, İzmir'deki dükkanında bulunur ; hem de İstanbul fiyatı ile !...
Sabri Efendi sadece İzmir'deki dükkanıyla yetinmemiş ; Aydın, Manisa ve Alaşehir'de birer şube açtığı gibi, 1892'de İstanbul'da "İzmir Kitaphanesi" adlı bir kitabevi de kurmuştur..
İşte, Sabri Efendi böyle bir önder..Kütüphanesi, matbaası, kitabı, üniversitesi, lisesi, fabrikası, tiyatro binası, operası, konser salonu olmayan garip ve gariban bir toplumun ilk aydınlanma kıvılcımlarından birini ateşlemek, kimbilir ne büyük özveri gerektirmiştir. İzmir'in kitap öyküsünde bu yüzden bir simgedir..
Yine II. Abdülhamid döneminin bir başka önemli kitapçısı, yine Kağıtçılariçi'nde ve Hükumet Konağı yakınında, Hacı Ali Paşa karşısında iki dükkanı olan Benlerlizade Ahmed Talat Efendi'yi de anmak gerekir..
1900'ler..Karşıyaka-Konak otobüsü..
1950'lerden sonra Kemeraltı Caddesinde, Hüseyin Altay'ın "Ege Kitabevi", 848 sokakta "Hisar Salepçioğlu Kütüphanesi", Abdullah Kitapçı'nın "Mektepli Kitabevi", Abdurrahman Cerrahoğlu'nun kitabevi, Etem Ruhi Taga'nın "Taga Kitabevi" (benim de çocukluğumda çarşıdaki favori dükkanım !), Fahri Kitapçı'nın "Yavuz Kitabevi" (hala faal), Başoturak'ı geçtikten sonra "Milli Eğitim Kitabevi" önemli kitapçılardı..
Ayrıca çarşının en önemli kitapçılarından biri "Kovan Kitabevi" idi. Sakız Adası eşrafından seçkin düşünür Besim Akımsar'ın kurduğu bu mekanda nice küçük, cep kitabı niteliğinde, yayınlar da yapılmıştı..
1900'ler Şirinyer, Nato civarı
1900'ler Bornova'da bir bakkal dükkanı
1930'lar Alsancak Camii
1930'larda Cumhuriyet Meydanı
1940'lar Kordonboyu
1940'lar Asansör'den bakış
1940'lar Fevzipaşa Blv.
1950'ler Basmane tarafından Fevzipaşa Blv.
1950'li yıllar Varyant
1950'li yıllar Bahri Baba'dan
1950'li yıllar Als.Vap.isk.
1950'li yıllar 1. Kordon
NOT : FOTOĞRAFLAR www.fatihçavuş.net.tr ADRESİNDEN TEMİN EDİLEBİLİR...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder