Flora etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Flora etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Şubat 2011 Cumartesi

Biyoloji Sözlüğü-F

F
Fagositoz: Hücre zarından geçemeyen büyük katı moleküllerin yalancı ayaklarla hücre içine alınmasıdır.
Farinks: Ağız ve burun boşluklarıyla, gırtlak ve yemek borusu arasındaki boşluk, yutak.
Fauna: Belirli bir coğrafi alanda bulunan hayvan türlerinin tümü.
Fenoloji :  Çiçek açma, üreme, göç gibi iklime ve çevre koşullarına bağlı, periyodik biyolojik olayların incelenmesi ve kaydı.
Fermantasyon: Bazı mikroorganizmaların ürettiği enzimlerin etkisiyle organik maddelerin uğradığı değişiklik.
Fetüs: Embriyonun üçüncü aydan doğuma kadar tüm organ taslakları oluşmuş hali.
Fibril: Telcik. (miyofibril=kas telciği; nörofibril=sinir telciği)
Fibrin: Kanın pıhtılaşmasıyla oluşan ipliksi, ağsı yapı.
Filogenetik sınıflandırma: Canlıların akrabalık derecelerine göre sınıflandırılması. Doğal sınıflandırma.
Filotaksis :  Gövde ekseni üzerinde yaprakların diziliş şekli.
Filtre: Akışkan olan sıvı yada gazı süzmeye yarayan gözenekli madde. Akışkandaki asıltı, çamursu ya da katı maddeleri ayırmaya yarar.
Fitoplankton: Çoğunlukla bir hücreli su yosunlarından oluşan, sularda yaşayan bitki topluluğu.
Fizyoloji: Canlılardaki yaşamsal olayları (işleyişi) inceleyen bilim dalı.
Floem:Bitkilerde organik besin taşıyan, canlı, iletken doku, soymuk borusu.
Flora: Belirli bir coğrafi alanda bulunan bitki türlerinin tümü.
Folikül: Memelilerde yumurtalıkta bulunan ve olgunlaşmış yumurtayı taşıyan kesecik.
Fosfataz :  Bir molekülden su kullanarak fosfat grubunu ayıran enzim.
Fosfodiester bağı: DNA'daki fosfat ile şeker arasındaki bağ.
Fosfoprotein :  Protein sentezlendikten o proteine proteinkinazlarla fosfor eklenmiş hali.
Fosforilasyon: ATP üretimi.
Fosil: Milyonlarca yıl önce yaşamış canlıların korunarak bu güne kadar gelmiş kalıntıları.
Fotoreseptör: Işığı algılayabilen duyu hücresi, almaç.
Fotosentez: Yeşil bitkilerin, güneş enerjisi ve klorofil pigmenti yardımıyla CO2 ve H2O'dan besin maddelerini üretmesidir.
Fruktoz :  Genellikle meyvelerde bulunan ve yapısında 6 karbon atomu içeren bir çeşit şeker molekülü.
Fundus: Midenin genişlemiş kısmı.
Fungusit: Mantarla mücadele ilaçları.

20 Ocak 2011 Perşembe

Yaşama Birlikleri

BİYOSFERDEKİ YAŞAMA BİRLİKLERİ
Dünyada bütün canlıların içinde yaşadığı tabakaya biyosfer denir. Biyosferin kalınlığı 16-20 km olup bunun 8-10 km’si atmosfere doğru, 8-10 km’si de deniz ve okyanusların dibine doğru uzanır.

Habitat : Biyosferde bir organizmanın doğal olarak yaşadığı ve üreyebildiği yerdir.

Fauna: Belli bir bölgede yaşayan hayvanların tamamına denir.

Flora: Belli bir bölgede yaşayan bitkilerin tamamına denir.

Süksesyon: Zamanla bir baskın türün yerini başka bir baskın tür almasına denir.

Ekolojik Niş: Canlının yaptığı işe denir.

Ekoton: İki komünite arasındaki geçiş bölgesidir.Ekoton tür çeşitliliği bakımından zengindir.

Biyosferde karasal ve sucul yaşama birlikleri olmak üzere iki tip yaşama birliği vardır.

Not:Yaşama birlikteliklerinde büyük vücutlu oraganizmaların az,küçük vücutlu organizmaların çok sayıda olduğu görülür.Çünkü;küçük hayvanlar daha hızlı ürer.

Karasal yaşama birliği: Ormanlar, çayırlar, stepler, tundralar, çöller ve mağaralar da bulunan organizmalar kara yaşma birliğini oluşturur.
Sucul yaşama birliği: Deniz, göl, havuz, ırmak, bataklık ve pınarlarda yaşayan organizmalar ise su yaşama birliğini oluşturur.

Not:Aynı besin ile beslenen iki türün aynı ortamda kalması durumunda türlerden biri elenir;Bunun nedeni 1.besin için rekabet 2.Artık ürünlerden farklı şekilde etkilenmedir

A.Papolasyon

Populasyon büyüklüğü –Populasyonun taşıma kapasitesi:

Bir populasyonun yaşadığı çevrede ulaşabileceği en yüksek birey sayısıdır. Belli bir zamanda bir populasyonu oluşturan bireylerin sayısına populasyon büyüklüğü denir.Doğadaki canlılar geometrik dizi (2,4,8,16….) halinde artma eğilimindedir.Populasyonun büyümesi ‘J’ şeklinde gelişme eğrisi gösterir.

Canlıların yaşamasını sağlayan ve onları sürekli olarak etkisi altında bulunduran canlı ve cansız çevre etmenleri, bazı koşullarda populasyonun gelişip büyümesini olumsuz yönde etkiler.Bu olumsuz etkilere çevresel direnç denir.Örneğin;Ekolojik rekabet,mekan darlığı,beslenme vb.
Çevresel direnç artıkça populasyon’S’ şeklinde çan eğrisi gösterir.

Populasyon büyüklüğü = (Doğumlar+İçeri göç)-(Ölüm+Dışarı göç)
Populasyonun büyümesini etkileyen etmenler:
Populasyon büyüyebilir veya küçülebilir.populasyonun büyümesi bireylerin üremesi ve içeri göçlerle; Küçülmesi ise dışarı göçlerle ve ölüm ile olur.
Bazı populasyonlar av-avcı ilişkisine bağlı olarak populasyon bireylerinin azalıp çoğaldığı devirsel bir durum gösterir.

1.Thomas-Maltus Hipotezi: Populasyonların büyümesi besin,hastalk ve savaş gibi dış kuvvetler tarafından kontrol edilir.Populasyonun dengelenmesi ölüm ile olur.

2.Wynne-Edward Hipotezi: Populasyonun büyümesi sosyal ve iç güdüsel davranışlar gibi iç kuvvetlerin etkisi ile düzenlenir.Populasyonun dengelenmesi doğum oranında azalma ile olur.

Not:Ekosistemde populasyon geometrik dizi (2,4,8,16…) şeklinde olurken,besin miktarındaki artış aritmetik dizi (2,4,6,8…) şeklinde olur.

B.Komünite

Sınırlı bir alanda karşılıklı ilişkiler içinde yaşayan çeşitli bitki ve hayvan türlerinin oluşturduğu topluluğa komünite denir.Komünite birden fazla türü kapsar.Bu türlerden bazıları baskındır.Komünite içinde sayı ve faaliyetleri bakımından daha fazla göze çarpan türlere baskın(Klimaks) tür denir.
Genel olarak bitkiler kara komünitelerinde besin sağlamaları ve bir çok türe barınak oluşturmalarından dolayı baskındır.
Ormanla kaplı bir yamacın eteğinden zirvesine kadar her katta farklı iklim göze çarpar.Buna mikroklima denir.
Karasal bölge ile göl suyu arasındaki bataklık bölgeye ekoton denir.

C.Ekosistem

Doğada belirli bir alanda yaşayan canlılar ve canlıların etkileşim içinde bulundukları canlı ve cansız öğelerinin tümüne ekosistem denir.

Su kirliliği: Kirli sularda çözünmüş oksijen hızla tükenir ve hidrojen sülfür gazını oluşturur.Böylece bu sularda yaşayan canlılar yaşamlarını sürdüremez.
Ayrıca kimyasal gübreler de su kirliliğine neden olur.Sulara bol miktarda azot ve fosfor bileşikleri geçebilir.Bu durumda bitki ve bazı alg türlerinin üremesi hızlanır.Kirlenmeden dolayı ortamda aşırı bitki üremesine ötrofikasyon denir