Kitaplarım-Türk Edebiyatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kitaplarım-Türk Edebiyatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Nisan 2010 Perşembe

KUR(Ş)UN LEZZETİ

Ne zamandır okuma listemde olan ve çoğu arkadaşımdan onay alarak öne çıkardığım bir kitap Kurşun Lezzeti. Yeterince tanıtımı ve reklâmı yapılamadığından tanınan bilinen bir kitap olamamış. Selçuk Altun’un okuduğum ilk kitabı. Kitabı kısa sürede okudum ama bende muhteşem duygular uyandırmadı. Anlatımı, kurgusu hoşuma gitmedi. Belki ilk kitap olarak yanlış bir seçimdi. Diğer kitaplarını da okumak istiyorum. Kitabın konusuna gelince; Tolga iyi eğitim görmüş, zeki ve kibirli bir kişiliğe sahiptir. Gayrimenkul ve tablolarından peşinden koşarken zengin olmuştur, genç yaşında. Ayrıca çok kitapsever ve çok okuyan biri. Bir medya kuruluşunun kısa tarihini anlattıktan sonra, medya karteli ile kapışmasını ele alıyor ve olaylar bu şekilde gelişiyor. Bana hiç hitap etmeyen bu kitabı, belki sizler seversiniz diye tavsiye ediyorum. Yazar hakkındaki görüşlerim ise, diğer romanlarını okuduktan sonra karar vereceğim.

Kitabın Arkasındaki Not:

İşinden, sığ çevresinden ve anılarından kaçan bankacı bir Beyoğlu arka sokağına sığınmıştı. Mutluluğa ulaşmak üzereyken bu kez iblisle karşılaşacak... Hazırlıksız bir ülkedeki ulusal gazetelerin beşte üçünü ele geçiren aileye o ülkenin kaçta kaçı direnebilir ki?

KUR(Ş)UN LEZZETİ

Ne zamandır okuma listemde olan ve çoğu arkadaşımdan onay alarak öne çıkardığım bir kitap Kurşun Lezzeti. Yeterince tanıtımı ve reklâmı yapılamadığından tanınan bilinen bir kitap olamamış. Selçuk Altun’un okuduğum ilk kitabı. Kitabı kısa sürede okudum ama bende muhteşem duygular uyandırmadı. Anlatımı, kurgusu hoşuma gitmedi. Belki ilk kitap olarak yanlış bir seçimdi. Diğer kitaplarını da okumak istiyorum. Kitabın konusuna gelince; Tolga iyi eğitim görmüş, zeki ve kibirli bir kişiliğe sahiptir. Gayrimenkul ve tablolarından peşinden koşarken zengin olmuştur, genç yaşında. Ayrıca çok kitapsever ve çok okuyan biri. Bir medya kuruluşunun kısa tarihini anlattıktan sonra, medya karteli ile kapışmasını ele alıyor ve olaylar bu şekilde gelişiyor. Bana hiç hitap etmeyen bu kitabı, belki sizler seversiniz diye tavsiye ediyorum. Yazar hakkındaki görüşlerim ise, diğer romanlarını okuduktan sonra karar vereceğim.

Kitabın Arkasındaki Not:

İşinden, sığ çevresinden ve anılarından kaçan bankacı bir Beyoğlu arka sokağına sığınmıştı. Mutluluğa ulaşmak üzereyken bu kez iblisle karşılaşacak... Hazırlıksız bir ülkedeki ulusal gazetelerin beşte üçünü ele geçiren aileye o ülkenin kaçta kaçı direnebilir ki?

21 Nisan 2010 Çarşamba

İKİLİ YALNIZLIK

Eşimin ve oğlumun hastalığının araya girmesiyle elimde uzun zaman kalan bu kısacak öykü kitabını daha yeni bitirebildim. Yeni tanıştığım bir yazar. 10 dokunaklı hikayenin yer aldığı bu "İkili Yalnızlık" kitabında, kadın objesi hep önde. Kadınların yani hemcinslerinin çektiği çilelerin, ezilmişliklerin, acılarının ve yalnızlıklarının portresini çok güzel çizmiş. Bu kadar güzel bir anlatım bence tabii ki kadın ruhuyla yazılmış olmasından kaynaklanıyor. Her öykünün dünyası çok farklı ama temelde kadının birey olma çabası var. Gaziantep 1949 doğumlu yazarın ilk baskısı 1985 de basılan bu kısa ve insanoğlunun ruhsal derinliklerinde gezinmesini çok iyi yapabilen öykü kitabını ben çok sevdim. Bakalım siz sevecek misiniz?
Kitabın Arkasındaki Not:
İyi kadındı yengem. Yüreği yumuşaktı, anaçtı. Asma yaprağından buğulama, zerdali çekirdeğinden ekmek yapardı. Öyle de becerikli. Ama bizden gizli doyururdu çocuklarını. Ocağı tek kibritle yakamadı diye olmadık dayaklar atan kocanın yeğenlerini ne diye doyursundu hem. Üstelik, zemherinin buzu, öksüzün yüzü. Tanrı bile sevmezken onları, koruyup kollamazken.Daha önce Gri Gül adlı öykü kitabını yayınladığımız Lütfiye Aydın, ilk kez 1985 yılında yayınladığı İkili Yalnızlık adlı bu ilk kitabında, titiz, kalıcı, usta bir öykücünün müjdesini veriyordu. İkili Yalnızlık, çetin yaşam koşullarında ayakta kalmaya çalışan kadınları, işsiz, yoksulluğun pençesinde kıvranan erkekleri, siyasal gerilimin ortasında yönünü yitirmiş gençleri anlatırken, toplumumuzun çalkantılı geçmişine de yakından, içeriden, duyarlılıkla bakıyor.
Kitabın Adı: İkili Yalnızlık
Yazar: Lütfiye Aydın
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 91

İKİLİ YALNIZLIK

Eşimin ve oğlumun hastalığının araya girmesiyle elimde uzun zaman kalan bu kısacak öykü kitabını daha yeni bitirebildim. Yeni tanıştığım bir yazar. 10 dokunaklı hikayenin yer aldığı bu "İkili Yalnızlık" kitabında, kadın objesi hep önde. Kadınların yani hemcinslerinin çektiği çilelerin, ezilmişliklerin, acılarının ve yalnızlıklarının portresini çok güzel çizmiş. Bu kadar güzel bir anlatım bence tabii ki kadın ruhuyla yazılmış olmasından kaynaklanıyor. Her öykünün dünyası çok farklı ama temelde kadının birey olma çabası var. Gaziantep 1949 doğumlu yazarın ilk baskısı 1985 de basılan bu kısa ve insanoğlunun ruhsal derinliklerinde gezinmesini çok iyi yapabilen öykü kitabını ben çok sevdim. Bakalım siz sevecek misiniz?
Kitabın Arkasındaki Not:
İyi kadındı yengem. Yüreği yumuşaktı, anaçtı. Asma yaprağından buğulama, zerdali çekirdeğinden ekmek yapardı. Öyle de becerikli. Ama bizden gizli doyururdu çocuklarını. Ocağı tek kibritle yakamadı diye olmadık dayaklar atan kocanın yeğenlerini ne diye doyursundu hem. Üstelik, zemherinin buzu, öksüzün yüzü. Tanrı bile sevmezken onları, koruyup kollamazken.Daha önce Gri Gül adlı öykü kitabını yayınladığımız Lütfiye Aydın, ilk kez 1985 yılında yayınladığı İkili Yalnızlık adlı bu ilk kitabında, titiz, kalıcı, usta bir öykücünün müjdesini veriyordu. İkili Yalnızlık, çetin yaşam koşullarında ayakta kalmaya çalışan kadınları, işsiz, yoksulluğun pençesinde kıvranan erkekleri, siyasal gerilimin ortasında yönünü yitirmiş gençleri anlatırken, toplumumuzun çalkantılı geçmişine de yakından, içeriden, duyarlılıkla bakıyor.
Kitabın Adı: İkili Yalnızlık
Yazar: Lütfiye Aydın
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa Sayısı: 91