2. RUH SAĞLIĞININ KORUNMASI
Ruh sağlığı da beden sağlığı gibi korunabilir. Bunun için kişisel düzeyde alınabilecek önlemler olduğu kadar sağlık kuruluşlarının alabileceği önlemler de vardır. Kişisel düzeyde alınabilecek önlemlerin ilk aşaması, ruh sağlığını bozan faktörleri bilerek bunları gidermeye çalışmaktır. Bu amaçla, kişi kendini tanımalı, olumlu ve olumsuz yönleriyle kabul etmelidir. Olumlu davranışlarını geliştirmeli, olumsuz olanları azaltmaya çalışmalıdır.
Kişisel özellikler korunarak yaşanılan toplum gerçeklerine göre davranmaya çalışılmalıdır. Böylece kişi hem toplumda yadırganmaz hem de topluma düşünce ve davranışları ile katkıda bulunabilir.
Kişiler, evde, okulda ve iş yerinde çalışarak yaşadığı toplumun ve kendisinin gelişmesine katkıda bulunmalıdır. Çevredeki farklı görüşlere karşı anlayış ve hoşgörü ile yaklaşıp iş birliği yapabilmelidir. Kişiler, hayatta karşılaşabilecekleri zor durumlar ve başarısızlıklar karşısında zorluklarla baş edebilme gücünü kendilerinde görmelidirler. Ruh sağlığını korumak için uyulması gereken ilkelerden bir diğeri de yeni durumlara gerçekçi değerlendirmeler yaparak uyum sağlayabilmektir.
Ruhen dinlenmeyi sağlayabilmek için kendimize ayırdığımız zamanları, bilgi ve becerileri geliştirecek yararlı uğraşlarla değerlendirmek gerekir. Ruhen dinlenebilmek sağlıklı ve uzun yaşayabilmek için önemlidir. Dinlenirken yapılan yararlı uğraşılar hem becerileri geliştirir hem de ekonomik yararlar sağlayabilir (Resim 3.15, Resim 3.16).
Ruh sağlığının tanımında yer alan, kendisi ve çevresi ile uyum içinde olma kavramının günlük hayatta yerine getirilebilmesi için bazı davranışlara uyulması gerekir. Bu amaçla kişiler, kendilerinin ve çevresindekilerin ruh sağlığını korumak üzere aile içinde, okulda ve toplum içinde tutarlı davranmalıdır. Günlük hayatta bazen belli sebeplere bağlı kaygılar ve sıkıntılar yaşanabilir. Bunlar her zaman bir ruhsal bozukluk belirtisi değildir. Sıkıntılar ve kaygıların çok uzun sürmesi ve bir sebebe bağlı olmaması ruhsal bozukluk ihtimalini düşündürmelidir. Her insanın hayatının herhangi bir döneminde, üstesinden gelemeyeceği ruhsal problemleri olabilir. Böyle dönemlerde yardım istemek, yapılacak en uygun davranıştır. Ancak yardım istenecek kişilerin iyi seçilmesi gerekir. Okul hayatı boyunca karşılaşılan problemler ile ilgili olarak sınıf öğretmeni, rehber öğretmen, okul yöneticileri veya sağlık personelinden yardım istenmelidir. Böylece sorunlar büyüyüp çözümü daha güçleşmeden, yerinde ve zamanında müdahale edilebilir ve yardım sağlanabilir. Kişiler, toplumda bu güçlükler karşısında yılmadan, karamsarlığa kapılmadan ve sorumluluklarına uygun davranışlarda bulunmalıdır. Geleceğe yönelik hedef ve tasarıları olan ve buna ulaşmak için çaba gösteren kişiler, ruhsal yönden daha sağlıklı kişilerdir. Geleceğe yönelik hedefler belirlenirken kişisel yetenekler, ilgi alanları göz önünde bulundurulmalıdır. Yeteneklerinin farkında olarak verimli uğraşlar edinmeye istek duyulmalıdır. Kişi, başarılarından mutluluk duyabilmelidir. Böylece hem kendini tanıyan hem de kendi gelişimine yararlı uğraşlar edinen kişi kendi ile barışık bir hayat sürebilir.
Ruh sağlığını koruyabilmek için önemli bir tutum da yeni durumlara uyma esnekliği gösterebilmek ve başarısızlıklar karşısında yılmamaktır. Çevresi ile uyumsuzluk gösteren kişilerin ruh sağlığı olumsuz yönde etkilenir.
Ruh sağlığının korunmasına yönelik sağlık hizmetlerini birincil, ikincil ve üçüncül koruyucu hizmetler olarak inceleyebiliriz.
Birincil koruma, ruh sağlığı bozulmadan önce yapılacak çalışmaları kapsar. Bunlar, ruh sağlığını bozan faktörleri ortaya çıkararak gidermek, uygunsuz şartları belirleyerek düzeltmeye çalışmaktır. Ayrıca toplumun ruh sağlığının korunması konusunda eğitilmesi de birincil korumayı oluşturur. Okulların rehberlik servisleri ve ilçelerdeki rehberlik ve danışma merkezleri birincil korumaya yönelik hizmet veren yerlere örnektir.
İkincil koruma, ruh sağlığı bozulan kişilerin erken tanı ve tedavilerini kapsar. Bu amaçla hastanelerin psikiyatri bölümleri ile birinci basamak sağlık hizmeti veren kuruluşlardan yararlanılabilir. İkincil koruma ilaçlı tedavinin yanı sıra karşılıklı konuşma ve sorunların sebebinin anlaşılması esasına dayanır.
Üçüncül koruma, ruhsal sorunları tespit edilerek tedavi edilen kişilerin esenlendirilmesi, yani yeniden hastalanmalarının önlenmesi ve topluma kazandırılması çalışmalarını içine alan rehabilitasyon hizmetleridir. Bu hizmetler psikiyatri ve ruh sağlığı merkezlerinde, psikologlar, sosyal hizmet uzmanları ve hekimlerin ekip hâlinde yürüttüğü sağlık hizmetleridir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder