22 Ağustos 2011 Pazartesi

81) HEM SUÇLU, HEM GÜÇLÜ !.. (1.BÖLÜM)

   Irak'taki "kitle imha silahları"nı bulmakla görevli Amerikan birlikleri, aradıklarını bulamamış olarak bugünlerde ülkelerine kesin dönüşe hazırlanıyorlar..Aslında o tür silahların nerede olduğunu ABD çok iyi biliyordur mutlaka. Ama dünya bunu 1986 yılında öğrenmişti...

     
   Babası haham olan ve İsrail'e sekiz yaşındayken göç eden Mordechai Vanunu (veya diğer adıyla John Crossman) Gençliğinde İsrail Komünist Partisine de girmiş, daha sonra da İsrail'in, Negev Çölündeki Dimona nükleer santralında teknisyen olarak çalışmaya başlamıştı.
   1986 yılında İngiliz basınına İsrail'in gizli nükleer programını açıklamış ve böylece İsrail'in, dünyanın dördüncü büyük nükleer gücü olduğu, iki yüzden fazla nükleer silaha sahip olduğu ortaya çıkmıştı.. Sonra, Roma'da, Mossad tarafından "Cindy" kod adlı bir kadın ajanla kurulan seks tuzağına düşürülerek İsrail'e götürülmüştü.
 
   Bu olaydan dolayı aldığı on sekiz yıllık cezayı bitirerek 22 Nisan 2004 yılında özgürlüğüne kavuşan Vanunu, aslında çok da özgür sayılmazdı ; çünkü, İsrail'den ayrılamayacak, yabancılarla ilişki kuramayacak, evindeki İnternet ve telefon görüşmeleri izlenecek, herhangi bir sınıra ya da yabancı bir elçilik binasına 500 metreden fazla yaklaşamayacak ve 24 saat izlenecekti !..
   "Seks tuzağı" Cindy ise, ABD'de Orlando'ya 25 dakika uzaklıkta, bir golf sahasının yanındaki lüks bir evde televizyondan izliyordu, Vanunu'nun hapisten çıkışını.. Cheryl Hanin Bentov adıyla emlakçılık yapıyordu. Kocası, annesi ve artık boyuna gelmiş, seçkin bir okulda okuyan iki kızıyla birlikte yaşıyordu. Vanunu ya da bir taraftarının gelip kendisine bir kötülük yapacağından korkmuyordu. Zaten Vanunu da böyle bir niyeti olmadığını söylemişti. Cindy için şunları söylüyordu : "Benim için sıradan biriydi. Çok yalnızdım, karşımda da o vardı ve ona güvendim.."
  Yalnız, bu olayda bazı kafa karıştırıcı noktalar var. Ben bu olayı Gordon Thomas'ın "Mossad'ın Gizli Tarihi" adlı kitabından okudum ve kafamı kurcalayan bu soruları kendi çapımda bir araştırma yaparak yanıtlamaya çalıştım....
   1. Komünist Partide çalıştığı bilindiği halde, böyle konularda ne kadar hassas olduğu bilinen İsrail İç Güvenlik Servisi "Shin Bet" esaslı bir güvenlik araştırması yapmadan, onu nasıl bu santrala almışlardı ?
   2. Hadi santrale aldılar ; en hassas yer olan, radyoaktif ayrıştırmaların yapıldığı, bombaların hazırlandığı Machon II'de çalıştırılmaya başlandı ?
   3. Onca plan yapıp fotoğrafları kaçıran biri için, öyküsünü bastırmak amacıyla yaptıkları çok acemiceydi..
   4. Vanunu'nun Sunday Times'a verdiği fotoğrafların, çabuk çekildiği de düşünülürse, kalitesi biraz fazla iyiydi. Her gün çekilen değişik askeri tesisat resimlerini andırıyordu..
   5. Shin Bet'in bu olayı hiç anlamaması biraz zordu..
   6. Hapishanede çok çektiğini, çok yıpratıldığını, işkence gördüğünü söyleyen Vanunu, hapistan çıktığında hiç hapse girmemişçesine sağlıklıydı..
   O halde İsrail neden böyle bir şeye gerek duydu ? ..
   Dünyaca ünlü Espionage dergisinin bile bir Mossad ajanı olduğunu iddia ettiği Vanunu'nun baş rolünü oynadığı bu olay, amaçlı bir sızıntı mıydı ?..
   İki sebebi olabilir bu olayın ; birincisi İsrail'in İran-Irak savaşındaki insan gücü kullanımını gördükten sonra, bu konudaki potansiyel eksikliğinin farkına varması..İkincisi de ; bu olayın ortaya çıkmasından az önce, Suriye' nin İsrail'e karşı askeri bir saldırı hazırlığında olduğunun öğrenilmesi..
   Böyle bir haber Orta Doğu'daki saldırgan politikalara karşı uyarıcı olacaktı ve herkes saldırmadan önce düşünecekti, çekinecekti..
   Eğer gerçekten böyleyse, amaçlanan hedefe ulaşmış demektirler ...

(BİRİNCİ BÖLÜMÜN SONU)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder