CHP'nin yolu
CHP çok eleştiri alırdı!
Özellikle Ankara'nın doğusuna gitmediği için!
Ama 2013 yılı kendilerine yaramış olacak ki CHP ve Kemal Bey uçmaya başladı! Günlük yaşadığımız için unuturuz! Arşivler yardımımıza yetişir... Hakkari'ye gitmeyen, Şırnak'a inmeyen, Diyarbakır'ı pas geçen Kılıçdaroğlu birdenbire KADRAJI genişletti!
Önce Musevi BARONLARIN gizli kalesi olan ÇİN'e gitti! Bir uçak dolusu gazeteci ve alınan çakma eşyalarla geri gelindi! Çin'deki temaslar Erdoğan'ın politikalarını eleştirmekten öteye geçmedi! CHP heyeti geldi ama boş durmadı!
Arkasından ESAD'a gidildi. Orada neler konuşulduğu sır değil zaten! Hızını alamayan CHP, NATO'nun merkezi BRÜKSEL'e uçtu!
Sayın Kılıçdaroğlu, isminin bile doğru yazılamadığı bir kürsüden konuşma yaptı!
Mesajlarını Londra-Pekin-Tel Aviv ve New York'tan duyulacak kadar yüksek bir sesle verdi! Artık CHP Türkiye'ye sığmıyordu! Hemen hazırlıklara başlandı!
MALİKİ ile görüşmek için çıkılan Bağdat seferinin eksiksiz olmasına özen gösterildi!
Bütün bu temaslardan sonra da herkesin bildiği gibi Amerika gezisine çıkıldı!
Ama durun bir dakika!
Bundan önce araya sıkışan ve gözden kaçan 4 günlük LONDRA gezisi vardı!
Çünkü bütün buralara gidebilmek için LONDRA'nın devreye girmesi şarttı!
Özellikle MUSEVİ BARONLARLA görüşebilmek için İstanbul sermayesinin araya girmesi ve bunun için de EMRİN Kraliçe'nin adamlarından gelmesi gerekiyordu!
Neticede geldi ki gidebildi!
Peki neden Amerika'ya gitti!
Kılıçdaroğlu'na bakarsanız kendilerini anlatmak için!
Oysa kendilerini anlatmaya hiç gerek yok! Çünkü o adamlar zaten partinin ta kendisi!
Partinin mayasında Musevi Baronlar'ın katkısı çok!
Tabii bunları bizim BARONLARIN üzerinden yaptıkları için kimse gerçeği görmüyor, göremiyor!
İşler laiklik, yaşam tarzı, andımız, dershane üzerinden yürüyor!
Oysa Kemal Bey'i göreve getiren, Deniz Bey'i kenara iten güç bambaşka bir AKILLA sahneye çıkmıştı! Kemal Bey neden CHP'nin bir numarası olduğunu bilmese de BARONLARIN oyunu çok açıktı!
Kılıçdaroğlu'nun gittiği yerlere baktığınızda Türkiye'nin şimdi rol aldığı coğrafyadan kovulmasını isteyenlerle işbirliği içinde olduğunu çok rahat bir şekilde görürsünüz!
Cumhuriyet'i kuran CHP anlayışından, Türkiye'yi içeride tutmaya, küçültmeye çalışan bir CHP anlayışına Kemal Bey'le geçilmiştir!
Üzülerek görüyorum ki Kemal Bey'e verilen ROL budur!
Rolleri dağıtanlar da maalesef TÜRK değildir!
Türk'ün karşısına dikilen ve ülkeyi yıllardır kontrol eden güçtür!
Bu gücün bir ayağı Boğaz'da, öteki ayağı New York'ta, AKLI ise BUCKINGHAM'dadır!
Deniz Bey 1995'te hükümetten çekilirken karşılaştığı "Neden bu kararı aldınız?" sorusuna "Partiler gider, tekrar gelir! Ama devlet giderse bir daha asla gelmez!" sözleriyle karşılık vermişti!
CHP'de şimdiki anlayış bunun tam tersidir!
Bu da "Erdoğan da, devlet de gitsin; yerine eski patron MUSEVİ SERMAYESİ gelsin!"dir!
Bunu çıkıp söyleyemezler!
Açıklayamazlar!
Ama AKIL bunları pas geçmiyor işte!
Her şey ortada!
Ankara'daki hükümeti alaşağı etmek için MUSEVİLER'e yalvaran bir CHP lideri kime ne kadar huzur ve keyif verir bilmiyorum! Türkiye'nin büyümemesi için çırpınan bir CHP kimi motive eder kestiremiyorum!
Ama tablo ortada!
CHP bu! "Kendini HALKA değil de Museviler'e anlatma derdinde olan!" bir oluşumun ülkeye nasıl bir fayda sağlayacağı, hala cevabını bulamadığım bir soru!
Bakın! Kemal Bey gittiği her yerde bilerek ya da bilmeyerek Ankara'nın yaptığı her işi kötülüyor!
Bildiğinden değil, ROLÜ bu!
En son NATO'ya sahip çıkmış!
Güldüm!
İngiliz Lord Ismay'ın deyişi ile "Rusya'yı dışarıda, Almanya'yı alaşağı edilmiş hâlde ve ABD'yi içeride" tutmak için kurulan NATO'yu savunmak Kılıçdaroğlu'na kalmış!
Garip ama gerçek!
Osmanlı'ya ve Mustafa Kemal'e diz çöktüren İNGİLİZLERLE oturup kalkmak, onların her dediğini "ŞIP" diye yapmak, Ankara'nın önüne takoz olmak, Kürtler'i dışarıda tutmak için her yola başvurmak, ülkenin menfaatlerini budamak için sınır tanımamak, tarihini inkar etmek için yollara düşmek inanın Kemal Bey'in de açıklayabileceği bir şey değil!
Bugünkü CHP de bunu açıklayamaz!
CFR, Bilderberg ve Trilateral Komisyon üyelerinin peşinde koşarak bu ülke büyümez!
Bizim ÜÇ YILDIZLI BARONUN bir dediğini iki etmeyen anlayış en fazla ülkeyi küçültür! Kardeş kavgasını körükler!
Farkında olmasalar da yapmaya çalıştıkları bu!
Çektikleri kürekle gidilecek tek nokta burası!
Tamam, Deniz Bey dışarıda kaldı!
Yahu hiç mi akıllı bir adam yok o partide!
Bilmeden devletine, milletine kılıç çekmiş Kemal Bey'i uyaracak biri de kalmadı mı?
Sarıgül'ü hazırlayan BARONA sessiz kalan, onun gösterdiği istikamette gece gündüz giden CHP ne kadar MİLLİ?
Cevap verilmesi gereken soru bu!
CHP'nin ittifaklarına baktığınız zaman bu sorunun cevabından rahatsız olmadığını görürüz!
Türkiye'nin DEV olması için tarih 100 yıl sonra rövanş fırsatı verdi!
Geçmişimizi çivileyip rafa kaldıran İNGİLİZ elini kesip atmak varken CHP bunu engellemek için yoğun çaba içinde!
Galiba sorun içeride!
Bize dışarıdan düşman gerekmiyor!
Biz bize yetiyoruz!
Çünkü içeridekilerin kim olduğunu hala tam olarak bilmiyoruz!
Bu nedenle ayağa kalktığımız yerde yıkıldık hep!
Baksanıza şimdi de yerli görünümlü YABANCI koalisyon tam olarak karşıda!
"Kimler mi var?"
Lafın tamamı deliye söylenir!
Biraz dikkat yeter de artar bile
Ergün diler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder