Kemalistlerin baba kompleksi Emre Aköz - Sabah (2012-01-25)
Kemalistlerin en çok saldırdığı padişahlar; II. Abdülhamit ve Vahdettin'dir.
Niye, derseniz... Çünkü varlıklarını ve başarılarını onlara borçlular.
Mustafa Kemal ve arkadaşları, Osmanlı İmparatorluğu'nun çağın gerisinde kalmaması için yoğun çaba harcayan II. Abdülhamit'in kurduğu 'modern' okullarda yetişti.
Yani sahip oldukları için gurur duydukları 'aydınlanmacı' düşünceleri, II.Abdülhamit'in okullarında edindiler.
Ancak iktidarı ele geçirdikten sonra... Bu gerçeği unutturmak için her türlü aracı (okul kitapları, tarih çalışmaları, gazeteler, radyo, nutuklar) kullanarak II.Abdülhamit'i kötülediler.
***
Benzeri bir biçimde, Padişah Vahdettin'in rolünü de küçümsemek, hatta yok etmek için ellerinden geleni yaptılar.
Uzun yıllar, pusulası kırık, fındık kadar bir gemiyle Samsun'a çıkıldığını anlattılar okullarda, törenlerde... Tabii 'hain' Vahdettin'e rağmen yapılmıştı bu girişim.
Derken öğrendik ki Bandırma vapuru dönemin şartlarına göre iyi bir gemidir.
Pusulası bozuk filan değildir.
Mustafa Kemal'ın yanında, yirmi kadar yardımcı ve ayrıca Padişah'ın kendisine verdiği yüklü miktarda para vardır.
Bütün bunlara bir bilgi daha eklendi ki "babayı öldürüp yerine geçme" çabasının özünü oluşturur...
Vahdettin'in başyaveri ve sırdaşı Avni Paşa'nın nihayet yayınlanan anıları... Mustafa Kemal'in, Samsun'a gitmeden önce, kendisine verdiği yetkileri layıkıyla ve sadakatle kullanacağına dair Vahdettin karşısında Kuran'a el basarak yemin ettiğini gösteriyor.
***
Bitmedi... Bir "baba" daha var: Mustafa Kemal, işgal altındaki İstanbul'da güncel politika yapmaya çalışırken... "Kemal bırak bu işleri... Bizim bir kurtuluş savaşı vermemiz şart... Anadolu'ya gitmeliyiz" diyen ve Milli Mücadele'ye ondan önce başlayan Kazım Karabekir Paşa...
Kemalistler çok şey borçlu oldukları Karabekir'i, Kurtuluş Savaşı tarihinden silmek için çok uğraşmıştır. Paşanın evini bastılar, hatıra kitabını piyasaya çıkmadan toplayıp yaktılar; daha ne yapsınlar?
Atatürk'ü, "her şeyi bir başına düşünmüş bir lider" gibi sundular. Yani babası olmayan bir baba... Ama hakikatin böyle olmadığını kendileri de bildiği için, önceki babaları sildiler.
Emre Aköz - Sabah (2012-01-25)
Kemalistlerin en çok saldırdığı padişahlar; II. Abdülhamit ve Vahdettin'dir.
Niye, derseniz... Çünkü varlıklarını ve başarılarını onlara borçlular.
Mustafa Kemal ve arkadaşları, Osmanlı İmparatorluğu'nun çağın gerisinde kalmaması için yoğun çaba harcayan II. Abdülhamit'in kurduğu 'modern' okullarda yetişti.
Yani sahip oldukları için gurur duydukları 'aydınlanmacı' düşünceleri, II.Abdülhamit'in okullarında edindiler.
Ancak iktidarı ele geçirdikten sonra... Bu gerçeği unutturmak için her türlü aracı (okul kitapları, tarih çalışmaları, gazeteler, radyo, nutuklar) kullanarak II.Abdülhamit'i kötülediler.
***
Benzeri bir biçimde, Padişah Vahdettin'in rolünü de küçümsemek, hatta yok etmek için ellerinden geleni yaptılar.
Uzun yıllar, pusulası kırık, fındık kadar bir gemiyle Samsun'a çıkıldığını anlattılar okullarda, törenlerde... Tabii 'hain' Vahdettin'e rağmen yapılmıştı bu girişim.
Derken öğrendik ki Bandırma vapuru dönemin şartlarına göre iyi bir gemidir.
Pusulası bozuk filan değildir.
Mustafa Kemal'ın yanında, yirmi kadar yardımcı ve ayrıca Padişah'ın kendisine verdiği yüklü miktarda para vardır.
Bütün bunlara bir bilgi daha eklendi ki "babayı öldürüp yerine geçme" çabasının özünü oluşturur...
Vahdettin'in başyaveri ve sırdaşı Avni Paşa'nın nihayet yayınlanan anıları... Mustafa Kemal'in, Samsun'a gitmeden önce, kendisine verdiği yetkileri layıkıyla ve sadakatle kullanacağına dair Vahdettin karşısında Kuran'a el basarak yemin ettiğini gösteriyor.
***
Bitmedi... Bir "baba" daha var: Mustafa Kemal, işgal altındaki İstanbul'da güncel politika yapmaya çalışırken... "Kemal bırak bu işleri... Bizim bir kurtuluş savaşı vermemiz şart... Anadolu'ya gitmeliyiz" diyen ve Milli Mücadele'ye ondan önce başlayan Kazım Karabekir Paşa...
Kemalistler çok şey borçlu oldukları Karabekir'i, Kurtuluş Savaşı tarihinden silmek için çok uğraşmıştır. Paşanın evini bastılar, hatıra kitabını piyasaya çıkmadan toplayıp yaktılar; daha ne yapsınlar?
Atatürk'ü, "her şeyi bir başına düşünmüş bir lider" gibi sundular. Yani babası olmayan bir baba... Ama hakikatin böyle olmadığını kendileri de bildiği için, önceki babaları sildiler.
Emre Aköz - Sabah (2012-01-25)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder