18 Mart 2009 Çarşamba

PASİF İÇİCİLİK

b. PASİF İÇİCİLİK
Sigara içilirken, ortama iki tür duman karışmaktadır. Bunlardan birisi ana akım dumanı olup içicinin akciğerine çekip sonra geri verdiği dumandır. İkincisi olan yan akım dumanı ise yanan tütünden doğrudan doğruya havaya karışan dumandır. Yan akım dumanı, içicinin akciğeri ve solunum yolunda filtre edilmeksizin ortama karıştığı için daha yüksek düzeyde zararlı maddeler içermektedir. Ortamda bulunan ve kendileri sigara içmeyen kişiler yani pasif içiciler, bu çok zararlı dumanı solumaktadırlar. Pasif içiciler sigaranın zararlı etkilerine sigara içicilerinden daha fazla maruz kalırlar (Şekil 4.1). Öncelikle gözlerde, burunda, boğazda yanma ve öksürük gibi belirtiler görülür. Ancak daha önemli olan, kahvehane, otomobil, iş yeri gibi kapalı ortamlarda pasif içici konumundaki kişilerin ciddi yan etkilere maruz kalmalarıdır. Pasif içiciler kalp damar hastalıkları, akciğer kanseri, bronşit ve süreğen akciğer hastalıklarına daha çok yakalanırlar.
Pasif içicilik, en fazla bebek ve çocukları etkilemektedir. Bu çocuklarda kanser dışı akciğer hastalıkları, astım ve alerjik hastalıklara yakalanma riski daha yüksektir. Bu çocuklarda ileri yaşlarda akciğer kanseri gelişme riski ebeveyni sigara içmeyen çocuklara göre 20 kat fazladır. Yine pasif içici durumundaki çocukların ileri yaşlarda sigaraya başlama oranları diğer çocuklara göre 2 kat daha fazladır.
Tüm bu zararlı etkilerden koruna-bilmenin en iyi yolu sigara içmemek ve içilen ortamlardan uzak durmaktır. İş yerlerinde, otomobillerde, çocukların bulunduğu yerlerde, okullarda, sağlık kuruluşlarında ve tüm kapalı alanlarda kesinlikle sigara içilmemeli, içenler uyarılmalıdır. Bu amaçla çıkarılan 4207 sayılı yasa ile toplu taşım araçları, eğitim ve sağlık kurumları ile beşten fazla kişinin çalıştığı devlet dairelerinde ve çalışma alanlarında, tütün ve tütün ürünlerinin tüketilmesi yasaklanmıştır. Ayrıca reklam yapılması ve 18 yaşından küçük kişilere sigara satışı da yasaklanmıştır. Sigara kullanımının azaltılabilmesi için gönüllü kişilerin yasanın uygulanışını kontrol etmesi önem taşımaktadır. Okullarda ve yaygın eğitim kurumlarında madde bağımlılığı konusunda verilecek eğitimin büyük önemi vardır. Anne ve babalar, çocuklarına bu tür maddeleri aldırmamalı ve yanlarında sigara içerek onlara kötü örnek olmamalıdır. Sigara içenleri uyarmak, içmeyenlerin kendi sağlıklarını koruyabilmeleri için zorunludur.
Sigara, kolay vazgeçilebilecek bir bağımlılıktır. Sadece birkaç gün kararlı bir şekilde içmemek sigarayı bırakabilmeyi sağlar. Bu sebeple içen kişilerin iradeli davranarak kesin karar vermeleri ve sigara içme yerine daha farklı uğraşlarla isteklerini bastırmaları gerekir. Örneğin; egzersiz yapmak, sakız çiğnemek, böylece ağız tadının yerine geldiğini ve nefes sıkıntısının azaldığını gözlemek sigarayı bırakmanın kolaylaşmasını sağlar.
Sigaraya bağlı nedenler yüzünden ülkemizde her yıl 300.000 kişi ölmekte, bir o kadar kişi de hasta ya da sakat kalarak ailesine ve devlete yük olmaktadır. Sigara, sadece ülkemizde değil tüm dünyada bir sağlık sorunudur. Sigaraya karşı yürütülen mücadele ile hem insanlar daha sağlıklı olacaklar hem de boşa giden büyük ekonomik kayıplar önlenecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder