Şer ekseni
Suriye'deki iç savaş, kimyasal silahlar, enkaza dönen şehirler, muhalifler, Cenevre görüşmeleri, düşürülen helikopter, sınırdaki binlerce sığınmacı, kaçakçılar, Ankara'nın kararlılığı...
Hepsi konuştuğumuz konular!
Hepsinin de arkasında IRAK politikası var!
Türkiye tohumu dışarıda atılan resmi ideolojiyi bir kenara atıp bölge ile ilgilenmeye başladıktan sonra ortalık toz duman oldu!
Ankara'daki makas değişikliği İngiliz-Musevi ittifakını sinir krizlerine soktu!
Defalarca yazdığım gibi GEZİ bu bloğun işiydi! Amaç, başka bahanelerle sahneye çıkıp Türkiye'nin istikametini saptırmaktı!
YERLİ maske takanlarla üzerlerimize geldikleri için arka planı çok kişi ıskaladı! Zaten böyle yaparlardı!
İçeridekilerin onların adamı olduğunu bilmezdik! Birçoğu emanetçiydi ama biz ZENGİN zannederdik...
Rothschild, Rockefeller, Warburg, Morgan, Oppenheimer gibi dev Musevi aileler dünya üzerindeki varlıkların çoğunun sahibidir...
Merkezleri Londra'dır!
Ama sakın oraya sıkışıp kaldıklarını sanmayın!
Dünyanın her yerinde varlar!
MADENLER ve özellikle ALTIN bunların elinde! Rothschildler altını kimseye bırakmadı, bırakmaz!
Dünyadaki 10 gram altının 7 gramını bunlar çıkarır! Altın çıkarmak önemli bir iştir ancak yetmez! Altında üretim, rafinasyon, ticaret ve stokçuluk çok ama çok önemlidir! Dördünü birden yapan tek şirket NEWMONT'dur! O da Rothschildler'indir! Bu nedenle 3 gramı çıkaranlar da bu şirkete muhtaçtır!
Bu şirket şaşkınlık verecek kadar gizemli kurallarla yönetilir! Maden devi olan Rio Tinto'da görev yapmayan hiç kimse buraya alınıp yönetici yapılmaz!
Rio Tinto'yu belki bizler pek bilmeyiz ama Çin'i ayakta tutan şirkettir! Dünya üzerindeki DEMİR ve ÇELİK'i Çin'e yağdırır!
Eğer Rio Tinto olmasa Çin, bırakın Amerika ile rekabet etmeyi tencere bile yapamaz!
Bu aileler sadece yer altı zenginlikleriyle ilgilenmiyorlar tabii ki!
Bankacılık, Sigortacılık, Yatırım fonları, Emeklilik fonları, Hizmet bedeli tahsilatı (su, hava gazı, elektrik, telefon tahsilatı), Milli ve özel piyangolar, At yarışları, spor faaliyetleri, Aracı kurumlar, v.s. başta olmak üzere insanların para ile buluştuğu ya da nakit paranın döndüğü meşru-gayri meşru her yerde bunlar var! Bu paralarla da firmaları satın alır piyasalara yön verirler! İngiliz-Musevi ortaklığı o kadar büyüktür ki görülmez!
Parçalardan bütünü göremediğimiz bu gizli imparatorluğun en hassas olduğu yer Türkiye'dir!
Çünkü bu aileler ENERJİ konusunda çok hassastır! Anavatanları olan AVRUPA'nın petrol ve gazdan uzak olmasını istemezler! Bu nedenle bizi resmi ideoloji ile yapay TÜRKÇÜLÜK ile içe kapatırken, Araplar'ı da MİLLİYETÇİLİK dalgası ile bizden koparmışlardır! Kürtler de böyledir!
Dünya üzerinde her yere girebilmiş olan bu aileler Ankara'nın 100 yıldır tıkır tıkır işleyen bölgedeki çarkı kırıp çöpe atmasına deli oluyor!
En büyük korkuları Türkler'in Irak'a inmesi! Ne zaman böyle bir hamle yapıldığıysa başımıza gelmeyen kalmadı!
Biraz geriye gidelim...
Abdülmecit Efendi'nin kızı Dürrişehvar Sultan, Haydarabad Nizamı ile evlendirilmişti! Oğulları Bereket Şah bu nedenle İstanbul'dan çıkmazdı!
Tıpkı Bereket Şah gibi Irak Kralı II. Faysal da İstanbul'u mesken tutmuştu! Türk derin devleti bu iki gencin de SARAY soyundan gelen Türk kızları ile evlenmesini istiyordu!
Bunun için düğmeye bastı. Bereket Şah, Menemencioğlu'nun kızıyla evlendi! Kral Faysal da Osmanlı hanedanından Hanzade Sultan ile evlendirilmek üzereydi!
Özellikle Faysal'ın damat olması ayrı bir anlam taşıyordu! Kral İstanbul'da, evlilikten sonra ülkesini Türkiye'ye bağlayacağına söz vermişti! Yani bir nikahla Misak-ı Milli dışına çıkacaktık!
Plan son ana kadar işledi! Ancak hazırlıklar sürerken bir anda İNGİLİZ İSTİHBARATI önce Selanik'te sonra da Beyoğlu'nda ortaya çıkıp 6-7 Eylül olaylarını başlattı!
Amaç Türkiye'nin Irak'la olan temasını kesmekti! Petrolle buluşmasını engellemekti!
Ama tıpkı GEZİ olayları gibi Taksim'de başlatılan gösterilerin altında bambaşka gerekçeler yatıyordu!
Kimse gerçeği göremiyordu!
Atatürk'ün evinin yakıldığı dedikodusu ile çıkan olaylar İstanbul'u kasıp kavuruyordu!
Kimse bir şey anlamıyordu!
Hep böyle olmuştu çünkü!
Şimdi de başka planlarla gelecekler!
Ama gerçek amaçları Türk-Kürt buluşmasını engellemek!
Çünkü Ankara, Kürt kardeşiyle el ele tutuştuğu an Araplar da arkasından gelecek!
Bu, her sektöre hakim olan ailelerin iflası demek!
Kurdukları tiyatronun yıkılması demek!
Osmanlı torunlarının tekrar sahne alması demek!
Bütün motivasyonlarını Müslüman karşıtlığı üzerine kuran şer ekseni işte bu nedenle hiç beklemediğimiz kadar kuvvetli gelecek!
Çünkü onlar için hayat-memat meselesi!
Türkiye'nin Türkler'e geçmesine katlanamazlar!
Abdülhamit'ten kalan hesabı Erdoğan görecek!
Ağırlarına giden bu!
Türkler'in yok olmayıp tekrar ayağa kalkmaları kimyalarını bozmuş durumda!
Parayı, madenleri, merkez bankalarını ve istihbarat örgütlerini idare edenler çarklarının Türkler tarafından bozulmasını istemiyor! Savaş bu nedenle İstanbul'da olacak!
Türk kimliği taşıyanlarla İTTİFAK kurup gelecekler!
Devletin bir kanadı, siyaset, iş adamları ve bazı bürokratlar bunların yanında yer alacak!
İmzalar atıldı bile!
Türkiye'nin önünde tek engel kaldı!
Kürtler tarafını seçtiğinde işlem tamamlanmış olacak!
Geri sayım başladı!
55 yıllık hesabı bir günde göreceğiz!
Az kaldı!
NOT: İttihat ve Terakki'yi MASON localarında dünyaya getiren Emanuel Karasu'nun Lozan'da ne yaptığını bilmeden, görevini anlamadan, 6-7 Eylül olaylarının Kıbrıs'ta İngilizler'e ne kazandırdığını göremeyiz! Adamlar düne kadar bir taşla en az iki kuş vurdu!
Ergün Diler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder