Cahilin dostluğundan âlimin düşmanlığı daha iyidir.Cahil dost neyi nasıl nerede yapacağını bilemez.İyilik yapayım derken insana zarar verebilir.Âlim düşman ise nerede ne yapacağını bilir onun için insan ona karşı tedbirli olur.Onunla konuşur anlaşır sorununu çözer.
Cahillen sohbet edeceğine,ısırganlan taharet et.Isırgan insanı yakar.Ama daha fena insanı yakan şey cahilin sözleridir.Yaptığı saçma sapan konuşmalar insanı her derde sokar.
Cami kapısı bilmez,sofuluk taslar. Dinden dinin emirlerinden haberi olmaz dinin hiçbir emrini yerine getirmez ama insanlara dinle ilgili açıklamalarda bulunur.
Çakallar kuzunun bol olduğu yerleri değil sahip sahipsiz kaldığı yerleri arar.Fırsatçılar başkasının sırtından geçinmeyi alışkanlık haline getirenler aradıklarının bol olduğu yerlerde deyil kendisinin istediği şekilde kolay tehlike olmadan kimsenin sahip çıkmadığı yerlerde arar çünkü elde edilmesi daha kolay ve riski düşüktür.Kişi bir iş yapmak istiyorsa onu kendi başına deyil çevresindekilerle yapmalı örgütlü olmalı yem olmamalı.
Cami yıkılmış ama mihrap yerinde : Yaşlanmış ama güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş
Cami ne kadar büyük olsa imam bildiğini okur. Çevresinde kim nekadar olursa olsun sorumlu olan kişi, sorunlar karşısında kendi bildiğini yapar
Can boğazdan gelir.İnsan sağlıklı yaşamak istiyorsa beslenmesine dikkat etmeli.
Can canın yoldaşıdır.İnsan tek başına yaşayamaz .Yaşamak, dertleşmek,yardımlaşmak için dosta arkadaşa insanlara ihtiyacı vardır.
Can cefadan da uslanır sefadan da. İnsan bu her şeyin bir kararı olmalı nasıl ki zorluğa dayanamıyorsa aynı şekilde fazla keyifli yaşamaya da alışamaz zamanla sıkılır.
Can çekişmek: Ölmek üzere olmak
Can cümleden azizdir.İnsan yardımseverdir.İyi niyetlidir. Başkalarına yardım eder ama kendi söz konusu olunca başkalarından önce kendine bakar.Kendini düşünür.
Can çıkmayınca huy çıkmaz. İnsanın en belirgin özelliği huyudur.Kolay kolay değişmez.Ancak canı çıkınca huyda çıkar.
Can pazarı : Bulunduğu zor durumdan canını kurtarma gayreti içinde olma hali
Can yoldaşı : Gerçek dost candan seven dost
Cana gelecek mala gelsin.İnsanın kendisine bir zarar gelmektense malına gelsin, giden mal geri gelir ama can bir daha geri gelmez.
Cana yakın : Sevecen samimi sevimli dost
Can baz ipte ,balık dipte gerek.Herkes bilgi ve becerisi ile layık olduğu yerde olmalı ki becerisini ortaya koysun bakanlar görsün ve değerlendirsin.
Canı acıyan eşek atı geçer.İnsanın canı acıyınca zorlanınca en zor işleri bile yapar.
Canı burnuna gelmek : Yaptığı işten dolayı bunalma sıkıntıya girme hali.
Canı kaymak isteyen yanında manda taşır. Eğer insanın canı bir şey istemişse onun mutlaka bir çaresini bulur.
Canı sıkılmak : Bunalmak. Yaptığı işten dolayı huzursuz olmak.Neşesiz olma hali.
Canı yanan eşek attan Yörük olur.İnsanın ağır çalışması nedeniyle yaptığı işin gecikmesinden dolayı canı yanınca var gücüyle çalışır.
Canına okumak : Karşısındakine çok büyük zarar vermek, onu mahvetmek.
Cebi delik : Cebinde hiç para taşımamak.Para harcamamak
Cebinde akrep olmak:Çok cimri olmak, para harcamamak için elini cebine getirmemek
Cefayı çekmeyen sefanın kadrini bilmez.İnsan bir şeyin eksikliğini zorluğunu fakirliğini görmedikçe, rahatlığın varlığın kıymetini bilmez.
Cehenneme gidiyorum diyen gelmiş de "şimdi gelirim" diyen gelmemiş. Kişinin sözüne deyil eylemine bakmalı.Dönmez diye düşünüp giden insanların bir süre sonra tekrar geri geldiğini görürüz . Oysa şimdi gelirim deyip giden insanların kolay kolay geri dönüp gelmediğine tanık oluruz.
Cemal gider Kemali kalır.İnsan zamanla yaşlanır ihtiyarlar ama bu yaşlılıkla beraber insana olgunluk gelir.
Cemaat ne derse desin imam bildiğini okur. Sorumlu olan kişiler çevresindekiler ne derse desin o olaylar karşısında kendi bildiğini yapar.
Cemre yağışlı ise yıl yağışlı,hasat bereketli. Cemre yağışlı ise yıl bol yağmur ve çok bereket olacak demektir.
Cenabetten keramet umulmaz.Kendini bilmeyen ahlaksız saygısız insandan kimseye bir fayda olmaz.Bu kişilerden kimse bir şey beklememeli.
Cicim ayı: Evliliği ilk ayı samimiyet ve sevginin en üst düzeyde olduğu ay.
Ciğer yanmayınca göz yaşarmaz. İnsan gerçekten ve içten duygulanmadıkça , ağlamadıkça gözünden yaş gelmez.
Ciğerini okumak : Karşısındakinin ne yapacağını çok iyi bilmek anlamak.
Cin Çarpmak : Aniden fenalaşmak.
Cinleri başına çıkmak : Çok sinirlenmek
Cirit atmak :Ortalığın boşluğundan faydalanarak istediği gibi hareket etmek.
Cins horoz yumurtada öter.Kişi eğer becerikliyse emsallerinde farklı ise o küçükken bile farklılığını gösterir.
Cömertle nekesin harcı birdir . savurganlıkta cimrilikte iyi değildir.Her şeyin aşırısından uzak durmak gerekir.
Cümbür cemaat : Toplu olarak, ailece, hepsi beraber.
Çabuk parlayan çabuk söner.Kişi hak etmeden emek vermeden çalışmadan yorulmadan çabuk yükselir veya çabuk meşhur olursa aynı şekilde çabuk kaybolur gider.
Çakallar kuzunun bol olduğu yeri değil sahipsiz kaldığı yerleri severler. Fırstçılar fırsatın bol olduğu yeri değil fırsatını en kolay elde edebileceği ortamları seçerler.Topluluktan uzak duranlar düşmanlarına kolay yem olurlar.
Çakalın eniği aslan olmaz.Her şey asalet soy meselesidir.Nasıl ki çakal yavrusundan aslan olmazsa vasat sıradan birsinden doğanda çok büyük biri olamaz.Her şey aslı gibidir.
Çakır keyif : Sarhoş,iyice sarhoş olmuş,kıvamına gelmiş,artık herşeyi keyifle izleyecek hale gelmiş
Çala kalem yazmak: Karşısındakini zorda bırakmak için onun hakkın da aklına geleni yazmak.
Çalı Çırpı : Kuru ve ince dal parçaları
Çalı çırpıyla ev yapılmaz.İnsan küçük birikintilerle büyük işler yapamaz.Büyük işler için büyük birikimler gerekir.
Çalışanı mal basar tembeli uyku basar.Tembel insan ancak uyur bunu karşılığıda fakirliktir ama çalışan insan daima kazanır hem mal mülk kazanır hemde işinde yükselir.
Çalışkan mal basar,tembeli uyku basar:İnsan yaptığının karşılığını görür.Çalışırsa mal mülk sahibi olur zengin olur,tembellik yaparsa ancak uyku sahibi olur uyur.
Çalı tepesinden sürüklenmez.Hiç bir işe sonundan veya tersinden başlanılmaz.Her işin bir usulü bir adabı vardır.Önce nasıl yapılacağı bakılır ardından gereken yapılır.
Çalıda gül bitmez,cahile söz yetmez. Çalıda nasıl ki gül bitmezse bu hemen hemen imkansızsa ,cahil insana da söz anlatmak o kadar zordur.
Çalma elin kapısını çalarlar kapını. İnsan kimseye kötülük yapmamalı,sonra bir gün yapılan kötülüklerin kendisini de bulabileceğini bilmeli.Başkalarına kötülük yapan bir gün kendide başkalarından kötülük görür.
Çam sakızı çoban armağanı.Varlıksız kişinin hediyesi kendi gücüne göre değersiz bir şey olur ancak.
Çamur atamak : İftira etmek
Çamura yatmak : Söyleneni yapmamak için mazeret uydurmak.İnat etmek.
Çanağa ne doğrarsan,kaşığına o çıkar .İnsan ne yaparsa nekadar çalışırsa nekadar gayret ederse o kadar karşılık alır.Emeğinin karşılığını alır.
Çanak yalayıcı: Menfaat için her şeyi göze alan.
Çanak tutmak : Olacak işin hazırlanmasına yardımcı olmak.Zemin hazırlamak.
Çantada keklik : Elde edilmesi kesin gözüyle görülen
Çarığa bakma yürüğe bak.Kişiyi ayağındaki ayakkabıya bakarak değerlendirme yanlış yaparsın
Çarık çarıkla sarık sarıkla.Herkes kendi ayarındakilerle arkadaş olur.İş tutar.
Çarşambanın gelişi perşembeden bellidir. İşin nasıl olacağı nereye varacağı şu halinden görünüşünden görünüşünden bellidir.
Çarşamba pazarı gibi :Karmakarışık,dağınık
Çarşı iti ev beklemez. Kişi sorumsuz başıboş gezmeyi alışkanlık haline getirmişse sen onu zorla disipline edemezsin.O alıştığı gibi yaşar.
Çatal kazık yere batmaz . Birkaç kişinin yönetmeye kalktığı iş yürümez.
Çeken bilir Borlu belinin gışını.Bir işin yapılmasında çekilen zorlukları ancak o işi yapanlar yaşayanlar bilir.
Çekirge bir sıçrar iki sıçrar düşer bacağını kırar. İnsan bir kere hata yapar başkalarını kandırır.İkinci hatayı yapar yine insanları belki kandırır ama her zaman insanlar kandıramaz bir gün gelir gerçek ortaya çıkar.
Çekip çevirmek : İşin yolunda gitmesini sağlamak
Çekişmeden perkişilmez.Fikirler orta yerde serbestçe tartışılmadan sağlam düşüncelere ulaşılamaz.
Çelik gibi sert hamur gibi yumuşak olma.Kişi bir topluluğun içine girecekse orada kendini kabul ettirmeyi bilmeli ne çelik gibi sert, her şeye karşı koymalı , katı tutumlu olmalı, nede her söyleneni kabul edip hamur gibi yumuşak olmalı.
Çene yormak : Gereksiz yere konuşmak.
Çenesi düşük : Çok geveze,Çok konuşan
Çerkez’in misafir kapısı, kapıların en genişidir.Çerkez misafir ağırlamayı sever.Misafire karşı en eli açık olanıdır.Misafiri en çok ağırlamayı sevenidir.
Çerçi kızı boncuğa âşıktır.Kişinin değerleri yetiştiği ortama ve ihtiyaçların bağlıdır.
Çıkmadık candan umut kesilmez . İnsanoğlu yaptığı işte barsın başarmasın sonuna kadar ümidini yitirmez.
Çiçeği burnunda:Yeni taze,hemen yeni
Çiftçi yağmur ister,yolcu gurak.İnsanın isteği başkalarının değil kendi ihtiyacına göredir.
Çiftçiye yağmur,yolcuya kurak;cümlenin muradını verecek Hak. Çiftçi bol ürün almak için yağmur yağmasını bekler yolcuda yoluna rahat gidebilmek için havanın yağmursuz kurak olmasını ister birinin isteği ötekine uymaz.Ama Allah herkesin gönlüne göre verir.
Çingene çiğer pişirir yemeden karnın şişirir.Çimri insan cimriliği yüzünden pişirdiği yemeği bile yemez.Bitecek diye doymadan karnını şişirip doydum numarası yapar.
Çingene yaptığı hırsızlıkla övünür. Yapacak iyi şeyleri olmayanlar , övünülecek bir yönleri olmayanlar başkalarına kendilerini büyük ve değerli göstermek için yaptıkları kötü ve yanlış işlerle öğünürler.
Çingeneye beylik vermişler önce babasını asmış. Kendini bilmezlere yetki verildiğinde o kadar şimarırlarki ilk yaptıkları iş en yakındaki insanlara zarar vermektir.
Çingrekli teke kaybolmaz.Kişi bir şeyi yaparken bir şeyi bir yere emanet ederken onu sağlam şekilde emanet etmeli misal eşeğini bir yere bırakacaksa onu sağlam bir yere bağlamalı öyle bırakmalı yoksa kaybolabilir.Bunun sorumlusu da kişinin kendisidir.
Çirkin ile yola gitme,güzel ile taş taşı. Beceriksiz ahlaksız insanlarla bir şey yapılmaz en basit iş dahi olsa insana zor gelir ama güzel ve ahlaklı insanlarla her işin kahrı çekilir.
Çirkine güzelsin demişler bir kat daha kırıtmış. Kötü insan iyisin demekle onun kötülüğünü bir kat daha artırısınız.
Çirkinin adı mecliste anılmaz. Ahlaksız saygısız insanları kimse yanında istemez.Herkes uzak olmak ister.
Çivi çıkar ama yeri kalır.Başkasına yaptığın bir kötülüğü düzeltsen bile onun kötü izlerini kolay kolay silemezsin.
Çivi çiviyi söker. Bir zorluk daha büyük bir zorlukla aşılır
Çivi kesmek : Çok fazla üşümek
Çizmeden yukarı çıkmak: Aklı ermediği işlere karışmak.
Çizgiden çıkmak : Yanlış yola gitmek,Yanlış yapmak,Şaşırmak.
Çobanın gönlü olsa tekeden yağ çıkarır. İnsan isteyince olamaz denilen birçok işi rahatlıkla gerçekleştirir.
Çobansız koyunu kurt kapar. Güvenliği olmayan malı hırsızlar çalar.
Sahipsiz olan kimsesiz olan toplulukları başka güçlü topluluklar kendi hegemonyalarına alır.
Çocuğu işe sal ardından sen git. Eğer çocuğa bir iş verirsen çocuk o işi yapamaz , işin olmasını istiyorsan sende ardından git.
Çocuğun yediği helal ,giydiği haram .Çocuğun büyüyüp gelişmesi için bol bol yemesi lazım onun için çocuktan yemek esirgenmemeli, ama elbise öyle değil çocuk giydiği elbise ne kadar sağlam ne kadar kaliteli olursa olsun birkaç günde kirletir eskitir.O halde elbiseye fazla masraf etmeye gerek yoktur.
Çocuktan al haberi : Çocuk gördüğünü bildiğini duyduğunu hiç hile hurda katmadan olduğu gibi anlatır.
Çok beslenen eşekler,atlarla tepişir.Haddini bilmeyenler isteklerine kavuşunca hadlerini bilmez, boyunlarından büyük işlere kalkışırlar.
Çok bilen çok yanılır. Her şeyi bildiğini zannedenler çok kolay yanılabilirler.İnsan her şeyi bildiğini değil sadece gerçekten bildiğini anlatmalı.
Çok çocuk anayı şaşkın,babayı düşkün eder. Çocukların çok olması evde işleri artırır anayı yorar geçimlerini sağlamak için baba da çok çalışmak zorundadır.Bu çalışma sonunda baba da elden ayaktan düşer.Yorulur bitkin kalır.
Çok dertli çok konuşur. İnsanın derdi çoksa derdini anlatacak içini dökecek ve başkalarından yardım isteyecektir.
Çok gezen çok bilir. Kişi gezdikçe gezdiği yerlerde değişik şeyler görür farklı bilgiler öğrenir, mutlaka oturduğu yede bekleyenlerden daha fazla şeyler görür ve bilgisini artırır.
Çok havlayan köpek ısırmaz. Eğer bir insan kavgada çokça bağırıp çağırıyorsa ondan fiziki olarak zarar gelmez.
Çok karınca deveyi öldürür.Karınca ne kadar küçük ve zayıf olursa olsun çok, küçük kuvvetler bile bir araya gelince büyük dağ gibi güçleri mahvederler.
Çok koşan çabuk yorulur.Yaptığı iş ne kadar kolay olursa olsun çok acele eden erken yorulur ve işte verimi düşer eğer işte iyi bir verim istiyorsak çalışmamızı normal şartlara göre düzenlemeliyiz.
Çok mal haramsız,çok söz yalansız olmaz. Helalinden kazanıp zengin olmak zordur kişi eğer zengin oluyorsa mutlaka bunda haram vardır.Yine kişi doğru sözle çok şey konuşamaz eğer fazla konuşup anlatıyorsa bunda da yalan vardır.
Çok muhabbet tez ayrılık getirir. İnsan her şeyi kararında bırakmalı.Çevresi ile samimiyeti belli bir ayarda tutmasını bilmeli aşırı samimiyet ilerde dostlukların bozulmasına yol açabilir.
Çok söyleme arsız edersin,aç bırakma hırsız edersin. İnsan çocuğuna çok söylememeli her şeyine karışmamalı yine onu disiplin edeceğim diye aç ve parasız bırakmamalı başkalarına özenir.Yanlış işler yapar.
Çok yiyen aç kalır.İnsan tasarruf yapmazda devamlı harcarsa yaşlılığında veya elden ayaktan düşünce veya darlık zamanı gelince yiyecek bir şey bulamaz aç kalır.
Çorak tarlada bostan yetişmez.Eğer bir insan kafası çalışmıyor söyleneni anlamıyorsa ne kadar uğraşırsan uğraş ona bazı şeyleri öğretemezsin.
Çorbada tuzu bulunmak:Yapılan işte az da olsa katkısı bulunmak.
Çömlek demiş dibim altın,kaşık demiş girdim çıktım.Kişi çevresindekilere kendini ne kadar iyi tanıtmaya çalışırsa çalışsın onu tanıyanların kanmasına imkan yoktur.Herkes onu iyi tanımaktadır bilmektedir.
Çömlekçi suyu saksıdan içer.Kişi elinde bulunan imkanlarla hayatını sürdürmeye çalışır.
Kişi yaşamını sanatına göre düzenler.
Çöreğin büyüğü unun çoğundan olur. Kişi bol mal mülk istiyorsa bol kazanmalıdır.Fazla kazanmak isteyenin fazla parası olmalı
Çubuk kırılır çıt der,kütük kırılır küt der.Büyük işlerle uğraşanların uğrayacağı zarar büyük küçük işlerle uğraşanların uğrayacağı zarar küçük olur.Ama sonuçta her ikisi de aynı oranda zarar görür her ikisi de darbe yemiştir.
Çul içinde aslan yatar.Kişinin değeri kılık kıyafeti ile değil bilgi ve becerisi ile ölçülmelidir.Kılık kıyafetine bakarak insanları değerlendirmemeli.Dış görünüşü ile çok basit görülen bir insanın yakından tanıyınca hiçte öyle basit biri olmadığını çok büyük meziyetlere sahip olduğunu görürüz.
Çuvalın ağzı dururken , dibi açılmaz.Bir işi yapmaya başından başlamak varken sonundan başlanmaz.
Çürük tahta çivi tutmaz. İşini bilmeyen beceriksiz insanlarla bir iş yapılamaz.Yapılsa da ondan verim alınamaz.
Çürük tahtaya basmak : Sonu iyi olmayacak iş yapmak, yanlış iş yapmak.
Çürük Çarık :Eskimiş işe yaramaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder