Oyunbozan!
Müslüman coğrafyası aynı zamanda PETROL ve GAZ coğrafyası olmasaydı bu sıkıntıların tek biri bile yaşanmazdı! Ne katliamlar, ne kimyasal saldırılar, ne diktatörler hiçbiri olmazdı!
Bütün çarpıklıklar ve akıldışılıklar buradaydı! Bu toprakların yönetilmesi için ya liderlerin ipinin dışarıda olması ya da kardeşin kardeşi vurması gerekirdi! İkisinin de sıkıntısını hiç çekmedik!
İçeride ayrıldığımız için dışarıya karşı tek ve bütün olamadık!
Yabancıların koyduğu ideolojilerle, ezberlerle, sanal düşmanlarla ayrıştık! Görmemiz gerekeni göremedik! Oyunun bütününü, fark edemedik!
Gelin şu rakamlara bakalım...
* 1973- Arap-İsrail savaşı çıktı. 1.80 dolar olan petrolün varili 10 dolara sıçradı!
* 1979- İran'da rejim değişti. Humeyni geldi, Şah gitti. Petrol 20 dolara çıktı.
* 1981- Irak garip bir kararla İran'a saldırdı. Üretim düştü! Körfez'de panik başladı. Petrolün fiyatı 35 doları aştı!
* 1986- Bir el vanaları açtı. Grafik tersine döndü. Petrol 10 dolara düştü.
* 2001- İkiz Kuleler saldırısından sonra dünya değişti. Petrol çıkış yapsa da patlamalardan sonra 20 doları gördü!
* 2006- İsrail Lübnan'a saldırdı. İkiz Kule saldırısıyla düşen petrol bu kez uçuşa geçti.
78 dolar görüldü! Bir el ara gazı verip fiyatları daha da yukarı çekti. İlk kez 95 dolar oldu!
* 2008- Bu tarih bambaşkaydı! Yapay hareketlenmelerle petrolün varili 147 doları buldu! Bu bir rekordu! Bütün mücadelelere rağmen 118 dolara kadar geriledi.
Lehman Brother's battı! Hareketlilik sürdü. Bir ara düşüş hızlandı. 75 dolara geriledi. Derken 47'ye kadar inildi!
* 2009- Şubat'ta 30 dolara çakıldı! Sonraki aylarda yükseldi. 90 dolara tırmandı.
* 2012- 120 doları test etti!
* 2013- Durgun bir dönem geçiren petrol 100 dolara demir attı.
Ne anlama geliyordu bunlar?
Anlatalım..
Petrol fiyatlarının artması Türkiye gibi enerji ithal eden ülkelerden, ihraç eden ülkelere para akması demekti! Petrol ihraç eden ülkeler gelirini artırdığı için milli gelirlerini de artırırdı!
Asıl sıkıntı ithalcilerdeydi. Enflasyon, maliyet artışı kendini gösterir, işsizlik arkasından gelir, ödemeler dengesi bozulurdu.
Ekonomi alarm verir, cari açık ortaya çıkardı. Çare, bir yerlerden BORÇ almaktan geçerdi! Yatırımlar düştüğü için bir yandan da vergi kayıpları gelirdi!
Yani petrolün fiyatı arttığında tek kazanan üreticiler ve kazandıkları parayı yatırdıkları ABD olurdu! Yani Araplar ve Amerika kazanır, dünya kaybederdi!
PUTİN geldiğinde, hem de küresel kriz öncesi fiyatları zıplattı!
Fiyatlar uçtuğunda Rusya, BARONLARI kovabilmek adına para topladı! Araplar da sattıklarından elde ettikleri petro-dolarları Amerika'ya akıttı!
Böylece Çin'den kasalarına para yağan BARONLARA karşı bir sermaye yaratıldı!
Savaş para üzerinden yürüyordu!
Böyle olduğu için 1 dolara satılabilen petrol 147 doları görebiliyordu!
Bütün operasyonların altında siyasi hesap vardı!
Rusya'dan kovulan BARONLARIN yeni sistemin oturması için Türkiye'den de kovulması, en azından etkisiz hale getirilmesi gerekiyordu!
Cari açık bu parayla desteklendi! Gelen paralar BARONLARIN ekonomik operasyon yapmaması için body-guard görevi görüyordu. Öyle de oldu!
Borsa ile dövizle kriz çıkaramadılar! Aksine IMF'nin cebine para konulup gönderildi!
Bölge öyle bir yerdi ki petrolün maliyeti 1 dolardı!
Denizlerde 15 doları bulan maliyet, burada taban yapmıştı! Bu da bölgenin huzur bulmaması için yeterli bir sebepti!
Türkiye, yılda 60 milyar doları enerjiye veriyordu! Gaz da Rusya'nın elindeydi!
Tek çare Kuzey Irak'ı kendine bağlayıp petrol ve gazı uygun fiyata almaktı!
Esad'ın zamanında izin vemediği KATAR doğalgaz boru hattını, Kuzey Irak'tan Ankara'ya bağlamaktı!
İlk yapılacak olan Kürtler'i kendimize çekmekti! Bunu yapmazsak biri yapacaktı!
Ankara, ülkeyi büyütecek operasyona soyundu! Adımlar atıldı. Bazılarıyla kötü olundu! Bunlardan biri de Maliki'ydi!
İşte Türkiye'nin bağımsızlığını istemeyen Maliki ve arkasındaki LONDRA, Kemal Bey'i ağırladı! Maliki, "Teröristler Türkiye'den geliyor!" gibi karikatür malzemesi olacak cümlelere imza attı.
Ağzını açıp tek kelime etmedi!
Nüfusu, kabiliyeti, heyecanı, iktidarı, ordusu olan milletin tek enerjiye ihtiyacı vardı! Bu buluşma olduğunda Ankara'yı kimse tutamazdı!
Ne yazık ki Kemal Bey, bunu engellemek için Bağdat'a gitti!
Muhtemelen Kemal Bey ziyaretinin ne anlama geldiğinden haberdar değildi!
Gezi için Maliki'den yardım istemesi dramatikti! Zaten DERİN ilişkileri olan iki danışmanı sisi ile görüşmeye çalışıyordu
İpler Londra'nın eline geçmeden, BARONLAR intikam için soyunmadan, Türk-Kürt kardeşliği ortadan kaldırılmadan BARIŞIN gelmesi şart!
Devlet ve Öcalan bunun farkında!
Ama Londra'nın verdiği tarife dışına çıkamayan CHP, ne yaptığını bilemez durumda! Yaşam tarzı için sokaklara çıkan çok kişi de CHP'nin tarzının dışına çıkmasına seyirci!
Eğer kucaklaşma olursa Türk ve Kürt'ün dünyada kimseye ihtiyacı kalmayacak! Bunu bildikleri için bilinen gazetelerin köşesinden hücum ediliyor!
Ama sadece Erdoğan'a!
Kürtler'e söz söyleyen yok! Çünkü kendileri gelip yönetmek istiyor! Olay bu!
Kenetlenme olduğunda petrolün fiyatı ilk kez DEVLETİN umurunda olmayacak! Cepte kalan 60 milyar doların nelere kadir olduğunu bir hayal edin!
Kaldı ki şimdi doları yukarı çekip faturayı kabarttılar! Kürtler'le buluşma olmadan EKONOMİK OPERASYONLA Erdoğan'ı götürmek isteyecekler!
Hem içeride hem dışarıda hazırlık bu yönde! Çok fazla vakitlerinin olmadığını biliyorlar! Gelecekler! Başarırlarsa, Türkiye bir 50 yıl daha belini doğrultamaz!
Yok Ankara kazanırsa İMPARATORLUK biz istemesek bile kurulur!
Korkuları da dertleri de bu!
Herkesin bir planı var!
Bakalım YARADAN'IN planı ne
Ergün Diler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder