18 Mart 2009 Çarşamba

DOĞUM

b. DOĞUM
Gebelik süresi 40 haftaya ulaştığında, hormonların etkisi ile rahim kasları kasılmaya başlar. Bu kasılmalar, rahim içindeki oluşumları dışarı atmaya yöneliktir. Kasılmalar, önce aralıklı ve düzensizdir; giderek sıklaşır ve kasılma süresi uzar. Her kasılma, annenin sancı duymasına sebep olur. Kasılmalar giderek sürekli hâl alır. Bu arada rahim ağzı genişler. Fetüsü saran kese patlar, amniyon sıvısı boşalır. Daha sonra, bebek rahimden, doğum kanalından ve dış üreme organından dışarı çıkar. Bebeğin doğumundan yaklaşık 10-30 dakika sonra plasenta da dışarı atılır. Böylece doğum olayı tamamlanmış olur (Şekil 5.2).
Normal yolla doğum yapılamayan durumlarda anneye karından yapılan sezaryen ameliyatı ile bebek doğurtulabilir. Bebek kalp atımlarının bozulması, annenin doğum yolunun bebeğin geçişine uygun olmayacak şekilde dar olması, bebeğin ters pozisyonda olması gibi bebek ve anne hayatını tehdit eden durumlarda bu ameliyat kaçınılmazdır.
Gebeliğin normal süresinin 40 hafta olmasına karşılık, bu süre daha kısa ya da uzun olabilir. 28-37 hafta arasında doğan bebeklere prematüre (tam olgunlaşmamış) bebek denir. Bebeğin anne karnında kaldığı süre, normal süreye ne kadar yakınsa bebeğin olgunlaşma ve yaşama şansı o kadar fazlalaşır. Erken doğma ihtimali olan bebeklerin yaşama şansının arttırılabilmesi için hastane ortamında doğurtulmaları ve yakın kontrolleri gerekir. Erken doğumlar, annenin beslenme bozukluklarına, yüksek tansiyon, ateşli hastalık, kadın üreme organlarına ait bozukluklar ya da diğer sistemik hastalıklara sahip olmasına, ani üzüntü ve travma geçirmesine bağlı olarak ortaya çıkabilir. Az gelişmiş ülkelerde erken doğum olayları daha sık görülmektedir.
Gebelik 28 haftadan önce sonlanırsa bu olaya düşük adı verilir. Bu durumlarda bebek yaşayamaz. Ülkemizde düşük olaylarına çok sık rastlanmaktadır. Ortalama olarak her 5 doğuma karşı 1 düşük olayı görülmektedir. Bu oranın bu kadar yüksek olmasının sebebi, aile planlamasının iyi uygulanmaması sonucunda istenmeyen gebeliklerin tehlikeli yöntemlere başvurularak sonlandırılmak istenmesidir.
Bazı durumlarda anne ve bebek sağlığının korunması açısından gebeliğin, hekimler tarafından sonlandırılması gerekebilir. Sonlandırma işlemi 28 haftadan önce yapılmışsa buna tıbbi düşük denir. Anne ve baba tarafından istenmeyen gebeliklerin, 10 haftaya kadar, hekimler tarafından sonlandırılması yasal olarak mümkündür. Ancak bu sonlandırma işleminin de bazı tehlikeleri bulunmaktadır.
Gebelik, bebekte sinir sistemi gelişimine bağlı bozukluklar gibi bazı durumlarda 40 haftadan uzun sürebilmektedir. Böyle doğan bebeklere post matüre bebek denir. Post matüre bebekler bedensel ve zihinsel zarar görebilir veya ölebilirler. Bu sebeple normal süreyi 1 hafta geçen gebelikler tıbbi yöntemlerle

Emziklilik: Lohusalıktan sonraki, emzirmenin devam ettiği süredir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder