11 Eylül 2013 Çarşamba

Eylül'de Gel!

Eylül'de Gel!

12 Mart Muhtırası öncesinde ODTÜ Rektörü olan merhum Erdal İnönü, o günleri anlatıyor:

'Deniz Gezmiş bizim üniversiteye geliyor, yurtlarda kalıyor diye rivayet çıktı. Ben, Öğrenci Birliği Başkanı'na soruyordum. 'Yok öyle bir şey! Burası üniversite, herkes gelir gider ama burada kalması söz konusu değil' diyordu...'

Can Dündar soruyor:

'Halbuki gelip kalıyormuş değil mi? Yurtlarda odası var...'

Erdal İnönü, cevap veriyor:

'Evet, gelip gidiyormuş. Kaldığı da söylendi. Pek kaldığını sanmıyordum. Ama o zaman bana bunu söylemediler. Bilmiyordum...'

(Anka Kuşu, Erdal İnönü Anlatıyor/Can Dündar/ İmge Kitabevi/Sayfa: 324)

***

Bir 'ODTÜ Efsanesi' olan Deniz Gezmiş, hangi üniversitenin öğrencisiydi?

7 Kasım 1966'da İstanbul Üniversitesi'ne girmişti.

12 Haziran 1968'de İstanbul Üniversitesi'nin işgal edilmesine öncülük etmişti. İşgalden kısa bir süre sonra İstanbul'a gelen 6. Filo'yu protesto eylemlerinde yer almıştı.

***

Erdal İnönü, 24 Kasım 1969'da başladığı rektörlük görevinden muhtıradan iki gün önce ayrılmıştı; Deniz Gezmiş ise muhtıradan dört gün sonra Sivas'ın Gemerek ilçesinde yakalanmıştı.

12 Mart'tan sekiz gün önce dört Amerikalı askerin Balgat'taki Tuslog tesislerinden kaçırılması eyleminde başı çekmişti...

Kaçırılan erler daha sonra serbest bırakılmışlardı.

6 Mayıs 1972'de Ankara'da Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'la birlikte idam edildi, Deniz Gezmiş...

12 Mart döneminin Başbakanı Nihat Erim de 19 Temmuz 1980'de 'Deniz'lerin intikamının alınması' gerekçesiyle...

Dev-Sol (1994'ten itibaren DHKP-C) tetikçilerince öldürüldü!

***

ODTÜ, ABD fonlarıyla kurulmuş bir üniversitedir.

ABD-NATO vesayetindeki Eski Rejim'in gözde mi gözde projesiydi.

Filmin başından beri 'kontra' eylemlerde istihdam edilen sol örgütlerin karargâhıdır, bir nevi kalesidir.

Dönemin ABD Ankara Büyükelçisi Robert Commer'in, Türkiye'yi 12 Mart Darbesi'ne götüren sürecin başlarında (6 Ocak 1969'da) ODTÜ'yü ziyaret etmesi de senaryoya veya hesaba dâhildi!

Bu ziyaret esnasında, Commer'in arabası...

ABD Büyükelçisi'nin Vietnam geçmişinden haberdar ODTÜ'lü öğrenciler tarafından yakılmıştı. Olaydan üç gün sonra Deniz Gezmiş'in de içinde bulunduğu yedi kişi hakkında tutuklama kararı verilmişti.

Commer, 7 Mayıs 1969'da Türkiye'den ayrılmıştı.

***

Bütün bunlardan sonra, 'Deniz Gezmiş'in nasıl olup da o dönemde ODTÜ'deki yurtlarda kalabildiği' hususu üzerine şöyle bir düşününüz!

'Devrimci bayrak gösteren, Amerikan karşıtı gibi görünen sol direnişin sembolü' şu ODTÜ, Commer'in arabası yakıldığı vakit de sonrasında da bir 'Amerikan Projesi' olmayı sürdürüyordu!

***

ODTÜ'nün 'idealist devrimcileri' mi, 'İçerideki Gladio' tarafından kullanılmışlardır. Soldaki ve sağdaki bütün örgütlerin bağlantıları hep aynı adrese çıkıyordu!

ODTÜ'de Deniz'lere Amerikan Büyükelçisi'nin otomobilini yaktıranlar da, yine Denizler'e 12 Mart'ın hemen öncesinde Amerikalı erleri kaçırtanlar da...

Deniz'leri idam ettirenler de, Türkiye'yi 12 Mart Muhtırası'na götüren 'şartları olgunlaştıranlar' da...

12 Mart'ı yaptırtanlar da aynı derin güçlerdi.

Mutemet adamları Nihat Erim'i bile öldürtmüşlerdi.

Türkiye'nin bir başka darbeye 12 Eylül'e canhıraş bir biçimde koşturulduğu günlerde, 'kanlı ihale'yi 'kontra' örgütleri olan Dev-Sol'a (DHKP-C) vermişlerdi.

FİNAL

Gezi'ye çıkmış kalkışma provasından sonra 'Eylül'de görüşürüz' demişlerdi, ya; işte şimdi Eylül'deyiz ve Gezi adlı gerilim filminin, 'alacakaranlık kuşağı' öyküsünün devamı 'Deniz Gezmiş'in Ruhu'nun Dolaştığı!' ODTÜ'de çekilmek isteniyor.

'ODTÜ, meğerse DHKP-C'lilerin kalesi imiş' dedirten medya haberlerini gördükçe...

Bir defa daha 'tesadüfler sarıyor' dört bir yanımızı

Tamer Korkmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder