Bugünlerde, yaşadığım İzmir Güzelyalı'da, bir huzursuzluk havası var. Bunun nedeni ; 4 Ağustos'ta Güzelyalı Parkında bir genci ısıran köpeğin birkaç gün sonra ölmesi ve yapılan tetkiklerde kuduz olduğunun açıklanması, bölgenin sağlıkçılar tarafından karantina bölgesi ilan edilmesi...
Benim o ıslak ıslak ve duygu dolu bakışları olan dostlarımın hepsi şimdi "olağan şüpheli" ... Park merkez olmak üzere on kilometrekarelik bir bölgede bütün kedi ve köpeklere aşı yapılıyor. Doğal olarak bütün hayvansever dernek ve kişiler teyakkuzda !. Birer ikişerli, çoğunluğunu ev kadınlarının oluşturduğu "devriyeler", bu aşılama olayının bir katliama dönüşmemesi için dolaşmakta...
Apartmanda yaşamamız ve karımın da benim kadar sevmemesi nedeniyle bir türlü besleyemediğim ama fırsat bulduğum her yerde sevdiğim bu muhteşem yaratıklar hakkında bazı ilginç notlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum..
ABD'de yaklaşık elli milyon köpek yaşamaktadır. Buna karşılık yabani soydaşları olan kurtlar sadece on bin civarında..
Köpekler, buldukları rahat yaşamın bedelini fazlasıyla ödediler. Evcilleşmek duyular dünyasını köreltir. Kurtların doğası sert, korkutucu ve gerilim doludur. Köpekler ise sakin, uysal ve çoğu zaman kaygısızdırlar. Evde beslenen hayvanların doğası, yabanıl olanların parodisi gibidir. Kurdu simgeleyen dehşet, köpeklerde fazlasıyla sulanmıştır...
Hayvan üretiminde uysallaştırmayı hedeflemek, değişimin başlangıcı olmuştu , diğer özellikler bunu izlemişti.. Hayvanlar evcilleştikçe, gerçek olanla yapay olan arasında belirsiz bir alana girmiş olurlar. İnsanların dünyasına kabul edilir, yiyecek olmaktan çıkıp, ailenin bir üyesi olmaya terfi ederler..
Benim de çok sevdiğim Labrador cinsi bir köpek kurt boyutlarındadır ama beyni, kurdun beyninden beşte bir oranında küçüktür. Beyin hacmi, üç aylık bir kurdun beyin hacmi kadardır.
Ev hayvanları, atalarının yavru versiyonu versiyonu gibidir. Evde beslenen köpekler, yiyecek vermeleri umuduyla sahiplerinin yakınlarında oturur ; yediği eti kusmasını sağlamak için annelerinin yüzünü yalayan kurt yavruları gibi, sahiplerinin ellerini yalarlar..
Çok az sayıda hayvanın evcilleştirilebilmiş olmasının ; köpeklerin, atların ve sığırların ise birden çok evcilleştirilebilmiş olmasının nedeni, tutsaklık koşullarında üreyebilmeleri olabilir...
Canarıa, Latince'de "köpek" demektir. İspanya'ya bağlı olan ve Kanarya Adaları olarak bildiğimiz bu adaların en büyüğünde eskiden, çok fazla sayıda hem vahşi hem de evcil köpek bulunduğu için Romalılar buraya "Köpek Adası" anlamında "Insula Canarıa" demişler.. Bu bilgiyi de yukarıda fotoğrafını gördüğünüz buldog yavrusu gibi araya sıkıştıralım !...
Kayıtlara geçmiş en küçük köpek, İngiltere Blackburn'den Arthur Marples'a ait Yorkshire teriyeridir. Bu köpek omuzdan 6,5 cm. boyunda, burun ucundan kuyruk ucuna kadar 9,5 cm. uzunluğundaydı ve 113 gram ağırlığındaydı !. 1945 yılında öldü..
Yukarıda gördüğünüz Yorkshire teriyerinden başka dört yüzden fazla köpek türü vardır. Herhangi bir tür köpek, herhangi bir türle çiftleştirilebilir. Dünyadaki başka hiçbir yaratık şekil ve boyut olarak bu kadar geniş bir çeşitlilik göstermez. Kimse de bunun nedenini bilmiyor...
Örneğin Doberman pinscherları ; Alman pinscherı, Rottweiler, Manchester teriyeri ve muhtemelen av köpeği (pointer) karması olarak sadece otuz beş yıl içinde yetiştirilmiştir..
Bu da evrim sürecinin binlerce hatta bazen milyonlarca yıl süreceğini söyleyen Darwin' in Evrim Teorisine tezat oluşturur...
Bilinmeyen bir nedenle, köpekler melez bir tür meydana getirmek için çiftleştirildiklerinde, çiftleşen iki tür arasında ortalama bir sonuç almak yerine çoğu zaman hiç beklenmedik bir sonuçla karşılaşılır. Bu yeni "tür" yine başka türlerle çiftleşerek üreme yetisini sürdürür....
Bir küçük ayrıntı daha ; Köpekler arka arkaya çiftleşir, "doggy style" (köpek stili) ile değil !.. Bir köpeğin üzerinde gidip gelen bir köpek gördüğünüz zaman bilin ki bu aslında bir üstünlük hareketidir. Boşalma pek nadir gerçekleşir...
Hepinize mutlu hafta sonları diliyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder