Yürüyün arkadaşlar!
Bizler yıllarca içe dönük yaşadığımız için kurgulanan ve kusursuzca sahnelenen oyunları göremedik! Her defasında atladık ve çok acı çektik!
Akıllı devlet; senaryoları bilen, ön alan ve kıvrak bel hareketleriyle bunu sonuçsuz bırakan devlettir! Hedefe konulan ülke ancak böyle korunur!
Eğer siz daha akıllı iseniz oyunu okuyup karşı atakla rakibi diz çöktürür, ülkeyi büyütürsünüz! Dünya tarihi bu mücadelenin adıdır!
Kim güçlüyse ipi eline almış, figüranları, kuklaları bulmakta hiç zorlanmamıştır!
Osmanlı da böyleydi!
Muazzam bir akılla rakiplerini alt etmeyi bildi! Sonra? Sonrası malum!
YIKIM! İçeriden çürümeye başlayan yapı, vücuda verilen ırkçılık milliyetcilik virüsüne çok dayanamadı! YENİ DÜNYA DÜZENİNİN kurulması için İSLAM adına söz söyleyen en büyük yapının yıkılması gerekiyordu! Öyle de oldu!
Ama ne biz, ne de bizden öncekiler bu teşhisi koyamadı!
Ne Osmanlı'yı yıkan güçleri, ne de amaçlarını anlayamadı!
Geri gidelim...
Kralların, padişahların, büyük imparatorlukların zamanı dolmuştu!
Ulus devlet akımı başladı. Aslında bu BARONLARIN devletler üzerinde etkili kılınmaya başladığı dönemdi! İlk denemelerden biri de şimdi dünyanın timsah gözyaşları döktüğü GÜNEY AFRİKA'ydı!
Mandela'ya gelmeden önce biraz daha geçmişe dönelim!
Afrika çıkarması olmadan BÜYÜK BARON Rothschildler önce Avrupa'yı ele geçirdi!
5 oğuldan Amschel Mayer Frankfurt'ta kaldı. Solomon Mayer Viyana'ya, Karl Mayer Napoli'ye, James Jacob Mayer Paris'e ve Nathan Mayer de Londra'ya yerleşti!
Dağılımın ne kadar akıllıca yapıldığı daha sonra anlaşılacaktı!
Viyana'ya giden Salomon Mayer, Habsburg hükümet bankacılığında TEK ADAM olmayı başardı. Oğlu Anselm Salomon ise Viyana'daki 5 büyük Yahudi ailesi olan Arnstein, Eskeles, Geymuller, Stein ve Sina tarafından paylaşılan banka sistemini ele geçirdi!
Karl Mayer ise İtalya'nın en önde gelen bankeri oldu.
Sardunya, Sicilya, Napoli ve PAPA DEVLETİNE yani VATİKAN'a büyük miktarlarda borç verdi. Bütün oğulları aile üyeleriyle evlendi... Görülmese de İtalya çoktan düşmüştü!
James Jacob Mayer ise Paris'e gitti ve Rothschild Frères şirketini kurdu. Fransa'daki Yahudilerle sıcak ilişkiler içindeydi. İlişki yönetimi sayesinde, Fransa'yı İngiltere'yle birlikte Rothschildler'in en önemli kalesi durumuna getirdi. "Eğer Rothschild isterse Fransa'nın kralı olabilir" sözü kulaktan kulağa fısıldandı! Sadece Paris'teki bankaların gücü 350 milyon FRANK iken Mayer'in cebinde 600 milyon FRANK vardı ve miktarın çok daha fazla olduğu konuşuluyordu!
İngiltere'ye karargah kuran Nathan Mayer ise Hannah Barent Cohen ile evlendi. Bu ilişki onu İngiltere'nin Sefarad cemaatine de dahil etti.
Nathan Mayer, Waterloo'daki İngiliz zaferini, kurduğu erken istihbarat ağı sayesinde çok önceden öğrendi...
Londra Borsası'na koşarak aldığı hisseleri ertesi gün çok büyük karla satarak bir gecede inanılmaz servet elde etti. İstihbarat ve manipülasyon ailenin en sevdiği işlerin başında geliyordu!
HABERLEŞME olmazsa olmazlarıydı!
Bu nedenle İLETİŞİM hala onların tekelindedir! BÖCEK bunların akıl ettiği bir haber elemanıydı!
İşte bu görünmeyen imparatorluğun üyeleri BAŞKA kıtaya, Güney Afrika ile atladılar!
Mandela'nın ülkesini ele geçiren ilk güç BOERLER'di!
Hollandalı aile zenginliğin kendilerine kalamayacağını kısa zaman sonra öğrendi!
Rothschildler, 400 bin İngiliz askerini, 30 bin kişilik köylü birliğinin üzerine gönderdi! Savaşı başlatan Rothschild'in ajanı Lord Alfred Milner idi. Milner'a bir başka Rothschild ajanı Cecil Rhodes da yardım etti.
Rothschildler'in Güney Afrika'daki temsilcisi Cecil Rhodes, The Rothschild Bank'ın büyük desteği ile dünyanın en zengin elmas madenlerini 1887'de ele geçirdi. Burada RODEZYA diye kendi adına devlet bile kurdu! De Beers firması bu yıllarda meydana geldi. De Beers, Anglo American Corp. ve Rio Tinto gibi AKRABA üç firma şimdi ELMAS'ın ağababalarıdır!
Bu operasyondan sonra OSMANLI'nın ayakta kalamayacağına karar verildi! Musevi aileler ve İngilizler hemfikirdi! Osmanlı dağıtılacak, zengin petrol yatakları kabileler halinde yaşayan ARAPLAR'ın elinden alınacaktı!
Önlerindeki tek engel OSMANLI aklı ve ekolüydü! Bu nedenle MASONLARLA yani KRALLARIN, PADİŞAHLARIN tahtını alttan kemiren güçlerle girdiler! Artık dünya, SULTANLARIN aklının karşısına THINK THANK kuruluşlarıyla çıkıyordu! Vakıflar, dernekler gizliden gizliye örgütlenip ÇEVRELEME operasyonu yapıyordu!
Bütün bu operasyonlarda yani hem Osmanlı'da hem Cumhuriyet'te kullanılan AYDINLAR oluyordu!
Israrla BATI'ya gitmek isteyen arkadaşlar memleketi şamar oğlanına çeviriyordu! Bunun adı da MODERNLEŞMEYDİ!
Bakın o gün bugün MUSEVİ ailelerin istekleri hala "AYDINLIK" olarak algılanır!
CHP de bilmeden anlamadan bunun bayrağını taşır! 200 yıldır "BATI" diye ayağa kalkanlar ülkeyi bitirenlerdir!
Kimliğimizi, tarihimizi, dinimizi, kendimizi unutturanlardır!
OYUN BUDUR!
Bakın şimdi CHP, bu ailelerin MUTEMEDİ olan KEMAL DERVİŞ'i getirip Türk ekonomisini masaya yatırmaya başladı! 41 önemli adam Türkiye'yi konuşacak! Ama içlerinde gerçekte TÜRK'ü düşünen yok!
Çelişki bu!
BARONLARIN adamı DERVİŞ gizli gücün karşısında bir şey söyleyemez!
Hem ülkede işler tıkır tıkır işliyorken ne söyleyecek ki!
Israrla İSTİKRAR vurgusu yapmaları bir türlü hayata geçiremedikleri EKONOMİK KRİZ için son şanslarını kullanacakları anlamına mı geliyor?
Tek yapmanız gereken OYUNCULARI tanımak!
CHP'nin kimlerle oturup kalktığı apaçık ortada!
100 yıl önce başlatılan Yeni Dünya Düzeni şimdi yerini yenisine bırakıyor!
İslam adına söz söylememesi için çökertilen Osmanlı'nın torunları son sözü söylemek için geliyor!
Mandela mı?
O da Prens Charles, David Cameron, Ed Miliband, Tony Blair, Papa Francis gibi onlarca ünlü isim tarafından son yolculuğuna uğurlanıyor! Eski düzen başladığı yerde yıkılıyor!
Bu da Allah'ın planı!
Ergün Diler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder