Darbecinin derdi 'malı götürmek'tir!
ABD ve bazı AB ülkelerinin, Mısır'la ilgili komedi tadındaki açıklamaları sürüyor.
Darbe dememeye özen gösterdikleri Mısır'daki askeri darbenin, halkın istekleri sonucu gerçekleşmiş olduğu ve dolayısıyla saygı duyulması gerektiği gibisinden sözler sarf ederek, dikkat edilmesi gerektiğini düşündükleri bazı hususların altını çiziyorlar…
Tabii Adeviyye başta olmak üzere meydanları dolduran milyonlarca Mısırlı, halk sayılamıyor onların gözünde. Daha önce Tahrir ve başka bazı meydanlara toplanan on binleri Mısır halkı diye tanıttıklarından olsa gerek; dünya medyası da, milyonların darbeye karşı duruşunu görmemeyi ve göstermemeyi tercih ediyor.
Çünkü oldu-bittiye getirilerek yapılan askeri darbe, belli ki işlerine geliyor. Yaptıkları ve diplomatik bir dil taşımasına dikkat ettikleri açıklamalar da, Mısır'da bundan sonra yapılacakların kendi çıkarlarına hizmet edebilecek bir şekilde olmasını temine yönelik.
Ancak esas soru şu: Mısır'da yapılan askeri darbenin ve darbe sonrası oluşturulmaya çalışılan yapının, Mısır'a ve Mısırlı'ya herhangi bir faydası olmuş mudur ve dahası bundan sonrasında olabilecek midir?..
İşin tabiatı gereği, mısır'daki askeri darbenin, darbeyi yapanlar ve işbirlikçilerine hizmet edeceği ve bunun dışında kalan kesimlerin, kullanılanlar da dahil, orta ve uzun vadede birçok şeylerini kaybedecekleri kesin. Çünkü kimse kimsenin kara kaşı kara gözü için darbe yapmaz. Bal tutan parmağını yalar, darbe yapan ise malı götürür!
Tamam, kaz gelecek yerden tavuk esirgemeyecek kadar akıllı olan darbe tezgahçıları, omuzlarına basarak darbe yaptıkları insanların anlık memnuniyetleri için gerekeni yaptılar; insanlara para dağıttılar, akaryakıtı bollaştırdılar, doğalgaz akışını sağladılar vs.
Tabii bu arada esas olarak yapmaları gereken işler için de düğmelere bastılar ve bazı kesimlerin Cumhurbaşkanı Mursi dolayısıyla tehlikeye giren çıkarlarının devam edebilmesi için tedbirler aldılar.
Nihayetinde ortaya çıkan tablo -şimdilik- şöyle:
Yargı memnun: Uzun yıllardır oluşturdukları kast sistemi, eş-dost-akraba dışında aralarına kimseyi almama hali ve hepsinden önemlisi kafalarına göre karar verme özellikleri sürecek…
Ordu memnun: Ekonominin büyük bir bölümünü ellerinde bulundurmaya devam edecekler ve bu arada vergiden muaf olmayı, askere gelmiş insanları hizmet sektöründe çalıştırıp maaş vermemeyi ya da az vermeyi sürdürecekler. Fırsattan istifade yeni iş kollarına el atarlar ve belki üst düzey generallerin kasalarına girecek meblağlarda yeni artışlar da olabilir.
İşbirlikçi sermaye memnun: Fesh edilen parlamentodan kurtulmaları yetmemiş, Mısır'ın zenginliklerinin mümkün olduğu kadar adil bir şekilde dağıtılabilmesi hususunda Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin atmaya başladığı adımlardan dolayı tedirgin olmuşlardı. Şimdi finansını sağlayıp, organizasyonunun yürüttükleri gösteriler sonrası gerçekleştirilen nur topu gibi bir askeri darbeleri var. Dolayısıyla, kaybettiklerini ve olaylar sırasında harcadıklarını kat be kat karşılayacak avantalar alabilmeleri için istedikleri her şeyin yapılacağı bir vasat oluşmuş durumda.
Uluslar arası şirketler memnun: Petrol, doğalgaz, madenler, limanlar… Mısır'ın zenginliklerini, imtiyazlarla donatılmış bir şekilde, canlarının istediği gibi sömürmeye devam edecekleri gibi, askeri darbenin gerçekleşmesi için sağladıkları desteğin faturası olarak da bazı ek taleplerde bulunacaklardır herhalde…
Mısır yaklaşık 90 milyonluk bir ülke ve gelirleri de öyle pek ahım şahım değil, malum: Topla, çıkar, böl ve çarp…Her ne yapılırsa yapılsın; askeri darbeyi yapanlar ve destekçilerinin, zaten adaletsiz olan gelir dağılımını, iyice içinden çıkılmaz hale getirecekleri kesin…
Ellerine üç-beş kuruş (pardon cent demeliydik) tutuşturup, baltacıları ve diğerlerini sokağa salmak kolay. Ancak darbeciler ve işbirlikçilerinin temel hedefleri malı götürmek olduğuna göre, hep bana-hep bize diyerek; 90 milyonluk bir ülkede, beklentileri iyice artmış insanların memnun olmasını sağlayacak bir düzen kurumayacakları açık. Ve zaten böyle bir dertleri de yok herhalde …
Bekleyecek, güzel şeyler olması için dua edecek ve göreceğiz…
Ekrem Kızıltaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder