30 Eylül 2013 Pazartesi

Gürsel Tekin ‘Gezi Olayları'nın neresinde

Gürsel Tekin ‘Gezi Olayları'nın neresinde?

Yazı başlığı bana ait değil... Bir kamu kurumunda çalışan önemli bir isim tarafından 39 gün önce, 22 Ağustos 2013 tarihinde bana ulaştırılan ve ekli dosyası bulunan e-postadaki başlığı aynen kopyaladım.

Gelen iletideki iddialar ilgimi çekti ama yazmak istemedim.

Nedeni basit; 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri'nin sonuçları üzerine Sayın Gürsel Tekin'le şahitler huzurunda “bir dairesine” iddiaya girmiştik.

Seçimden sonra ortaya çıkıp Gürsel Tekin'le böyle bir iddiaya girdik demedik. Seçimden önce bunu köşemizde yazdık.

Nitekim girdiğimiz iddia seçimden sonra Sabah gazetesinde sürmanşet oldu.

Fakat Gürsel Tekin; “İddiaya girdiğimiz doğru ama dairesine değil, bir takım elbisesine” diye (bağışlayın) kıvırdı. Bir değiştirme kartı ile beraber takım elbisemi hemen göndereceğini Sabah gazetesinde yer alan haberde söyledi.

Gürsel Tekin'in iddia konumuzla ilgili yalan söylediğini ve çark ettiğini şuradan anlayınız ki; Bahsettiği takım elbiseyi bile göndermedi.

Nitekim seçimlerin üzerinden tam 1 yıl geçtikten sonra, “Gürsel Tekin, hani nerde bizim takım?” başlıklı köşe yazısı ile kendisine sözünü (yalanını) hatırlattık ama, yine ses çıkmadı. Hatta bahsi geçen yazımızda, “CHP'nin seçim vaatleri de partinin en güçlü ikinci ismi Gürsel Tekin'in sözleri gibi ise vay ülkenin haline...” yazmıştık.

İşte bu nedenlerle, “Gürsel Tekin ‘Gezi Olayları'nın neresinde?” başlıklı bir ileti aldığımda, Gürsel Tekin takıntım var sanılmasın diye mevzuya girmek istemedim, e-maili arşivimde tuttum.

Fakat mızrak çuvala sığmadı. Aşağıda ayrıntılarına yer verecek olduğum aldığım iletiyle paralel iddialar ortaya atıldı.

Gezi eylemlerine verdiği destekle ön plana çıkan modacı Barbaros Şansal, palalı saldırının arkasında CHP'nin olduğunu ve Gürsel Tekin'in de bilgisi dahilinde olduğunu söyleyince işin seyri değişti.

Gezi taraftarlarının Bağdat Caddesi Forumu'nda konuşan Barbaros Şansal, Gezi olayları esnasında palayla vatandaşlara saldıran şahsın CHP tarafından ayarlandığını dile getirdi ve şunları söyledi; “Taksim'de bir kafede CHP İstanbul İl Başkanlığı danışmanlarından biri bana Talimhane'den çok yakında palalı birinin çıkacağını, konuştuklarını ve bunu AKP'nin üstüne atacaklarını söyledi. Yalnız değildim yanımda Gürsel Tekin de vardı, başka şahitlerim de vardı.” dedi.

İHA'nın haberine göre, hatta Şansal'ın bu sözlerinin ardından dinleyiciler bir kısmı kendisine işin foyası ortaya çıkacak diye tepki göstererek, “Keşke bunu burada söylemeseydin” demişler.

Gezi Parkı olayları ve Gürsel Tekin konusunda bana gelen iletinin kısa bir özeti şöyle;

“Gürsel Tekin Gezi olaylarının neresinde... Polisle çatışan, taşla, molotof kokteyli ile saldıran, inşaatlardan, işyerlerinden getirdiği malzemelerle barikatlar kuran bir kitle vardı bu olaylarda. Taksim'e giriş çıkışları kapatmışlar, İstanbul'un merkezini marjinal ve yasadışı sol örgütlerin pazar yerine çevirmişlerdir. Polisin bu kitleyi oradan uzaklaştırmaya elbette gücü vardı. Ancak kan akmasını istemeyen polis, olayları uzaktan izlemekle yetindi. İşte bu marjinal grupların içerisinde TKP baş rolü oynuyordu. Gezi Parkı ve çevresinde ciddi bir şekilde örgütlenmişler ve tüm olayları kontrol ediyolardı.

Türkiye Komünist Partisi, ülke siyasetinde ciddi bir yere sahip olmamasına rağmen, medyada TKP kökenli yazarlar kamuoyu oluşturmada önemli noktalarda bulunuyorlar.

Gezi parkı olayları sırasında TKP'li bir isim ön plana çıktı. Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği Başkanı da olan T.K. Kendisi bir önceki genel seçimlerde TKP'nin İstanbul Milletvekili adayıydı.

Bu isim, özellikle Gezi Parkı olayları sırasında “Beyoğlu esnafı adına” yaptığı açıklamalarla tanındı.

T.K'nın esnaf adına açıklama yapmasının ardından ortağı olduğu iddia edilen işyeri 3 günlüğüne mühürlenmişti. İşyeri mühürlendikten sonra “Ben esnaf adına açıklama yapınca işyerim mühürlendi” diye yeni bir iddia ortaya attı. Yalanı kısa sürede ortaya çıktı. Beyoğlu Belediyesi Encümeni tarafından 3 ay önceden kurallara uymadığı için uyarılan ve ceza kesilen T.K'ya işyerinin mühürleneceği bir gün önceden tebliğ edilmiş, kendisi de işyerinin mühürleneceği gün çıkıp esnaf adına açıklama yapmıştı. Böylece bir taşla iki kuş vurmayı planlayan T.K'nın yalanını Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ortaya çıkardı.

Şimdi TKP'li T.K'nın CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin tarafından Beyoğlu Belediye Başkan adayı yapılmak isteneceği kulislerde konuşuluyor. Gürsel Tekin, eski TKP'lıyı CHP adayı yapmak isteyerek aslında Gezi Parkı olaylarında da ne kadar dolaylı etkisinin olduğunu da ortaya çıkarmış oluyor.

Gürsel Tekin'in TKP'liye desteği şunları akla getiriyor; CHP, TKP eliyle Gezi Parkı olaylarının ilk günden son gününe kadar içindeydi.

Demek ki, Beyoğlu esnafının “Gösteriler yüzünden işlerimiz durma noktasına geldi” şeklindeki haklı isyanlarını bastırmak ve eylemcilere aslında esnafın da destek verdiğini göstermek için için Beyder'i kullanan Gürsel Tekin'den başkası değildi.”

İddialar böyle...

Başbakan Erdoğan da her fırsatta Gezi olayları ile CHP arasında bir bağ kuruyor. Elinde kamuoyuna mal olmamış başka bilgiler de olmalı ki bu kadar iddialı bir yaklaşım sergiliyor.

Barbaros Şansal'ın iddialarıyla ilgili Gürsel Tekin'in savunmasını da, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun panik içeren cevabi yaklaşımını da tatmin edici bulmadım.

AK Parti'nin önde gelen isimlerinin Barbaros Şansal'ın palalı saldırganla ilgli iddialarıyla ilgili suç duyurusunda bulunması ise oldukça yerinde bir girişim. Bu kadar kritik bir konuda bir iddia varsa muhakkak soruşturulmalı...

Hiç kuşkusuz bu durum, ortaya atılan iddialar karşısında eğer masumsa Gürsel Tekin'in ve CHP'nin kendisini aklamasına da fırsat verecektir.

Geçen hafta kaleme aldığımız bir yazıda, tribünlerdeki taraftar grupları liderlerinin saha dışında da bu özelliklerini sürdürmek isteyerek taraftarları yanlış işlere yönlendirdiğini bir Emniyet Müdürü'nün 4 ay önce bana aktardığı tespitler ışığında ayrıntılı olarak kaleme almıştım. Nitekim önceki gün Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray taraftar gruplarına yönelik geniş çaplı bir operasyon yapıldı, 85 kişi gözaltına alındı. Dilerim kendilerine yönelik iddialar doğru değildir.

Sadece bu olaylar değil, bugün olmasa da gelecekte, GEZİ PARKI da dahil pek çok olayın arka planı ortaya çıkacaktır. Gerçeklerin bir gün ortaya çıkma huyu bu konularda da kendini gösterecektir.

Prof. Dr. Osman Özsoy

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder