c. LOHUSALIK, EMZİKLİLİK DÖNEMİ VE BAKIMI
Resim 5.10 Doğumdan sonraki 6 haftalık süre lohusalık dönemidir.
Doğumun tamamlanmasından sonraki 6 haftalık süre lohusalık olarak adlandırılır (Resim 5.10). Bu dönemde, gebelik boyunca büyüyen rahim eski hâlini alır. Lohusalık döneminde hipofiz besinden salgılanan prolaktin hormonunun etkisi ile kadında meme bezleri süt salgılamaya başlar. Annenin bebeğini emzirmeyi sürdürdüğü süre ne olursa olsun, bu dönem emziklilik adını almaktadır. Lohusalık döneminde doğum yolundan önce kanlı, giderek pembe ve beyazımsı bir akıntı olur. Bu değişiklikler sebebiyle hem doğum yolunda hem de memelerde iltihaplanma ihtimali artar. Doğum sırasında temiz olmayan aletlerin kullanılması, temizlik kurallarına uyulmaması, rahim içinde parça kalması gibi durumlar iltihaplanma riskini arttırır. Doğum sonrası annenin temizliğe dikkat etmemesi de iltihaplanma ihtimalini arttıran bir etkendir. Doğum yolundan başlayan iltihaplanma, rahme, karın içine ve tüm vücuda yayılabilir. Lohusa humması (al basması) denen bu olay yüksek ateşe sebep olur. Doğum yolundan kötü kokulu, bol akıntı gelebilir. Nabız hızlanması, karın ağrısı, bulantı, kusma, şok, hatta ölüm gelişebilir. Her yıl ülkemizde 1500 kadının ölmesine sebep olan lohusa humması, mikrobik, ateşli bir hastalık olup kurdele bağlama, şerbet içirme gibi yöntemlerle düzelemez. Lohusa bir kadında yüksek ateş, nabız hızlanması, karın ağrısı gibi yakınmaların varlığında acilen bir hekime başvurmak gerekir. Memelerin iyi boşaltılmaması, temizliğine dikkat edilmemesi, emzirme tekniğine iyi uyulmaması meme başı çatlaklarına ve meme iltihaplanmasına sebep olabilir. Memede kızarma, ağrı, ateş gibi belirtilere sebep olan iltihaplanma tıbbi tedavi gerektirir. Lohusalık ve emziklilik döneminde, hekim önerisi olmadan göğüslere merhem sürülmemelidir. Anne sütü çatlamayı engelleyecek yumuşaklığı sağlayabilir. Emzirmeden önce sadece kaynatılıp soğutulmuş suyla meme başının temizlenmesi yeterli olur.
Lohusalık ve emziklilik döneminde önemli bir konu da annenin beslenmesidir. Gebelik sırasındaki kayıpların yerine konabilmesi, yeterli süt yapılabilmesi için annenin daha fazla besine ve daha düzenli beslenmeye ihtiyacı vardır. Annenin günde 3000 kalori alacak şekilde ve bol sıvı alarak beslenmesi gerekir. Emzikli anne, yeterli enerji ve besin maddelerini alamadığı zaman kendi vücut dokularını kullanarak süt salgısını sürdürmeye çalışır. Bu durumda bebek için yeterli süt salgılanamadığı gibi, anne de zayıflar, direnci düşer, kemik ve dişlerinde kalsiyum kaybı ve vücudunda demir eksikliği ortaya çıkar. Lohusalık ve emziklilik döneminde, annenin sağlığının korunabilmesi, bebeğin gelişebilmesi ve yeterli süt salgılanabilmesi için enerji verici, protein, demir, kalsiyum ve çeşitli vitaminlerce zengin besinlerle dengeli beslenilmesi gerekir. Halk arasında lohusalığın ilk günlerinde anneye su vermeme şeklinde yanlış bir inanış vardır. Özellikle bu dönemde süt salgılamasının bol sıvı besinler ve su alınması ile ilişkisi olduğu için bu yanlış inanışa uyulmamalıdır.
Lohusalık döneminde annenin eski gücünü kazanabilmesi için dinlenmesi, ağır işlerden ve stresten korunması gerekir. Bu konuda aile, özellikle de eş anneyi desteklemelidir.
Gebelik boyunca zayıflayan, gevşeyen karın ve bel kaslarının tekrar güçlenebilmesi için düzenli olarak egzersiz yapılmalıdır. Doğumdan hemen sonra başlatılan ve giderek arttırılan egzersizler sayesinde annenin bel ağrısı, karında yağlanma ve sarkma gibi şikâyetleri engellenebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder