Adnan Menderes'i bugün asmışlardı
(Ruhuna El Fatiha )
Nice ölüler vardır Firavun gibi dev piramitler ve anıt mezarlar içinde yatarlar ama insanların gönlüne girememişlerdir. Ölümleri üzerinden asırlar geçse de hala lanetle anılırlar.
Nice insanlar vardır mezarları bile yoktur ama hâlâ insanların içinde yaşamaya devam ederler. Eserleri insanlığın ufkunda bir meşale gibi yanmaya, karanlıkları güneş gibi aydınlatmaya devam etmektedir.
Ve nice kahramanlar vardır ki darbeci diktatörlerin iki dudakları arasından çıkan emirlerle idam fermanları verilir. 27 Mayıs darbecileri tarafından 17 Eylül 1961 yılında, saat 13,21 geçe asılan Başbakan Adnan Menderes'in idam edilişi gibi.
Menderes'in şahadetinin 52. yıldönümünde o yine halkımızın yüreğinde ve arasında yaşıyor. Onu suçsuz yere katleden diktatörler ölüp gittiler ve halen lanetle anılıyorlar.
Menderes'in ölüsü onları hayatları boyunca adım adım gölge gibi onları takip etti. Nereye gittiler ise, ne yaptılar ise ondan kurtulamadılar. Ölünce Menderes'ten kurtuldular ama bu sefer de esas azap başladı.
Kabir azabı… Ve Allah'ın mahkemesinde o derin ve geniş sorulara verecekleri, aslında veremeyecekleri cevaplar ve karşılıksız kalacak sualler onların cehenneminin tapusu olacaktı.
Menderes'in darağacına asılmak için giderken söylediği son sözleri şunlar idi; "Kellemi onlara götürdüğünüzde deyin ki, Adnan Menderes özgürlük için çıktığı bu yolda 17 yıl önce almadığınız başı için size müteşekkirdir.
İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok. Ölüme kadar metanetle gittiğimi silahların gölgesinde yaşayan efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz?
Şunu da söyleyebilirim ki, milletçe kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi ve efendinizi yine de 1950 de olduğu gibi kurtarabilirdim.
Dirimden korkmayacaktınız. Ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes'in ölüsü ebediyete kadar sizi takip edecek. Bir gün sizi silip süpürecektir…"
Onu asmaya götüren subay, savcı ve hâkimler fotoğraf çeken kişiye fotoğrafı Menderes'in arkasından çekmesini söylerler. Sırtından hançerlenen bir Başbakan'ın idama gidiş fotoğrafı da böylece arkasından çekilir. Çünkü ona o cezayı verenler/verdirenler onun değil kendilerinin suçlu olduğunu biliyorlar ve utandıklarından milletten yüzlerini gizliyorlardı. Adiler, korkaklar, şerefsizler…
Rahatsız olan Menderes'i hastaneye götürüyoruz diyerek hücresinden aldılar ve darağacına götürdüler. Asılmadan önce orada hazır bulundurulan hoca ile boğazına idam urganı geçirilen Menderes birlikte Kelimeyi Şehadet getirdiler ve sonra idam edildi.
Onun darağacında can verirken titreyen vücudunu oradaki darbeci askerler ve yargıçlar büyük bir zevkle seyrettiler. Ölüp ölmediği doktor muayenesinden sonra ölüm raporuyla onaylandı. İdam sırasında hazır bulunanlar hep birlikte Saat 14.30 da onun ölümünü içki içerek oradaki gazinoda kutladılar.
27 Mayıs darbecilerinin kurduğu özel mahkeme 14 kişinin idamına, 31 kişinin de ömür boyu hapse mahkûm edilmesine karar verdi. Geri kalan 418 sanığa ise 6 ay ile 20 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi
Menderes'i astıran CHP zihniyetinin lideri Kılıçdaroğlu ve ekibinin neden Ergenekonculara, Balyozculara arka çıktığını, neden diktatör Maliki'yi, Esed'i, Sisi'yi ziyaret edip onları sahiplendiğini şimdi daha iyi anlıyorsunuz değil mi?
Elli iki yıl önce bugün Menderes'i suçsuz yere asan zihniyetin ellerine yine bir fırsat geçse bu milletin sevdiği, saydığı başbakanı ve bakanlarını yine asmak için her türlü yalan ve iftiraya başvururlar. Bunun için yapamayacakları şerefsizlikte yoktur.
Allah bu zalimlere, bu katillere fırsat vermesin. Makam, mevki ve mal mülk sarhoşluğundan hala uyanamayan, hala bunları anlayamayan Müslümanlara da akıl, fikir ve basiret versin.
Elli iki yıl önce bu gün milletin önünde koşan bir başbakan darbeci cunta tarafından sırtından hançerlenmiş ve darağacında suçsuz yere idam edilmiştir. Bu gün tarihimizdeki o kara lekenin günüdür.
Arif Altunbaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder