Rehberlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Rehberlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Şubat 2011 Salı

Sınav Davranışı ve Sınav Taktikleri

Sınav Davranışı ve Sınav Taktikleri

Sınav Tekniğinizi Gözden Geçirin!
Sevgili Öğrenciler;
Bildiklerinizi, test tekniği çerçevesinde ifade edebilmeniz ve başarılı olabilmeniz geçerli ve uygulanabilir bir sınav tekniği ile olasıdır.
Çözüme Hangi Testten Başlamalısınız?
Sınavda çözüme şu testten başlanmalıdır diye kesin bir kural yoktur. Bu, bireyden bireye farklılık gösterir. En iyi yöntemi siz, yıl içinde uygulanan ya da uyguladığınız deneme sınavlarından edindiğiniz tecrübelerinizle kazanacaksınız. Ancak genel bir kural olarak yanıtlamaya en başarılı olunan test takımından başlanması, öğrencinin sınavın başındaki başaramama kaygısını büyük ölçüde azaltacağından, bir yöntem olarak önerilebilir. Öğrencinin, daha sınavın başında başarılı olduğu arka arkaya çözebildiği sorularla karşılaşması, onun moralini düzeltecek ve motivasyonunu büyük ölçüde artıracaktır.
Sınavlarda yanıtlamak zorunda olduğunuz testlerde önce, bir okuyuşta(1. tur) anlayabileceğiniz ve çözümü kolay soruların yapılması, zor ve karmaşık görünümlü soruların daha sonraya(2. tur) bırakılmasına “turlama tekniği” diyoruz. Sınavlarda sorulan soruların zorluk derecelerine baktığımızda şöyle bir dağılım görüyoruz.
Bu dağılıma baktığımızda sınavlarda turlama tekniğini kullanan bir öğrencinin ilk turda, soruların % 70’ine ulaşabileceğini görüyoruz. Bu şekilde öğrenci iyi bir puan elde edebilecektir. Ayrıca zor ve karmaşık gibi görünen sorularla zaman harcamadığı için ikinci tura zaman bırakmış olacaktır. Şimdi 2. tura geçecek, sınavın yaklaşık % 30’unu oluşturan zor ve çok zor görünümlü veya ilk turda boş bıraktığı sorulara bakarak puanını yükseltme yönünde katkı sağlayacaktır. Eğer böyle yapmasaydı, zor sorularla ya da ilk bakışta çözemediği sorularla gereksiz zaman harcayarak, zamanının büyük bölümünü geçirdiği halde soruların pek azını çözebildiğini görecekti. Bu ise mutlak bir başarısızlığın istediği puana ulaşamamanın nedeni olacaktı.


Unutmayınız; aynı test içerisinde çok zor ve çok kolay soruların size getireceği puan değeri aynıdır.
Soru çözümünde kullanabileceğiniz bir diğer yöntem ise “seçenek eleme” yöntemidir. Özellikle Türkçe ve Sosyal Bilimler gibi işlem gerektirmeyen sorularda bir bakışta doğru seçeneği bulamıyorsanız, önce hangi seçeneklerin doğru yanıt olacağını belirleyiniz. Beş seçenekli bir soruda, ilk bakışta en az iki seçeneğin doğru yanıt olmayacağını anlayabilmelisiniz. Geriye kalan üç seçenek üzerinde düşünerek doğru yanıtı bulmanız daha kolay olacaktır.

Sınavlarda Zamanınız Neden Yetişmiyor?
Sınavda iyi bir zamanlama, ancak turlama tekniğinin düzenli biçimde kullanımıyla sağlanabilir. Sınavda zamanınızı yetiştiremeyişinizin en önemli nedeni soruları önünüze gelen sırayla çözmeye çalışmanızdır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu son derece yanlış bir tutumdur. Bundan ısrarla kaçınmalısınız.
Örneğin sayısal öğrencisiniz ve tercihleriniz sayısal puana yönelik olacak. Soruları yanıtlamaya Sayısal bir testten başladınız. Sayısal testlerin puanınıza katkısının en fazla olacağını süşünüyorsunuz ve bu testlere ağırlık veriyorsunuz. Bunda da haklısınız. Ancak zamanınızın çoğunu zor ve karmaşık sorulara ayırarak sadece bu testten az sayıda çözüm yapacağınıza, ağırlığı ikinci derece olan Türkçe veya sosyal testlerinden daha kolay ve çok sayıda soru çözmeniz sizin yararınıza olacaktır. Aynı şekilde sayısal testlerin zor soruları ile zaman kaybetmektense Türkçe, sosyal testlerinin kolay sorularını yaparak puanınızı hızla artırabilirsiniz. Ayrıca bu yöntemle her teste yeterli zaman ayırabilir, puan değeri az diye bazı testlere zaman ayırmama gibi son derece yanlış ve tehlikeli bir tutumun da önüne geçmiş olursunuz.

Hangi Teste Ne Kadar Süre Ayrılmalıdır?
Bu durum bireyden bireye farklılık gösterir. Bu bakımdan bir teste şu kadar zaman ayırmalısınız diye bir öneride bulunmak yanlıştır. Temel ilke, her teste yeterli zamanı ayırmaktır. Bu da sınav öncesi yapılan çalışmalar ve sınav sırasında uygulamanız önerilen turlama tekniğinin kullanılması ile olasıdır.
Puan değeri açısından yüksek olan teste çok zaman ayırıp diğer testlere az zaman ayırmak ya da hiç zaman ayırmamak son derece yanlış bir tutumdur. Puan değeri yüksek olan testteki zor bir soruya ayıracağınız beş dakika yerine puan değeri daha az olan testten 2-3 soruya zaman ayırıp çözmeniz daha akıllı ve doğru bir yoldur.
Yanlışlarınız Neden Fazla?Yanlışlarınızın çok oluşunun en önemli nedeni soruyu tam okumamak veya soruya kolay gözüyle bakıp hızlı çözmektir. Soru kökü okunduktan sonra soru cümlesinde neyin sorulduğu tam olarak anlaşılmadan seçeneklere geçilmekte bu da sizleri yanlışlığa götürmektedir.
Daha çok, yoruma dayalı sorularda olumsuz ifadeler ya da 'en çok' 'en önemli' gibi pekiştireçler kullanılmıştır. Burada amaç, bilginin tersine çevrilerek kullanılmasını ve doğru olabilecekler içinde en doğru olanını seçmenizi sağlamaktır.Eğer siz, soru cümlesini tam olarak okumazsanız doğru sandığınız seçeneği işaretler ve doğru yaptığınızı sanırsınız. Oysa seçenekler içinde var olan doğrulardan en önemlisini seçmeniz istenmiştir.
Testteki her soruyu mutlaka okumalı, soru cümlesinde neyin sorulduğunu net olarak anlamalısınız. Zamanı yetiştirememek kaygısıyla soruları üstünkörü okuyarak yanıtlamanız sizleri, daha büyük bir tehlikeye itmektedir.
Sonradan yapılabilen soruların sınavda boş bırakılmasının temel nedeni de soruyu ve seçenekleri tam okumamaktan kaynaklanıyor. Bir sorunun zor veya kolaylığı, onun uzunluk ve kısalığıyla ilgili değildir. Çoğu kez uzun ve karmaşık görünen sorular, daha kısa yazılmış sorulardan kolay olmaktadır. O halde uzun ve karmaşık görünen soruları hiç okumamak veya "nasıl olsa çözemem" kaygısıyla yarım bırakmak doğru değildir. Yukarıda da değindiğimiz gibi soru cümlesi ve seçenekler mutlaka okunmalı, soruda neyin sorulduğu tam olarak anlaşılmalıdır.
Sınav başarınız, çalışmalarınız yanı sıra bilginizi iyi bir sınav performansıyla sınav ortamına aktarabilmektir, bu konuda yapacağınız uygulamalar sizi istediğiniz başarıya ulaştıracaktır

Kaynak:Final Dergisi Dershanesi

Sürekli Başarılı Olmak

Sürekli Başarı İçin...

Başarı genel bir kavramdır başarının alanları içerisinde ders başarısı üzerinde duracağız. Başarılı bir insan demek hangi alanda sorusunu beraberinde getirmelidir. Okulda mı, işinde mi, İletişim becerilerinde mi, müzikte mi, yazıda mı? Bu sorulardan da anlaşıldığı gibi başarıyı sadece ders başarısı olarak görmek, ele almak, sürekli başarıyı getireceğini düşünmek, iyimserlikten öte bir şey değildir. Başarıda başarısızlık gibidir alışkanlık haline getirilebilir fakat özünde böyle bir özelliği yoktur.
"Başarısızlık bir deneyimdir, kalıcı bir durum değildir."
  1. Bir işte başarısızlığın önemli nedenleri; genellikle heyecan ve olumsuz düşüncelerin getirisi gerginlik halidir. Başarılı olmak isteyen bir öğrenci, heyecan ile ilgili problemlerini, aşırıya kaçmayacak şekilde düzene koyar veya problemlerini incelerken yardım ister.
  2. Başarısızlığın önemli bir nedeni de dikkatin sık dağılması ve çalışmaların olmadık zamanda kesilmesidir. Verimini artırmada samimi olan öğrenci dikkati dağıtıcı, çalışmayı bölücü engellerden uzak kalmaya özen gösterir, önce samimi olarak istediğini unutmaz.
  3. Başarı için alternatifli bir yaşamı seçmelisiniz. Bu alternatifli yaşamda sosyal yönünüz, iletişim kuran yönünüz, okuyan, izleyen, soru soran yönleriniz de olmalı. Sadece dersler üzerine kurulu bir yaşam da cılız güçsüz, yalnız kalabilirsiniz.
Derslerinde Başarılı Olmak İsteyen...
  1. Zamanını planlar, Gerçekçi bir biçimde ama belli bir oranda esnek bir "günlük çalışma programı" uygular.
  2. Her gün aynı dersi aynı saat ve aynı yerde çalışır.
  3. Çalışmaya oturunca şunla, bununla oyalanmaz, hemen çalışmaya başlar.
  4. Çalışmaya başladığı zaman gerekli araç ve gereçler elinin altındadır. Yanında bir not defteri bulundurmayı alışkanlık hâline getirmiştir.
  5. Doğru kaynağı doğru metotlarla okumak başarının ön şartlarındandır.
  6. Dudaklarıyla değil gözleriyle ve kafasıyla okur. Hece hece, kelime kelime değil, cümle cümle okur. Okuduğunu düşünüp, organize eder.
  7. Bir kitap ya da konuyu okumaya başlamadan önce, daima bir tarama yapar. Yazının genel planını ve ana noktalarını bulur. Başlıkları soru cümlesi şekline çevirir, cevaplarını arar.
  8. Kitap ve yazıyı özetlemek için kullanılmış olan grafikleri, tabloları, formülleri ve benzeri araçları kesin olarak anlamaya çalışır.
  9. Teknik terimleri atlamaz. Anlamlarını bulur. Bu tür kavramların konunun anlaşılmasında anahtar rol oynadığının farkındadır.
Dikkat:
  • Senin için en verimli olan saatleri kolayca anlayabileceğin derslere ayırma.
  • Verimli saatlerini, zorlandığın konulara ve acil olanlara ayırman gerekir.
  • Aynı türden dersleri art arda çalışmak yerine, örneğin, bir işlem dersinden sonra okuyarak çalışabileceğin bir derse geçmelisin. Böylece beynin ilgili bölümünü dinlendirmiş, verimini arttırmış olursunuz.
  • Saatlerce aynı derse çalışmak verimi düşürür.
Okuyarak Ders Çalışacaksanız
  • Okunacak bölümü ana ve alt başlıklarıyla KUŞBAKIŞI gözden geçir,
  • TARA!
  • Ana ve alt başlıkları zihinden soru cümlelerine çevir,
  • İlk üniteyi (ilk alt başlık altındakileri) OKU!
  • Parçayı zihinden anlat, önemli kavram ve fikirleri TEKRARLA!
  • İkinci alt başlık altındakileri OKU!, önemli kavram ve fikirleri yeniden TEKRARLA!
  • Bütün bölümler bitince kitabı kapat!
  • Bütün okunan kısımların: Ana fikirleri, Temel Kavramları, Terimleri, Konuların birbirlerine bağlanışlarını TEKRARLA!
  • Hatırlanmayan ve gereken kısımları tekrar OKU!

MERAK, ÖĞRENMENİN KAPILARINI AÇAR

Bir konuya duyduğunuz MERAK öğrenmenizi kolaylaştırır. MERAK, ilgi ve sevgi ile konunun üzerine gitmenizi ve kavramanızı sağlar. Zorlandığınız konularda ilginizi çekecek bir şeyler bulmaya çalışın. Göreceksiniz her şey daha da kolay olacak. Bu anlamda meraklı öğrenciler;
  1. Konuyu bitirince başını kitaptan kaldırır, burada önemli noktaların neler olduğunu hatırlamaya ve bunların bildiği şeylerle nasıl bir uzlaşma yaptığını görmeye çalışır. Bu şekildeki bir tekrarın, bir okuma metnini anlamayı garanti ettiğinin bilincindedir.
  2. Notlar tutmanın ve korumanın başarı üzerindeki etkisini küçümsemez.
  3. Bu anlamda merakını saklı tutarak başarıyı arzulayan bir öğrenci gerek okurken, gerek ders dinlerken sistematik şema şeklinde kısa notlar alır. Öğretmenin ağzından çıkan her şeyi yazmaya çalışmaz. Böyle bir anlayışın başarısız öğrencilere ait olduğunun farkındadır. O, iyi bir notun, ders hakkında genel bir fikir verebilen not olduğuna inanır.
  4. Düşünceleri kendi anladığı şekilde not eder. Eğer bazı açıklamalar aklına gelmişse, onları da kaydederek not alır. Okuduğunu, dinlediğini sadece sözcükler hâlinde not etmez, bunun için kendine has şekil ve şemalar düzenler.

OKU! YAZ! ANLAT! TARTIŞ!

Çalışmanın aktif olabilmesi ve sürdürülebilmesi açısından değişik yöntem ve tekniklerle çalışılmalıdır. Her konu için farklı bir teknik kullanılabileceği gibi aynı konu için farklı teknikler de bir arada da kullanılabilir. Okuma, anlatma, not çıkarma, uygulama, tartışma, test çözme, test sorusu hazırlama gibi farklı çalışma türleri aktif çalışmayı sağlar. Okuduklarınızı bir tartışmacı gibi okuyun. Tartışın, onaylayın ya da onaylamayın; ama bir fikriniz olsun. Okuduğunuz ne olursa olsun kendinizle bir bağlantısını bulmalısınız. Okuduğunuza, çalıştığınıza bütün beyin gücünüzle saldırın. Bu anlamda hedefine odaklanmış öğrenci;
  1. Sözlük, ansiklopedi, bibliyografi ve benzeri gibi, kitaplıktaki yol kısaltıcı araçlardan yararlanmasını bilir.
  2. Bir konu üzerindeki notlarını bir araya koyup saklar. Arandığı zaman bulunamayan notların, hiç not tutmamakla arasında pek fark olmadığının bilincindedir.
Unutmayı azaltmak isteyen öğrenci ise;
  1. Yaptığı işi belli aralıklarla gözden geçirir;
  2. Tekrar yapmanın önemini kavramıştır, ancak, yapılacak tekrarların öğrenmede gelişmeyi sağladığı ölçüde faydalı olacağını bilir;
  3. Yaptığı tekrarların arasına dinlenme zamanları serpiştirir. Ara vermeden uzun süre alan tekrarların faydasına inanmaz;
  4. Tekrarları sınav günü veya gecesine bırakmaz. Belli ve geniş bir zaman dilimine yayar.
Kaynak:Birey Dershanesi