2 Eylül 2011 Cuma

85) BİR KİTAP : P. COELHO'DAN...ELİF...


 
   Paulo Coelho'nun "Simyacı" ve "On Bir Dakika"'dan sonra okuduğum üçüncü kitabı "Elif"... İç dünyasıyla hesaplaşması henüz bitmemiş yazarın !.. Arayışları da devam ediyor.. Belki başlarda ticari kaygıyla yazıyordu ama artık yazdıklarına yürekten inandığına ikna etmek üzere beni !..
   150 ülkede, 66 dilde, toplamda yüz milyonu aşan bir satış; hedefine ulaştığının da bir göstergesi...
   Benim spritüel yazılara fazla ilgi duymamam, yine de bu kitabı okumamı engellemedi ; çünkü ilk okuduğum iki kitabını sevmiştim. Bu son kitabında, bu konuya daha fazla girmiş Coelho..

   

   Önce iç dünyasından esrarengiz bir dostunu tanımakla başlıyoruz kitaba : J....
   Ondan şöyle bahsediyor kitapta : " Bu ruhani gelenekte bana yol gösteren mürşidim J. ile konuşmalarımızdan defterler dolusu notlar biriktirmişimdir ; her ne kadar bir kere bile açıp göz atmadıysam da... 1982'de Amsterdam'da tanıştığımızdan beri yaşamayı yüz kere öğrenip yüz kere unuttum. J. bana yeni bir şey öğrettiğinde, belki de dağın doruğuna ulaşmak için son adımdır bu, derim kendime, yüreğimdeki senfoniyi tamamlayacak son nota, kitabı özetleyecek tek bir harf.. Önce bir fasıl müthiş bir coşkuyla kendimden geçerim, ama bu uzun sürmez. Bazı şeyler sabittir, ama çoğu eksersiz, pratik ya da öğreti, kara bir girdaba kapılıp yok olur. Ya da en azından öyle sanılır.."
   J. ile yaptığı bir sohbette, içinde hala inançla ilgili bazı şüpheleri olduğunu öğreniyoruz Coelho'nun. J. ; insanı ileriye götürenin, şüpheleri olduğunu söyler. Coelho'nun öğrendiklerinin bir türlü kök salamadığını, büyülü evrenin kapısına varabilse de içine gömülemediğini hissettiğini, belki de bütün bunların, insanoğlunun ölüm korkusuyla başa çıkabilmek için yarattığı koca bir hayal olduğunu düşündüğünü söyler...
   Bu arada yazarın, hatırladığı, iki reenkarnasyonu da vardır.. 19. yüzyılda bir Fransız yazar ve 15. yüzyıl sonlarında, Müslümanlardan yeni kurtulmuş İspanya'da bir engizisyon rahibi.. Rahipken, kendisini seven çok güzel bir genç kızın mahkemede yargılanıp ölüm cezası alarak yakılmasını engelleyememesi; şimdiki yaşamda onu rahatsız ve huzursuz etmektedir..
   J. şöyle der ona : " Bugünü etkileyen, geçmiş hayatında yaptıkların değildir. Asıl bugün yaptıkların, geçmişte yapılanları telafi eder ve mantıken de geleceği değiştirir..." Sonra da ilave eder : " Sen artık yoksun !. Yola çıkıp tekrar şimdiki zamana dönmenin vaktidir artık..."
   Yazar da ondan sonra her şeyi zamanın akışına bırakır. Yayıncılarının, menajerinin düzenlediği imza günleri etkinliklerine, ayarlanmış program dışında olanlar da dahil, katılmaya karar verir. Bu etkinliklerin sonuncusu, Rus yayıncının düzenlediği bir tren yolculuğudur. Moskova'dan, Büyük Okyanus kıyısındaki Vladivostok kentine oldukça uzun bir yolculuk...
   Moskova'da, kaldığı otelin önünde, yirmili yaşlarının başında bir genç kızla tanışır, daha doğrusu kız kendisini zorla tanıştırır !.. Yekaterinburg kentindeki konservatuvarda keman eğitimi gören çok yetenekli bu genç kızın adı Hilal' dir ve bir Türk kızıdır...
   Kendisini zorla tren kadrosuna da aldıran bu genç kızla yazar arasındaki gizemden izninizle bahsetmeyeyim artık !.. Ha, bu arada "Elif" in ne olduğunu merak edenler olabilir... Onu da yazar anlatsın : " Geçmişe ve bugüne ait küçüklü büyüklü bütün noktaları içine alan Kainat'ta bir noktadır Elif... Genellikle tesadüfen keşfedilir. Bu olayın gerçekleşmesi için, kişinin ya da kişilerin o noktayla aynı yerde olması gerekir. Bu yere Küçük Elif denir ve beklenmedik bir anda oluşur. Sokakta yürürken, bir yerde otururken koca Kainat birdenbire karşımıza seriliverir. Kendimize bile açıklayamasak da bir şeyleri anlamakta olduğumuzu biliriz.
   Büyük Elif ; aralarında çok güçlü bir bağ bulunan iki veya daha kişinin tesadüfen Küçük Elif'te bir araya gelmesiyle oluşur. İki, farklı, enerji, birbirini tamamlayarak zincirleme bir tepkimeye yol açar.. Tanrı isterse, aşkı bir kere tatmış olanlar tekrar bir araya gelebilirler..."
   Bu kitap, o bir araya gelişin ve bir yazarın kendisini bulmasının öyküsüdür...

  
 
      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder