Büyük güç
Tarihin çok hızlı yazıldığı dönemlerde olan biteni anlamak ve fotoğrafın içinde yer almak hiç kolay değildir.
Korkular, tedirginlikler, sürprizler insanı rahat bırakmaz! Yılların getirdiği alışkanlıklar arasında "Ne olacak?" sorusunun cevabı bulunmaz!
Hele hele 90 yıldır daha doğrusu 160 yıldır BARONLAR tarafından yönetilen Türk insanı kolay kolay soruların doyurucu cevaplarını bulamaz! "Konforu bozulmasın" diye Buckingham Sarayı'ndan sızdırıldığını bilmediği ezberlerle yoğrulup gider!
Bu neredeyse KADER haline gelmiştir buralarda! Kendi içimizde yarattığımız değerlerin dünyaya hakim olduğunu düşünürüz! Hiç dostumuz yoktur, düşmanımız çoktur!
Bunun asla ve kat'a değişmeyeceğini düşünürüz!
Oysa değişmesi gerektiğini bilmek için dünyayı ve olayları çok iyi okumak gerekir!
Şu an Avrupa "Türkler şimdi ne yapacak!" diye tedirginlikle beklerken bizim içeride tansiyonu tavan yaptırmamızı emin olun onlar bile anlamıyor!
Bütün bunları anlamak için biraz tarih biriktirmek, biraz da DİKKAT kesilmek yeter!
Geri gidelim... İkinci Dünya Savaşı, Türkiye'nin dışında kaldığı bir değişim hareketiydi! 160 yıldır Londra'nın kontrolünde olan Türkiye savaşı PAS geçti! Ama değişim durmadı!
Savaş bittikten sonra DÜNYA, Amerika ve Rusya arasında cetvelle çizilip paylaştırıldı!
Avrupa tam ortasından ikiye bölündü! Bir kısmı Moskova'ya bir diğer bölümü de kurtarıcı olarak gelen Amerika'ya bırakıldı!
Müttefik Kuvvetler Başkomutanı Eisenhower sağ kolunu daha doğrusu AKLINI 1946'da Moskova'ya gönderdi!
Soğuk bir MART ayında GENERAL BEDEL SMITH içinde kendisinden başka kimselerin olmadığı SİYAH bir otomobille KREMLİN'den içeri girdi! Deri çizmeli, şık giyimli askerleri selamladıktan sonra sarayın uzun koridorunda hızlı adımlarla yürüdü! Koridoru sonundaki odanın önünde bekleyen STALİN üzerine geçirdiği MAREŞAL üniformasıyla Amerikalı konuğunu selamladı!
İngiliz Başbakan Churchill bu görüşmeye şiddetle karşıydı!
Ruslar'ın büyümesi ve güçlenmesi hiç istenmiyordu! Ama özellikle bu toplantıda karar verilmişti! Dünyada denge oluşacak ve bunun iki ucunda Amerika ile Sovyetler olacaktı!
Oldu da!
Ama biz bunu bilmedik ve anlamadık!
Anlamadığımız gibi tarihin en büyük tiyatrosunu izlemeye başladık!
Soğuk Savaş!
Amerika ile Sovyetler birbirine düşman gibi görünüp yıllarca herkesi uyuttu!
Oysa Avrupa'da yükselen SOL'un arkasında Londra vardı! Ve bu SOL hep tek bir şeye karşıydı: AMERİKA!
Amerika'nın ayakta kalması ve Moskova ile ortaklık yapması uzun vadede İngilizler'le birlikte bütün Avrupa'nın bölgeden çekilip gitmesi anlamına geliyordu! Zaten bu yüzden bizde MOSKOVA'ya kaçan tek SOL'cu yoktu!
Hepsi Avrupa başkentlerine yolculuk yapmış ve orada PARA ile buluşmuştu!
SOL'a giren Londra, dini grupların içine de sızdı! Ve çoğunu yönetti! Bizim Moskova'ya karşı sert tavır almamız aslında Ruslar'a "Sizi Ortadoğu'ya sokmayız!
Çünkü biz Kraliçe'nin adamlarıyız!" demekti! Tabii biz bunu böyle bilmiyorduk!
Sadece biz mi? Amerikalılar da çok şey bilmiyordu!
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra pasta paylaşılsa da tek ve önemli sorun Ortadoğu'ydu! Hala İngilizler hakimdi!
Türkiye bilmeden ve istemeden Tel Aviv, Londra ve New York arasındaki BARONLARA hizmet ettiği için bölge bize gelmiyor, İngilizler de bizim "SIR" desteğimiz yüzünden bölgeden gitmiyor aksine tutundukça tutunuyordu!
Haliyle tek kaybeden biz oluyorduk!
CIA'nın yeni kurulduğu dönemde efsane İngiliz casusu Kim Philby istihbarat ağını kurup Amerikalılar'a teslim ediyordu! Taşerondu yani! Washington'un en güvendiği James Angleton gibi kilit ismi kendine bağlıyor ama bütün Amerika uyuyordu!
Amerika'nın kalbine giren İngilizler burada daha çok MUSEVİ isimleri kullanıyordu! Pasaportları Amerikan olsa da bağlı oldukları yer Kraliçe'nin çalışma odasıydı!
Böylece hem gizleniyorlar hem de Amerikan karşıtlığını tavan yaptırıyorlardı!
Oyunu kuran büyük akıldı!
Ama Kim Philby gibi efsane casusun arkasında pek bilinmez ama Victor Rothschild gibi olağanüstü akıllı bir başka JAMES BOND vardı!
İngiliz istihbarat örgütünün başındaki AKIL, para imparatoru Rothschild ailesinin bir üyesiydi! Amerika'ya sızıp daha sonra da KOMÜNİST olan (!) Kim Philby, Rusya'da ölecek kadar görev aşkına sahip biriydi! 50 yıl boyunca Amerika-Rusya birlikteliğini önlenmek istedi!
Gorbaçov'la bu gerçekleştirildi! Yeltsin de operasyonun tuzu biberi oldu!
Putin gelince çark eski yerine oturdu!
Şimdi daha da sağlam!
Tek problem bu iki büyük gücün dayanak olarak seçtiği Türkiye'de işlerin yıllarca istendiği gibi gitmemesi!
Ankara bu oyunu ve dengeyi yıllarca göremediği için hep karavana attı! Şimdi bu görüldü!
Oyuna girmemizin karşılığı olarak Kürt kardeşlerimiz ve bölge bize akacak! Biz olmadan kimse Ortadoğu'yu yönetemiyor!
Bu ortada!
Amerikalı ve Rus istenmiyor!
Türkiye olmadan eller birleşmiyor!
Her ne kadar Müslüman'dan TERÖRİST çıkarmak için çırpınsalar da MÜSLÜMAN kimliği bölgedeki tek anahtar!
Barzani de Öcalan da bunu biliyor!
Türkiye hem içerisiyle hem dışarısıyla barışacak!
Enerji de nüfus da gelecek!
Tedirgin olanların anlamadığı ve görmediği bu! "Ülke bölünecek!" diye ortaya çıkanları anlıyorum! Yıllarca devlet eliyle körleştirilen TOPLUMDAN büyük fotoğrafı "pat" diye görmesi beklenemez!
Ama yine de olanların alt alta konulması gerekir!
Oyun, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra başladı! Asılan liderler, indirilen hükümetler, zehirlenen cumhurbaşkanları, hastanede esir alınan Başbakanlar hep bunun sancısıydı! İngilizler oyunun içine girip dengeyi bozmaya kalkanları bertaraf etti!
Amerika ve Rusya büyük de olsa BÖLGEDEKİ tek gerçek büyük BİZDİK!
Bunu kullanmamızı istemediler!
Ve istediklerini yaptırdılar! Şimdi devletteki AKIL değişti!
Milletteki hafızanın da yavaş yavaş modifiye edilmesi şart!
Büyük Türkiye'ye kimse "Hayır" demez!
Müjdeyi ben vereyim vermesine de bu kadar yük bana fazla değil mi!
Bakarsınız Cumartesi günü Erdoğan-
Barzani görüşmesinden sonra bir şeyler açıklanır!
Bu millet güzel habere hasret!
Tarih kaldığı yerden devam edecek!
Bizim olmadığımız kısmı koparıp çöpe atacağız!
Şimdi "yazmak" sırası bizde!
Bakın neler çıkacak
Ergün Diler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder