1 Ağustos 2011 Pazartesi

Bitkilerin Yapısı Çıkmış Sorular ve Çözümleri

Bitkilerin Yapısı ile ilgili Çıkmış Sorular ve Çözümleri:
Bitkilerin Yapısı konusuna hakim olmak ve sınavlarda daha iyi bir sonuç almanız için Derscalisiyorum.com olarak sayfamızda Bitkilerin Yapısı ile ilgili geçmiş yıllarda YGS, LYS, ÖSS, ÖSS-2, ÖYS'de Çıkmış Sorular ve Çözümleri bir araya getirdik.


Bitkilerin Yapısı 


1.


Genellikle yeşil bitki yapraklarının her iki yüzeyinde de gözenek bulunur.

Böyle bir saksı bitkisinin tüm yapraklarının alt yüzeyi balmumu ile kaplanırsa, bitkide ne gibi bir değişiklik olması beklenir?

A) Yapraklarının renk değiştirmesi

B) Canlılığını yitirmesi

C) Su ihtiyacının artması

D) Üreme gücünü yitirmesi

E) Gelişmenin yavaşlaması

1983-ÖSS








1.

Yaprağın her iki yüzünde de stoma varsa ve bir yüzünü balmumu ile kapatırsak;

1. Su kaybetmesi azalır, bunun için topraktan az su alır.

2. CO2 ve O2 alıp – vermesi azalır.

3. Fotosentez yavaşlar. Sonuçta üretilen besin azaldığı için gelişmede yavaşlama görülür.

Yeşil yapraklarda sıcaklık azalırsa veya aşırı artarsa klorofil sentezi olmaz (sonbahardaki gibi). Diğer kromoplast pigmentleri kendini gösterir ve renk değişmiş olur.

Cevap – E








2.

Canlılarda bir hücrelilikten çok hücreliliğe geçişte karşılaşılan sorunlar şöyle özetlenebilir:

– Hücreler arası koordinasyon

– Besin maddelerinin bütün hücrelere dağıtılması

– Artıkların iç çevreden atılması

– Organizmanın kendine benzer organizmalar oluşturması

Bu sorunlar aşağıdakilerden hangisi ile çözülebilmiştir?

A) Yüzey/hacim oranının dengede tutulması

B) Enerjinin daha verimli kullanılması

C) Topluluklar halinde yaşanması

D) Organ sistemlerinin geliştirilmesi

E) Silindirik bir dış şekil oluşturulması

1983-ÖSS








2.

Canlılarda tek hücrelilikten, çok hücreliliğe geçişte karşılaşılan sorunlar ve bunların çözümü organ sistemlerinin geliştirilmesi ile ortadan kaldırılmıştır.

Örneğin; Hücreler arası koordinasyon, sinir sistemi vasıtasıyla ve endokrin sistemle çözülmüştür. Besin maddelerinin bütün hücrelere dağıtımı, sindirim ve özellikle dolaşım sistemiyle çözülmüştür.

Artıkların iç çevreden atılması dolaşım, boşaltım ve solunum sistemiyle çözülmüştür. Diğer taraftan neslin devamı da üreme sistemi ile çözülmüştür.

Cevap – D








3.

Bir bitkinin, aynı tip hücrelerden oluşmuş bir dokusunda bulunan iki hücresi arasında, aşağıdakilerden hangisi farklı olabilir?

A) Kromozomlarının sayısı

B) Genlerinin sayısı

C) Protein moleküllerinin yapısı

D) Sitoplazmalarının miktarı

E) Enzimlerinin çeşidi

1987-ÖSS








3.

Bir canlının, aynı tip hücrelerden oluşmuş bir dokusunda bulunan iki hücresi arasında genetiksel özellikler aynıdır.

Örneğin;

1. Kromozom sayısı aynıdır

2. Genlerin sayısı aynıdır

3. Protein moleküllerinin yapısı aynıdır

4. Enzimlerin çeşidi aynıdır

Ancak sitoplazma miktarı farklı olabilir. Buda hücrenin gençlik yaşlılık ve yeni bölünmesine bağlıdır. Kromozom sayısı aynı olmak zorundadır. Çünkü zigottan mitozla gelişirler. Gen sayısı da aynı olmalıdır. Çünkü proteinlerin yapısını ve çeşidini, enzimlerin yapısını ve çeşidini kontrol eden genlerdir. Hücrede aynı genler olduğuna göre, aynı özellikte protein ve enzimin sentezlenmesi doğaldır.

Cevap – D








4.

Böcekçil bitkilerin beslenmesiyle ilgili bazı olaylar şunlardır:

I. Hücre zarından geçirme

II. Irganım (nasti) hareketiyle böceği yakalama

III. Amino asitleri birbirine bağlama

IV. Proteinleri parçalama

Bu olaylar hangi sıraya göre gerçekleşir?

A) II - I – III – IV                         B) II – IV – I – III

C) II – III – IV – I                         D) III – I – II – IV

E)  III - IV - II - I

1987-ÖSS








4.

Böcekçil bitkiler böcekleri yakalarlar, sonra enzimleri dışarı salgılarlar, proteinlerini amino asitlere kadar parçalar, amino asitleri zardan içeri alır ve kendi içinde tekrar protein sentezleyerek ihtiyacını karşılarlar.

Bu bitkiler, azotça fakir topraklarda yetişirler ve azot ihtiyaçlarını böceklerin yapısındaki organik maddelerden (proteinlerden) karşılarlar. Bu azotları organik madde olarak kendi hücrelerine alırlar.

Cevap – B








5.

Koşulları sabit bir ortamda tutulan ve bolca sulandıktan sonra üç gün su verilmeyen bir bitkinin, 1., 2. ve 3. günler için ayrı ayrı olmak üzere 24 saat boyunca terleme hızı ölçülmüş ve aşağıdaki grafik elde edilmiştir.

derscalisiyorum.com

Bu grafikteki K, L ve M eğrileri hangi günlere aittir?

K       L       M

A)   3.      2.      1.

B)   1.      3.      2.

C)   2.      1.      3.

D)   3.      1.      2.

E)   1.      2.      3.

1988-ÖSS








5.

Terleme, gözeneklerden suyun buhar halinde dışarı verilmesidir. Rüzgarlı, sıcak ve kurak havalarda terleme hızlı, nemli ve durgun havalarda ise yavaştır. Yine terleme bitkinin bulunduğu ortamdaki su miktarı ile de doğru orantılıdır.

Bu verilere göre; ilk gün terleme daha hızlı olur. Çünkü bitkideki ve ortamındaki su miktarı fazladır. Yine en hızlı terleme öğle saatlerinde olmaktadır. Çünkü, güneş dik geldiğinden sıcaklık fazla olacaktır.

Buna göre üç gün için terleme hızı çoktan aza doğru
K > L > M şeklinde gerçekleşir.

Cevap – E








6.

Bir hücrelilerden oluşan kolonilerin aşağıdaki özelliklerinden hangisi, sadece en gelişmiş kolonilerde bulunur?

A)  Bireylerin jelatinimsi bir madde içinde bulunması

B)  Her bireyin kendi besinini sağlaması

C)  Farklı işlevleri gerçekleştiren birey gruplarının olması

D)  Sitoplazmadaki göz beneklerinin her bireyde iyi gelişmiş olması

E)  Her bireyin klorofil taşıması

1989-ÖSS








6.

Bir hücrelilerden oluşan en gelişmiş kolonide bulunan özellik, hücreler arasında işbirliğinin olmasıdır. Bazı hücreler fotosentez yaparak koloninin besinini yapar. Bazıları hareketi sağlayarak koloninin taşınmasını gerçekleştirir. Diğer bazı hücreler (içteki hücreler) üremeyi sağlamaktadır. Fakat hücrelerde dokulaşma görülmez.

Seçeneklere bakarsak, bireylerin jelatinimsi bir madde içinde bulunması sadece en gelişmiş kolonilerin özellikleri değildir. Her bireyin kendi besinini sağlaması söz konusu değildir. Yani her birey (her hücre) fotosentez yapmaz. Sitoplazmadaki göz benekleri her bireyde iyi gelişmiş değildir. Her birey klorofil taşımaz. Çünkü hepsi fotosentez yapmaz. Bu koloni volvox’dur.

Cevap – C








7.

Farklı nemlilikteki ortamlarda yaşamaya uyum yapmış üç bitki birbiriyle kıyaslandığında, gözeneklerin yaprak yüzeyine göre konumlarının aşağıdaki gibi olduğu belirlenmiştir;

1. Bitki türünde : En derinde

2. Bitki türünde : Derinde

3. Bitki türünde : Yüzeyde

Buna göre, bu bitki türlerinin yaşadıkları ortamlardaki nem miktarı, aşağıdakilerin hangisinde verildiği gibidir?

1. Bitki türünün   2. Bitki türünün   3. Bitki türünün yaşadığı ortam yaşadığı ortam yaşadığı ortam

A) Çok nemli            Orta nemli           Az nemli

B) Az nemli              Orta nemli           Çok nemli

C) Az nemli              Çok nemli            Orta nemli

D) Orta nemli           Çok nemli            Az nemli

E) Orta nemli            Az nemli             Çok nemli

1989-ÖSS








7.

Farklı nemlilikteki ortamlarda yaşayan bitkilerin stomalarına bakıldığında, su probleminin olmadığı (çok nemli) yerlerde yaşayan bitkilerin stomaları yaprak yüzeyindedir. Kurak bölgelere gidildikçe stomaların yaprağın daha derinliğine gömüldüğünü görüyoruz. Aynı zamanda stoma sayısının azaldığıda da bir gerçektir.

Çünkü, stomalar ne kadar yüzeyde ise o kadar fazla suyun bitkiden uzaklaştığı görülmüştür. Bitkilerin ortama uyarak yaşaması için stomayı daha derinlerde bulundurması gerekir.

Cevap – B








8.

Toprağı sürekli olarak nemli tutulan şekildeki deney düzeneğinde, çimlendirilen tohumların oluşturduğu fidelerin köklerinin delikli tele ulaşana kadar yer çekimi yönünde, ulaştıktan sonra ise delikli tele paralel olarak büyüdükleri gözlenmiştir.

derscalisiyorum.com

Bu deneyde, köklerin büyümelerini tele paralel olarak sürdürmelerinin temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Toprağa temas ederek su ve besin gereksinimini karşılama

B) Terlemeyi önleme

C) Delikli tele sarılarak tutunma

D) Gövdenin toprak yüzeyinde dik durmasına yardımcı olma

E) Çeneklerin gelişmesini sağlama

1993-ÖSS








8.

Deney düzeneği incelendiğinde, çimlenme sonucu oluşan fidenin kökleri önce yerçekimi istikametinde yöneldiği (geotropizm), toprak bitiminden sonra da delikli tele paralel büyüme yaptığı görülür.

Delikli tele paralel gitmesinin nedeni, toprakla temasını sağlayarak su ve besin gereksinimini karşılamaktır. Köklerde pozitif geotropizm ve hidrotropizm (suya yönelme) görülür.

Cevap – A








9.

Çok hücreli hayvansal organizmaların,

I. Hücreleri arasında iş bölümünün olması

II. Dokusal yapıya sahip olması

III. Hücrelerinde organellerin bulunması

özelliklerinden hangileri, bir hücreli organizmaların oluşturduğu kolonilerde (Volvox gibi) bulunmaz?

A) Yalnız I                B) Yalnız II                C) Yalnız III

D) I ve II                 E) II ve III

1993-ÖSS 








9.

Bir hücreli organizmaların oluşturduğu kolonilerde (Volvox gibi) hücreler arasında iş bölümü vardır. Bazı hücreler hareketi sağlar, bazıları beslenmeyi ve bazıları üremeyi sağlar.

Bundan dolayı bu canlı ne tek hücrelilere, ne de çok hücrelilere dahil edilemez. Bu volvox, tek hücrelilerle – çok hücreliler arasında bir geçiş canlısıdır.

Hücrelerinde organelleri bulunur, çünkü her hücre yine kendi metabolizmasını kendisi gerçekleştirir. Solunum, protein sentezi vb. gibi. Bu olaylar da organel bulundurmakla olur. Ancak besin yapmayan hücrelerde kloroplast organeli bulunmamaktadır. Ancak soru da zaten kloroplastı değil genel bir özellik olarak sorulmuştur.

Cevap – B








10.

Bitkilerde terleme,

I. Madensel tuzların taşınmasına yardımcı olma

II. Bitkinin aşırı ısınmasını önleme

III. Fotosentez ürününün köklere taşınmasını sağlama

işlevlerinden hangilerini gerçekleştirir?

A) Yalnız I                 B) Yalnız II                 C) Yalnız III

D) I ve II               E) I, II ve III

1994-ÖSS 








10.

Terleme ile yaprak hücreleri su kaybeder. Bunun sonucu yaprak hücrelerinin ozmotik basıncı artar. Bu basınç bitkinin üst kısımlarında bir “emme kuvveti” meydana getirir. Emme kuvveti ile ksilem borularındaki su yukarı çekilir. Suyun hareketi ile kökten su ve mineral girişi olur. Bitkiye yeni suyun alınması ile bitkinin aşırı ısınması da önlenmiş olur.

Terleme ksilemi doğrudan etkiler, floeme etki etmez. Dolayısıyla fotosentez ürünlerinin taşınmasında terlemenin etkisi yoktur.

Cevap – D








11.

Çok yıllık bitkilerde mevsime bağlı olmaksızın görülen yaprak dökümüne, ortamdaki,

I. Suyun azalması

II. Sıcaklığın azalması

III. Işık alma süresinin gittikçe kısalması

koşullarının hangileri neden olur?

A) Yalnız I                 B) Yalnız II                 C) Yalnız III

D) I ve II                 E) I, II ve III

1995-ÖSS








11.

Bitkilerin yaşadığı topraktaki su gerekenden daha az miktara düşerse iklime bağlı olmaksızın bitkide metabolizma yavaşlar.

Bu durumda bitki fazla besin yapamadığı için, metabolizmanın daha hızlı olduğu yer olan yapraklarını döker ve minimum metabolizmayla hayatta kalmaya çalışır. Çünkü kök ve gövdede metabolizma yavaştır. Ayrıca topraktaki minerallerin alınması ve fazla ısının atılması için de su gerekir.

Ortam sıcaklığının artması ister iklimden kaynaklansın, isterse deneysel olsun, terlemeyi artırır. Kaybedilen su kısa sürede temin edilemezse yapraklar atılarak terleme ve su kaybı önlenmeye çalışılır. Çünkü gövdedeki su kaybı çok azdır.

Işık şiddetinin azalması ya da ışık alma süresinin azalması da fotosentez hızını yavaşlatır. Besin yapımı azalır. Bu hal uzun sürerse bitki yapraklarını kaybedebilir.

Özetle belirtecek olursak her üç durum bitki için bir olumsuzluktur. Bitki bu durumlardan kurtulabilmek, tamamen ölmek yerine minimum metabolizmayla hayatta kalabilmek için yapraklarını dökerler. Kısa sürede şartlar normale dönerse tekrar yaprak oluşturabilir.

Cevap – E








12.

Parankima doku, bitkide bulunduğu bölüme göre yapısal ve işlevsel farklılıklar gösterir.

Aşağıdaki bitki bölümlerinin hangisinde bulunan parankima doku hücrelerinde, kloroplast miktarı en çoktur?

A) Genç gövde epidermisinin altında

B) Mantar tabakanın altında

C) Çimlenmemiş tohumun içinde

D) Emici tüylerin altında

E) Genç gövdenin öz bölgesinde

1997-ÖSS








12.

Bitkilerin, kloroplast taşıyan en önemli parankima hücreleri yapraklarda bulunur.

Bunlara palizat parankiması ve sünger parankiması denir.

Aynı özümleme parankimasından, otsu gövdelerde ve genç gövdelerde de bulunur.

Kaktüsler gibi yaprağı olmayan bitkilerin odunsu gövdelerinde bu parankimalardan vardır. Gövdedeki bu parankima epidermisin hemen altında yer alır. Tohumlarda ve emici tüylerde kloroplastlı hücreler bulunmaz.

Gövde de mantar tabaka oluşmuşsa, gövde yaşlanmış, kloroplastlı hücreler farklılaşmış ve kloroplastsız hale gelmiştir. Gövdelerin öz bölgesi mantarlaşmış ve ölü hücrelerden oluşur. Hemen dışarıda odun boruları bulunur. Yani kloroplast taşımazlar.

Cevap – A








13.

Bazı bitkilerde,

l. Stoma bulunmayan yeşil ince gövde

ll. Kazık kök

lll. Sadece üst yüzeyinde stoma bulunan yapraklar

lV. Su depolanmış kalın gövde

V. Geniş, parçalı yapraklar

Vl. Kalın mantar tabakasıyla korunan gövde gibi özellikler bulunur.

Bu özelliklerden, aşağıdakilerin hangisinde verilenlerin ikisi de, karşısında belirtilen ortama en uygundur?

Özellikler                 Ortam

A) l ve V               Kurak iklim

B) lll ve Vl            Kurak iklim

C) ll ve V               Kurak iklim

D) ll ve lV             Su ortamı

E) l ve lll                Su ortamı

1996-ÖSS








13.

Kurak ortam bitkilerinde, kazık kök, su depolayan gövde, kalın mantar tabakalı gövde, stomaların yaprak derinliğine gömülmesi, stomaların yaprağın alt yüzeyinde yoğunlaşması, yaprakların ince olması gibi adaptasyonlar vardır.

Nemli ya da su ortamındaki bitkilerde ise, ince gövde, parçalı ve geniş yaprak, saçak ve yüzeyde kök, stomaların yaprak üst yüzeyinde yoğunlaşması gibi adaptasyonlar bulunur.

Buna göre I. ve III. özellikle su bitkilerine özgüdür. Diğerleri uygunluk göstermez.

Cevap – E








14.

Bitkilerde, kök ve gövdenin geotropizmini (yönelmesini) incelemek için hazırlanan bir deney düzeneğinde, düşey eksen etrafında dönebilen iki ayrı çarka çimlenmiş tohumlar şekildeki gibi tutturulup, kök ve gövdenin büyümesi için gerekli bütün koşullar sağlanmıştır.

derscalisiyorum.com

Birinci çark (l), dönme hızıyla sağlanan merkezkaç kuvveti yerçekimi kuvvetinden büyük, ikinci çark (ll) ise, dönme hızıyla sağlanan merkezkaç kuvveti yerçekimi kuvvetine eşit olacak şekilde döndürülmüş ve yeterli bir süre sonra kök ve gövdenin yönelmeleri incelenmiştir.

Bu deney düzeneğine göre, büyüyen kök ve gövde için aşağıdaki yönelmelerden hangisinin gerçekleşmesi beklenir?

A) l. çarkta kök ve gövde aynı yöne yönelir.

B) l. çarkta kök yerçekimi yönünde, gövde merkezkaç kuvveti yönünde yönelir.

C) ll. çarkta kök ve gövde aynı yöne yönelir.

D) ll. çarkta kök iki kuvvetin bileşkesi yönünde, gövde karşı yönde yönelir.

E) l. ve ll. çarkta kök ve gövde aynı yöne yönelir.

1996-ÖSS








14.

I. çarkta sağlanan merkez kaç kuvveti yerçekiminden büyük olduğu için, çimlenen tohumların kökleri yanlara doğru yönelir.

II. Çarkta iki kuvvet eşit olduğuna göre, kök iki kuvvetin bileşkesi yönünde, gövde ise bunun tam karşısı yönde yönelir.

Oysa normal durumlarda kökler yerçekimine doğru (geotropizma) gövde ise ışığa doğru (fototropizma) yönelir.

Cevap – D








15.

Normal şartlar altında tutulan bir bitkinin gövde kısmındaki soymuk borular (floem) şekildeki gibi kesilerek halka halinde çıkarılmıştır.



Bu işlem sonucunda bitkide,

I. Suyun odun borulara ulaşamaması
II. Fotosentez ürünlerinin kök bölgesine ulaşamaması
III. Yaprakların pörsümesi

olayları hangi sıraya göre gerçekleşir?

A) I - II - III             B) I - III - II             C) II - I - III

D) II - III - I             E) III - II - I

1999- ÖSS








15.

Bitkilerde iletim demetlerini oluşturan floem (soymuk boruları) kabuk kısmında, ksilem (odun boruları) ise öz kısmında bulunur.

Floem yapraklarda üretilen besini kök hücrelerine taşır. Ksilem ise köklerden emilen suyu ve mineralleri yapraklara doğru taşır.

Kabuk kısmı, yani floem kesilince ilk önce besin taşınması (II) durur. Köklere yeterli besin gidemeyince suyun odun borularına taşınması (I) durur. Köklerden yapraklara yeterli su gidemeyince yapraklar pörsür. Çünkü terleme ile su kaybı devam etmektedir (III).

Cevap – C








16.

Suda yaşayan bir canlı kolonisinin bazı özellikleri şunlardır:

l. Birer çift kamçı taşıyan 16 hücreden oluşmuştur.

ll. Hücrelerin işlevleri birbirlerinin aynıdır.

lll. Hücreler, jelatinimsi bir kılıfla bir arada tutulmuştur.

lV. Hücreler, koloniden ayrıldıklarında da bir birey gibi canlılıklarını sürdürebilmektedir.

Yukarıdaki özelliklerden hangileri, bu koloninin çok hücreli canlı olmadığının kanıtlarıdır?

A) l ve ll                     B) l ve lV                     C) ll ve lll

D) ll ve lV                  E) lll ve lV

1999- ÖSS








16.

Bir hücre topluluğunun çok hücreli canlı kabul edilebilmesi için;

–  Hücreleri arasında işlevsel ve yapısal farklılıklar bulunması

–   Hücreleri birarada tutan bağlantıların olması
gerekir.

Bu özelliği göstermeyen koloniler çok hücreli değil, bir hücreli canlı kabul edilirler. Örneğin, bakteri kolonileri, geçici olarak biraraya gelmiş ökaryot bir hücreliler bu tip hücre kümeleridir. Bunlar birbirlerinden ayrıldıklarında, tek başlarına yaşamlarını ve üremelerini devam ettirebilirler. Çünkü her hücre bütün hayatsal olayları başarabilir.

Soruda verilen öncüllerden ll ve lV çok hücreli canlı özelliklerini gösterir.

Cevap – D








17.

Köklerin geçmesini engellemeyen, ısı yalıtımlı ve sıcaklıkları birbirinden farklı olan çimlenme ortamlarına, beş farklı bitki türü tohumu aşağıda verilen şemadaki gibi yerleştirilerek çimlenmeleri sağlanmıştır. Gelişen köklerin, farklı sıcaklıklara göre gösterdiği yönelmeler (tropizm) şemadaki gibidir.

derscalisiyorum.com

Buna göre, aşağıdaki yargılardan hangisi kesinlikle doğrudur?

A) 1. ve 3. tür yakın akrabadır.

B) 2., 3. ve 5. türler yakın akrabadır.

C) 3. ve 4. türün köklerinin büyümesi için uygun ortam sıcaklığı aynıdır.

D) 1. ve 3. tür aynı çimlenme ortamında çimlendirilirse kökleri birbiriyle aynı yönelmeyi gösterir.

E) 5. tür, III. çimlenme ortamında çimlendirilirse 1. ve 3. türün şemada gösterilen kök yönelmelerine benzer yönelme gösterir.

1999-ÖSS İpt.








17.

Hatalı Soru,İptal

Beş farklı bitkiden 2, 3 ve 4 nolu bitkilerin kökleri, farklı ortamlarda oldukları halde, aynı sıcaklık isteğine sahip olduklarından III. ortama yönelmişlerdir. (Pozitif termotropizm)

Bu durumda, bu bitki türlerinin (2-3-4) akraba olma ihtimali vardır. Ancak soruda kesinlik istendiği için bu cevap olamaz.
5. tür, III. ortamda çimlendirilirse, istediği sıcaklık ortamı olduğu için düzgün büyüme gösterecektir. Yani 1. ve 3. türlerin büyümesine benzer bir büyümeye sahip olacaktır.

Cevap – E








18.

Şekil – I deki genç bitki fidesi, ışığın sadece belirli bir yönden gelmesini sağlayan ve yerçekimi kuvvetinin yönünü değiştiren bir düzeneğe konarak büyümeye bırakıldığında, şekil – II deki yönelmeyi göstermiştir.

derscalisiyorum.com

Bu yönelmeyi sağlayan düzenekteki ışığın geliş yönü ve yerçekimi kuvveti yönü aşağıdakilerin hangisinde gösterildiği gibidir? (Işığın gövdeye, yerçekimi kuvvetinin köke pozitif yönelme sağladığı kabul edilecektir.)

 

derscalisiyorum.com

2000-ÖSS








18.

Bitkilerde kök ve gövde birbirlerine zıt yönlere doğru yönelirler. Karanlık ortamda, gövde yerçekiminin aksi yöne yönelirken, ışıklı ortamda ışık kaynağına doğru yönelir. Kök, hem karanlıkta hem de aydınlıkta yerçekimine doğru yönelir.
Normal durumdaki (Şekil – I) bir bitkinin konumu değiştirildiğinde Şekil – II deki yönelimler görüldüğüne göre, yerçekimi kökün uç tarafından, ışık ise gövdenin uç tarafından etki yapmaktadır.







Işık faktörü için B ve D seçenekleri, yerçekimi için B ve C seçenekleri uygun olduğuna göre, her ikisini de doğru gösteren B seçeneğidir.derscalisiyorum.com

Cevap – B








19.

Bitkilerin epidermis örtüsünde bulunan stomaların (gözenek) açık ve kapalı şekli aşağıda verilmiştir.



Kilit hücrelerinde, su alma ya da vermeyle ilgili aşağıdaki olaylardan hangisi, stomanın kapanmasını başlatır?

A) Kilit hücrelerinde turgor basıncının artması

B) Kilit hücrelerinde glikoz miktarının artması

C) Şişen kilit hücrealerinde ince çeperler yönünde kavisin artması

D) Kilit hücrelerinde nişasta miktarının artması

E) Kilit hücrelerindeki su miktarının artması

2001-ÖSS








19.

Stomayı oluşturan kilit hücrelerinin açılıp – kapanma mekanizmasını sağlayan olaylar aşağıdaki sıraya göre gerçekleşir.

•   Gündüz ışığın etkisiyle bekçi hücrelerinde fotosentezle üretilen glikoz miktarı artar.

•   Artan glikozun etkisiyle bekçi (kilit) hücrelerinin osmotik basıncı artar ve komşu epidermis hücrelerinden ve doku sıvısından su girişi başlar.

•   Bekçi hücrelerine giren su, turgor basıncını artırır. Bu basıncın etkisiyle stoma açılır.

•   Fotosentezin yapılmadığı zamanlarda, kilit hücrelerindeki glikoz nişastaya çevrilir. Bu durumda kilit hücreleri su kaybede turgor basıncı düşeceği için stoma kapanır.

Cevap – D








20.

Kurak bir ekosistemde bulunan, farklı türlere ait iki otsu bitkinin, aşağıdaki özelliklerden hangisi bakımından benzer uyum yapması beklenmez?

A) Çiçeğin anatomik yapısı

B) Yaprak yüzey genişliği

C) Stomaların konumu

D) Yaprakta kütikula tabakasının kalınlığı

E) Kök uzunluğu

2003-ÖSS








20.

Hem kurak ortam bitkileri hem de nemli ortam bitkileri yaşadıkları ortamlara uygun adaptasyonlara sahiptirler. Kurak ortamda yaşayan bitkilerde su kaybını azaltmak için yapraklardaki stomalar hem yaprağın alt kısmında bulunmaktadırlar, hem de epidermis yüzeyinden daha derindedirler. Buna benzer bir uyum yapraktaki kütikula tabakası içinde geçerlidir. Kurak ortam bitkilerinde bu tabaka kalındır

Bitkilerde yapraklar fotosentezle besin üretiminin ve terlemeyle su kaybının en yoğun olarak yapıldığı yerlerdir. Kurak ortam bitkilerinde yapraklar su kaybını azaltmak için dar yüzeyli, nemli ortamlarda ise geniş yüzeylidir

Kurak ortamlarda topraktaki su oranı da azdır. Buralarda yaşayan bitkiler topraktan daha çok su alabilmek için derinlere doğru uzanan kazık köklere sahiptir.

Bitkilerde çiçek yapısı türler arasında farklılıklar gösterir. Bu farklılıklar bitkilerin sınıflandırılmasında kullanılır. Ancak nemli veya kurak ortama uyum için oluşmuş bir çiçek şeklinden söz edilemez.

Cevap – A









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder