Pabucu dama atılmak : Yenisi gelince eskisinin gözden düşmesi
Pabucunu ters giydirmek : Karşısındakini yanıltarak istediğini yaptırmak
Pabuç eskitmek : Bir işin yapılması için peşinden çok koşturmak
Paçaları sıvamak : Bir işi yapmaya girişmek
Paçası düşük : Kıyafeti bozuk
Paçavrasını çıkarmak : Çok hırpalamak
Paçayı kurtarmak : Kendisini içinde bulunduğu zor durumdan kurtarmak
Padişah yasağı üç gün sürer.Yetki sahibi olanlar bazen katlanılması zor emirler verse de zamanla bu emirler gevşer aynı sıkılıkta sürüp gitmezler.
Paha biçmek : Değerini tespit etmek
Pahalıya mal olmak : Çok harcamayla gerçekleştirmek
Palas pandıras : Çok acele,hazırlanmaya fırsat bulamadan
Pamuk ipliği ile bağlamak : Çok zayıf bir şekilde her an bozulabilecek şekilde işi sonuçlandırmak
Pantolon ıslanmadan balık tutulmaz. İnsan zahmete girmeden yorulmadan emek vermeden başarıya ulaşamaz
Papaz her zaman pilav yemez.İnsan her zaman her istediğini yapamaz.Şartlara göre iyi de olur kötüde
Papaz öldükten sonra dök başına pilavı. İş olacağına vardıktan sonra akıl vermenin çare bulmanın bir anlamı yok hepsini boş ver.
Papara yemek : İyice azarlanmak
Para elin kiridir. Para elde durmaz çok kolay harcanır.
İnsan para yüzünden birçok şeye bulaşabilir.İnsana prensiplerini bozdurabilir.
Para canlısı : Parayı çok seven
Para dökmek : Harcama yapmak
Para etmemek : Değerden düşmek
Para gözlü : Her şeyi para ile ölçen,paraya çok değer veren
Para kesmek : Yaptığı işte çok para kazanmak
Para sızdırmak : Birinden değişik hilelerle para almak
Para ile imanın kimde olduğu bilinmez. Para zor kazanılır ama kimde vardır kimde yoktur bilinmez çünkü herkes kazancını gizli tutar.Aynı şekilde imanda gizlidir.Kimse yaptığı ibadeti söylemez kul ile Allah arasındadır.
Para parayı çeker. Para kazanmanın yolu yine paradan geçer varlık insana daha fazla kazanç kapısını açar.
Paran varsa kefil ol,aklın varsa vekil ol. İnsan bilip bilmediği yere başkalarına kefil olmamalı kefil olduğu kişi borcunu ödemezse kendi ödemek zorunda kalır.Bu nedenle parası varsa kefil olmalı yoksa uzak durmalı.Aynı şekilde akıllı ise başkalarına akıl vermeli.
Paranın gittiğine değil işinin bittiğine bak.İnsan yapmak istediği işin olup olmadığına bakmalı , bu uğurda harcadığı paranın hesabını yapmamalı.Önemli olan yaptığı harcamaya karşılık işinin gerçekleşmesidir.
Paranın yüzü sıcaktır. İnsan birçok şeye hayır diyebilir ama paraya hayır demek zordur.Parayı gören insan ilkelerinden prensiplerinden taviz verebilir.
Parası ucuz olanın kendisi kıymetli olur.Paraya önem vermeyen eli açık olana insanlar daha çok değer verir.Cömertliğinden dolayı eli açık insanlar daha saygın ve sevimlidir.
Parayı koyuna,karıyı kayına. İnsan parasını en sağlam yer olarak koynunda saklamalı aynı şekilde en değerli varlığı olan eşini de gurbet veya uzun süreli ayrılıklarda kardeşine teslim etmeli.
Parayı veren düdüğü çalar. Eğer bir işinin olmasını istiyorsan mutlaka karşılığını da peşin ödemelisin sözle yapılan işlerden sonuç alınmaz.
Parayı zaptetmek deliyi zaptetmekten zordur.Para kazanması zor harcaması çok kolay ve zevklidir.Bu nedenle insan çok zor kazandığı parayı çok kolay harcar.İşte insanın harcamasını kısması parasını saklaması deliyi zaptetmekten zordur.
Paraya kıymak : Parayı harcamak
Park etmek : Bir yere çekilip durmak
Parmak ısırmak : Şaşırıp kalmak
Parmak yalamak : Hakkı olmadığı halde bir işten menfaat elde etmeye çalışmak
Parmakla gösterilmek : Çok önemli olmak
Parsayı başkası toplamak : Yapılan işin karşılığını yapan değil başkasının alması
Paşa paşa :Akıllı uslu,seve seve
Patırtı koparmak : Kavga çıkarmak
Patlak vermek : Birden ortaya çıkmak
Pay bırakmak : Daha sonra yapılacak değişiklikler için yer ayırmak
Pekmez gibi malın olsun,sinek Bağdat'tan gelir. Önemli olan kişinin değerli malı olmasıdır.O oldukta sonra müşteri her yerden gelir.
Pekmezi küpten,kadını kökten al. İnsan yiyeceğini asıl kaynağından temiz ve sağlıklı almalı aynı şekilde hayat arkadaşını seçerken de onun aslını asaletini araştırıp öyle almalı.
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. Bir işin sonunun ne olacağı nereye varacağı onun başlangıcından bellidir.
Perde arkasında : Gizlice,Başkalarının haberi olmadan
Peşine düşmek: Ardından gitmek,işin peşini bırakmamak,işi sonuçlandırmak için uğraşmak
Peynir ekmek hazır yemek. Çok uzun uzadıya uğraşıp yemek hazırlamaktansa peynir ekmeği hazır olarak alıp yemek daha kolay ve pratiktir.
Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın. İnsan bir şeyi yapmayı kesin olarak kafasına koyduktan sonra ne olursa olsun onu gerçekleştirmekten Vaz geçmez.
Pire için yorgan yakılmaz. İnsan küçük bir çıkar veya menfaat için her tarafı velveleye vermemeli.Akıl içinde mantıklı hareket etmeli.
Pis pis gülmek : Ahlaksızca gülmek
Pisipisine : Boş yere,gereksiz yere
Pişmiş aşa su katmak : Olmuş olan işi bozmak
Pişmiş kelle gibi sırıtmak :Karşısındakine dişlerini gösterip sinir bozucu şekilde gülmek,sırıtmak
Pişmiş aşa su katılmaz. Bir iş olup bittikten sonra artık yeniden aynı şeyin gündeme getirilmesinin bir anlamı yok.
Pot kırmak : Bilerek veya bilmeyerek hata yapmak
Puan tutturmak: Gereken puanı kazanmak
Punduna getirmek: Hile ile mağlup etmek,Bir işte karşısındakini bir oyuna getirip alt etmek
Pusulayı şaşırmak : Ne yapacağını şaşırmak
Put kesilmek : Kıpırdamadan hareketsiz kalmak
Püf noktası : İşin en önemli yeri,işin asıl yeri
Püsküllü bela : İstenmediği halde büyük zarar veren iş
Racon kesmek : Bir konu hakkında bilmese bile bilir gibi laflar etmek
Rafa kaldırmak : Bir işini yapılmasını geciktirmek,ihmal etmek
Rağbet güzel ile zenginedir.Her zaman rağbet ilgi alaka ya güzele ya da zengine olmuştur.
Rahat batmak : İçinde bulunduğu rahat ortamdan kendi isteği ile ayrılmak
Rahat bırakmamak : Sürekli uğraştırmak,rahatsız etmek
Rahata ermek : İşlerini yoluna koyup rahatlamak
Rahatsız olmak : Hastalanmak,huzuru bozulmak
Rahmetli olmak: Ölmek
Rakip ölsün de ne yüzden ölürse ölsün.Rakibin kaybetsin de nasıl kaybederse kaybetsin önemli olan kazanmaktır.Nasıl olduğu önemli değildir.
Ramazan bereketli aydır,ama duvardan giden kılıca sor.Şüphesiz ramazan ayı bereketli aydır.Ramazanda insanlar en değerli eşyalarını bile gerekirse satıp kullanmak için para hazırlarlar.Her yer bereketle dolar.
Ramazanda yalan söyleyenin yüzü,bayramda kara olsun. Yalan söyleyenin yalancılığı zamanla iş ortaya çıktıktan sonra anlaşılır.İşte ramazan ayında oruç tutmayanın yalancılığı bayramda ortaya çıksın.
Rast gelmek : Birisiyle karşılaşmak,Hedefe ulaşma
Rast gitmek : İşleri yolunda girmek,işleri istediği gibi gitmek
Raydan çıkmak : Trenin yolundan çıkması,yoldan çıkmak
Rayına girmek : Yoluna girmek
Rayına oturmak : İşlerin yoluna girmesi,istenildiği gibi gitmesi
Rekor kırmak : Rakiplerinin mevcut ve daha önce yaptıkları derecelerin tümünü geçerek en üst dereceye ulaşmak
Rengi atmak : Heyecandan,korkudan yüzünün solması,hastalıktan yüzünün renginin solması
Renk vermek : Düşüncelerini belli etmek.
Renkten renge girmek : Yaptığı yanlış işten dolayı utançtan çok sıkılmak,çok şaşırmak
Rençper kırk yılda,tüccar kırk günde. Rençperin çalışarak ancak kırk yılda biriktirebileceği veya kazanabileceği parayı tüccar kırk günde kazanır.
Resmiyete dökmek : İşi resmi makamları ilgilendirecek konuma getirmek
Rest çekmek : İşin yapılmayacağını açıkça ifade etmektir
Rezil olmadıkça vezir olunmaz. İnsan eğer bir yere yükselmek istiyorsa her türlü riski göze almalıdır.
Rızkın varsa gelir Hind den Yemen den rızkın yoksa ne gelir elden. İnsanın bir işte kısmeti varsa nerede ne şartlarda olursa olsun kısmeti gelir onu bulur.Eğer kısmeti yoksa ne yaparsa yapsın bir şey eline geçmez.
Rol kesmek : Bir iş ya da konuyu biliyor gibi davranmak
Rol oynamak : Bir işte etkili olmak,Başkasının aldatmak
Ruhu ile duymamak : Bir işin yapıldığını hiç mi hiç anlamamak
Ruhunu teslim etmek : Vefat etmek, Ölmek
Rüşvet almak : Hakkı olmayan bir getiriyi almak
Rüşvet kapıdan girince hak kapıdan uçar. Eğer bir yerde rüşvet varsa orada hak ve adaletten bahsetmek zordur.
Rüzgar gibi geçmek : Çok hızlı gelip geçmek
Rüzgargülü : Rüzgarın yönünü gösteren fırıldak
Rüzgar olmak : Bir anda yok olup gitmek
Rüzgar eken , fırtına biçer. Başkalarına kötülük yapan veya bir hile yapan karşılığını kat kat fazlasıyla görür.
Rüzgar esmeyince yaprak kımıldamaz. Her şey bir etki sonucudur.Dıştan bir etki olmadıkça tepkide olmaz
Rüzgara karşı tüküren kendi yüzüne tükürür. Güçü yetmeyecek işlere kalkışanların kendine zarar vermekten öte yapabilecekleri bir şey yoktur.
Rüzgarın ardı yağış,şakanın ardı dövüş.Rüzgar esiyorsa adından yağmur gelecek demektir.Aynı şekilde şakanın uzaması demek sonunda da kavga çıkacak demektir.
Rüzgarın önüne düşmeyen yorulur. Toplumun genel havasına uyan kişi rahat eder.Akıntıya kürek sallayanlar ise kendilerini olmayacak işlerin içinde bulur ve derde sıkıntıya girerler.
Rüzgarlı havanın kuytusu,Yağmurlu havanın uykusu. Rüzgarlı havada kuytu bir yer bulup rüzgardan etkilenmemeli yağmurlu havada da bol bol uyku insanı çeker.
Sabaha kalan davadan korkma.Eğer bir acele gerektirmiyorsa onu sabaha bırakmaktan çekinme.
Sabaha çıkmamak : Sabaha kadar yaşamamak.
Sabah sürçen geceye dek sürçer. Bir işin başlangıcında beceriksiz görünen kişi o işin sonuna kadar beceriksizliğini devam ettirir.
Sabahı bulmak : bir konu veya iş üzerine gece yarılarına kadar uğraşmak, çok emek vermek
Sabahın köründe : Çok erken,alaca karanlıkta
Sabahın kızıllığı akşamı kış eder;akşamın kızıllığı sabahı güz eder.Sabah tan yeri kızılsa akşama hava soğuyacak demektir.Akşam gökyüzü kızılsa sabaha güz geldi demektir.
Sabahleyin yağmur yağarsa gir yoluna,ikindiden sonra yağarsa gir foluna.Sabahleyin yağan yağmur geçicidir.Birazda durur hava açar.İşine devam edebilirsin ama yağmur ikindiden sonra ise hiç işe bulaşma yağmurun ardı gelecek demektir.Buna göre evine çekil tedbirini al demektir.
Sabır acıdır meyvesi tatlıdır.İnsanların bazı olaylar karşısında sabretmesi metanetle hareket etmesi zordur,ama bu zorluk insanı en azından öfke ile yapacağı hatalı bir davranıştan alıkoyar korumuş olur.
Sabır ile koruk helva,dut yaprağı atlas gibi olur. Eğer bir işte başarıya ulaşmak istiyorsak sabretmesini ancak sabırla başarıya ulaşacağımızı bilmeliyiz.Nasıl sabırla koruk helva oluyorsa ipek böceği sabırla kozasını örüp o kozadan atlas gibi halı oluyorsa sabrın bizi nerelere getireceğini görebilmemize bundan güzel örnek olmaz.
Sabır sahibi Mısır'a sultan olur.İnsan bir şeye ulaşmak istiyorsa sabretmeyi bilmeli.Mutlaka sabırla çalışmanın sonunda başarı gelecektir.
Sabır taşı : Çok sabırlı
Sabreden derviş muradına ermiş. İnsan bir işi yapmak için sabırla çalışırsa mutlaka sonunda başarıya ulaşır.
Sabreyle işine hayır gelsin başına. İnsan nasıl bir zorlukla karşılaşırsa karşılaşsın sabretmeli sabrederse sabırla işini yapmaya gayret ederse sabrın sonunda mutlaka hayır vardır mutlaka hayırlı sona ulaşılacaktır.
Sabrın sonu selamettir. İnsan başarıya veya isteğine ulaşmak istiyorsa sabırla çalışmalı ve gayret etmelidir.
Saç kıvamını bulur hamur tükenir,yaş kıvamını bulur ömür tükenir.İnsan isteğine eninde sonunda ulaşır ama iş işten geçmiş olur.
Saç sefadan tırnak cefadan uzar. İnsan çok sıkıntılıysa saçı uzarmış rahatsa tırnakları uzarmış.
Saçına ak düşmek :Saçı beyazlamak,Yaşlanmak
Saçını başını yolmak : üstünü başını yırtarcasına ağlamak,çok üzülmek ve üzüntüsünü dışına vurmak
Saçını süpürge etmek : Yaptığı işe kendini tamamen vermek,o uğurda uğraşmak
Saçma sapan konuşmak : Düşünmeden ağzına geleni söylemek
Sade pirinç zerde olmaz ,bal gerektir kazana ;baba malı tez tükenir evlat gerek kazana
Sadık dost akrabadan yeğdir. İnsanın sadık candan dostu akrabasından daha iyidir.
Safa ile yenen cefa ile kazanılır. İnsan rahat bir şekilde yemek istiyorsa çalışıp kazanmalıdır.
Safra atmak : Kendine zarar veren bir şeyden kurtulmak
Sağa sola bakmamak : Çalışırken çevresi ile ilgilenmemek,sade kendi işini yapmak
Sağmal inek : Sürekli sömürülen kişi
Sağır duymaz uydururmuş.Sağır insan duymaz ama bulunduğu toplumdaki insanların hareketine bakarak yorumlamaya çalışır ve kendine göre anlatılanları yorumlar ama doğru ama yanlış.
Sahibinden evvel ahıra girme. Bir yerde çalışıyorsan iş sahibinden önce işe başlama önce iş sahibini bekle onun iş ile ilgili düşüncesini öğren ondan sonra işe başla ki bir aksilik olmasın.
Sakal bıyığa denk olmayınca berber ne yapsın. Gelir gidere denk olmadıktan sonra ne kadar uğraşırsan uğraş fazla yapacağın bir şey yoktur.Sonucu değiştiremezsin.İstediğini yapamazsın.
Sakalda keramet olsa keçi padişah olurdu. İnsan sakal bırakmakla bir yere varamaz bir şey olamaz makamı mevkisi yükselmez.Eğer sakalla bir yere varılsaydı keçi padişah olurdu.
Sakalı ele vermek : Emrine girdiği kişinin sözünden hiç çıkmamak
Sakınan göze çöp batar.Bir işe fazla titizlik gösterilmemeli çok fazla titizlik gösterilen işin sonunda mutlaka bir aksilik çıkarmış.
Sakla samanı gelir zamanı. İnsan bir şeyi ne işime yarar deyip atmamalı gün olur ona da ihtiyaç duyulabilir.
Salık vermek : serbest bırakmak,Uygun olduğunu söylemek
Salt çoğunluk : Yarıdan bir fazla olan çoğunluk
Saltanat sürmek : Zenginlik ve bolluk içinde yaşamak,her isteğini gerçekleştirmek
Saman altından su yürütmek : Kendini belli etmeden gizli işler yapmak,ortalığı karıştırmak
Saman gibi : Tatsız yavan
Sana taşla vurana sen aşla vur.Sana kötülük yapana sen iyilikle karşılık ver.Önemli olan kötülüğe iyilikle karşılık verebilmektir.
Sana verem bi öğüt,ununu gendi elinle öyüd.Yöresel atasözü insana yapılabilecek en güzel nasihat en güzel tavsiye kendi işini kendi görmesidir. Başkalarından beklememesidir.Başkalarını bekleyen işinden başarılı sona ulaşamaz.
Sana zor geleni başkasından isteme.Senin için yapılması zor olan bir şeyi başkalarından isteme eğer kendin yapma yi kabullenemediğin bir işi başkalarından hiç bekleyemezsin.
Sanat altın bileziktir. İnsanın elinde bir mesleği varsa en büyük zenginliği budur.Her şey biter yok olur ama sanat sağlık oldukça vardır ve insanı başkalarına muhtaç olmaktan korur.
Sanatı ustadan görmeyen öğrenmez.Her işin bir erbabı vardır.Eğer işi asıl ustasından erbabından göremezsek iyi öğrenemeyiz.
Sanmadığın taş baş yarar. İnsan hiçbir şeyi küçümsememeli senin önemsemeyip küçümsediğin bir iş başına umulmadık dertler açabilir.
Sarhoştan deli bile kaçar.Sarhoş insan ne yaptığını bilmez hareketleri tamamen bilinç dışıdır,akılsızcadır.Bu nedenle deliler bile zararlı olur diyen sarhoştan kaçar.
Sarımsağı hesap eden,paçayı yiyemez. Yapacağı işte her şeyi veya küçük şeylerin hesabını yapan insan yapacağı işten kazanç sağlayamaz.
Sarımsak içli dışlı,soğan yalnız başlı.Uyum içerisindeki insanlar aynı aile fertleri gibi birbirleriyle samimi içli dışlı olurlar ama bunu başaramayanlar yalnız başlarına kalırlar.
Sarımsak yemedim ki ağzım koksun. Suça bulaşmamış insan suçlanacağından korkmaz.
Sarımsağı gelin etmişler kırk gün kokusu çıkmamış. Toplum içersine giren kötü niyetli bir insanın gerçek niyetini ancak kırk gün sonra öğrenebiliriz.Kötü niyetli insana niyetini çevresinden kırık gün boyunca saklar.
Sarmaş dolaş olmak : Birbirlerine büyük bir özlem duyarak kucaklaşmak
Satıp savmak : İhtiyacını karşılamak için elinde bulunan her şeyi satmak
Sayılı gün tez geçer. Yapacağı iş belli bir takvime bağlı olanlar acele etmeli çünkü işin yapılması için verilen süre çok çabuk geçer.
Sebepsiz kuş bile uçmaz.Dünyada her ne olmuşsa bunun mutlaka bir sebebi vardır.Sebebi olmadan hiçbir şey gerçekleşmez bu kuş bile olsa.
Sebil etmek : Parasız hayrına herkese dağıtmak
Sel gider kum kalır. İnsanlar arasındaki ilişkilerde önemli olan kalıcı değerlerin korunmasıdır.Yoksa geçici olan şeylerin bir önemi yoktur.Unutulur gider.
Sel ile gelen yel ile gider.Emek vermeden kolay yoldan beleşten kazanılan para mal mülk aynı şekilde hesapsız şekilde harcanır gider.Farkına varamayız.İnsana bir faydası olmaz.
Selam para kelam para.Her şey para harcamayı gerektirir.Her şeyin ucu parada yapılan her şeyin para ile karşılanıyor.
Selin ağzı tutulur elin ağzı tutulmaz.İnsanlar dedikodu yapar laf çekiştirir.Birçok şeyi çalışarak uğraşarak önleriz ama insanların dedikodusunu laf taşımasını ne yaparsak yapalım önleyemeyiz.
Selamı sabahı kesmek : Dostluğu bozmak,İlişkiyi kesmek
Sen bilirsin deyince kavga olmaz. Ortak yapılan işte karşındakinin fikirlerine saygı ve anlayış gösterirsen arada kavgada bir problemde olmaz.Her şey gayet güzel yürür.
Sen bir garip çingenesin telli zurna nene gerek. Kişi kendi gücüne bilgisine maddi durumuna göre iş yapmalı kaldıramayacağı bir işin altına girmemeli sonra o işin altında kalır ezilir.
Sen işlersen mal işler,insan öyle genişler.İnsan çalıştıkça daha fazla kazanır,malı mülkü olur.Onlar arttıkça daha fazla iş yapma imkanı olur. Böylece zenginliği artar.
Sen işten korkma iş senden korksun.Bir iş yapacağın vakit işi gözünde büyütüp geri durmamalısın.İşe azimle ben bu iş başaracağım diyerek başlamalısın ki işi en kısa zamanda ve en güzel şekilde başarasın.
Sen kazanda düşmana kalsın.İnsan adam sende bana ne ben çalışacağımda ne olacak kime kalacak diye düşünmemeli.İnsan çalışmalı kazanmalı isterse bu kazancı düşmana kalsın.
Sen olursan bensiz ben olurum sensiz.Sen çevrendekilerle ilişkini kesersen onlarda senden ilişkilerini keser.Bunu artık normal karşılamalısın.
Senli benli olmak : Çok samimi olmak
Sepet havası çalmak : İşine son vermek,fuzuli şeylerden bahsetmek
Ser verip sır vermemek : Çok güvenilir,sırrı konusunda canı pahasına da olsa düşmana gizli bilgileri vermez.
Ser verip sır vermemek : Bir zorlamalara rağmen sırrını başkalarına söylememek
Ses çıkmamak : Birinden bir tepki gelmemek
Sesi ayyuka çıkmak : Üzüntüden veya zordan sessinin en son noktasına kadar bağırıp yardım istemek
Set çekmek : Yapılana engel olmak
Sev seni seveni hak ile yeksan ise,sevme seni sevmeyeni Mısır'a sultan ise. Seni seven kim olursa olsun zengin fakir akraba yabancı seni gerçekten seviyorsa sende onu sev.Seni sevmeyende kim olursa olsun kim olacaksa olsun sultanda olsa makam mevki sahibi de olsa seni sevmedikten sonra sende onu sevme.
Sevda geçer yalan olur,sonra sokar yılan olur. Birbirleri ile sevdalı onlalar kaynaşır birbirini sever hiçbir şey onların sevgisini değiştiremez.Ama zamanla sevda geçer aşk biter o birbirinden ayrı olamayanlar artık birbirine işkence vermeye başlar.
Seyrek git dostuna kalksın ayak üstüne. İnsan dostuda olsa akrabasıda olsa onu seyrek ziyaret etmeliki her gidişinde samimiyet ve iltifat görsün.Sık sık yapılan ziyaret bıkkınlık yaratır.
Sıcağa kar mı dayanır. Eğer insan kazanmazda sürekli harcarsa ne kadar zengin olursa olsun buna hiçbir şey dayanmaz.Bir gün gelir her şey biter.
Sıcak para : Kaynağı belli olmayan nereden geldiği bilinmeyen para
Sıçan geçer yol olur.Bir iş için açılan kötü bir yol zamanla alışkanlık haline gelir.Herkes o yolu izlemeyi alışkanlık haline getirmekten yapmaktan sakınmayabilir.
Sıfırı tüketmek : Maddi gücünü, parasını elindeki tüm imkanlarını tüketmek
Sık gidersen dostuna yatar,yatar arka üstüne. . İnsan dostu da olsa akrabası da olsa onu seyrek ziyaret etmeli ki her gidişinde samimiyet ve iltifat görsün.Sık sık yapılan ziyaret bıkkınlık yaratır.
Sırça köşkte oturan komşusuna taş atmaz.Kendiside zaman zaman hata yapan kişi başkalarının hatalarını da gerektiğinde görmezlikten gelmeli.
Sırrını düşmanının bilmesini istemezsen,dostuna açma. Sırrını dostuna açarsan onunda başkalarına anlatacağını ve ağızdan ağza yayılacağını bilmelisin.
Sırrını verme dostuna dostunun dostu vardır o da söyler dostuna. İnsan sırrını kendisine saklamalı dostu bile olsa anlatmamalı çünkü oda söyler dostuna ağızdan ağza yayılır sır olmaktan çıkar.
Sırtı kaşınmak : Dayak yemeyi ister davranışlarda bulunmak
Sırtı pek : Kalın giysili,İyi giyinmiş
Sırtını dayamak : Yaslanmak,güçlü birinin koruyuculuğunda olmak
Sinekkaydı tıraş : yüze sakal bırakmadan çok temiz yapılan traş
Sinek bir şey değil mide bulandırır. Bazı kusurlar belki çok basit görülebilir.Bu çok basit görülen kusurlar karşınızdaki insanda hiç ummadığınız etkilere yol açabilir.
Sinek pekmezciyi tanır.İşinde usta olan işini bilen kişi kimden ne alacağını neyi öğreneceğini bilir.Boş şeylere zaman harcamaz.
Sirkesini sarımsağını sayan paçayı yiyemez.Her şeyi hesaplayan yaptığı işte başarılı olamaz.Kar edemez.
Sivri dilli : Çok konuşan konuşmaları ile karşısındakine hakaret eden
Sofu soğan yemez, bulunca sapını komaz. Bazı konularda ileri geri konuşanlar veya başkalarını eleştirenler ellerine fırsat geçince konuştuklarının tam aksini yaparlar.
Soğanın acısını yiyen bilmez,doğrayan bilir. Bir işin zorluğunu sıkıntılarını o işi yapanlar bilir.Dışardan görenler veya dinleyenler asla bilemez.
Sokma akıl yedi adım gider.İnsan kendisi düşünmeli çalışmalı karar vermeli yoksa zorla öğretilen akılla bir yere varılmaz.Bugün öğretirsin yarın yine unutur.
Solda sıfır :Hiç önemi olmayan
Soluk soluğa :Hiç durmadan koşarak çok hızlı bir şekilde
Son gülen iyi güler.Bir işte zorluklar problemler aşıldıktan sonra başarıya ulaşılmışsa başaranlar sevinir mutlu olur.Çektikleri sıkıntıları unuturlar.
Son pişmanlık fayda etmez.İnsan yanlıştan zamanında Vaz geçmeli ve yanlışını düzeltmeli iş işten geçtik ten sonra pişman olmak bir şeyi halletmez.Kimseye fayda sağlamaz.
Sona kalan dona kalır.Yapacağı işte ağır davranan kişi zarar eder.
Sora sora Bağdat bulunurmuş. İnsan yeter ki bir şeyi yapmaya niyet etsin en zor şartlarda bile öğrenip isteğini gerçekleştirir.
Sorma kişinin aslını,sohbetinden bellidir.Kişinin aslını asaletini sormaya gerek yoktur.Onu öğrenmenin en kolay yolu kişinin sohbetidir.Kişi aslına göre sohbet konusu seçer.
Sorma kişinin aslını,sohbetinden çıkar neslini.Kişinin aslını asaletini sormaya gerek yoktur.Onu öğrenmenin en kolay yolu kişinin sohbetidir.Kişi aslına göre sohbet konusu seçer.Sohbetiyle kim olduğunu ortaya koyar çevresine gösterir.
Soysuz olandan soylu evlat doğmaz.İnsanın aslı asaleti yoksa ondan onun zürriyetinden de soylu bir davranış beklenemez.
Soyup soğana çevirmek : Hiç bir şey bırakmamasına tek birisini soymak
Söyleyene değil söyletene bak. Konuşan kişinin sözleri hoşumuza gitmişse bunları ona Allah söyletiyor der çok hoşlanırız.
Söz ağızdan çıkar.İnsan söz verirken iyi düşünmeli artık verilen sözden geri dönmemeli.
Söz büyüğün su küçüğün. Sofrada konuşmak yemeye başlamak büyüğün hakkıdır.Önce başlamalı ama su küçüğündür.Suyu içmeye küçükler başlamalıdır.
Söz dediğin yaş deridir nereye çekersen oraya gider.Yaş deriyi nasıl ne yönde çekersen o yöne uzar .Sözde yaş deriye benzer.Dinleyen ne yöne çekmek isterse o yönde sözleri yorumlar.
Söz gümüşse sükut altındır. Bir yerde konuşmak çok değerli olabilir.ama unutmamalı ki konuşmanın değerli olduğu yerde önce susup dinlemek daha da değerli olabilir.
Söz var dağa çıkarır;söz var,dağdan indirir.Bir söz vardır söyleneni deli eder asi eder isyankar eder katil eder söz vardır insanı bütün sıkıntılarında kurtarır,insanı yapmak istediği kötü şeylerden Vaz geçirir
Söz var iş bitirir;söz var baş yitirir.İnsan konuşurken neyi ne amaçla söylediğini iyi bilip ona göre konuşmalıdır.Konuşmasını bilen insan çok zor işleri iki cümle iki sözle halleder ama öyle sözler vardır ki söyleyenin başını derde sokar.
Söz anlayan beri gelsin : Hiç biriniz sözden anlamıyorsunuz
Söz sahibi olmak : Konuşmaya yetkili olmak
Söz tutmak : Söz dinlemek
Sözüm meclisten dışarı : Kaba sözü bulunduğu toplumdaki kimseye söylemek istememek
Sözüm ona : Sanki güya
Sözüm yabana : Meclistekilerin dışındakilere yönelik söylenen çirkin söz
Sözünü bil,pişir;ağzını der,devşir. İnsan ağzından çıkacak her sözü iyice düşünüp öyle söylemeli sonradan pişman olmamak için sözünü durup düşünmeli sonra söylemeli
Stop etmek : Çalışırken aniden durmak,çalışmamak
Su akarken destiyi doldurmalı. İnsan elinde fırsat varken değerlendirmesini bilmelidir.Sonra geç kalır.
İnsan gençken parayı kazanırken değerlendirmeli yatırım yapmalı geleceğine hazırlanmalı.Sonra pişmanlık fayda etmez.
Su aktığı yere akar. Zorla hiçbir şeyi değiştiremezsin. Her şey kendi düzeninde yürür.
Su başından bağlanır. Kişi bir işi yapmaya niyet etmişse o işe başından başlamalı,sonuna vardırmalı.Yarıdan başlanan işten hayır gelmez.
Kişi alacağı bir malı asıl sahibinden istemeli aracılarla bu iş yürümez.
Su bulanmayınca durulmazmış. İnsan zorluklarla karşılaşıp onları aşmadıkça huzura refaha çıkamaz.
Su içene yılan bile dokunmazmış.Su içerken kim olursa olsun kesinlikle dokunulmaz bu düşmanın değil yılan bile olsa.
Su testisi su yolunda kırılır. Kişi ömrünü inandığı uğraştığı çalıştığı iş uğrunda bitirir.
Su uyur düşman uyumaz. Su devamlı akar.Durması mümkün değildir. Ama insanın düşmanı sudan daha tehlikelidir.düşman her zaman için bir kötülük yapmanın yolunu arar bu yönde akan sudan da tehlikeli olduğunu unutmamalıyız.
Su dökmek : İşemek
Su gibi gitmek : Bol bol harcamak
Su götürmez : Başka bir yoruma el vermeyen
Su katılmamış : Saf temiz
Su koy vermek : Sözünde durmamak,yalan yola konuşmak
Suç samur kürk olsa kimse üstüne almaz. Suçlu olmayı suçu üzerin almayı kimse istemez.Suç samur kürk gibi değerlide olsa bu aynıdır,değişmez.
Sultan palamuttan kalmak: Çok eski devirden kalmak
Sus payı : kişiye konuşmaması için ayrılan zaman
Sus pus olmak :Sessiz kalmak ,Ses çıkarmadan karşısındakini dinlemek. Mahcubiyetinden diyecek bir şeyi olmamak.
Suya sabuna dokunmamak : Kendisine zarar verebilecek konularla ilgilenmemek
Suyunu çekmek: Kurumak,susuz kalmak
Suyu mu çıktı: Beğenilmeyecek bir tarafı yok
Sükut ikrardan gelir. Kişi kendine yapılan ithamlara itiraz etmiyorsa o ithamları kabul ediyor demektir.
Süngüsü düşmek : Morali bozulup,suratı asılmak
Sürüsüne bereket : Çok fazla,bol bol
Süsleyip püslemek : Göze batacak kadar süslemek
Sürüden ayrılanı kurt kapar. İnsan içinde bulunduğu toplumdan ayrılmamalı.Toplum ile hareket etmeli yok kendi başına buyruk hareket ederse başına her şey gelebilir.
Sütten ağzı yanan,ayranı üfleyerek içer.Yaptığı bir işte hata eden ve pişman olan kişi artık her yaptığı işe çok dikkat eder
Sütliman olmak : Durulmak,sakinleşmek
Sütü bozuk : Karaktersiz,ahlaksız,terbiyesiz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder