15 Eylül 2013 Pazar

HENRY KİSSİNGER ÖZEL ÖRGÜTÜ

HENRY KİSSİNGER ÖZEL ÖRGÜTÜ / CEM KÜÇÜK - YENİ ŞAFAK

10 Eylül 2013'de Asia Times'da gazeteci yazar Pepe Escobar'ın 'ABD'yi 'Kaide Hava Kuvvetleri' olmaktan Rusya kurtardı' başlıklı bir analizi vardı. Bu analizi Radikal Gazetesi 13 Eylül'de yorum sayfasında yayınladı. Komplo teorilerine açık biri olan Escobar'ın yazısı hayli tartışmalıydı.

Suriye, Guta'da kimyasal silahı kimin kullandığını tartışan Escobar kaçırılan iki rehineden bahsediyor. Biri La Stampa muhabiri Domenico Quirico, diğeri Belçikalı tarihçi Pierre Piccinin. Bu iki isim serbest bırakılınca bazı şeyler anlatmışlar. Pepe Escobar bu konuda şöyle yazmış: 'Quirico ile doğrudan konuşan La Stampa'daki çok yakın bir arkadaşıma sordum. Quirico ile Piccinin'in, 'Hür Suriye Ordusu generali' diye kendini tanıtan ve çok kötü İngilizce konuşan bir 'isyancının', hattın diğer tarafında çok iyi İngilizce konuşan biriyle Skype'den yaptıkları sohbete tanık olduklarını doğruladı. Guta'daki kimyasal saldırıdan Esad'ın sorumlu olmadığı sohbetten net biçimde anlaşılıyordu.'

Piccinin ise Escobar'a göre gerçeği tam anlatmıyordu. Bunun sebebi Piccinin'in çalıştığı La Stampa gazetesinin Agnelli ailesine ait olması ve bu ailenin de Henry Kissinger'la yakın ilişkileri bulunması.

Bir kere kimyasal gaz kullanması konusunda iki kişinin Skyp'tan konuşmasını kanıt olarak göstermesi ve Esad'ı aklaması çok su götürür ama üzerinde durmak istediğim konu bu değil. Pepe Escobar muhtemelen bilerek Henry Kissinger Özel Örgütü'ne vurgu yapıyordu. Gerçekten de böyle bir yapı var ama dünyanın hemen her yerinde ana akım medyanın bunu gözardı etmesi gayet normal.

Henry Kissinger 1973 yılında Dışişleri Bakanı oldu. Bu görevini 1976'ya kadar sürdürdü. Şili'de Salvador Allende'nin devrilmesinde başrol oynayan oydu. 'Bir ülkenin kendi halkının sorumsuzluğu yüzünden komünist olmasını öyle kenarda durup seyredecek değiliz' derken hiç utanmadı. Vietnam Savaşı'nda Richard Nixon'ın akıl hocasıydı. 'Vietnam 4. sınıf bir ülke ve böyle bir ülkenin mutlaka bir kırılma anı vardır' diyordu. Asla böyle bir anı bulamadı. Lyndon Johnson, Richard Nixon gibi isimler Vietnam Savaşı'nın çıkmazında bedel ödediler ama Henry Kissinger'a kimse hesap soramadı.

Onun dokunulmazlığı vardı. Bu dokunulmazlığı ve ABD içindeki etkisi hâlâ sürüyor. 1982'de Kissinger eski Ulusal Güvenlik Teşkilatı Başkanı General Brent Scowcroft'la birlikte Kissinger Associates'ı kurdu. Bu vakıfla dünyanın hemen her yerinde büyük bir ağ oluşturdu.

Ünlü para spekülatörü George Soros ona bağlıydı. Soros'un parayı götüreceği her yere Kissinger karar veriyordu. Soros'un özel adamı Paul Reichmann bu işleri yürütüyordu. Kissinger Associates'a bağlı Quantum Reality'nin ortağı İngiliz-Kanada yayın grubu 'Hollinger' şirketinin yönetimindeydi. İngiltere eski Dışişleri Bakanı Lord Carrington da bu şirketin yönetimindeydi. Karanlıklar prensi Richard Perle bu şirkete danışmanlık hizmeti veriyordu.

İtalya'nın en zengin ailelerinden Agnelli de bu yapının bir parçası ve hâlâ öyle devam eder. Öte yandan Soros'a bağlı birçok vakıf da bu yapının denetimiyle hareket eder.

Türkiye'deki TESEV mesela. Eski başkanı Can Paker sırf hükümeti destekliyor diye istifaya zorlandı. Öyle ya, küresel sermaye ve onun uzantıları kaostan para kazanır. Bir ülke şeffafsa ve her şey nizamiyse bu birilerinin işine gelmez. Türkiye'de istikrarlı ekonomi faiz ve sıcak paradan iyi gelir elde eden bir kesimi iyice zora soktu.

Can Paker de hem ekonomi iyi gitsin hem de ülke kaosa girmesin diye mücadele eden bir isimdi. Ne yazık ki Soros ve amiri Kissinger böyle şeyleri sevmezler. Yoksa nasıl para kazanacaklar?

Bu arada Kissinger Özel Örgütü'nün bir de halkla ilişkiler firmaları vardır. Bunlar da manipülasyon ya da algı yönetimi yaparlar. Gezi Olayları'nda bazı gazeteci, akademisyen –hem yerli hem yabancı –kılıklılar da bu yapının emrindeler. Özellikle BBC kanalı bu konularda Kissinger'a ve ekibine çok faydalı oluyor.

Türk ekonomisi batsın ya da Türk ekonomisi nasıl çöker türü özellikle twitterda dezenformasyon yapan gazetecilere dikkat etmek lazım. Bu gazetecilerden bir hanım kızımız Kissinger Özel Örgütü üyesi ve ekonomik anlamda algı yönetimi yapıyor. Sonra da tarafsız ve objektif gazeteci kisvesiyle ortalarda geziyor. Ha bu arada Wall Street Journal da Kissinger'a bağlıdır.

Bu tür yayın organlarında da Pepe Escobar'ın dediği gibi kafanıza göre yazı yazamazsınız. Ya gerçekleri çarpıtacaksınız ya da uluslararası fonlara göre yayın yapacaksınız. Medya Batı'da özgürdür yalanlarına bu yüzden asla inanmamak lazım.

Son olarak Kissinger Özel Örgütü sadece TESEV'le sınırlı değil. Birçok işadamı ve bazı bürokrat, gazeteciler de aktif olarak hizmetlerini (!) sürdürüyorlar. Ama top oynattıkları alan artık boş değil. Bocalamaları bu yüzdendir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder