25 Ekim 2011 Salı

119 ) İZMİR FATİHİ'NİN KALBİNİ FETHEDEN iZMİRLİ KIZ !...



   Bir tarafta İzmir'in en zengin ve en ünlü ailesinin, güzel olmayan ama Batılı tarzda yetişmiş, birkaç dil bilen, kültürlü, vatansever, 24 yaşındaki kızı ; diğer tarafta 41 yıllık hayatının yirmi yıla yakınını cephelerde savaşarak geçirmiş, koca bir imparatorluğun çöken enkazı altından kurtardığı ve bin bir zorlukla bir araya getirdiği ordu ile mucizeler yaratarak Batılı devletleri dize getirmiş yorgun bir kahraman...
   Anadolu'nun en modern kentinde, kentin en güzel mevsiminde, Körfez manzaralı ve karargah olarak emrine tahsis edilmiş güzel Beyaz Köşk'te ; Mustafa Kemal, boşa koydu dolmadı, doluya koydu almadı ve sonunda kararını verdi : Piyangodan çıkmış gibi karşısına çıkan bu kadın, yapacağı işlerde ona yardım edebilirdi.
   Türkiye'yi değiştirme yolculuğuna Latife gibi bir kadınla çıkması pek çok şeyi kolaylaştırabilirdi. Zaten yakın çevresindeki herkes de onu kendisine yakıştırıyordu
.

   Mustafa Kemal verdiği kararları hemen uygulayan bir karaktere sahipti. Latife ile hayatını birleştirmeye dair engelleri kafasından çözünce, kararı uygulamak üzere harekete geçti..
   Körfeze karşı baş başa yemek yedikleri bir gece ona "hemen evlenelim" teklifinde bulundu. Dışarı çıkacaklar ve oradan geçen ilk imama nikahlarını kıydıracaklardı. Latife, bu teklife "kesinlikle olmaz !" dedi. Babası Avrupa'dan dönmeden böyle bir şey olası değildi. Ayrıca, ailesinin onayını almadan bir evlilik düşünmüyordu. Kaldı ki, karargah bütün gün girilen ve çıkılan bir yerdi. Herkesin gözü önündeydiler. Bu kadar hızlı bir evlenme hoş olmayan söylentilere neden olabilirdi...
   Latife'yi ailesinden istemek gerektiğini düşünen Mustafa Kemal, Muammer Bey yurt dışında olduğu için, Latife'yi, İzmir'de yaşayan büyük dayısı Ragıp Paşa'dan istemeye karar verdi. Fevzi Paşa'yı ve Salih'i yanına aldı, hep birlikte atlarına atladılar ve kız istemeye gittiler !..
   Ragıp Paşa'nın kızı Bedia Akatürk, konuşmalara kapıdan kulak misafiri olmuştu : Fevzi Paşa, Ragıp Paşa'ya "Kemal Paşa Hazretleri, yeğeniniz Latife Hanım Hazretleri ile evlenmeye karar verdi. Aile büyüğü olarak sizin yüksek müsaadenizi rica ediyorlar" dedi. Ragıp Paşa da şu cevabı verdi : "Paşa Hazretlerinin ailemize intisabı (girme, mensubu olma) bizim için çok büyük bir şereftir. Madem ki öyle arzu ve emir buyurmuşlar, emir kendilerinindir efendim"...


   O günlerde yakın çevresi Mustafa Kemal'in evlenmesini, hayatının düzene girmesi bakımından, istiyordu. Yalnızca Fethi Bey bunu uygun görmüyordu. Latife'nin, Paşa'yı idare edecek yetenekte bir kadın olamayacağını söylüyordu..
   Mustafa Kemal, "görüyorum ki bilgi, soy ve güzellik üzerine hepiniz birleşmişsiniz. Ben Latife'yi fazla güzel bulmadığım için kendisiyle evlenmeyi düşünüyorum. Bir ressamın portresinde bile bir anlam, bir derinlik varsa, onu beğeniyoruz. Latife'de bir anlam ve derinlik sezmekteyim. Eğer sonradan değişmezse, evlenmek için ideal bir portre" diyordu yakın arkadaşlarına..
   Latife'nin ailesi, alevlenen evlilik meselesine kuşkulu bakıyorlardı. Gelişmeleri Fransa'da öğrenen Muammer Bey, kara kara düşünüyordu. Kızı Latife'nin, yıllardır savaşan bir komutanla mutlu olamayacağına inanıyordu. Şüphelerini açık açık iletmiş, Latife de "çok seviyorum" diyerek kararlı olduğunu belli etmişti..
   29 Ocak 1923 sabahı, Asım Bey (Gündüz) ; Mareşal Fevzi Bey (Çakmak) ve Kazım Paşa'yı (Karabekir) alarak otomobille Beyaz Köşk'e gitti. Vali Abdülhalik Bey (Renda) ile Kazım Paşa (Özalp) daha önce gelmişlerdi. Bir saat kadar salonda oturup konuştular. O sırada kapı çalındı : Müftü Lütfü Efendi gelmişti !..
   O gün Uşakizade ailesi de, evlerinde, komutanlar ve yakın tanıdıklarının çağrılı olduğu bir davet veriyordu. Mustafa Kemal bir emrivakiyle, evdeki daveti ustalıkla bir evlilik törenine dönüştürüvermişti !..
   Fevzi Paşa Mustafa Kemal'in, Vali Abdülhalik Bey Latife'nin şahidi oldular ve o şaşkınlık içinde, köşkün zemin katındaki yemek salonunda, saat 17.00'de, nikahları kıyıldı.. Evlenme akitlerinde Merkez Kadısı Ömer Fevzi İbni Hüseyin imzası da bulunuyor. Bu yüzden, kimileri nikahın kadı, kimileri de müftü tarafından kıyıldığını söylüyor. Evrakların sonradan kadı tarafından onaylanmış olması, bu karışıklığı yaratmış olabilir.
   Ayrıca Müftü Lütfü Efendi törene armağanıyla gelmiş ; zifaf gecesi için bir cüz kutusu ile üzerine mine ile dualar işlenmiş bakırdan bir su kupası getirmişti. Bu armağan, Latife'nin ailesince hala saklanıyor..
    

   Düzenlenen nikah belgesine düşülen kayıtlara göre ; Latife 1899 doğumluydu, yani 24 yaşındaydı. Mustafa Kemal ise 41 yaşındaydı. Mustafa Kemal'in nüfusa kayıtlı olduğu yer ise, İzmir Göztepe, 46 No'lu ev olarak görünüyordu..
   Nikahın kıyılış biçimi Lozan görüşmeleri açısından da önemliydi. Zira, Lozan'da, birinci dönem görüşmeler sırasında ele alınan en önemli konulardan biri, dine dayanmayan bir aile hukuku sisteminin Türkiye'de geçerli kılınmasıydı. Müzakereler sırasında Batılılara, "değiştireceğiz, laik sisteme geçeceğiz" sözü verilmişti. İşte Mustafa Kemal kendi nikahında, bu sözün tutulacağını gösteriyordu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder