22 Ağustos 2013 Perşembe

chp esedin katliamlarına ortaktır

Camideki adli tıp uzmanı “Kimyasal gaz” diyordu ya!


İnternet siteleri, resimleri yayınlarken, “18 yaşından küçükler bakmasın” hatırlatması yapıyorlardı...

Suriye’deki, kimyasal gazla öldürülen çocukların resimleri için..
Niye böyle bir uyarı yapıyorlar ki?!..
18 yaşından büyükler olarak bizler, o resimlere bakıyoruz da, ne yapıyoruz ki?

Çocuklar belki; iğdiş edilmemiş beyinleri ile, gördüklerinden ders alırlar..

Bilinçlerine yerleşir belki o resimler..
Asla çıkmamak üzere..
BAAS vahşetini beyinlerine işlerler..

Katil Esed’in yaptıklarından, kendileri için ders çıkarırlar..
Biz büyükler bir şey yapamıyoruz.. Yapmıyoruz..

Gezi eylemlerinde en aktif rolü üstlenen, 16-18 yaş grubu, belki de bu fotoğraflardan sonra uyanırlar..

“Psikolojileri bozulmasın” dediğimiz gerçekler, belki de yeni neslin “uyanış”ına vesile olur..

O cansız küçücük cesetlerin katilleri ile yan yana resim veren bizim BAAS’çıların yüzlerine tükürmekle başlarlar; belki göreve..

“Ama Başbakan da Esed’le yan yana görüntü vermişti” diyerek, kendilerine ahlaksızca mazeret üretenlerin yüzlerine tükürüp sorarlar muhataplarına: “Başbakan, o fotoğrafı ne zaman verdi? Esed; halkına karşı silah kullanırken mi!”
Kaldı ki, dün resim verdi ise..
Bugün de sırtındaki yumurta küfesine rağmen.. Tüm resmi sıfatlarına rağmen..
Başbakan Erdoğan, bugün Esed’i kınıyor. Lanetliyor..

Ya siz bugün ne yapıyorsunuz, “çocukların katili, Türk BAAS’çılar?”
Esed’in yanında durup, katliamlara mazeret üretiyorsunuz, değil mi?

Dün sabah, Suriye’deki kimyasal gazlı katliamla ilgili haberleri ilk gördüğümde..

Gözümün önüne, iki ay önceki Dolmabahçe camii içinde, ciyak ciyak bağırtı ile konuşan beyaz önlüklü Adli Tıp uzmanı geldi..

Gezi Parkı eylemlerinde camiyi işgal etmişler, cami içinde ayakkabı ile, sözümona hastalara acil müdahalede bulunuyorlardı..

O keşmekeş içinde, beyaz önlüklü bir bayan, “Ben adli tıp uzmanıyım. Hastaların hepsinde, geçici bilinç kaybı var.. Bu kimyasal gaz kullanıldığını gösteriyor. Ben adli tıp uzmanıyım.. Taksim’de kimyasal gaz kullanılıyor..” diye bağırıyordu..

O gün.. Ertesi günü. Sonraki gün..

Kimyasal gazdan ölen kimseyi görmedik..

Adli tıp uzmanı şovmen doktorun çığlığı kaldı aklımda..
O çığlığı, ahlaksızca televizyonlarda tekrar tekrar veren medya organlarının ahlaksızca yaptıkları yayınlar geldi gözümün önüne..

Ve gözlerim dün, gerçek kimyasal gazla öldürülen yüzlerce çocuğun cesetleri gösterilirken, aynı televizyonların bir tanesinde olsun, “Bunlar kimyasal gazla ölmüş çocuklar” diye haykıran birisini aradı..

Bir adli tıp uzmanının.. Tabipler Odası’nın yetkililerinin.. “Çağrımızı yaptık. İlk aşamada 200 doktor iki saat içinde müracaat etti. Özel uçakla hemen bugün akşam Suriye’ye gidiyoruz. Hem acil müdahale için. Hem de yaşanılanları yerinde görmek için” açıklamasını bekledim..

Yok.. Hiç kimsecik yok ortalıkta..

“İnsanlar ölüyor.. Yok mu yardım eden” diyerek, Gezi Parkı eylemlerinde dolaşanları aradı gözlerim..

Ortalıkta ne ölen, ne yaralanan var iken, dünyayı ayağa kaldıran, açıklamalarını beş dile çevirip yayınlayan Tabipler Odası yetkililerini aradı gözlerim.

Kimsecikler yok, ortalıkta.

Siz Hipokrat(!) yemini etmediniz mi?
Suriye’de ölenler insan değil mi?
Onlar çocuk değil mi?
Niye sessizsiniz?
Niye uykudasınız?

Hayır, hayır.. Tüm yaşadıklarımız.. Bunların zaten, o katillerle işbirliği içinde olduğunu gösteriyor..

Türkiye’de kimyasal gaz falan yok iken.. “Kimyasal gaz sıkılıyor” diye ortalığı velveleye verirler..
Niçin?

Kimyasal gazı gerçekten kullananları, darbecileri işbaşına getirmek için..

Kimyasal gaz kullananları gizlemek için..

“Bunlar kimyasal gaza duyarlı insanlar. Herhangi bir yerde kullanılırsa, mutlaka tepki verirler” intibaı uyandırmak için.

“Suriye’deki kimyasal gaza tepki vermiyorlarsa, demek ki orda kimyasal gaz kullanılmamıştır” kanaatini vermek için..

Mısır’da başarıya ulaştılar..

Halkı kurşunlarla öldürüyorlar..

Suriye’deki zalim Esed’in seçime gitmeme direncini desteklediler. Kimyasal gazla çocukları öldürmesini seyrediyorlar..

Türkiye’de de başarıyla ulaşsalardı..

Mısır’da, Suriye’de halkın çocuklarının başına ne geldi ise..
Aynısı gelecekti..

Hiç şüpheniz olmasın..

Onun için, kimyasal gazla ölen çocukların resimlerine, bizden çok, çocuklarımız baksın..

Baksınlar ve geleceklerini, iyi planlasınlar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder