28 Kasım 2012 Çarşamba
300 ) "MUHTEŞEM" BABA !..
Kanuni Sultan Süleyman'ın Hürrem Sultan'dan olan oğullarından Selim 1524, Bayezid ise 1526'da doğmuşlardır. Şehzade Selim ; işini Allah'a bırakan, gönlü geniş, zevk ve eğlenceye düşkün biri iken Bayezid ; dinamik, enerjik, fikren yüksek, şair ve aynı zamanda adına eserler tercüme edilip kaleme alınmış , değerli bir şehzade idi..
Hürrem Sultan Bayezid'i daha çok seviyor ve kendisine düzenli bir şekilde ödenek yollayarak, babasından sonra onun hükümdar olmasını istiyordu. Onun bu arzusu Padişah tarafından da onaylanmış gibiydi ; fakat Haseki Sultan, kocası Sultan Süleyman'dan önce vefat etmiş olduğundan, Bayezid'in hükümdarlığı hakkındaki karar etkisini kaybetmiş ve türlü entrikalarla Şehzade Selim taraftarları üstün duruma gelmeyi başarmışlardı..
Bu sırada Şehzade Bayezid, payitahta yakın olarak Kütahya'da ; Şehzade Selim ise, nispeten İstanbul'a daha uzak olan Manisa'da bulunuyorlardı. 1558 yılı sonlarına doğru Şehzade Bayezid'in Amasya'ya ve Selim'in de Konya'ya nakilleri emrolundu.. Selim derhal itaat ettiyse de, Bayezid gitmek istemedi.. Bunun üzerine, Bayezid'e nasihat etmek üzere, Divan-ı Hümayun'dan Dördüncü Vezir Pertev Paşa Kütahya'ya gönderildi. Bayezid, gitmemekte ısrar etti ve bazı dürüst sözlerle Pertev Paşa'yı geri gönderdi ise de, yaptığı hareketin iyi bir sonuç vermeyeceğini anlayarak Amasya'ya gitti. Bu söz dinlemesi sonucu oğullarından Orhan'a Çorum, Mahmud'a Canik ve Osman'a da Şarkikarahisar sancakları verildi..
Şehzade Bayezid bu nakil işinin kardeşi Selim'in saltanatını sağlamak amacıyla yapıldığını anlamış ve kendi durumunu ve isteklerini Padişah'a anlatmak üzere İstanbul'a gönderdiği heyetin de hapsedildiğini öğrenmişti.
Emrindeki bazı yüksek rütbeli kişiler de, "babanız yaşlandı, kendisinden sonra saltanatı kardeşinize verecektir" diyerek onu tahrik edince, kardeşi Selim'in üzerine hareket edip onu bertaraf etmeye karar verdi. Tokat ve Amasya'dan, ayrıca oğullarının sancaklarından, toplam on beş bin kişilik bir kuvvetle Konya üzerine yürüdü. Bu sırada kardeşine yazdığı ağır hakaret içeren mektupların aynen İstanbul'a gönderildiğinden haberi yoktu !..
Durumu haber alan Sultan Süleyman ; bir yandan Bayezid'in üzerine hareket etmek üzere Üsküdar'a geçerken, diğer taraftan da, Selim'e yardım etmeleri için Anadolu, Karaman ve Dulkadriye (Maraş) beylerbeyleri ile Ramazanoğlu Piri Paşa'ya da fermanlar yolladı.
Bu kuvvetler Konya ovasında toplandılar. Bayezid, 31 mayıs 1559'da, burada yapılan savaşta kaybederek tekrar Amasya'ya kaçtı. Burada duramayacağını da anlayarak dört oğlunu da yanına aldı, ailesiyle vedalaştıktan sonra, İran'a geçmek amacıyla, Erzurum taraflarına doğru kaçmaya başladı..
Şehzade'nin ne tarafa gittiği belli olmadığından, Diyarbekir, Trabzon beylerbeyleri ile Ardahan sancakbeyi ve Kırım Hanı'na, Bayezid'in yakalanması için, 23 haziran 1559 tarihli fermanlar gönderildi..
Bayezid'i izleyen kuvvetler Pasin ovasında, Aras nehri yakınlarında ona yetiştiler ve muharebe ettilerse de yakalamayı başaramadılar. İran topraklarına giren Bayezid Revan Hanı'nın yanına gitti.
Durumdan haberdar edilen İran Şahı Tahmasb onu karşılamak üzere memurlar görevlendirdi. Böylece, Şehzade ve yanındaki kalabalık, 24 kasım 1559'da debdebeli bir alayla Kazvin şehrine girdiler..
Bu iltica haberinin duyulmasından sonra uzun bir yazışma trafiği başladı.. Şehzadenin teslimi için Sultan Süleyman tarafından Mahmud Bey, Şehzade Selim tarafından mirahur (Istabl-ı Amire yani has ahırların başı ) Durak Ağa elçi olarak, ellerinde mektuplarla Şah'a gönderildiler.
Şah Tahmasb, Bayezid'in, yaptıklarına pişman olduğunu, bu yüzden de onun affını Sultan Süleyman'dan rica etmiş ; hem bu konu hem de Bağdat hakkında görüşmek üzere, mektubunu taşıyan kendi elçisini, Osmanlı elçi grubuyla birlikte İstanbul'a göndermişti..
Sultan Süleyman, 1560 yılı mayıs ayında, Ali Ağa ile gönderdiği mektubunda Şah'ın ricasını kabul ettiğini, Bayezid'in, yanındaki akıl hocaları katledildikten sonra, yanına az sayıda adam alarak gelip sancağında oturmasını bildiriyordu..
1560 yılı aralık ayında ise bu defa Şehzade Selim, yüklü hediyelerin yanı sıra bir de mektup gönderiyordu Şah'a.. Katli hakkında fetva verilen Bayezid'in bir an önce tesliminde ısrar ediyordu..
Bu durumun gitgide bir savaşa dönüşmek üzere olduğunu anlayan Tahmasb, bu ağır hediyeleri de alınca yumuşamıştı. Önceden şehzadeyi Padişah'a teslim etmeyeceğine dair bir yemin ettiğinden ; Padişah'ın memuruna değil, Şehzade Selim'in adamına teslim edebileceğini içeren bir mektubu cevap olarak göndermişti !..
Asıl mesele Bayezid'in teslimi olduğundan, Van beylerbeyisi Hüsrev Paşa ile Sinan Bey ; Selim Tarafından da Çavuşbaşı Ali Ağa ile müteferrikalardan Firuz Bey, yanlarında Şah'ın elçisi Veli Bey ile birlikte Kazvin'e gittiler..
Selim'in adamı Ali Ağa'ya teslim edilen Bayezid ile dört oğlu 25 eylül 1561 günü boğularak öldürüldüler. Son arzusu oğullarını son bir kez görmek olan Bayezid'in bu dileği bile reddedildi !..
Bu facianın ardından Şah Tahmasb, Sultan Süleyman'a müjdeyi verir !.. Sultan Süleyman da onun bu hizmetine karşılık vermekte çok gecikmez.. 2 haziran 1562'de, Pertev Paşa ile, Topkapı Sarayı Arşivi'ndeki 673 no'lu belgede yazdığı üzere, İran Şahı Tahmasb'a giden hediyelerin dökümü şöyledir :
...400.000 flori (altın) ..
...15 at ..Sırma dokumalı kumaşları ve çullarıyla
...Altın üzerine değerli taşlarla süslenmiş eyer, oyan (atın başına geçirilen süs) ve diğer at süs takımları
...Sultan Selim tarafından 100.000 flori
Padişah'tan Şah'ın büyük oğluna ;
...Değerli taşlarla süslü kabzası olan bir kılıç
...3 adet at
...2 adet Hil'at (kaftan)
...6 top kadife kumaş
...23 top muhtelif kumaş
Şah'ın ikinci oğluna ; 2 at, 29 top kumaş
Şah'ın üçüncü oğluna ; 2 at, 29 top kumaş
Şah'ın büyük kızına ; 1 hokka, 264 kıratlık bir lal
Şah'ın küçük kızına ; Değerli taşlarla süslü ve üzerinde elmas çiçek olan bir taç
(İ.H. UZUNÇARŞILI'NIN "OSMANLI HANEDANI ÜZERİNE İNCELEMELER"
adlı kitabından derlenmiştir.. )
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder