Peygamberimizin yolu, Kur'an-ı kerim ile hadis-i şerifler ile ve müctehidlerin ictihadları ile gösterilen yoldur. Bu üç vesika, bir de, İcma-ı ümmet vardır ki, Eshab-ı kiramın ve Tabiinin sözbirliğine denir. Bir hüküm üzerinde, dört mezhebin ictihadları arasında icma hasıl olursa, bu icmaa da inanmak gerekir, innamıyan küfre girer. (Mektubat c.2, m. 36)
İslâm âlimleri yanlış birşey üzerinde ittifakta bulunmazlar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Ümmetim dalalet üzerinde birleşmez.” (İ.Ahmed). Bu dört vesikaya Edille-i şerıyye denir. Bunların dışında kalan herşey bid'attir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Ümmetim yetimşüç fırkaya ayrılacak, bunlardan yalnız biri Cennete girecektir. Bunlar, benim ve Eshabımın yolunda olanlardır.” (İbni Mace)
Bu ayrılık, usulde, imanda olan ayrılıktır. Eshab-ı kiramdan sonra, yeni müslüman olanlardan bir kısmının imanıları bozuldu. Eshab-ı kiramın doğru imanından ayrıldılar. Dalalet fırkaları meydane geldi. Bu bozuk fırkalara, bid'at fırları denir. Bunlar, bazı nassları tevil ederek yanıldıkları için kâfir değildir. Fakat, islâmiyete zararları, kafirlerin zararlarından çok oldu. Birbirleri ile ve Ehl-i sünnet ile çekiştiler. Harp ettiler. Çok müslüman kanı döküldü. Müslümanların yükselmelerini, ilerlemelerini baltaladılar.
Bid'at fırklarını, Ehl-i sünnetin dört doğru mezhebi ile karıştırmamalıdır. Dört mezheb, birbirlerinin doğru yolda olduğunu söyler ve birbirini severler. Bid'at fırkaları ise, müslümanları parçalamaktadır. Bu dört meshebin birleştirilemiyeceğini, islâm âlimleri sözbirliği ile bildirmişlerdir. Allahü teâlâ, mezheblerin birleştirilmesini değil, ayrı olmalarını istiyor. Böylece, islâm dinini kolaylaştırıyor.
Kur'an-ı kerimde,”Ey iman edenler! Allahın dinine sarılın. Birbirinizden ayrılmayın!” (Al-i İmran 100). Ebüssüud Efendi hazretleri burayı açıklarken, “Ehl-i kitabın parçalandığı gibi parçalanıp da doğru imandan ayrılmayın! Cahiliyye zamanında birbirleriniz ile dövüştüğünüz gibi bölünmeyin!” buyurdu.
Doğru yolun, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği iman olduğunu, Peygamberimiz haber verdi. Müslümanların bu birliğinden ayrılan, bu ayet-i kerimeye uymamış olur. Bu yolda birleşir, birer kardeş olduğumuzu bilip birbirimizi severek, dünyanın en büyük, en kuvvetli milleti olur, dünyada rahata, huzura, ahırette de sonsuz saadede kavuşuruz. (Hadika s. 696)
İslâm âlimleri yanlış birşey üzerinde ittifakta bulunmazlar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Ümmetim dalalet üzerinde birleşmez.” (İ.Ahmed). Bu dört vesikaya Edille-i şerıyye denir. Bunların dışında kalan herşey bid'attir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Ümmetim yetimşüç fırkaya ayrılacak, bunlardan yalnız biri Cennete girecektir. Bunlar, benim ve Eshabımın yolunda olanlardır.” (İbni Mace)
Bu ayrılık, usulde, imanda olan ayrılıktır. Eshab-ı kiramdan sonra, yeni müslüman olanlardan bir kısmının imanıları bozuldu. Eshab-ı kiramın doğru imanından ayrıldılar. Dalalet fırkaları meydane geldi. Bu bozuk fırkalara, bid'at fırları denir. Bunlar, bazı nassları tevil ederek yanıldıkları için kâfir değildir. Fakat, islâmiyete zararları, kafirlerin zararlarından çok oldu. Birbirleri ile ve Ehl-i sünnet ile çekiştiler. Harp ettiler. Çok müslüman kanı döküldü. Müslümanların yükselmelerini, ilerlemelerini baltaladılar.
Bid'at fırklarını, Ehl-i sünnetin dört doğru mezhebi ile karıştırmamalıdır. Dört mezheb, birbirlerinin doğru yolda olduğunu söyler ve birbirini severler. Bid'at fırkaları ise, müslümanları parçalamaktadır. Bu dört meshebin birleştirilemiyeceğini, islâm âlimleri sözbirliği ile bildirmişlerdir. Allahü teâlâ, mezheblerin birleştirilmesini değil, ayrı olmalarını istiyor. Böylece, islâm dinini kolaylaştırıyor.
Kur'an-ı kerimde,”Ey iman edenler! Allahın dinine sarılın. Birbirinizden ayrılmayın!” (Al-i İmran 100). Ebüssüud Efendi hazretleri burayı açıklarken, “Ehl-i kitabın parçalandığı gibi parçalanıp da doğru imandan ayrılmayın! Cahiliyye zamanında birbirleriniz ile dövüştüğünüz gibi bölünmeyin!” buyurdu.
Doğru yolun, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği iman olduğunu, Peygamberimiz haber verdi. Müslümanların bu birliğinden ayrılan, bu ayet-i kerimeye uymamış olur. Bu yolda birleşir, birer kardeş olduğumuzu bilip birbirimizi severek, dünyanın en büyük, en kuvvetli milleti olur, dünyada rahata, huzura, ahırette de sonsuz saadede kavuşuruz. (Hadika s. 696)
Canim PEYGAMBERiM Anam Babam Sana Feda Olsun http://gercektarihdeposu.blogspot.com |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder