17 Temmuz 2011 Pazar

65) MUSTAFA KEMAL'İN DİPLOMATLARI.. (2. BÖLÜM)

   

   Ankara Hükumetinin ilk Dışişleri Bakanı, 3 Mayıs 1920 günü göreve başlayan Bekir Sami (Kunduh) Bey'dir.
   Hükumetin dışişleriyle ilgili ilk kararı Moskova'ya bir heyet göndermek olur. Bekir Sami Bey başkanlığındaki heyet 11 Mayıs 1920 günü Ankara'dan yola çıkar ve 19 Temmuz'da (!) Moskova istasyonuna ulaşır... Garda bir saat kadar bekledikten sonra, trende tanıştıkları birinin telefon etmesiyle, bir otomobil gelip heyetimizi alır ve çok soğuk bir karşılamayla Sovyet Dışişleri Komiserliği Misafirler Dairesine götürür. Beş gün bekletildikten sonra, 24 Temmuz'da, Sovyet Dışişleri Komiseri Çiçerin ve Ermeni asıllı müsteşarı Karahan ile kısa bir görüşme yapabilirler. Rusların Ermenilerle anlaştığı, Ankara Hükumetinden, Van'dan, Bitlis'ten toprak istedikleri de belli olmuştur.
   30 Ağustos'ta durumu Ankara'ya bildirir Bekir Sami Bey. Bu arada Ruslar, heyetimizi Moskova'da adeta aç bırakırlar.. Sabah saat 10'da çay, tereyağı, gravyere benzeyen bir peynir, biraz kara ekmek ; saat 16'da sade suya bir çorba, küçücük, ne eti olduğu bilinmeyen ve yenilemeyen bir et, birazcık darı pilavı.. Ticaret yasak, her yer kapalı, lokanta yok..
   Sonra Moskova İslam Cemiyeti Başkanı Zahit Bey durumu görüp elinde saplı bir tencereyle çıkagelir. İçinde mükemmel bir kavurmalı pilav !.. Sonraki günlerde de Moskova Tatarları haftada iki gün yemeğe çağırmaya başlıyorlar..

   Ankara Hükumetinin ilk Moskova Büyükelçisi Ali Fuat Paşa ve Sovyetlerle antlaşma imzalayacak olan Yusuf Kemal Beyi ve heyetini götüren tren Bakü'den Moskova'ya on bir günde gidebilmiş. Sovyet Hükumeti, Rusya içinde güvenliği henüz tam olarak sağlayamadığından, rejime karşı silahlı direnişler yer yer devam ediyormuş. Trende Yüzbaşı İdris Çora komutasında sekiz Türk askeri ve bir de Sovyet makinalı tüfek takımı varmış.
   Bir süredir, Harkov civarında Marusia adında bir kadının başında olduğu bir çete etrafa dehşet saçıyormuş. Rıza Nur, şöyle anlatır : "Bu Rus kadının çetesi, Harkov civarında trenleri basarmış. Erkeklerin tenasül uzuvlarını kontrol eder, sünnetli bulduğunu Yahudi diye kesermiş. Bizden önce giden bir treni basmış ve biz maazallah ucuz kurtulmuşuz. Karı bizi de muayene edecek, sünnetli bulunca da kıtır kıtır kesecek !.. Müslümanız desek dinlemeyecek. Yahudiler sünnette 'Lecan' denilen, alttaki zar gibi deriyi de keserler. Müslümanlar ise kesmez. Ama bunu da herkes bilmez. Hatta bazı hekimler bile.. Çeteci karı nereden bilecek ? Ne ise, verilmiş sadakamız varmış.."
   16 Mart 1921'de Türk-Sovyet Dostluk Antlaşması imzalanır. Sovyet Rusya'dan her yıl 10 milyon altın ruble kredi alınacaktır ve Rusya, o yıl vereceği paranın yarısı olan 5 milyonu hemen teslim etmiştir. Bunun 1 milyonu Almanya'dan uçak vs. almak üzere, Moskova Büyükelçimiz Ali Fuat Paşa'ya verilir. Dört milyonu da Yusuf Kemal Bey'in bindiği trene yüklenir. Tren 1 Nisan akşamı Moskova'dan Bakü'ye hareket eder. Önce Tiflis'e gelir. Şimdi trenin Ermenistan'dan geçmesi gerekiyordur ve Ermenilerin de bu paranın Türkiye'ye götürülmesini engelleyecekleri söylenmektedir.
   Yusuf Kemal Bey 25 Nisan gecesi, Tiflis'te, tekrar altın trenine biner. Yalnızdır. Yanında biri Gürcistan, öbürü Azerbaycan Hükumetlerince görevlendirilmiş iki mihmandar vardır. Ertesi gün öğleye doğru tren Gümrü'ye yaklaşırken, Gürcü mihmandar gelerek bu trenin Gümrü'den ileri gitmeyeceğini söyler. Kafkasya Demiryolları Birliği İdaresi Genel Müdürü Yardımcısı Ermeni Voskanyan, "treni bırakmayacağım" diyerek yol vermez. Tam o sırada bizim oradaki irtibat subayımız trene geliyor. Yusuf Kemal Bey onun yanında  beş askeri olduğunu öğrenince, askerleri vagonun etrafına dikmesini, kimseyi trene yaklaştırmamasını ve Kazım Karabekir Paşa'ya haber verilmesini söyler. Sonra Gürcü mihmandarı çağırıp Gürcistan Devlet Başkanına bir ültimatom telgrafı çektirir. İki saat içinde trene izin verilmezse Kazım Karabekir Paşa'dan asker istemek zorunda kalacağını söyler. Tiflis istasyonunda on üç saat bekletildikten sonra tren, gece saat bir buçuğa doğru hareket eder. Nihayet sabah on birde Kars'a gelir ve oradaki tümenimiz altınları teslim alır.
   Yusuf Kemal (Tengirşek) Bey, İktisat Bakanı olarak gittiği Moskova'dan dönünce Dışişleri Bakanı olur...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder