5 Aralık 2013 Perşembe

Masadaki yabancı

Masadaki yabancı

Türkiye'de yaşananların bir iç mesele olduğunu sakın düşünmeyin! En büyük yalan ya da körlük budur!

Tabii, Türkiye'yi 200 yıldır kendi haline bırakmayan güçlerin bir anda sihirbaz tarafından yok edildiğini düşünmüyorsanız!
Türkiye çok uzun zamandır sermaye, asker, bürokrasi, istihbarat, partiler gibi oluşumlar gibi tabelalar altında KONTROL edildi!

Biz zamanın ruhuna hangisi uygunsa o enstrümanla karşılaştık!

Şimdiye kadar yüzyüze geldiklerimiz daha çok askeri darbe, cunta ve ekonomik krizlerdi!
Çünkü ülkeyi avuçlarının içine alan YAHUDİ BANKERLER kumandayı bırakmak istemedi!

Hem para kazanmak, hem bizi tarihimizden koparmak, hem de istedikleri rotayı belirlemek için bir elleri içeride, diğer elleri ise Türk görünümlü BARONLARIN arkasındaydı!

Düne kadar devlet, devlet olmadığı/olamadığı için dışarıdan gelen ve birilerinin cebine inen parayı bilemedik!

* Kimin nasıl ve neden ZENGİN olduğunu hiç öğrenemedik!
* Hangi bankalar, hangi krediler ve hangi paralar birilerinin kasasına girdi!
* Musevi BARONLARA çalışan kaç kişi vardı?
* Türk bildiğimiz, laikliği ağzından düşürmeyen ancak Museviler'in karşısında el pençe divan duran kaç BARONUMUZ oldu?
* Neden hep Londra'nın kararları uygulandı?
* Tel Aviv'i İstanbul üzerinden Londra'ya oradan da New York'a bağlayan faktörler ve aktörler kimdi?
* İsmini bilmediğimiz, sokakta görsek asla ve kat'a tanıyamayacağımız ama herkese para dağıtacak kadar güçlü olan isim kimin adamıydı?
* Bu adamlar neden PARA ile her sorunu aşacaklarını düşünüyordu?
* Türkiye bu adamlara çalışacak kişileri nasıl kolaylıkla üretiyordu?
Soru çok!

Ciddi bir sosyolog yetiştiremediğimiz için derinliklerde yatan cevabı bilmiyorduk!
Aile bağlarını görmeden, dışarısı ile kenetlenenleri bir bir ortaya dökmeden kimse gerçekleri göremezdi!

Çünkü öyle bir yapı oluşturuldu ki DÜŞMAN içeride! Hem de yanı başımızda! Sakın abarttığımı düşünmeyin!
Daha önce FİNALİN İstanbul'da olacağını yazmıştım! Türkiye'yi alan, kupayı kaldıracaktı çünkü!

Ama bizler bunu görmeyip KISIR tartışmalarla 200 yıldır sürdürdüğümüz KÖRLÜĞE devam ediyorduk!

Sınırlarımız içinde meydana gelen her değişikliğin altında kesinlikle YABANCI parmağı vardır! Abdülaziz'in öldürülmesi, Abdülhamit'in indirilmesi, Menderes'in asılması, Nihat Erim'in vurulması, Özal'ın zehirlenmesi gibi onlarca DERİN operasyonun arkasında DIŞARISI vardı!

Her zaman olduğu gibi içerideki adamlarını kullandılar! Sonuçta ülke her derin yırtıktan sonra YÖN değiştirdi!

Mesela rahmetli ÖZAL, Kürt sorununu bitirecekti! Gücü yetmedi! Ya erken ölümle ya da düşürme ile yeni KAPTANLARINI seçtiler! Her değişiklik ülkenin rotasından sapmasına yol açtı! Her siyasi infazdan sonra Türkiye büyüme hevesinden vazgeçti ve içeriye gömüldü!

Şimdi Türkiye'yi kendi haline bırakmak istemeyenler aynı ÇATI altında toplandı!

Hem KATOLİK hem PROTESTAN KİLİSESİ operasyonun arkasında! "Museviler nerede?" diye sormayın sakın!
Kraliçe'nin takibindeler çünkü!

Bakın geçtiğimiz günlerde İngiliz Başbakan Cameron, Çin'e tam 131 şirketin CEO'su ve patronuyla gitti! Amaç Obama'yı getiren güce karşı meydan okumaydı! Okudular da!

Bu ziyaretten hemen sonra Amerika'nın aslında BİRİNCİ adamı olan Joe Biden, Çin'e uçtu! Biden, Pekin'de Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Başbakan Li Keqiang'la bir araya geldi... Ancak ziyaretin perde arkası ile ilgili ilginç bir detay ortaya çıktı! Biden, ziyaret öncesi "Ben de işadamlarımı alıp geleyim" teklifinde bulundu.
Ancak Çin yönetimi "İşimiz var, olmaz!" cevabını verdi!

2000'li yılların başından itibaren DÜNYA büyük değişim için start verdi!

Obama Erdoğan Putin Kraliçe, Krallıklar, Musevi BARONLAR, Avrupa ve Çin savaşmaya karar verdi! Bir tarafta milli devletler, diğer tarafta ise MUSEVİLERİN yönettiği PARA İMPARATORLUĞU vardı!

Çin de bu adamların SIĞINMA ÜSSÜ olarak var ettikleri limandı!
Finansı, madenleri, altını, elması, iletişimi, bankaları elinde tutan BARONLARIN karşısında YOK OLMAMAK İÇİN direnen DEVLETLER vardı!

Yaşadığımız ve içinde olduğumuz için anlayamadığımız mücadele ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI'ydı!
Mücadele bu kadar derin ve sertti!
Türkiye ise kavganın tam orta yerinde!

Erdoğan giderse, ülke diğer grubun eline geçecek ki zaten 200 yıldır onlar yönetiyor!

Yok; Erdoğan kazanırsa bu milletin çocukları çok uzun zaman sonra ÖZGÜR ve BAĞIMSIZ olacak!

Savaşın aktörlerinden biri de, yani Erdoğan'ı götürmekten başka bir derdi olmayan CHP de, Amerika'da Musevi turunda! Sayın Kemal Kılıçdaroğlu en son CAFE MİLANO'da önemli Yahudi örgütleriyle buluştu! Amerikan Yahudi Komitesi (AJC), askeri ve stratejik konularda çalışan Ulusal Güvenlik İşleri Yahudi Enstitüsü (JINSA) ve New York merkezli İnkâr ve İftiraya Karşı Birlik (ADL) temsilcileri Kemal Bey'le çok iyi anlaştı!

Aralarından su sızmayacak duruma gelindi!
O masada çok ilginç bir kişi daha vardı!

28 Şubat'ın organizasyonunda yer alan ALAN MAKOVSKY de İsrail'in hakkını korumak için oradaydı! Postmodern darbe ile 300 milyarı çalınan bir ülkenin muhalefet lideri, o paraları götürenle aynı masadaydı!

Kemal Bey'in bunları bilip bilmediğini bilmiyorum...
Ama durum maalesef bu!

Bizim adına SOL denen partilerimiz neden Yahudiler ve onların Kemal Derviş gibi temsilcilerinden vazgeçemez?
Kimden korkarlar?
Bizim bilmediğimiz bağlantılar mı var?
Vardır elbette!

Söylenmez ama ülkenin sahibi olarak Museviler kendini görür! CHP de buna hizmet eder! Hem de gönüllü olarak!

Laiklik der, yaşam tarzı der, özgür basın der, hizmet eder!
Museviler'in adına ülkeyi kontrol edince ÖZGÜR BASIN, buna karşı çıkınca "BASKI VAR!" çığlığı...

Kemal Bey, Türkiye'nin ellerinden gittiğini anlatmak adına Amerika'ya uçtu! Mesafe uzun olduğu için TEHLİKEYİ (!)
göremeyen Musevi BARONLARI uyarmak için o kadar yolu katetti!
"Daha ne bekliyorsunuz?

Erdoğan, Kürt sorununu da çözdü! Ülkeyi büyüttü büyütecek!" diye son ikazı yapmak için kendini ortaya attı! Ya da farkında olmadan bunları yapması sağlandı!
Durum bu!

Bir yanda ülkeyi büyütmek için çırpınan insanlar, diğer yanda ülkeyi soyup soğana çevirenlerle kader birliği yapan CHP!

Tamam, tarihimizi unutturdunuz!
Ama 28 Şubat daha dündü!
Bunlar gerçekten milleti aptal sanıyor!

Sansınlar!
Ama çok üzülecekler!

Eskiden para ve güç onlardaydı!
Artık roller değişti!
Sıkıntı bu!
Saldırının sebebi de!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder