14 Mart 2012 Çarşamba

195 ) ATATÜRK VE KİTAPLAR !..( 1 )



   Atatürk'ün okuduğu romanlara ait ilk bilgiye ; Ruşen Eşref (Ünaydın)'in 1918 yılında "Yeni Mecmua"nın "Çanakkale Özel Sayısı"nda yayımlanan "Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal'le Mülakat" röportajında rastlıyoruz. Ünaydın, Mustafa Kemal'in Şişli'deki evinde yaptığı röportajda, çalışma odasını ve bu odada gördüğü kitapları şöyle anlatır : "...Yalnız kaldığım sürece odayı izledim. Duvarlarda hep asker resimleri, Balkan ve Trablus Muharebelerinin anıları asılıydı. Yazıhanesi üzerinde, bir Çerkez kamasının yanı başında Balzac'ın 'Colonel Charbet'i, Maupassant'ın 'Boule de Suif'i, Lavedan'ın 'Servir'i duruyordu. Şüphe yok ki Paşa, sakin anlarının boşluğunu edebiyatla dolduruyor.."
   Atatürk, yaşamı boyunca, fırsat bulduğu her an, hemen her konuda binlerce kitap okumuş gerçek bir entelektüeldir aynı zamanda..
   Türk dili üzerine okuduğu onlarca kitaptan bazıları şunlardır :  B.Carra de Vaux - "Etrüsk Dili", Leonard Wolley - "Sümerler" , V.V.Radlov - "Türk Lehçeleri Sözlüğü" , E. Pekarsky - "Yakut Sözlüğü"...
 
  

   Siirt Milletvekili Mahmut Bey'in günlük notlarından öğrendiklerimiz ise şunlar : "21 Ağustos 1922-Akhisar.. Düşmanda bir hassasiyet var. Bizim tarafta fevkalade bir hareket, bir şey olduğunu hissetmiş gibi.. Temenni edelim ki asıl hedefi keşfetmemiş olsun. İki gündür Paşa, 'Çalıkuşu'nu okuyor. Öyle beğendi ve sevdi ki.. Büyük hareketlerin arifesinde böyle bir şey okumak da çok dinlendirici.."
  "22 Ağustos 1922-Akhisar.. Bugün de buradayız. Paşa, daireden çıkmadı. Akşama kadar 'Çalıkuşu'nu okudu. Çok memnun oldu ve takdir etti.."
   Çağdaş Türk şairlerinden birçoğunu da okumuştur. Servet-i Fünun koleksiyonunu da dikkatle okuduğu yakınlarınca anlatılır. Bu ciltlerden birine kırmızı kalemle şu kanısını belirtmiştir : "Servet-i Fünun edebiyatının en lirik şairi Hüseyin Siret (Özsever)' dir.."



   Resmi kayıtlara göre Atatürk'ün kütüphanesinde 4.280 kitap var. Bu kitapların 2.280'i Anıtkabir'de, 1.900 kitap ise Çankaya Köşkü Atatürk Kitaplığı'nda korunuyor.. Geriye kalan 100 kitap ise İstanbul Üniversitesi  ve Sofya'daki Türk Büyükelçiliği'nde bulunuyor ..Böylelikle, bu güzel mirasın halka ulaşması da engellenmiş oluyor.
   Oysa kitaplar Atatürk'e yaraşır bir kütüphanede toplanabilse, dijital ortama aktarılabilse, tıpkı basımları yapılıp halka açılabilse, Ata'nın bu kitapların kenarına düştüğü notlar, altını çizdiği satırlar ve bu kitaplara ait, bir not defterine (ATASE'de saklanıyor ) yazdığı yazılar da aynı kütüphane içinde sergilenebilse, işte o zaman Cumhuriyet'in esin kaynaklarına ulaşabileceğiz...
   Atatürk, kitaplarda okuduğu cümlelerin altını bazen kırmızı, bazen de mavi kalemle çizmiştir. Kırmızı kalemle çizdikleri, fikri kuvvetli bulduğuna ve kendisinin de bu fikre katıldığını gösterirdi.. Bir de, dikkatini çeken cümlelerin altına özel işaretler koymuştur : "xx" : Önemli , "xxx" : Çok Önemli, "Müh" : Mühim, "Ç.Müh" : Çok Mühim, "D" : Dikkat, "?" : Belirtilen fikri kabul etmediğini ya da şüpheli gördüğünü belirtir..
   Atatürk'ün kütüphanesi Çankaya'daki eski köşkünde, kahverengi ve bir kısmı camlı dolaplı, köşe odada idi. Güzel ciltli bu kitaplar askerlik, hukuk, tarih ve edebiyat konularına ait idi. 1929-30 yılından sonra büyük miktarda ve bilhassa Fransızca basılmış tarih kitaplarının getirilmesiyle bu odadaki yerler yeterli gelmemiş ve ona bitişik, "Kule Odası" denilen yere siyah-beyaz çizgili meşeden bir ikinci kütüphane ve çalışma masası eklenmişti.
   Yeni Pembe Köşk yapılacağı zaman Atatürk'ün mimardan istediği bilhassa şu olmuştu : Çok geniş bir kütüphane ve üzerinde haritaların açılıp tetkikler yapılabilmesi mümkün bir masanın bulunacağı ferah bir yer ve çok miktarda kitap koyma yerleri..


(BİRİNCİ BÖLÜMÜN SONU )

( Can Dündar yazılarından ve Atatürk Araştırma Merkezi Dergisinden alıntılar yapılmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder