18 Mart 2009 Çarşamba

TÜTÜN VE SİGARA BAĞIMLILIĞI

2. TÜTÜN VE SİGARA BAĞIMLILIĞI
Sağlığa zararlı bağımlılıklar arasında en yaygın olan, tütün ve sigara kullanımıdır. Tütün genellikle sigara olarak içildiği gibi pipo, puro, nargilede de kullanılabilir. Ayrıca tütün çiğneme alışkanlığı da görülür. Sigara, kurutulup ince ince kıyılan tütünlerin, çok ince kâğıda rulo şeklinde sarılması ile elde edilir.
Çok uzun süredir ve yaygın olarak kullanılmakta olan sigara, kolaylıkla bağımlılık yapmaktadır. Bağımlılığa sebep olan, nikotin adlı maddedir. Sigara içildiğinde ağızda bıraktığı ilk tat beğenilmediği hâlde, sigaranın parmaklar ve dudaklarda bıraktığı dokunma hissi, akciğer dokusunun uyarılması ve psikolojik etkenler bağımlılığa sebep olmaktadır.
Sigaraya başlama, genellikle sosyal sebeplere dayanmaktadır. Büyükleri taklit etme, arkadaşlar arasında kendini kanıtlama, grup içinde üstünlük sağlamaya çalışma, aşağılık duygusunu gidermeye çalışma, yalnızlık ve üzüntülerini giderme isteği sigaraya başlama sebeplerinden bazılarıdır.

Resim 4.1 iradesi güçlü kişiler kişiliklerini kanıtlamak için sigaraya ihtiyaç duymazlar.

Refleks: Dıştan gelen uyarım sonucu hareket, salgı gibi tepkilere yol açan irade dışı sinir hareketidir.

Sempatik sinir sistemi: İsteğimiz dışında görev yapan organların çalışmasını (damarlarda daralma, kalp atışlarının hızlanması vb.) düzenleyen sinirlerden bir bölümü.

Katran: Organik maddelerden (bitki, kömür vb.) kuru damıtma yoluyla elde edilen sıvı yağ kıvamında, kara renkli, ağır is kokulu, suda erimeyen bir maddedir.

Sigaraya başlamada önemli bir etken de reklâmlardan etkilenmedir. Reklâmlar sigarayı, kendine güven, bağımsızlık ve arkadaşlarca kabul edilmenin bir anahtarı gibi sunarak gençleri sömürmektedir. Özellikle ergenlik döneminde çeşitli sorunlar yaşayan gençler, reklâmlardan kolayca etkilenmekte ve sigara içmekle sorunlarının azalacağını düşünmektedir. Oysa iradesi güçlü kişiler, sorunlarını böyle alışkanlıklarla çözmeye kalkışıp, bu yolla kişiliklerini kanıtlamaya çalışmazlar (Resim 4.1). Toplum tarafından sevilen sporcu, sanatçı gibi kişilerin bazen yayın organlarında sigara kullanırken görüntülenmeleri de gençlerde özentiye sebep olabilir. Aynı şekilde büyüklerin, çocukların yanında sigara içmeleri de özendirici bir etki yapar. Gençler, böylece sigara içmeyi erişkin tipi bir davranış olarak algılar. Halbuki sigara içenlerin yaklaşık yarısı 11-18 yaş grubundadır. Dünya üzerinde 1,1 milyar sigara içici bulunmakta bunun 3/4'ü az gelişmiş ülkelerde yaşamaktadır.

a. Tütün ve sigaranın zararları
Araştırmalar sigara içmekle 4000 kadar zararlı maddenin ortaya çıktığını göstermiştir. Bunların 1000 kadarı Dünya Sağlık Örgütünce kesinlikle sağlığa zararlı olduğu kabul edilen maddelerdir. Bu zararlı maddelerin en önemlileri nikotin, karbon monoksit, katran, fenol ve benzendir.
Nikotin; bağımlılığa sebep olan ve vücuttaki organlara uyarıcı etki yapan bir maddedir. Kalp hızını, kan basıncını, iskelet kaslarına giden kan akımını arttırır. Deriye giden kan damarlarını ve toplardamarları daraltır. Sempatik sinir sisteminin çalışmasını arttırır, refleks cevabı yavaşlatır. Tahriş öksürüğü yapar. Solunum kısalmasına, böbrek üstü bezlerinden hormon salgılanmasının artmasına sebep olur. Kanın pıhtılaşma faktörlerinin azalmasına, kanda şeker, laktik asit ve yağ türevi maddelerin artmasına sebep olur.
Karbon monoksit; solunduğu zaman kanda hemoglobin tarafından taşınan oksijen molekülü ile yer değiştirir. Böylece vücuda daha az oksijen taşınmış olur. Kalp daha hızlı çalışır, sık nefes alınır, ancak taşınan oksijen yetersiz kalır. Katran ise solunum yolunun tüysü yapısını bozar. Yabancı maddeleri tutarak süzen tüysü yapı görevini yapamaz, böylece hastalığa yakalanma riski artar.
Katran, yüzlerce kanser yapıcı madde taşır. Akciğer, boğaz ve ağız içi kanserlerinin sebebi tütün kullanımı ile katran solunmasıdır.
Sigara, solunum yollarında tahriş yaparak bronşit, astım gibi çeşitli akciğer hastalıklarına sebep olur. Bu tür hastalıklar sigara içenlerde içmeyenlere göre 3-4 kat fazla görülür.
Sigaranın akciğer kanseri ile doğrudan ilişkisi vardır. Dünya Sağlık Örgütünün kayıtlarına göre akciğer kanserlerinin % 90'ı, solunum yolunun kanser dışı hastalıklarının % 75'i, kalp damar sistemi hastalıklarının % 25'i, sigara ile doğrudan bağlantılıdır. Sigaraya erken başlayanlarda akciğer kanseri tehlikesi, içmeyenlere göre 15 kat daha fazladır. Tüm kanser çeşitlerinin % 33'ü sigara kullanımı ile ilişkilidir.
Süreğen akciğer hastalıklarının oluşumu ve kötüleşmesinde sigara içiminin önemli rolü vardır. Sigarayı ağızlıkla içmek ya da nefesi içeri çekmemek sigaranın zararlı etkilerini gidermemektedir.
Sigara, kalp-damar sistemini olumsuz etkileyerek damar sertliği riskini arttırmaktadır. Damar sertliği, oluştuğu bölgeye göre belirtiler göstererek kalp krizi ve beyinde dolaşım bozukluğu gibi hastalıklara sebep olur. Burger hastalığı da sigara içenlerde daha sık görülen, dolaşım bozukluğu ile kendini gösteren bir damar hastalığıdır. Dolaşım bozukluğu sonucu kangren gelişerek bacakların kesilmesine sebep olabilir.
Sigara, mide asidinin artmasına ve ülser gelişmesine sebep olabilir, sindirimi bozar, mide kanaması riskini arttırır.
Sigara, kadınlarda düşük, ölü doğum, düşük ağırlıklı bebek doğurma ve âdetten erken kesilmeye sebep olur. Hem erkek hem kadında, üreme hücrelerinin şekil ve işlev bozukluklarına sebep olur ve kısırlığa yol açar. Sigara içen annelerin çocuklarının zekâları da olumsuz etkilenebilir.

Şekil 4.1 Kapalı ortamlarda pasif içiciler daha fazla dumana maruz kalmaktadır.

Sigara içmek, yaşlanmayı hızlandırır, ömrü kısaltır. Yani sigara içmek ağır çekimli bir intihardır. Kanser riskini arttırması ve çeşitli hastalıklara yol açması sigaranın ömür kısaltıcı etkilerindendir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder