Serum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Serum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Şubat 2011 Cumartesi

Biyoloji Sözlüğü-S

S
Safra tuzları :  Safra kesesinden ince bağırsağa salgılanan ve yağların misellere (küçük partiküller) dönüşümünü sağlayan biyokimyasal maddeler.

Sarkolemma: Kas telini saran zar.

Sedimentasyon: Çökelme.

Segmentasyon: Bir vücut yada yapının benzer parçalara bölünmesi, zigotun geçirdiği bölünme evreleri.

Sekretin: On iki parmak bağırsağının salgıladığı hormon.

Seleksiyon: Seçilim, ayıklama.

Selüloz: Üç bin ya da daha fazla glikozun birleşmesi ile oluşan bitki hücrelerinin temel yapı taşı olan
polisakkarit.

Sentromer: kromozomlarda kardeş kromotidleri bir arada tutan kısım.

Sentriyol :  Hücre bölüneceği zaman kutuplara göç eden, iğ ipliklerinin yapımında rol oynayan organellerdir.

Serebral :  Beyin organıyla ilgili yapı.Beyine bağlı.

Serum: Kanın, pıhtılaşmasından sonra hücrelerinden ayrılmış, açık sarı renkli sıvı kısmı.

Sesil :  Bir organizmanın sap, gövde ve pedisel gibi yapıları olmaksızın doğrudan bir yere oturması (Örneğin
deniz tabanına oturması).

Sessiz mutasyon :  Meydana geldiği gen üzerinde, daha sonra bugen tarafından üretilecek proteinin
fonksiyonunu değiştirmeyen mutasyonlardır (etkisiz mutasyon).

Sıcak kanlı canlılar: Vücut sıcaklığı ortam sıcaklığına göre değişmeyen ve hep aynı kalan canlılar.(Sabit
sıcaklıklı canlılar)

Sil :  Bazı tek hücrelilerde hareti sağlayan, yine bazı organizmaların akciğer borularında senkronize hareket
ederek toz vb. partikülleri akciğerden uzaklaştıran kamçı benzeri yapı.

Sinaps: İki nöronun veya nöronla başka bir hücrenin bağlandığı yer.

Sinüs :  Organların yada dokuların arasındaki boşluk yada her hangi bir açıklık.

Sitoloji: Hücreyi inceleyen bilim dalı.

Soğuk kanlı canlılar: Vücut sıcaklığı ortam sıcaklığına göre değişen (balık, kurbağa, sürüngen) hayvanlar.
(Değişken sıcaklıklı hayvanlar; Polikilotherm)

Sölom :  Hayvanlarda bir epitel (sölom epiteli) ile astarlanmış olan vücut boşluğuna verilen ad.


Sperm: Erkek üreme hücresi.

Spirillum: Sipiral şeklindeki bakteri

Spor: Eşeysiz üreyen türlerde, küçük ve dayanıklı olan üreme hücresi.

Sporozoit: Sporluların sporlarından türeyen ve yetişkin hücreyi veren, çekirdekli küçük stoplazma parçası.
Stamen: çiçekte erkek organ.

Stigma: Trake solunumu yapan böceklerde, trake açıklığı yada Öglenada ışığa duyarlı göz noktası. Çiçekteki
dişi organın üstü.

Stoma: Yaprağın alt ve üst yüzeyinde bulunan, gaz alış verişini sağlayan delik.

Süberin: Mantar özü.

Süksesyon: Bir bölgede yaşayan çeşitli türlerin belirli bir zaman içinde birbirlerini izleyerek ortaya çıkmaları;
ekolojik süksesyon.

Süspansiyon: Asıltı. Bir akışkan içinde yüzen sıvı parçacıkların oluşturduğu sistem

20 Ocak 2011 Perşembe

Bağışılık Sistemi

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ:
İnsanın herhangi bir hastalık mikrobunu önceden bilerek, ona karşı gerekli savunma maddelerini (antikorları) kanında hazır bulundurmasına bağışıklık denir.
Bağışıklık aktif ve pasif olarak kazanılır. Aktif bağışıklık, vücudun ilgili mikroba karşı antikor üretmesiyle kazanılır ve savunma amaçlıdır. Pasif bağışıklık ise mikrop vücuda girdikten sonra kazanılır ve daha çok hastalığı tedavi etmeye yöneliktir.
a. Aşı Yaptırmak: Aşı, hastalık etkeni olan mikrobun toksinlerinin, zayıflatılmış ya da öldürülmüş hücrelerinin sağlıklı insana enjekte edilmesidir. Vücut bunu gerçek mikrop zannederek antikor üretimini başlatır. Ve bundan sonra ilgili antikordan kanda belli oranda bulunur. Gerçek mikrop girince antikor üretimi hızlandırılarak mikrobun enfeksiyona (hastalığa) neden olması önlenir.
b. Hastalığı Geçirmek: Gerçek mikrop vücuda ilk defa girdiğinde bireyi hasta eder. Çünkü vücut mikrobu tanıyarak yeterli antikor düzeyine hemen ulaşamaz. Vücut bu mikropla mücadeleyi biraz uzun zamanda kazanır.
Daha sonra aynı hastalık etkeni tekrar bulaşsa bile hastalık yapamaz. Çünkü vücut yeterli antikor düzeyine hemen ulaşır. Kabakulak, su çiçeği, kızamık gibi hastalıklar bir defa geçirilir.
c. Doğuştan Bağışıklı Olmak: Bazı insanlar bazı hastalık etkenlerine karşı doğuştan (genetik olarak) duyarsız olabilir. Örneğin, insanların büyük bir kısmı penisilin adlı antibiyotiği algılamazken, az bir kısmı penisiline duyarlıdır.
d. Serum Kullanmak: Hastalık mikrobu vücuda girdikten ve hastalık yaptıktan sonra, hastalığı tedavi etmeye yönelik olarak serum kullanılır. Serumda hazır antikor vardır. Bunun için pasif bir bağışıklık sağlar. Uzun süreli olmaz, çünkü vücudun antikor üretmesi uyarılmaz. Serumlar başka canlılardan elde edilir.
e. Dirençli Vücut : İnsanın iyi beslenmesi, spor yapması, psikolojik olarak rahat olması dirençli bir vücut sağlar. Bu da bazı mikropların kolayca girip yayılmasını önler.