29 Temmuz 2013 Pazartesi

Gladio sanatçılar ve gazeteciler

Gladio sanatçılar ve gazeteciler

ABD'nin en karizmatik başkanlarından biri olan Ronald Reagan yazdığı otobiyografi kitabına 'Geri Kalanım Nerede?' başlığını koymuştu. Bu başlığı Sam Wood'un yönettiği 1942 yapımı Amerikan kasaba hayatını anlatan groteks 'King's Row'dan esinlemişti. Filmde sevgilisinin cerrah olan cani babası tarafından bacakları kesilen birini oynuyordu Reagan. Muhalifleri onu geri kalanını komünizmle mücadelede keşfetmekle itham ederdi.


Ronald Reagan Sinema Oyuncuları Loncası başkanıydı. Bu görevini icra ederken bir yandan da FBI'a muhbirlik yapıyordu. Hollywood'da komünist olan aktör, aktris, yapımcı, yönetmen kim varsa onları jurnalliyordu. O tarihten beri CIA Hollywood'u kendi kaderine bırakmadı. Yeri geldi oyuncu devşirdi, yeri geldi Marylin Monroe gibileri ajan olarak kullandı.


ARGO filminin yönetmeni Ben Affleck kendisine yönelik CIA'e çalışıyor yollu eleştirilere, 'Ben çalışmıyorum ama CIA'in Hollywood'da çok ajanı olduğunu biliyorum' demişti. Haksız da değildi. Aynı şey İngiltere için de geçerliydi.

Ünlü tiyatro ve sinema oyuncusu Vanessa Redgrave MI6'in özellikle Çeçenistan ve Türki Cumhuriyetler'deki uzantısıydı. Çeçenistan'da 'Barış ve İnsan Hakları İçin Uluslararası Kampanya'yı kuran Redgrave'in bizzat kendisiydi. Vanessa Redgrave Rusya'nın Çeçen halkına yönelik 'zalim ve barbarca' muamelesini, Stalin'in Gulag çalışma kamplarındaki koşullarına benzetmişti.


Aynı Redgrave Kuzey Irak'a bile ilgiliydi. Londra'yı kendilerine mesken tutmuş Şii liderler eğer Redgrave ile görüşmezlerse ayıp olurdu. Bugünlerde Times'daki ilanın arkasındaki isim olan Claire Berlinski de CIA'ye çalışır.

Ülkemizde yaşayan Berlinski CIA'in Asya'da çıkardığı bazı dergi ve gazetelerin de sorumlusuydu. Bu kişinin diğer özelliklerini (!) Nihal Bengisu Karaca geçenlerde yazdı. Bulup okumanızda fayda var.


Ülkelerin istihbarat teşkilatları böyle sanatçıları, yazarları, vakıfları kullanır. Özellikle ABD bu işte ustadır. 1967'de Ramparts dergisi CIA için çalışan birçok vakfı açıklamıştı ve CIA'in Oğrenci Birliği'ne para aktardığını bile belgelemişti.

J.M. Kaplan Fund, Independence Foundation gibi vakıflar gazetecilere, öğretim görevlilerine, sanatçılara, sendikalara, din adamlarına, misyonelere komünizm karşıtlığı için el altından para veriyordu. Ford Vakfı, Radio Free Europe, Kültürel Özgürlük Meclisi gibi birçok kurum ve kuruluş CIA'in hizmetindeydiler.


Aynı şey ABD ve Avrupa'da olur da bizde olmaz mı? Veli Küçük'ün 2008'de evinde yapılan aramada çıkan bir belge hayli ilginçti. 'Hedef: Gladio sanatçılar' isimli belgenin içeriği çok garipti. Belgeyi kimin yazdığı belli değildi. Hürriyet gazetesi bu haberi 'Gladio Sanatçılar' adıyla haber yapmıştı (15.08.2008). Habere göre Sibel Can'dan Seren Serengil'e, Harika Avcı'dan Kadir İnanır'a dek birçok tanınmış ismin MİT içinde kadrolaşan CIA emrinde 'ajan' olarak çalıştığı iddia ediliyordu.


Yine aynı yazıda özellikle son yıllarda yazılı ve görsel basında adı sıkça anılan 'sözde sanatçılar' arasında 'Ankara'nın uluslararası kravatlı oligarşik çetelerine' ajanlık yapmaya zorlananlar bulunduğu öne sürülüyordu.


Bu belgede adı geçenler gerçekten MİT'e çalıştı mı bilemeyiz. Ama bu belgenin Veli Küçük'te çıkması tartışılması gereken bir konu. Çünkü Veli Küçük herhangi biri değil. Bir dönemin en önemli adamı. Elle tutulmasa da yetkileri ve yapacakları neredeyse sınırsızdı.


Geçen yıl Darbeleri Araştırma Komisyonu'na MİT benzer bir belge gönderdi. Bir dönem Özel Harp Dairesi'nin MİT eliyle bazı gazeteci, sanatçı ve yazarları kullandığı bu belgede yazıyordu.


Kamuoyunda solcu, Komünist, milliyetçi, Kürtçü, Türkçü, İslamcı diye bilinen birçok kişi aslında bu yapılara hizmet etmiş. Gönüllü mü gönülsüz mü bilinmez, bayağı Gladio'nun sanatçı ve gazetecileri varmış. Bunların bazıları kritik zamanlarda kendilerini hemen ortaya atıyorlar.


Tabii bazılarının yurtdışıyla da bağı var. MİT yeni yapılanmada bunların bir kısmına yol verdi. Yoksa bu listeyi açığa çıkartmazdı. Ama Gezi Süreci'nde ortaya çıkan bazı isimlere bakınca hala boş durmadıklarını görüyoruz.

Elbette devletler bilgi ve güvenlik amaçlı herkesten bilgi alır. Bazılarını da kullanır. Ama yakın geçmişte belirli olayda boy verip daha sonra ortadan kaybolan, ihtiyaç duyulduğunda hemen öne çıkan ve milleti provoke edenleri gördükçe insanın midesi bulanıyor. Nasıl bulanmasın? Millet bunları bir şey sanıyordu ama kime hizmet ettikleri ortada.

cem küçük

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder